Beyaz Türklere 1000 Euro’ya BionTech
15 Aralık 2020 - Yeni Şafak
Beyaz Türklere 1000 Euro’ya BionTech
Ülkemizde ‘Beyaz Türkler’ denen kesiminin çok önemli bir özelliği var… Kısmi körlükten muzdaripler… Körlüklerinin kökeni gözleri mi, değer yargıları mı yoksa vicdanları mı söylemek zor… Ancak kesin olan bir şey var ki içinde yaşadıkları toplumu sezemiyor, göremiyor ve anlamıyorlar…
Üstelik tüm Türkiye’yi kendilerinden ibaret sandıkları için araştırmalara da pek kulak asmıyorlar… O nedenle Batı hayranlığı genlerine işlemiş bu kesim önyargılarla ve bilimsel olmayan gerekçelerle “Ay ben yerli aşıya hayatta güvenmem; ille de Alman aşısı” diye gezinirken kendilerine çok sayıda taraftar bulacaklarını da zannediyorlar.
Fakat, hakikat onlarınkinden çok farklı. Ebru Baki Hanımefendi’nin HaberTürk’te yayınlanan Para Gündem programına katılan Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın Yaka açıkladı. 10 yıldır sürdürdükleri Türkiye eğilimleri araştırmasının 2020 yılı çalışması tamamlanmış. Türkiye’yi temsilen 26 ilde yüz yüze yapılan görüşmelerdeki sorulardan biri de aşıyla ilgiliymiş…
Aşı çalışması yapılan ülkeler listesi, araya başka ülkeler de eklenerek deneklere sunulmuş. Bu ülkelerin aşılarını “Kesinlikle olurum” diyenler sıralandığında ortaya çıkan tablo şu: Türkiye %40.5, Almanya %16.8, Rusya 15.9, ABD %15.3, Çin %14.3, Japonya %14.1, Hindistan %12.6, S. Arabistan %11.8, İran %10.6.
“Yerli aşı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna verilen cevaplara bakıldığında ise “Kesinlikle olurum” (%40.5) ve “Olurum” diyenlerin toplam oranı %70.2. “Olmam” (%5,5) ve “Kesinlikle Olmam” diyenlerin toplam oranı ise yalnızca %8.6… Yukarıda sıraladığımız ülkelerin üreteceği aşıları olmayı kabul sıralandığında ise Türkiye sonuncu. Diğer bir deyişle, aşısına ‘en güvenilen’ ülke…
Çin aşısı olarak anılan ve ülkemizde 50 milyon doz uygulanması planlanan Sinopharm için “Kesinlikle olmam” diyenler de %13.9’da kalmış…
Temelde ülkelerin aşı üretebilecek bilimsel ve teknolojik altyapısına olan ‘güveni ölçen’ araştırmanın sonuçları böyle… Ülkemiz halkının geneli, yerli aşıya, Beyaz Türkler’in anlayamayacağı kadar çok güveniyor yani… Yaşadığı ülkeden bihaber bu arkadaşların BionTech için aracılara 1000 euro ödemeye gönüllü oldukları konuşuluyor…
Aşı çalışmaları bu kadar ilerlemiş ve hız kazanmışken, ‘Beyaz Türkler’ için de bir ‘hakikat aşısı’ üretilse hiç de fena olmayacak aslında…
31 Aralık ‘son gün’
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkındaki Kanun, önemli bir istihdam teşvikini de beraberinde getirdi. Basında çok da yer bulmayan bu teşvikle, ahlak ve iyi niyet kuralları dışında bir sebeple, 1 Ocak 2019 ile 17 Nisan 2020 tarihleri arasında işten çıkarılan işçiler, aynı firmaya tekrar başvurabilecekler.
Başvuruyu kabul eden işveren, işçi başına günlük 44.15 lira, aylık 1.324.5 lira ‘destek’ten yararlanabilecek. İşten çıkardığı veya sigortasız işçisini sigortalı çalıştırmaya başlayan işveren de geçmişe dönük cezai yaptırımlardan muaf olacak. İşe dönen sigortalılar ücret ve ücrete bağlı hakları hariç, diğer haklarından feragat etmiş sayılacaklar.
İşveren, işe aldıklarını ücretsiz izne ayırmak zorunda kalırsa, işçilere aylık 1.168 lira ‘nakdi ücret desteği’ verilecek. İşe dönüş başvurusu kabul edilmeyenlerin İŞKUR’a başvurmaları hâlinde ise ayda 1.030 lira destek sağlanacak.
Destek ödemeleri, ‘işten çıkarma yasağı’ süresince devam edecek. İşten çıkarma yasağı 17 Ocak’ta sona eriyor. Ancak, kanun uyarınca yasağın 30 Haziran 2021’e kadar uzatılması ihtimali de söz konusu.
Tüm bunlardan yararlanabilmek için son başvuru tarihi 31 Aralık. Ekonomik zindeliğimizi sürdürebilmemiz için böyle pek çok paket ve teşvik devreye alınıyor. O nedenle hükümetin açıkladığı yeni uygulamaların ve destek programlarının ne getirdiğini ve bunlardan hangi boyutta, nasıl yararlanılacağını yakından takip etmemiz ve çevremizi haberdar etmemiz millî bir sorumluluktur.
Ülkemizde ‘Beyaz Türkler’ denen kesiminin çok önemli bir özelliği var… Kısmi körlükten muzdaripler… Körlüklerinin kökeni gözleri mi, değer yargıları mı yoksa vicdanları mı söylemek zor… Ancak kesin olan bir şey var ki içinde yaşadıkları toplumu sezemiyor, göremiyor ve anlamıyorlar…
Üstelik tüm Türkiye’yi kendilerinden ibaret sandıkları için araştırmalara da pek kulak asmıyorlar… O nedenle Batı hayranlığı genlerine işlemiş bu kesim önyargılarla ve bilimsel olmayan gerekçelerle “Ay ben yerli aşıya hayatta güvenmem; ille de Alman aşısı” diye gezinirken kendilerine çok sayıda taraftar bulacaklarını da zannediyorlar.
Fakat, hakikat onlarınkinden çok farklı. Ebru Baki Hanımefendi’nin HaberTürk’te yayınlanan Para Gündem programına katılan Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın Yaka açıkladı. 10 yıldır sürdürdükleri Türkiye eğilimleri araştırmasının 2020 yılı çalışması tamamlanmış. Türkiye’yi temsilen 26 ilde yüz yüze yapılan görüşmelerdeki sorulardan biri de aşıyla ilgiliymiş…
Aşı çalışması yapılan ülkeler listesi, araya başka ülkeler de eklenerek deneklere sunulmuş. Bu ülkelerin aşılarını “Kesinlikle olurum” diyenler sıralandığında ortaya çıkan tablo şu: Türkiye %40.5, Almanya %16.8, Rusya 15.9, ABD %15.3, Çin %14.3, Japonya %14.1, Hindistan %12.6, S. Arabistan %11.8, İran %10.6.
“Yerli aşı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna verilen cevaplara bakıldığında ise “Kesinlikle olurum” (%40.5) ve “Olurum” diyenlerin toplam oranı %70.2. “Olmam” (%5,5) ve “Kesinlikle Olmam” diyenlerin toplam oranı ise yalnızca %8.6… Yukarıda sıraladığımız ülkelerin üreteceği aşıları olmayı kabul sıralandığında ise Türkiye sonuncu. Diğer bir deyişle, aşısına ‘en güvenilen’ ülke…
Çin aşısı olarak anılan ve ülkemizde 50 milyon doz uygulanması planlanan Sinopharm için “Kesinlikle olmam” diyenler de %13.9’da kalmış…
Temelde ülkelerin aşı üretebilecek bilimsel ve teknolojik altyapısına olan ‘güveni ölçen’ araştırmanın sonuçları böyle… Ülkemiz halkının geneli, yerli aşıya, Beyaz Türkler’in anlayamayacağı kadar çok güveniyor yani… Yaşadığı ülkeden bihaber bu arkadaşların BionTech için aracılara 1000 euro ödemeye gönüllü oldukları konuşuluyor…
Aşı çalışmaları bu kadar ilerlemiş ve hız kazanmışken, ‘Beyaz Türkler’ için de bir ‘hakikat aşısı’ üretilse hiç de fena olmayacak aslında…
31 Aralık ‘son gün’
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkındaki Kanun, önemli bir istihdam teşvikini de beraberinde getirdi. Basında çok da yer bulmayan bu teşvikle, ahlak ve iyi niyet kuralları dışında bir sebeple, 1 Ocak 2019 ile 17 Nisan 2020 tarihleri arasında işten çıkarılan işçiler, aynı firmaya tekrar başvurabilecekler.
Başvuruyu kabul eden işveren, işçi başına günlük 44.15 lira, aylık 1.324.5 lira ‘destek’ten yararlanabilecek. İşten çıkardığı veya sigortasız işçisini sigortalı çalıştırmaya başlayan işveren de geçmişe dönük cezai yaptırımlardan muaf olacak. İşe dönen sigortalılar ücret ve ücrete bağlı hakları hariç, diğer haklarından feragat etmiş sayılacaklar.
İşveren, işe aldıklarını ücretsiz izne ayırmak zorunda kalırsa, işçilere aylık 1.168 lira ‘nakdi ücret desteği’ verilecek. İşe dönüş başvurusu kabul edilmeyenlerin İŞKUR’a başvurmaları hâlinde ise ayda 1.030 lira destek sağlanacak.
Destek ödemeleri, ‘işten çıkarma yasağı’ süresince devam edecek. İşten çıkarma yasağı 17 Ocak’ta sona eriyor. Ancak, kanun uyarınca yasağın 30 Haziran 2021’e kadar uzatılması ihtimali de söz konusu.
Tüm bunlardan yararlanabilmek için son başvuru tarihi 31 Aralık. Ekonomik zindeliğimizi sürdürebilmemiz için böyle pek çok paket ve teşvik devreye alınıyor. O nedenle hükümetin açıkladığı yeni uygulamaların ve destek programlarının ne getirdiğini ve bunlardan hangi boyutta, nasıl yararlanılacağını yakından takip etmemiz ve çevremizi haberdar etmemiz millî bir sorumluluktur.