Bir kez daha şaşıracaklar…
14 Ağustos 2018 - Yeni Şafak
Burada kim bilir kaç kere alıntılamışızdır. Bir kez daha analım… İngiliz tarihçi Arnold Toynbee’nin 1920’li yıllarda yazdığı, Kasım Yargıcı ve Nurer Uğurlu tarafından Türkçeye çevrilmiş, Örgün Yayınları’ndan çıkan "Türkiye – Bir Devletin Yeniden Doğuşu" adlı eserindeki şu cümle, ne kadar çok şey anlatır aslında: "Böylece Türk, Türk’ün ne olacağı konusunda Batı’nın kendi zihninde yarattığı görüntüye bir türlü uymayarak Batılıyı hep şaşırtmıştır."
Türkiye sadece Batı’yı şaşırtmakla kalmamaktadır. Aynı zamanda kafası Batılıdan çok Batılı gibi çalışan ve şaşırmaktan hiç bıkmayan ecnebî aydınlarımızı da durmadan şaşırtmaktadır.
Bu kez diz çökeceğimizi sandılar. Bu kez de yalnız kalacağımıza inandılar. Bu sefer de içimizdeki ajanları ve kriptolar şeamet tellallığını elden bırakmadılar. Ancak görünen o ki bu kez de şaşıracaklar. Türkiye yalnız değil bir kez daha… Belki ‘endişeli modernler’ hariç müthiş bir millî dayanışma oluşmaya başladı ve gerek dışarıdan gerekse içeriden destek mesajları başladı…
Almanya Başbakanı Angela Merkel: “Türkiye ekonomisinin istikrarsızlaşması kimsenin yararına değil. Almanya, Türkiye'de ekonomik refah görmek istiyor” dedi…
Berlin'de Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert; "Pek tabii ki istikrarlı bir Türkiye ekonomisi Almanya'nın da çıkarınadır" diye ekledi.
Birkaç gün önce de Alman Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, ABD'nin Çin ve Türkiye'ye ek gümrük vergisi uygulamasını eleştirerek, "Bu ticaret savaşı ekonomik büyümeyi hem yavaşlatıyor hem de tahrip ediyor hem de yeni belirsizlikler ortaya çıkarıyor" demişti.
Rusya Başbakan Birinci Yardımcısı ve Maliye Bakanı Anton Siluanov, son dolar atakları üzerine ABD dolarının uluslararası ticarette tehlikeli bir enstrüman haline geldiğini belirterek, “ABD varlıklarına yatırımlarımızı önemli oranda azalttık ve azaltmaya devam edeceğiz. Dolar yerine de avro ve Çin yuanı gibi para birimlerinin kullanımını artıracağız" diye açıklama yaptı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımî, "Biz İran halkı ve devleti olarak iyi ve kötü günlerde, her zaman Türkiye Milleti ve Devletinin yanında olduk ve bundan sonra da olmaya devam edeceğiz” diyerek destek gösterdi.
İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi, “İlk düşüncem, Akdeniz'in ticari ve mali dengesi açısından çok mühim bir oyuncu olan önemli bir ülkeyle dayanışma göstermek gerektiğidir” ifadesini kullandı.
İtalya Başbakanlık Müsteşarı Giancarlo Giorgetti ise, piyasa üzerinden İtalya'ya yönelik ekonomik saldırı olabileceği ihtimalinin sorulması üzerine şöyle konuşmuş: "Böyle bir saldırıyı bekliyorum. Piyasalarda avını seçip harekete geçen aç spekülatif fonlar bulunur. 1992 Ağustos sonunda ve 7 yıl önce Berlusconi'yle neler olduğunu hepimiz gördük. Yazın borsada az hareket olduğunda bu, ülkelere yönelik agresif girişimlere neden olabilir, tıpkı Türkiye'de olduğu gibi."
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Ülkemiz, Türkiye'nin ekonomisine sermaye yatırmaya devam etmenin yanı sıra Türkiye ekonomisinde aktif yer almayı sürdürecektir. Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği büyük projeler kısa sürede Türkiye'nin ve bölgenin ekonomisi ve güvenliği için ek katkılar sağlayacaktır.”
İçerden gelen çok sayıda birlik mesajına bir iki örnek ise şöyle:
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali: “… Geçen haftaki gelişmelere, üst üste yaşanan olaylara bakıldığında bunun normal piyasa dinamikleri içerisinde açıklanabilecek bir hadise olmadığı ortada. Bu, aynen ifade edildiği gibi ekonomik bir savaş.”
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici: “Genel olarak döviz kuruna yönelik halkımızın alım talebi yok. Normal akışına dönmeye başladık. Bunun üzerinde alınacak gerekli önlemler de BDDK ve Merkez Bankası tarafından kurgulanır ve alınır. Birkaç gün içinde piyasanın daha normale dönmesini bekliyoruz.”
Türkiye’de halka açık büyük şirketlerin üst düzey yöneticilerinin bir araya geldikleri Yatırımcı İlişkileri Derneği TÜYİD de şu açıklamayı yapmış: “Serbest piyasa ekonomisi kurallarına uygun olarak öngörülen önlemlerin belli bir disiplinle uygulanması halinde, ülkemizin dayanma gücünün ve ataklara karşı direncinin artacağına inanıyoruz.”
Bu örnekler hızla artmakta…
Türkiye Batı’nın kendi zihninde yarattığı görüntüye bir türlü uymayarak Batılıyı ve onun yandaşlarını şaşırtmayı bir kez daha başaracaktır.
Türkiye sadece Batı’yı şaşırtmakla kalmamaktadır. Aynı zamanda kafası Batılıdan çok Batılı gibi çalışan ve şaşırmaktan hiç bıkmayan ecnebî aydınlarımızı da durmadan şaşırtmaktadır.
Bu kez diz çökeceğimizi sandılar. Bu kez de yalnız kalacağımıza inandılar. Bu sefer de içimizdeki ajanları ve kriptolar şeamet tellallığını elden bırakmadılar. Ancak görünen o ki bu kez de şaşıracaklar. Türkiye yalnız değil bir kez daha… Belki ‘endişeli modernler’ hariç müthiş bir millî dayanışma oluşmaya başladı ve gerek dışarıdan gerekse içeriden destek mesajları başladı…
Almanya Başbakanı Angela Merkel: “Türkiye ekonomisinin istikrarsızlaşması kimsenin yararına değil. Almanya, Türkiye'de ekonomik refah görmek istiyor” dedi…
Berlin'de Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert; "Pek tabii ki istikrarlı bir Türkiye ekonomisi Almanya'nın da çıkarınadır" diye ekledi.
Birkaç gün önce de Alman Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, ABD'nin Çin ve Türkiye'ye ek gümrük vergisi uygulamasını eleştirerek, "Bu ticaret savaşı ekonomik büyümeyi hem yavaşlatıyor hem de tahrip ediyor hem de yeni belirsizlikler ortaya çıkarıyor" demişti.
Rusya Başbakan Birinci Yardımcısı ve Maliye Bakanı Anton Siluanov, son dolar atakları üzerine ABD dolarının uluslararası ticarette tehlikeli bir enstrüman haline geldiğini belirterek, “ABD varlıklarına yatırımlarımızı önemli oranda azalttık ve azaltmaya devam edeceğiz. Dolar yerine de avro ve Çin yuanı gibi para birimlerinin kullanımını artıracağız" diye açıklama yaptı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımî, "Biz İran halkı ve devleti olarak iyi ve kötü günlerde, her zaman Türkiye Milleti ve Devletinin yanında olduk ve bundan sonra da olmaya devam edeceğiz” diyerek destek gösterdi.
İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi, “İlk düşüncem, Akdeniz'in ticari ve mali dengesi açısından çok mühim bir oyuncu olan önemli bir ülkeyle dayanışma göstermek gerektiğidir” ifadesini kullandı.
İtalya Başbakanlık Müsteşarı Giancarlo Giorgetti ise, piyasa üzerinden İtalya'ya yönelik ekonomik saldırı olabileceği ihtimalinin sorulması üzerine şöyle konuşmuş: "Böyle bir saldırıyı bekliyorum. Piyasalarda avını seçip harekete geçen aç spekülatif fonlar bulunur. 1992 Ağustos sonunda ve 7 yıl önce Berlusconi'yle neler olduğunu hepimiz gördük. Yazın borsada az hareket olduğunda bu, ülkelere yönelik agresif girişimlere neden olabilir, tıpkı Türkiye'de olduğu gibi."
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Ülkemiz, Türkiye'nin ekonomisine sermaye yatırmaya devam etmenin yanı sıra Türkiye ekonomisinde aktif yer almayı sürdürecektir. Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği büyük projeler kısa sürede Türkiye'nin ve bölgenin ekonomisi ve güvenliği için ek katkılar sağlayacaktır.”
İçerden gelen çok sayıda birlik mesajına bir iki örnek ise şöyle:
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali: “… Geçen haftaki gelişmelere, üst üste yaşanan olaylara bakıldığında bunun normal piyasa dinamikleri içerisinde açıklanabilecek bir hadise olmadığı ortada. Bu, aynen ifade edildiği gibi ekonomik bir savaş.”
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici: “Genel olarak döviz kuruna yönelik halkımızın alım talebi yok. Normal akışına dönmeye başladık. Bunun üzerinde alınacak gerekli önlemler de BDDK ve Merkez Bankası tarafından kurgulanır ve alınır. Birkaç gün içinde piyasanın daha normale dönmesini bekliyoruz.”
Türkiye’de halka açık büyük şirketlerin üst düzey yöneticilerinin bir araya geldikleri Yatırımcı İlişkileri Derneği TÜYİD de şu açıklamayı yapmış: “Serbest piyasa ekonomisi kurallarına uygun olarak öngörülen önlemlerin belli bir disiplinle uygulanması halinde, ülkemizin dayanma gücünün ve ataklara karşı direncinin artacağına inanıyoruz.”
Bu örnekler hızla artmakta…
Türkiye Batı’nın kendi zihninde yarattığı görüntüye bir türlü uymayarak Batılıyı ve onun yandaşlarını şaşırtmayı bir kez daha başaracaktır.