Bir musibet – Bin nasihat
14 aralık 2023 - yeni şafak
Olayı duymayan kalmadı… Sen in sahaya, Türkiye’nin neredeyse tüm spor yorumcuları tarafından takdirle takip edilen, ülkenin en iyi hakemi olarak gösterilen Halil Umut Meler’e saldır. Yumruk ve tekmelerle darp et… Elmacık kemiğini kır…Sonra da özrü kabahatinden büyük şekilde “Hakemin verdiği yanlış kararlar ve tahrik edici davranışlarından dolayı bu olay gelişmiştir. Amacım hakeme sözlü tepki gösterip yüzüne tükürmekti, bu esnada hakemin yüzüne bir tokat attım. Benim atmış olduğum tokat kırığa sebebiyet vermez” de…
Ardından kendisini uyarmış olmalılar… O da bu kez dümeni çevirerek en başta yapması gerekeni çok gecikerek yerine getirdi… İstifa etti ve ‘bahanesiz’ özür diledi…İnsanın ‘kendi krizini yaratması’ konusunda bundan daha iyi örnek olabilir mi acaba?..
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi “Yeter!” demiş, “Bu bir milat olmalı”…
Futbolu bir oyun, takım sporu, millî gurur, toplumu bileştiren bir aracı olmaktan çıkaran, şiddete, düşmanlığa, agresyona, toplumsal gerilime iten ‘omurilikten taraftarlık’ tutumuna son vermenin miladı olmasını kastediyor herhâlde…
Bu arada bazı ‘aklı evveller’ ise “Başkanı değiştirelim… Olmadı MHK Başkanı’nı değiştirelim… O da olmazsa danışmanları değiştirelim” gibi ‘en ucuzundan’ tavsiyelerini yüksek sesle söylemenin fırsatı buldular…Mizah konusunda Karadenizlilere taş çıkartacak kadar yüce gönüllü olan Erzurumluların ünlü fıkralarından birini tekrar hatırladık…
Erzurum’a yeni bir hamam yapılır. Fakat ne kadar odun atarlarsa atsınlar bir türlü ısınmaz… Çareyi hamamın işletmecisini değiştirmekte ararlar ama bir şey fark etmez… Tellakları işten atar, yenilerini alırlar; yine olmaz… Temizlikçisiydi, kapıcısıydı hepsiyle uğraşırlar ama hamam buz gibidir… Sonunda bir dervişe başvururlar… Derviş, “Temeline baktınız mı?” der… Bunun üzerine biraz kazarlar ve sorun tüm çıplaklığıyla ortaya çıkar… Hamamı soğuk yeraltı suyu geçen kaynağın üzerine inşa etmişlerdir…
Mesele Türkiye’deki eğitim sistemiyle başlıyor. Çocuklar, gençler bir sınavdan ötekine koştururken, LGS, TYT, AYT, YDT derken profesyonel sporlarla iştigal etmeleri de mümkün olmuyor… Adabını, usulünü, kültürünü öğrenmedikleri spor aktivitelerini bir sevgi, dayanışma, paylaşım alanı olarak göremiyorlar tabii.
Seyirci desen sporcudan beter… Finansal okuryazarlık… Sigorta okuryazarlığı… Medya okuryazarlığı… Hatta mobil teknolojilerin okuryazarlığından söz ediliyor… Artık belki futbol okuryazarlığını da gündeme getirmek lazım… Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların en yoğun görüldüğü konudur futbol… Erkekseniz zaten doğal bir futbol yorumcususunuz(!)…
Çevremdeki neredeyse tüm futbol seyircilerinin her biri kendisini, renk fark etmeksizin bir futbol takımını yönetebileceğini zannediyor… Herkes hakem, herkes kulüp başkanı… TFF Başkanı’nın dediği gibi “Artık Yeter!”… Bu fasit daireden çıkılmak isteniyorsa, temele inilmeli ve bu iş bitirilmeli…
Günün sözü
“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye, endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”
Şems-i Tebrîzî
Gözümüze takılanlar…*100’den fazla gençlik merkezinde 20 bin öğrenciye destek veren İlim Yayma Vakfı, Filistin mücadelesini konu alan araştırmalar için yeni bir burs programı başlatacakmış. Üniversitelerimizden göremediğimiz bu hamle çok değerli… Öte yandan Vakfın bu yıl 3.’sü düzenlenen “İlim Yayma Ödülleri” 16 Aralık’ta AKM’de sahiplerini bulacak. Ayrıca bu yıla özel verilecek “İlim Yayma Vakfı 50. Yıl Ödülü”nün sahibinin Aziz Sancar olduğu belirtildi. Geniş katılımlı, çok iyi düzenlenmiş basın toplantısına hasbelkader biz de katıldık. Kendilerine de ilettiğimiz üç görüşümüz oldu: 1. Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri başta olmak üzere ödüle uluslararası boyut kazandırılabilir. 2. Tem kategoride toplanan “Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri” ödülü farklı başlıklarda ele alınabilir. 3. Sponsorlar ve sosyal paydaşlar çok daha güçlü bir şekilde anılıp yüreklendirilebilirler. Nitekim, İlim Yayma Vakfı’nın web sitesinde ne sponsorlar var ne de ödüllerin web sitesine bir yönlendirme… Ayrıca sponsorlardan İlim Yayma Ödülleri için özenle hazırlanmış web sitesinde de sponsorlara rastlayamadık…
*Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı verilere göre; yılın ilk 11 ayında bireysel kredi kartı borçlanmaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 168 artarak 11 trilyon 314 milyar TL olmuş. 2023 yılının ilk 6 ayında kredi kartı faiz oranları sabit kalmış, Temmuz-Kasım ayına kadar ise her ay artırılmış. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yayınladığı Tebliğ uyarınca, 1 Kasım’dan itibaren TL cinsinde kredi kartında azami akdi faiz oranı 3,66, nakit avansta azami akdi faiz oranı 4,42 oldu; azami gecikme faiz oranı kredi kartında 3,96’ya, nakit avansta 4,72’ye yükseldi. Aralık ayında ise faizler yükseltilmedi. Karşılaştırma sitesi encazip.com, 2023 yılındaki faiz artışlarının borçlanmaya nasıl yansıdığını araştırmış. Buna göre; faiz oranlarındaki artışla beraber vatandaşların bireysel kredi kartı borçlanmalarına talebi de artmaya devam etmiş. En çok artış da taksitsiz kredi kartı borçlanmalarında yaşanmış. (Nur Sevinç, Contact Plus)
Ardından kendisini uyarmış olmalılar… O da bu kez dümeni çevirerek en başta yapması gerekeni çok gecikerek yerine getirdi… İstifa etti ve ‘bahanesiz’ özür diledi…İnsanın ‘kendi krizini yaratması’ konusunda bundan daha iyi örnek olabilir mi acaba?..
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi “Yeter!” demiş, “Bu bir milat olmalı”…
Futbolu bir oyun, takım sporu, millî gurur, toplumu bileştiren bir aracı olmaktan çıkaran, şiddete, düşmanlığa, agresyona, toplumsal gerilime iten ‘omurilikten taraftarlık’ tutumuna son vermenin miladı olmasını kastediyor herhâlde…
Bu arada bazı ‘aklı evveller’ ise “Başkanı değiştirelim… Olmadı MHK Başkanı’nı değiştirelim… O da olmazsa danışmanları değiştirelim” gibi ‘en ucuzundan’ tavsiyelerini yüksek sesle söylemenin fırsatı buldular…Mizah konusunda Karadenizlilere taş çıkartacak kadar yüce gönüllü olan Erzurumluların ünlü fıkralarından birini tekrar hatırladık…
Erzurum’a yeni bir hamam yapılır. Fakat ne kadar odun atarlarsa atsınlar bir türlü ısınmaz… Çareyi hamamın işletmecisini değiştirmekte ararlar ama bir şey fark etmez… Tellakları işten atar, yenilerini alırlar; yine olmaz… Temizlikçisiydi, kapıcısıydı hepsiyle uğraşırlar ama hamam buz gibidir… Sonunda bir dervişe başvururlar… Derviş, “Temeline baktınız mı?” der… Bunun üzerine biraz kazarlar ve sorun tüm çıplaklığıyla ortaya çıkar… Hamamı soğuk yeraltı suyu geçen kaynağın üzerine inşa etmişlerdir…
Mesele Türkiye’deki eğitim sistemiyle başlıyor. Çocuklar, gençler bir sınavdan ötekine koştururken, LGS, TYT, AYT, YDT derken profesyonel sporlarla iştigal etmeleri de mümkün olmuyor… Adabını, usulünü, kültürünü öğrenmedikleri spor aktivitelerini bir sevgi, dayanışma, paylaşım alanı olarak göremiyorlar tabii.
Seyirci desen sporcudan beter… Finansal okuryazarlık… Sigorta okuryazarlığı… Medya okuryazarlığı… Hatta mobil teknolojilerin okuryazarlığından söz ediliyor… Artık belki futbol okuryazarlığını da gündeme getirmek lazım… Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların en yoğun görüldüğü konudur futbol… Erkekseniz zaten doğal bir futbol yorumcususunuz(!)…
Çevremdeki neredeyse tüm futbol seyircilerinin her biri kendisini, renk fark etmeksizin bir futbol takımını yönetebileceğini zannediyor… Herkes hakem, herkes kulüp başkanı… TFF Başkanı’nın dediği gibi “Artık Yeter!”… Bu fasit daireden çıkılmak isteniyorsa, temele inilmeli ve bu iş bitirilmeli…
Günün sözü
“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye, endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”
Şems-i Tebrîzî
Gözümüze takılanlar…*100’den fazla gençlik merkezinde 20 bin öğrenciye destek veren İlim Yayma Vakfı, Filistin mücadelesini konu alan araştırmalar için yeni bir burs programı başlatacakmış. Üniversitelerimizden göremediğimiz bu hamle çok değerli… Öte yandan Vakfın bu yıl 3.’sü düzenlenen “İlim Yayma Ödülleri” 16 Aralık’ta AKM’de sahiplerini bulacak. Ayrıca bu yıla özel verilecek “İlim Yayma Vakfı 50. Yıl Ödülü”nün sahibinin Aziz Sancar olduğu belirtildi. Geniş katılımlı, çok iyi düzenlenmiş basın toplantısına hasbelkader biz de katıldık. Kendilerine de ilettiğimiz üç görüşümüz oldu: 1. Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri başta olmak üzere ödüle uluslararası boyut kazandırılabilir. 2. Tem kategoride toplanan “Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri” ödülü farklı başlıklarda ele alınabilir. 3. Sponsorlar ve sosyal paydaşlar çok daha güçlü bir şekilde anılıp yüreklendirilebilirler. Nitekim, İlim Yayma Vakfı’nın web sitesinde ne sponsorlar var ne de ödüllerin web sitesine bir yönlendirme… Ayrıca sponsorlardan İlim Yayma Ödülleri için özenle hazırlanmış web sitesinde de sponsorlara rastlayamadık…
*Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı verilere göre; yılın ilk 11 ayında bireysel kredi kartı borçlanmaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 168 artarak 11 trilyon 314 milyar TL olmuş. 2023 yılının ilk 6 ayında kredi kartı faiz oranları sabit kalmış, Temmuz-Kasım ayına kadar ise her ay artırılmış. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yayınladığı Tebliğ uyarınca, 1 Kasım’dan itibaren TL cinsinde kredi kartında azami akdi faiz oranı 3,66, nakit avansta azami akdi faiz oranı 4,42 oldu; azami gecikme faiz oranı kredi kartında 3,96’ya, nakit avansta 4,72’ye yükseldi. Aralık ayında ise faizler yükseltilmedi. Karşılaştırma sitesi encazip.com, 2023 yılındaki faiz artışlarının borçlanmaya nasıl yansıdığını araştırmış. Buna göre; faiz oranlarındaki artışla beraber vatandaşların bireysel kredi kartı borçlanmalarına talebi de artmaya devam etmiş. En çok artış da taksitsiz kredi kartı borçlanmalarında yaşanmış. (Nur Sevinç, Contact Plus)