Bir stadın dört tane ismi olur mu?..
04 ŞUBAT 2011
Galatasaray’ın dünya standartlarındaki stadı Türk Telekom Arena’nın adının ne olacağı, nasıl kullanılması gerektiği konusu, son derece önemli bir meseledir.
Kimin için?.. Galatasaray için mi?..
Hayır, sadece Galatasaray için değil; tüm Türk spor camiası için…
Bir ‘pazarlama iletişimi aracı’ olan sponsorluk olmadan bugün sporun herhangi bir dalının yaşaması mümkün değildir… Ülkelere ve kulüplere uluslararası platformlarda rekabet avantajı sağlayan en temel unsurlardan biri, hiç şüphesiz bir kurumun sponsorluk gelirlerini sağlama ve bunları yönetme kabiliyetidir. Bu nedenle iletişim stratejisi içinde spora yatırım yapmayı tercih etmiş olan iş dünyasının küstürülmemesi, tam tersine yüreklendirilmesi, teşvik edilmesi büyük önem taşır…
***
Türk Telekom Arena’nın evlere şenlik açılış töreninde biz de oradaydık. Arada Divan’ın mükemmel sayılabilecek yemeklerinden tatmak için fuayeye çıktık. Baktım Türk Telekom’dan üst düzeyde yöneticilerin çevresini pek çok kişi sarmış, biraz da yangına körükle gider gibi, “Skorboard’a ‘Ali Sami Yen Spor Kompleksi’ yazıyor. Bu ne iş?” diye soruyorlar. Doğru ya, Galatasaray yönetimi, seyircisinin Ali Sami Yen adına sadık kalınmasını talep edeceğini o gün mü öğrenmişti?.. Bu önceden bilinemez miydi?.. Başbakan’a ne tür tezahüratın yapılacağı gibi, bu da önceden kestirilemez miydi?.. Buna göre iletişimi yönetmek hedef kitleyi çok önceden hazırlamak ve ikna etmek mümkün değil miydi?..
Telekom’cuları çevreleyenlerin tespitleri hayli kışkırtıcıydı:
“Gelirken yol tabelalarına baktık. Galatasaray’ın ambleminin yanında ‘Aslantepe’ yazıyor… ‘Seyrantepe’ yazan yerler de var, ‘Galatasaray’ın Seyrantepe stadı’ diyenlere de rastladım…”
Medya da olayı körüklemekte gecikmedi. Taraflar sonradan yasal sürecin başlatıldığını yalanladılar ama Telekom’un olaydan hiç de mutlu olmadığı çok aşikârdı...
***
Türk Telekom Galatasaray’ın stadına neden mali destek vermişti?... Neden stadın adının 10 yıl süreyle ‘Türk Telekom Arena’ olarak anılmasını şart koşmuştu?...
Bu sorunun yanıtını dünyanın dört bir yanında bulmak mümkündür. Hiç olmazsa bizimki Türk Telekom olmuş. Qatar Airways de olabilirdi, Singapore Airlines da… Türk Hava Yolları’nın Manchester United ve Barcelona’ya sponsor olmaları gibi… Küreselleşmeyi kâğıt üzerinde değil içselleştirerek anlamak kolay iş değil.
Sponsor alınmaması da bir seçenek tabii… O zaman Galatasaray seyircisinin önünde iki şık vardı: Ya gerekli yüzlerce milyon doları kendi ceplerinden çıkarıp toplayarak ödeyeceklerdi; ya da maçları Mecidiyeköy’deki o çağdışı stadda izlemeye devam edeceklerdi...
***
Ünlü halk deyişiyle “Hem şoförün arkası olsun, hem pencere kenarı olsun, hem Orhan Gencebay çalsın, hem de 2,5 lira olsun” olmuyor işte…
Bu hadise mutlaka tatlıya bağlanacaktır. Ancak insanların içinde uhde kalacaktır: “Ya sponsor olduğumuz ve paraları ödediğimiz kuruluş, sonra anlaşmalara uymazsa…” Bu özel sektörün spora karşı soğuması anlamına gelir. Bunun da ne demek olduğunu o seyircinin bizzat kendisi çok iyi bilebilir. Yeter ki adam gibi anlatılsın.
Yoksa Türk Telekom Arena – Ali Sami Yen Spor Kompleksi – GS Aslantepe – GS Seyrantepe dörtgeni içinde sıkışıp kalırsınız… Sadece Galatasaray mı? Hayır gelecekte sponsor arayışına çıkacak olan bütün spor kuruluşları…
Kimin için?.. Galatasaray için mi?..
Hayır, sadece Galatasaray için değil; tüm Türk spor camiası için…
Bir ‘pazarlama iletişimi aracı’ olan sponsorluk olmadan bugün sporun herhangi bir dalının yaşaması mümkün değildir… Ülkelere ve kulüplere uluslararası platformlarda rekabet avantajı sağlayan en temel unsurlardan biri, hiç şüphesiz bir kurumun sponsorluk gelirlerini sağlama ve bunları yönetme kabiliyetidir. Bu nedenle iletişim stratejisi içinde spora yatırım yapmayı tercih etmiş olan iş dünyasının küstürülmemesi, tam tersine yüreklendirilmesi, teşvik edilmesi büyük önem taşır…
***
Türk Telekom Arena’nın evlere şenlik açılış töreninde biz de oradaydık. Arada Divan’ın mükemmel sayılabilecek yemeklerinden tatmak için fuayeye çıktık. Baktım Türk Telekom’dan üst düzeyde yöneticilerin çevresini pek çok kişi sarmış, biraz da yangına körükle gider gibi, “Skorboard’a ‘Ali Sami Yen Spor Kompleksi’ yazıyor. Bu ne iş?” diye soruyorlar. Doğru ya, Galatasaray yönetimi, seyircisinin Ali Sami Yen adına sadık kalınmasını talep edeceğini o gün mü öğrenmişti?.. Bu önceden bilinemez miydi?.. Başbakan’a ne tür tezahüratın yapılacağı gibi, bu da önceden kestirilemez miydi?.. Buna göre iletişimi yönetmek hedef kitleyi çok önceden hazırlamak ve ikna etmek mümkün değil miydi?..
Telekom’cuları çevreleyenlerin tespitleri hayli kışkırtıcıydı:
“Gelirken yol tabelalarına baktık. Galatasaray’ın ambleminin yanında ‘Aslantepe’ yazıyor… ‘Seyrantepe’ yazan yerler de var, ‘Galatasaray’ın Seyrantepe stadı’ diyenlere de rastladım…”
Medya da olayı körüklemekte gecikmedi. Taraflar sonradan yasal sürecin başlatıldığını yalanladılar ama Telekom’un olaydan hiç de mutlu olmadığı çok aşikârdı...
***
Türk Telekom Galatasaray’ın stadına neden mali destek vermişti?... Neden stadın adının 10 yıl süreyle ‘Türk Telekom Arena’ olarak anılmasını şart koşmuştu?...
Bu sorunun yanıtını dünyanın dört bir yanında bulmak mümkündür. Hiç olmazsa bizimki Türk Telekom olmuş. Qatar Airways de olabilirdi, Singapore Airlines da… Türk Hava Yolları’nın Manchester United ve Barcelona’ya sponsor olmaları gibi… Küreselleşmeyi kâğıt üzerinde değil içselleştirerek anlamak kolay iş değil.
Sponsor alınmaması da bir seçenek tabii… O zaman Galatasaray seyircisinin önünde iki şık vardı: Ya gerekli yüzlerce milyon doları kendi ceplerinden çıkarıp toplayarak ödeyeceklerdi; ya da maçları Mecidiyeköy’deki o çağdışı stadda izlemeye devam edeceklerdi...
***
Ünlü halk deyişiyle “Hem şoförün arkası olsun, hem pencere kenarı olsun, hem Orhan Gencebay çalsın, hem de 2,5 lira olsun” olmuyor işte…
Bu hadise mutlaka tatlıya bağlanacaktır. Ancak insanların içinde uhde kalacaktır: “Ya sponsor olduğumuz ve paraları ödediğimiz kuruluş, sonra anlaşmalara uymazsa…” Bu özel sektörün spora karşı soğuması anlamına gelir. Bunun da ne demek olduğunu o seyircinin bizzat kendisi çok iyi bilebilir. Yeter ki adam gibi anlatılsın.
Yoksa Türk Telekom Arena – Ali Sami Yen Spor Kompleksi – GS Aslantepe – GS Seyrantepe dörtgeni içinde sıkışıp kalırsınız… Sadece Galatasaray mı? Hayır gelecekte sponsor arayışına çıkacak olan bütün spor kuruluşları…