Biraz da içiniz aydınlansın
16 Ocak 2009 Akşam Gazetesi
Dört başı mamur bir PR kampanyası ve kurumsal sosyal sorumluluk çalışması nasıl yönetilir, diye merak edenler, Koç Topluluğu'nun 'Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi'ni yakından izlemeli.
Rahmi Koç Müzesi'nde yapılan bilgilendirme toplantısına katılamadım. Ancak basından ve TV'lerden izledim. Milli Eğitim Bakanı'nın ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un konuşmalarını okudum.
Medyanın neyin ne kadar kötü olduğunu yazmayı bir refleks haline getirdiği bir ortamda ve de Ergenekon almış başını giderken, bu örnek çalışma araya gitmemeli...
Mustafa Koç'un konuşmasından bir iki cümle:
'Böyle ortamlarda, mesleki okullardan mezun olanları işe yerleştirme olanağı düz lise ve üniversitelere oranla daha yüksektir...'
'2006 yılından bu yana yürüttüğümüz iletişim kampanyamızla, meslek liselerinin çaresizlik sonucu varılan bir durak değil, yaşama açılan bir pencere olarak, hak ettiği itibarı bulmasını hedefledik. Gençlerimize, kendilerini üretken bireyler olarak yetiştirdikleri sürece, iş dünyasında onlara yer olduğu mesajını vermeye çalıştık...'
'Projenin başlamasıyla meslek liselerinin tercih edilme oranında çok ciddi artışlar kaydedildi. 2008 içinde meslek liselerine başvurularda yüzde 30 artış oldu. Okullarda projeye yapılan başvurular geçen yıla göre yüzde 60 arttı...'
7 yıllık projenin üçüncü yılını Haziran ayında tamamlayacaklarını ve üç yılda toplam burs verilen kişi sayısının 5 bini aştığını belirten Mustafa Koç, proje ile 81 ilde, 258 okulda, 8 bin meslek lisesi öğrencisine staj destekli eğitim bursu, koçluk ve kişisel gelişim imkanları verilerek hem eğitime, hem de istihdama destek sağlandığını söylemiş.
Milli Eğitim Bakanı ise üç yıl sonrası için koydukları hedefe proje sayesinde bu yıl sonunda ulaşabileceklerini belirtmiş.
İşte size, ölçümlemesi, kritik başarı faktörü, öncesi - sırası - sonrasıyla; Üç C'siyle (yaratıcılık, tutarlılık, süreklilik), sosyal paydaşlık yaklaşımıyla, kurumsal vatandaşlık anlayışıyla, üst yönetimin katılım ve kararlılığıyla dört başı mamur bir iletişim işi...
Koç Holding'in iletişim ekibini yürekten kutluyorum.
'İzinsiz kayıt' için ağır tahrik
BİRKAÇ defadır posta kutuma düşüyor. Her defasında da sinir oluyorum. Bir 'kalem - kamera' (ya da saat - kamera da olabilir) reklamı bu. Merak ediyorsanız siz de bakabilirsiniz:www.gizlikayitcihazlari.com...
'Ne var bunda sinir olacak?' diyebilirsiniz. Haklısınız bunda sinir olacak bir şey yok. Sinir olduğum 'kalem - kamera'nın kendisi değil ki; iletişiminin nasıl yapıldığı... Bakın ne diyorlar:
'Kullanım Alanları:
- Çocuk bakıcısını izlemek için kaydedebilirsiniz.
- Öğrenciler dinlediği dersleri kaydedip CD'ye aktarabilirler.
- Kursa gidenler kurs notlarını kaydedebilirler.
- Gazeteciler kayıt yapabilir
- Fuar ve mağazalarda beğendiğiniz modelleri kaydedebilirsiniz.
- Toplantılarınızı sesli ve renkli görüntülü kaydedebilirsiniz...
- Personellerinizi izleyip değerlendirmenize yardımcı olabilir...'
Şu Ergenekon ahlakı ülkeyi ne hale getirdi...
Mesajların bir-ikisi hariç geri kalanının tamamı erdemsiz davranışlar üzerine... Fuarlara gidip başkalarının AR-GE'sini çalacaksın. İzinsiz onu bunu izleyeceksin... Başkalarının fikir haklarını ve bireysel özgürlüklerini hiçe sayacaksın.
Bu reklamı verenler, o gizli kayıtları yapacak olanların yanına da birer koruma verseler keşke... Çünkü tam 'kayıt üstündeyken' yakalanırsanız, birilerinin sizi birilerinden koruması gerekmez mi?
Bu arada ürün ilginç tabii... Hiç bakmayın sayfaya... Kendinizi zapt edemeyip bir tane ısmarlayabilirsiniz...
Dört başı mamur bir PR kampanyası ve kurumsal sosyal sorumluluk çalışması nasıl yönetilir, diye merak edenler, Koç Topluluğu'nun 'Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi'ni yakından izlemeli.
Rahmi Koç Müzesi'nde yapılan bilgilendirme toplantısına katılamadım. Ancak basından ve TV'lerden izledim. Milli Eğitim Bakanı'nın ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un konuşmalarını okudum.
Medyanın neyin ne kadar kötü olduğunu yazmayı bir refleks haline getirdiği bir ortamda ve de Ergenekon almış başını giderken, bu örnek çalışma araya gitmemeli...
Mustafa Koç'un konuşmasından bir iki cümle:
'Böyle ortamlarda, mesleki okullardan mezun olanları işe yerleştirme olanağı düz lise ve üniversitelere oranla daha yüksektir...'
'2006 yılından bu yana yürüttüğümüz iletişim kampanyamızla, meslek liselerinin çaresizlik sonucu varılan bir durak değil, yaşama açılan bir pencere olarak, hak ettiği itibarı bulmasını hedefledik. Gençlerimize, kendilerini üretken bireyler olarak yetiştirdikleri sürece, iş dünyasında onlara yer olduğu mesajını vermeye çalıştık...'
'Projenin başlamasıyla meslek liselerinin tercih edilme oranında çok ciddi artışlar kaydedildi. 2008 içinde meslek liselerine başvurularda yüzde 30 artış oldu. Okullarda projeye yapılan başvurular geçen yıla göre yüzde 60 arttı...'
7 yıllık projenin üçüncü yılını Haziran ayında tamamlayacaklarını ve üç yılda toplam burs verilen kişi sayısının 5 bini aştığını belirten Mustafa Koç, proje ile 81 ilde, 258 okulda, 8 bin meslek lisesi öğrencisine staj destekli eğitim bursu, koçluk ve kişisel gelişim imkanları verilerek hem eğitime, hem de istihdama destek sağlandığını söylemiş.
Milli Eğitim Bakanı ise üç yıl sonrası için koydukları hedefe proje sayesinde bu yıl sonunda ulaşabileceklerini belirtmiş.
İşte size, ölçümlemesi, kritik başarı faktörü, öncesi - sırası - sonrasıyla; Üç C'siyle (yaratıcılık, tutarlılık, süreklilik), sosyal paydaşlık yaklaşımıyla, kurumsal vatandaşlık anlayışıyla, üst yönetimin katılım ve kararlılığıyla dört başı mamur bir iletişim işi...
Koç Holding'in iletişim ekibini yürekten kutluyorum.
'İzinsiz kayıt' için ağır tahrik
BİRKAÇ defadır posta kutuma düşüyor. Her defasında da sinir oluyorum. Bir 'kalem - kamera' (ya da saat - kamera da olabilir) reklamı bu. Merak ediyorsanız siz de bakabilirsiniz:www.gizlikayitcihazlari.com...
'Ne var bunda sinir olacak?' diyebilirsiniz. Haklısınız bunda sinir olacak bir şey yok. Sinir olduğum 'kalem - kamera'nın kendisi değil ki; iletişiminin nasıl yapıldığı... Bakın ne diyorlar:
'Kullanım Alanları:
- Çocuk bakıcısını izlemek için kaydedebilirsiniz.
- Öğrenciler dinlediği dersleri kaydedip CD'ye aktarabilirler.
- Kursa gidenler kurs notlarını kaydedebilirler.
- Gazeteciler kayıt yapabilir
- Fuar ve mağazalarda beğendiğiniz modelleri kaydedebilirsiniz.
- Toplantılarınızı sesli ve renkli görüntülü kaydedebilirsiniz...
- Personellerinizi izleyip değerlendirmenize yardımcı olabilir...'
Şu Ergenekon ahlakı ülkeyi ne hale getirdi...
Mesajların bir-ikisi hariç geri kalanının tamamı erdemsiz davranışlar üzerine... Fuarlara gidip başkalarının AR-GE'sini çalacaksın. İzinsiz onu bunu izleyeceksin... Başkalarının fikir haklarını ve bireysel özgürlüklerini hiçe sayacaksın.
Bu reklamı verenler, o gizli kayıtları yapacak olanların yanına da birer koruma verseler keşke... Çünkü tam 'kayıt üstündeyken' yakalanırsanız, birilerinin sizi birilerinden koruması gerekmez mi?
Bu arada ürün ilginç tabii... Hiç bakmayın sayfaya... Kendinizi zapt edemeyip bir tane ısmarlayabilirsiniz...