Bugün CHP yazmayacaktım…
14 EKİM 2011
Her ne kadar herkesi inandıramasam da, CHP eleştirilerimin tek nedeninin demokrasiyi savunmak olduğunu en azından kendim biliyorum. Güçlü demokrasi ancak güçlü muhalefetle hayat bulur… Ülkemizde güçlü bir muhalefeti yapabilecek tek potansiyel ise CHP. Buna rağmen biraz abarttık diye bir süre susmayı düşünüyordum.
Uzun süredir Gürsel Tekin Bey’in de sesi çıkmıyordu mesela. Büyük bir hazırlık içinde olduğuna dair söylentiler vardı… Abant’a kapanmalar falan bunun işareti olmalıydı. Nihayet ‘büyük fikir’le çıkageleceklerdi…
AB üyeliği konusundaki görüşleri netlik kazanacak, müthiş bir teklif ileri sürecekler; herkes onları konuşacaktı…
Ya da Türkiye’nin gelecek tasarımı için yeni bir anlayış, farklı bir bakış açısı…
Gençliğimiz, 80 sonrası doğumlu Y kuşağı için olağanüstü derinlikli bir strateji… 2023’e öyle bakılmaz böyle bakılır tavrı… Kıbrıs, Kürt meselesi… Somut hedef ve tartışılabilir öneri paketleri…
Abant’tan bunların çıkmasını beklerken bir baktık ki eski hamam eski tas… Her zamanki talihsiz, AK Parti’yi nasıl itibarsızlaştırırız ‘denemeleri’…
“Aynı şeyleri tekrarlayarak farklı sonuçlar elde edeceklerine inananlar” için Einstein’ın getirdiği tanımı hatırlamamak mümkün değil.
Açılan dosyanın içi boş, ancak lafı bol… Koruma Müdürü İçişleri Bakanlığı telefonundan Kırıkkale Belediye Başkanı’nı arıyor… O zat da Kanal 7 Genel Yayın Yönetmenine telefon ediyor. Mustafa Çelik Bey de kalkıp bir başka Kanal 7’li olan İsmail Karahan’ı arıyor… Ne konuştukları biliniyor mu? Hayır, bilinmiyor… Ancak savcıların CHP’ye sızdırdıkları bilgi, idam fermanını ilan etmek için yeterli…
Gel de Kılıçdaroğlu’nu “ABD’nin yüz karası McCarthy”ye benzeten Ahmet Altan’a hak verme… “Ses kayıtları olmasın, mühim değil. O onu, bu şunu aramış ya, yeter… Lafları biz doldururuz…”
Nitekim öyle de yaptılar. Koruma müdürünün ne söylediğini değil, ‘konuşma bantları kamuoyuna açıklansın’ dileğini tekrarladı Gürsel Tekin… Tahminleriyle boşlukları doldurarak… McCarthy de boşluk doldurmuyor muydu?
AVM’leri canlandıran markalar…
Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) ve araştırma şirketi GfK Türkiye bir araştırma projesini hayata geçirmişler. 19 Eylül – 3 Ekim 2011 tarihleri arasında 11 ilde AVM’lerde “En Beğenilen ve Tercih Edilen Perakende Markaları”nı hedef kitle nezdinde sorgulamışlar. 18-55 yaş arasındaki, alışveriş merkezlerini en az iki haftada bir ziyaret eden 1.200 kişi ile görüşülmüş.
Uygulanan özgün bir analiz yöntemiyle “bir markanın bulunduğu AVM’nin, tercihini etkileme düzeyi”nde 11 kategori belirlenmiş. Sonuç şöyle:
Kafe: Kahve Dünyası; Restoran: Köfteci Ramiz; Elektronik (Üretici Perakende): Arçelik; Elektronik (Perakende): Teknosa; Dekorasyon- Mobilya: Mudo Concept; Kişisel Bakım-Kozmetik: Watsons; Ayakkabı-Çanta: Derimod; Çocuk: Mothercare; Spor Giyim: Mavi; Erkek Tekstil: Kiğılı; Kadın Tekstil: Mango.
Listeye giremeyenler mutlaka suçu araştırma şirketi ve onun yöntemlerinde arayacaklardır. Ya örneklem yanlıştır, ya soru formu, ya da sorulan sorular… Seçim araştırmalarında da öyle olmuyor mu? Keşke ipi göğüsleyen markaları kutlasalar da gelecek yıla kendilerine çeki düzen vererek baksalar…
Uzun süredir Gürsel Tekin Bey’in de sesi çıkmıyordu mesela. Büyük bir hazırlık içinde olduğuna dair söylentiler vardı… Abant’a kapanmalar falan bunun işareti olmalıydı. Nihayet ‘büyük fikir’le çıkageleceklerdi…
AB üyeliği konusundaki görüşleri netlik kazanacak, müthiş bir teklif ileri sürecekler; herkes onları konuşacaktı…
Ya da Türkiye’nin gelecek tasarımı için yeni bir anlayış, farklı bir bakış açısı…
Gençliğimiz, 80 sonrası doğumlu Y kuşağı için olağanüstü derinlikli bir strateji… 2023’e öyle bakılmaz böyle bakılır tavrı… Kıbrıs, Kürt meselesi… Somut hedef ve tartışılabilir öneri paketleri…
Abant’tan bunların çıkmasını beklerken bir baktık ki eski hamam eski tas… Her zamanki talihsiz, AK Parti’yi nasıl itibarsızlaştırırız ‘denemeleri’…
“Aynı şeyleri tekrarlayarak farklı sonuçlar elde edeceklerine inananlar” için Einstein’ın getirdiği tanımı hatırlamamak mümkün değil.
Açılan dosyanın içi boş, ancak lafı bol… Koruma Müdürü İçişleri Bakanlığı telefonundan Kırıkkale Belediye Başkanı’nı arıyor… O zat da Kanal 7 Genel Yayın Yönetmenine telefon ediyor. Mustafa Çelik Bey de kalkıp bir başka Kanal 7’li olan İsmail Karahan’ı arıyor… Ne konuştukları biliniyor mu? Hayır, bilinmiyor… Ancak savcıların CHP’ye sızdırdıkları bilgi, idam fermanını ilan etmek için yeterli…
Gel de Kılıçdaroğlu’nu “ABD’nin yüz karası McCarthy”ye benzeten Ahmet Altan’a hak verme… “Ses kayıtları olmasın, mühim değil. O onu, bu şunu aramış ya, yeter… Lafları biz doldururuz…”
Nitekim öyle de yaptılar. Koruma müdürünün ne söylediğini değil, ‘konuşma bantları kamuoyuna açıklansın’ dileğini tekrarladı Gürsel Tekin… Tahminleriyle boşlukları doldurarak… McCarthy de boşluk doldurmuyor muydu?
AVM’leri canlandıran markalar…
Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) ve araştırma şirketi GfK Türkiye bir araştırma projesini hayata geçirmişler. 19 Eylül – 3 Ekim 2011 tarihleri arasında 11 ilde AVM’lerde “En Beğenilen ve Tercih Edilen Perakende Markaları”nı hedef kitle nezdinde sorgulamışlar. 18-55 yaş arasındaki, alışveriş merkezlerini en az iki haftada bir ziyaret eden 1.200 kişi ile görüşülmüş.
Uygulanan özgün bir analiz yöntemiyle “bir markanın bulunduğu AVM’nin, tercihini etkileme düzeyi”nde 11 kategori belirlenmiş. Sonuç şöyle:
Kafe: Kahve Dünyası; Restoran: Köfteci Ramiz; Elektronik (Üretici Perakende): Arçelik; Elektronik (Perakende): Teknosa; Dekorasyon- Mobilya: Mudo Concept; Kişisel Bakım-Kozmetik: Watsons; Ayakkabı-Çanta: Derimod; Çocuk: Mothercare; Spor Giyim: Mavi; Erkek Tekstil: Kiğılı; Kadın Tekstil: Mango.
Listeye giremeyenler mutlaka suçu araştırma şirketi ve onun yöntemlerinde arayacaklardır. Ya örneklem yanlıştır, ya soru formu, ya da sorulan sorular… Seçim araştırmalarında da öyle olmuyor mu? Keşke ipi göğüsleyen markaları kutlasalar da gelecek yıla kendilerine çeki düzen vererek baksalar…