Bunlar neyin işaretleri?
24 Ağustos 2019 - Yeni Şafak
Bilinen bir fıkradır ama yeri geldi, anlatalım:
Amerika’nın kadın ismi vermekte ısrar ettiği o büyük kasırgalardan biri, Lisa, ABD’deki bir sahil kasabasına doğru ilerliyormuş. Yerleşim yerinin bir an önce boşaltılması için anonslar yapılmaya başlanmış. Halk, toparlanıp yola koyulduğunda bir tek Papaz Efendi, gitmemiş. “Ben gitmem. Çünkü, yıllarca hizmet ettiğim Tanrı beni korur” demiş.
Bir süre sonra sular yükselince Papaz Efendi de boğulmamak için bulunduğu yerden birkaç kat daha yukarıya çıkmış. Bu sırada, onu kurtarmak isteyen kasabalılar bir kayıkla yanaşarak seslenmişler: “Haydi Papaz Efendi, gel bin kayığa da seni buradan uzaklaştıralım.” Fakat, onun cevabı aynı olmuş: “Ben gitmem. Çünkü, yıllarca hizmet ettiğim Tanrı beni korur.” Kasabalılar çaresiz uzaklaşmış.
Su yükselmeye devam etmiş. Papaz da birkaç kat daha yukarı çıkmış. Bu sefer bir motorla Papazı kurtarmaya gelmişler ama cevabı değişmemiş: “Ben gitmem. Çünkü, yıllarca hizmet ettiğim Tanrı beni korur.”
Bir süre sonra su o kadar yükselmiş ki Papaza sığınacak bir tek çan kulesinin tepesi kalmış. Bu kez bir helikopter gelerek kendisine merdiven uzatmış. Cevap yine her zamanki gibiymiş: “Ben gitmem. Çünkü, yıllarca hizmet ettiğim Tanrı beni korur.”
Helikopteri de eli boş yollayan Papaz, suyun daha da yükselmesiyle, sonunda, öteki tarafa intikal etmiş.
Bunca yıl hizmet ettiği Tanrı kendisini kurtarmadığı için çok kızgınmış. Huzura kabul edilmeyi beklemeye başlamış. Vakit gelip de huzura çıkınca öfkeyle söylenmiş: “Ben ki onca yıl sana hizmet ettim. Beni neden kurtarmadın?!”
Tanrı cevaplamış: “Benim akılsız evladım. Seni kurtarmak için önce anons yaptırdım. Ardından bir kayık, sonrasında da motor gönderdim. Sen hiçbirine binmeyince helikopter yolladım, onu da reddettin. Daha ne yapsaydım?!”
Bu fıkrayı boşa hatırlamadık.
Kutuplardaki buzullardan şehir büyüklüğünde parçalar kopuyor… İşin komedi-trajik yanı oralara düzenlenen seyahatlere katılanlar heyecan içinde çektikleri videoları bir eğlence unsuru gibi YouTube’da paylaşıyorlar.
Daha iki hafta önce Kuzey Kutbu’na havadan plastik yağdı…
Yaklaşık üç haftadır Dünya’nın oksijen ihtiyacının %20’sini karşılayan Amazon Ormanları cayır cayır yanıyor… Paris Notre Dame Katedrali’ndeki yangından üç dakika sonra haberdar olup harekete geçen dünya, nedense bu konudan çok geç haberdar oluyor…
Uzaydan görünecek boyutlara varan, kimin başlattığı belli olmayan yangınlarla muhteşem Ege ormanları küle dönüyor…
Hindistan susuzluktan kırılıyor…
Mozambik, Malavi ve Zimbabve’deki kasırgada 900’den fazla insan ölüyor…
Salı günkü yazımızda bahsettiğimiz The Great Hack adlı belgeselde anlatıldığı gibi, veri tabanlarını kullanarak demokrasiyi ortadan kaldıran biçimde insanların davranışları manipüle ediliyor…
Erkekler, boşandıkları eşlerini çocuklarının gözü önünde vahşice öldürüyorlar… Birileri bunu kameraya çekiyor…
Her gün hayvanlara işkence eden, birbirine saldıran, hakaret eden insanların haberleriyle gazeteler dolup taşıyor…
Son yıllarda etrafımızdaki işaretler bize neyi söylüyor aca
Amerika’nın kadın ismi vermekte ısrar ettiği o büyük kasırgalardan biri, Lisa, ABD’deki bir sahil kasabasına doğru ilerliyormuş. Yerleşim yerinin bir an önce boşaltılması için anonslar yapılmaya başlanmış. Halk, toparlanıp yola koyulduğunda bir tek Papaz Efendi, gitmemiş. “Ben gitmem. Çünkü, yıllarca hizmet ettiğim Tanrı beni korur” demiş.
Bir süre sonra sular yükselince Papaz Efendi de boğulmamak için bulunduğu yerden birkaç kat daha yukarıya çıkmış. Bu sırada, onu kurtarmak isteyen kasabalılar bir kayıkla yanaşarak seslenmişler: “Haydi Papaz Efendi, gel bin kayığa da seni buradan uzaklaştıralım.” Fakat, onun cevabı aynı olmuş: “Ben gitmem. Çünkü, yıllarca hizmet ettiğim Tanrı beni korur.” Kasabalılar çaresiz uzaklaşmış.
Su yükselmeye devam etmiş. Papaz da birkaç kat daha yukarı çıkmış. Bu sefer bir motorla Papazı kurtarmaya gelmişler ama cevabı değişmemiş: “Ben gitmem. Çünkü, yıllarca hizmet ettiğim Tanrı beni korur.”
Bir süre sonra su o kadar yükselmiş ki Papaza sığınacak bir tek çan kulesinin tepesi kalmış. Bu kez bir helikopter gelerek kendisine merdiven uzatmış. Cevap yine her zamanki gibiymiş: “Ben gitmem. Çünkü, yıllarca hizmet ettiğim Tanrı beni korur.”
Helikopteri de eli boş yollayan Papaz, suyun daha da yükselmesiyle, sonunda, öteki tarafa intikal etmiş.
Bunca yıl hizmet ettiği Tanrı kendisini kurtarmadığı için çok kızgınmış. Huzura kabul edilmeyi beklemeye başlamış. Vakit gelip de huzura çıkınca öfkeyle söylenmiş: “Ben ki onca yıl sana hizmet ettim. Beni neden kurtarmadın?!”
Tanrı cevaplamış: “Benim akılsız evladım. Seni kurtarmak için önce anons yaptırdım. Ardından bir kayık, sonrasında da motor gönderdim. Sen hiçbirine binmeyince helikopter yolladım, onu da reddettin. Daha ne yapsaydım?!”
Bu fıkrayı boşa hatırlamadık.
Kutuplardaki buzullardan şehir büyüklüğünde parçalar kopuyor… İşin komedi-trajik yanı oralara düzenlenen seyahatlere katılanlar heyecan içinde çektikleri videoları bir eğlence unsuru gibi YouTube’da paylaşıyorlar.
Daha iki hafta önce Kuzey Kutbu’na havadan plastik yağdı…
Yaklaşık üç haftadır Dünya’nın oksijen ihtiyacının %20’sini karşılayan Amazon Ormanları cayır cayır yanıyor… Paris Notre Dame Katedrali’ndeki yangından üç dakika sonra haberdar olup harekete geçen dünya, nedense bu konudan çok geç haberdar oluyor…
Uzaydan görünecek boyutlara varan, kimin başlattığı belli olmayan yangınlarla muhteşem Ege ormanları küle dönüyor…
Hindistan susuzluktan kırılıyor…
Mozambik, Malavi ve Zimbabve’deki kasırgada 900’den fazla insan ölüyor…
Salı günkü yazımızda bahsettiğimiz The Great Hack adlı belgeselde anlatıldığı gibi, veri tabanlarını kullanarak demokrasiyi ortadan kaldıran biçimde insanların davranışları manipüle ediliyor…
Erkekler, boşandıkları eşlerini çocuklarının gözü önünde vahşice öldürüyorlar… Birileri bunu kameraya çekiyor…
Her gün hayvanlara işkence eden, birbirine saldıran, hakaret eden insanların haberleriyle gazeteler dolup taşıyor…
Son yıllarda etrafımızdaki işaretler bize neyi söylüyor aca