Bütün Blogger'lara can kurban, ancak...
11 Eylül 2009 Akşam Gazetesi
Sık sık burada sözünü ederiz... İnternetin vahşi özgürlük ortamının doğurduğu yeni bir ruh hastalığı tipi var... Hıncal Ağabey (Uluç) dünkü yazısında bunlara değinmiş... Yeri yurdu bilinmeyen, sütre gerisinden yerli yersiz, mesnetsiz ona buna pislik atmakla kendini tatmin etmeye çalışan ruh hastalarından söz etmiş. Kulaklarını çınlatıp ellerine sağlık diyerek, aşağıya özetle alalım dediklerini:
'Mustafa Erdoğan ve Gülben Ergen kardeşlerim Ekşi Sözlük adlı sitede haklarında yazılanları mahkeme kararı ile sildirmişler..
Boşuna zahmet etmişler..
Böyle siteler doğru dürüst bir yerde yazma imkanı olmayan ve de böyle şeyleri, yasal kaynaklı yerlerde yazacak cesaretleri olmayan bir takım mastürbatörlerin kendi kendilerine tatmin mekanları..
Bırakın etsinler ve Mustafa.. Gülben..
Siz açmadıkça, bakmadıkça, yoktur o site.. Kendileri yazar, kendileri okur, kendileri tatmin olurlar, 'Ne geçirmişim' hayalleri ile.. Hele goy goycuları da varsa..
Boş verin..
Vaktiniz o kadar ucuz değil...'
Hıncal Ağabey'e küçük bir düzeltme. Sözünü ettiği sitenin ziyaretçisi mebzul miktarda vardır... Kör satıcılarla, kör alıcılar sık sık olduğu gibi, burada da buluşurlar... Ancak sitede ciddi katma değerli bilgi de vardır...
Pislikten temizlenememesi ne kadar da yazık... 'Ekşi Sözlük'ün iyi bir marka olma şansını ve itibarını yavaş yavaş yitirmesine site sahiplerinin izin vermemesi gerekir...
Bütün Blogger'lara, kendini adam gibi ifade eden internet 'gezginlerine', sitelere, internetin demokratik ve etkili ortamını kullanan her 'legal' yaklaşıma sonsuz saygı... Ancak interneti kirleten meczuplara, 'nesebi gayri sahih' internet sapıklarına tolerans ve anlayış gösterilmesine hayır...
Amma vaat ama!..
Kesİnlİkle ve açık ara inşaat sektöründe son zamanlarda gördüğüm en değişik ve en çarpıcı reklam... Varyap Meridian...
Markanın özdeşleştiği ve kendisini ifade ettiği ünlüler kim?
Martin L. King, A. Einstein, Elvis Presley, Pele, M. K. Atatürk, Dali, M. Ali Clay, Charlie Chaplin, Nelson Mandela, Mahatma Gandhi...
VeÖ Reklam sloganı: Birileri gelir, dünyayı değiştirir...
Film de, basın reklamları da harika, müthiş, şahane...
İşte problem de orada zaten... Marka yönetiminde İngilizce'den aktarma P/T formülünden söz ederler... Promise / Trust yani... Eğer vaat (promise) uçar gider, gerçeklikten koparsa, güven (trust) yerlerde sürünür...
Dünyayı değiştirmek, çok büyük bir iddia... İstanbul'u, Türkiye'yi falan değil hani... Doğrudan dünyayı...
Ateşin icadı değiştirmiştir dünyayı, mesela tekerleğin... Ya da buharın... Kapitalizmin ortaya çıkması dünyayı değiştirmiştir; ya da üretim ilişkilerinin mülkiyetini tartışan Marksizm... Büyük savaşlar değiştirmiştir dünyayı, kapitalizmin krizleri, kitle iletişim araçları ve tabii ki internet...
Bir de şu laf var tabii: Değişimin en değişmeyen yanı, değişime karşı dirençtir... İnsanlar sevmez değişmeyi. Eşini, müşterini kaybetmek istiyorsan, git ona 'Seni değiştireceğim de!' derler...
Varyap Meridian'ın iletişim serüvenini merakla izleyeceğiz...
Sık sık burada sözünü ederiz... İnternetin vahşi özgürlük ortamının doğurduğu yeni bir ruh hastalığı tipi var... Hıncal Ağabey (Uluç) dünkü yazısında bunlara değinmiş... Yeri yurdu bilinmeyen, sütre gerisinden yerli yersiz, mesnetsiz ona buna pislik atmakla kendini tatmin etmeye çalışan ruh hastalarından söz etmiş. Kulaklarını çınlatıp ellerine sağlık diyerek, aşağıya özetle alalım dediklerini:
'Mustafa Erdoğan ve Gülben Ergen kardeşlerim Ekşi Sözlük adlı sitede haklarında yazılanları mahkeme kararı ile sildirmişler..
Boşuna zahmet etmişler..
Böyle siteler doğru dürüst bir yerde yazma imkanı olmayan ve de böyle şeyleri, yasal kaynaklı yerlerde yazacak cesaretleri olmayan bir takım mastürbatörlerin kendi kendilerine tatmin mekanları..
Bırakın etsinler ve Mustafa.. Gülben..
Siz açmadıkça, bakmadıkça, yoktur o site.. Kendileri yazar, kendileri okur, kendileri tatmin olurlar, 'Ne geçirmişim' hayalleri ile.. Hele goy goycuları da varsa..
Boş verin..
Vaktiniz o kadar ucuz değil...'
Hıncal Ağabey'e küçük bir düzeltme. Sözünü ettiği sitenin ziyaretçisi mebzul miktarda vardır... Kör satıcılarla, kör alıcılar sık sık olduğu gibi, burada da buluşurlar... Ancak sitede ciddi katma değerli bilgi de vardır...
Pislikten temizlenememesi ne kadar da yazık... 'Ekşi Sözlük'ün iyi bir marka olma şansını ve itibarını yavaş yavaş yitirmesine site sahiplerinin izin vermemesi gerekir...
Bütün Blogger'lara, kendini adam gibi ifade eden internet 'gezginlerine', sitelere, internetin demokratik ve etkili ortamını kullanan her 'legal' yaklaşıma sonsuz saygı... Ancak interneti kirleten meczuplara, 'nesebi gayri sahih' internet sapıklarına tolerans ve anlayış gösterilmesine hayır...
Amma vaat ama!..
Kesİnlİkle ve açık ara inşaat sektöründe son zamanlarda gördüğüm en değişik ve en çarpıcı reklam... Varyap Meridian...
Markanın özdeşleştiği ve kendisini ifade ettiği ünlüler kim?
Martin L. King, A. Einstein, Elvis Presley, Pele, M. K. Atatürk, Dali, M. Ali Clay, Charlie Chaplin, Nelson Mandela, Mahatma Gandhi...
VeÖ Reklam sloganı: Birileri gelir, dünyayı değiştirir...
Film de, basın reklamları da harika, müthiş, şahane...
İşte problem de orada zaten... Marka yönetiminde İngilizce'den aktarma P/T formülünden söz ederler... Promise / Trust yani... Eğer vaat (promise) uçar gider, gerçeklikten koparsa, güven (trust) yerlerde sürünür...
Dünyayı değiştirmek, çok büyük bir iddia... İstanbul'u, Türkiye'yi falan değil hani... Doğrudan dünyayı...
Ateşin icadı değiştirmiştir dünyayı, mesela tekerleğin... Ya da buharın... Kapitalizmin ortaya çıkması dünyayı değiştirmiştir; ya da üretim ilişkilerinin mülkiyetini tartışan Marksizm... Büyük savaşlar değiştirmiştir dünyayı, kapitalizmin krizleri, kitle iletişim araçları ve tabii ki internet...
Bir de şu laf var tabii: Değişimin en değişmeyen yanı, değişime karşı dirençtir... İnsanlar sevmez değişmeyi. Eşini, müşterini kaybetmek istiyorsan, git ona 'Seni değiştireceğim de!' derler...
Varyap Meridian'ın iletişim serüvenini merakla izleyeceğiz...