CHP’nin eşi benzeri yok!
21 ŞUBAT 2007
Biz ne araştırmacılar gördük. Bastır parayı, senin partini dilediğin oranda göstersin... Sonra çıksın TV’ye parti militanı gibi beyanat versin; rakip parti yöneticileriyle ağız dalaşına girsin... Özel sektördeki marka, ürün, hizmet araştırmalarında zordur. Oysa siyasi araştırmalarda; salla gitsin...
Hatırlardadır. Melih Gökçek’in, seçimlerden kısa bir süre önce aday bildirmediği gerekçesiyle seçim dışı kalan partisi DP, her seçim döneminde flaş açıklamalarıyla adından sıkça söz ettiren bir araştırma şirketinin anketine göre, sözüm ona barajı yüzde 12-13’le aşacak ve üçüncü parti olacaktı...
Ben araştırma yaptıracak olsam kime güvenirdim? Tabii ki, Selim Oktar bu işleri bırakana kadar ona ve Strateji/Mori’ye. SAM’a ve onun yönetici patronu Cenap Nuhrat’a; GFK’ya, bu alana girseler Nielsen’e, THY için yaptığı çok başarılı bir araştırmaya tanık olduğum Genar’a, Dr. İbrahim Uslu liderliğinde Anar’a, kendileri sektörde eski ama kurdukları şirket yeni olan Elvan Oktar ve Era ekibine...
İşte bu listeye şimdi bold harflerle yazılı bir isim daha ekliyorum: Hakan Bayrakçı ve şirketi SONAR... Neden bold harflerle? Çünkü sübjektif görüş ile objektif durum arasındaki kıldan ince kılıçtan keskin sırat köprüsünde mükemmel bir meslekî duruş sergiliyor da ondan.
Hakan Bey’in DSP, CHP çizgisine yakın iflah olmaz bir (tabiri caizse) ‘ulusal solcu’ olduğunu en azından Habertürk’ü izleyen herkes bilir. Bayrakçı, aynı zamanda ‘sabit fikirli’ denecek düzeyde bir Ak Parti karşıtıdır... Buna rağmen SONAR’ın son araştırmasını Habertürk’de Pazartesi akşamı sunarken, en küçük bir tarafgirlik eğilimi sergilemedi. Sonuçları çarpıtmaya, ters yorumlamaya çalışmadı. Fikri yokmuş gibi davranıp, oyun da oynamadı... Hakan Bayrakçı’nın o TV programındaki duruşu tüm araştırmacılara örnek olmalı.
Gelelim sonuçlara... Bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz, sorusuna yanıtlar şöyle verilmiş (parantez içindekiler Eylül 2006 sonuçları): Ak Parti: 31.58 (25.51), CHP: 14.76 (20.08), MHP: 13.67 (12.21), DYP: 13.06 (13.09), GP: 6.90 (5.02), DSP: 6.70 (7.19), DTP: 4.37 (4.41), ANAP: 4.10 (6.31), BBP: 1.50, SHP: 1.37 (2.99), Diğer: 1.98 (3.19)...
Gördüğünüz gibi yıllardır altını çizdiğim durumda bir değişiklik yok. Ak Parti, iktidarının 5’inci yılında yıpranmadan yoluna devam ediyor. Çünkü onu yıpratacak ne ana muhalefet var ne de lideri... Sadece Ak Parti mi tarihe geçiyor? Hayır. Araştırmalar ana muhalefetin lideri başından giderse puanının artacağını gösteriyor. Bunun da dünyada eşi benzeri yok...
‘Bal’ gibi kitap...
Bana yasak. Ama asistanım Aslı Hanım hastası. Hele Balparmak olursa... Tam da marka olarak zor bir isim olduğunu tartışıyorduk ki, postadan Balparmak imzasını taşıyan çok hoş paketlenmiş bir kitap çıktı: “Dünden Bugüne Türkiye’de Arıcılık”. Perihan Sarıöz hazırlamış. Balparmak sponsor olmuş ve yayınlamış.
Belli ki çok emek verilmiş. Balparmak’tan Gülay Hanım “İki buçuk - üç yıl sürdü çalışmalar” diyor. En ince ayrıntısına kadar araştırılmış, belge ve görsellerle zenginleştirilmiş. Bölge bölge, il il gezilmiş, bu işe emek verenler bulunup görüşülmüş, şimdi hayatta olmayanların yakınlarından belgeler temin edilmiş.
Faaliyet gösterdiği alana, sektöre ve sektörün gelişimine katma değer sağlayacak, cildi, koruma kılıfı, baskısı, içeriği ile örnek alınması gereken muhteşem bir kitap olmuş.
Şimdiki adım bu zenginliği meraklısı ile paylaşmak olmalı. Benim gibi postayla adresine gönderilenlerin haricindekiler için Balparmak, kitabın heyecanından olsa gerek henüz satışı ve dağıtımı için planlama yapmamış. Mutlaka ucuza satılacak bir baskısının da yapılması gerek. Ortaya öyle derinlikli bir iş çıkmış ki, kitapçılara düştüğü an bir kaç tane alıp meraklısına dağıtacağım.
Ananızın ak sütü gibi helal olsun
Son yıllarda gördüğüm en başarılı ‘halka arz’lardan biri hiç şüphesiz Hamdi Akın liderliğindeki TAV ekibine ait. Gerek iş gerekse iletişim bağlamında hazırlanışı rahatlıkla ‘benchmark’ – kerteriz veya nirengi noktası da denilebilir, röper noktası da- alınabilir.
Beklenen yabancı talebin 15 katı gelince Londra’da tüm ekip şampanya içerek kutlamışlar. Analarının ak sütü gibi helal olsun. TAV halka açılmaya iki ay kala iletişimcilerini, reklamcılarını, PR’cılarını toplayıp “Haydi bakalım arkadaşlar, şimdi halka açılacağız; gösterin bakalım marifetinizi!” demedi... Hamdi Bey ile aylar hatta yıllar önce ofisinde sohbet ettiğimizde bu adımı ne zaman nasıl atacağını çok iyi bildiğini bizzat görmüştüm. Yıllar içinde izleme fırsatı buldum.
Entegre iletişim modeliyle adım adım geldi hedefine kilitlendi. 1,7 milyar Dolar olan bir kuruluşa 5 milyar dolar değer biçiliyorsa, sizce bunda iletişim katma değeri ne kadardır? TAV için artık ‘karada ölüm yok!’...
Hatırlardadır. Melih Gökçek’in, seçimlerden kısa bir süre önce aday bildirmediği gerekçesiyle seçim dışı kalan partisi DP, her seçim döneminde flaş açıklamalarıyla adından sıkça söz ettiren bir araştırma şirketinin anketine göre, sözüm ona barajı yüzde 12-13’le aşacak ve üçüncü parti olacaktı...
Ben araştırma yaptıracak olsam kime güvenirdim? Tabii ki, Selim Oktar bu işleri bırakana kadar ona ve Strateji/Mori’ye. SAM’a ve onun yönetici patronu Cenap Nuhrat’a; GFK’ya, bu alana girseler Nielsen’e, THY için yaptığı çok başarılı bir araştırmaya tanık olduğum Genar’a, Dr. İbrahim Uslu liderliğinde Anar’a, kendileri sektörde eski ama kurdukları şirket yeni olan Elvan Oktar ve Era ekibine...
İşte bu listeye şimdi bold harflerle yazılı bir isim daha ekliyorum: Hakan Bayrakçı ve şirketi SONAR... Neden bold harflerle? Çünkü sübjektif görüş ile objektif durum arasındaki kıldan ince kılıçtan keskin sırat köprüsünde mükemmel bir meslekî duruş sergiliyor da ondan.
Hakan Bey’in DSP, CHP çizgisine yakın iflah olmaz bir (tabiri caizse) ‘ulusal solcu’ olduğunu en azından Habertürk’ü izleyen herkes bilir. Bayrakçı, aynı zamanda ‘sabit fikirli’ denecek düzeyde bir Ak Parti karşıtıdır... Buna rağmen SONAR’ın son araştırmasını Habertürk’de Pazartesi akşamı sunarken, en küçük bir tarafgirlik eğilimi sergilemedi. Sonuçları çarpıtmaya, ters yorumlamaya çalışmadı. Fikri yokmuş gibi davranıp, oyun da oynamadı... Hakan Bayrakçı’nın o TV programındaki duruşu tüm araştırmacılara örnek olmalı.
Gelelim sonuçlara... Bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz, sorusuna yanıtlar şöyle verilmiş (parantez içindekiler Eylül 2006 sonuçları): Ak Parti: 31.58 (25.51), CHP: 14.76 (20.08), MHP: 13.67 (12.21), DYP: 13.06 (13.09), GP: 6.90 (5.02), DSP: 6.70 (7.19), DTP: 4.37 (4.41), ANAP: 4.10 (6.31), BBP: 1.50, SHP: 1.37 (2.99), Diğer: 1.98 (3.19)...
Gördüğünüz gibi yıllardır altını çizdiğim durumda bir değişiklik yok. Ak Parti, iktidarının 5’inci yılında yıpranmadan yoluna devam ediyor. Çünkü onu yıpratacak ne ana muhalefet var ne de lideri... Sadece Ak Parti mi tarihe geçiyor? Hayır. Araştırmalar ana muhalefetin lideri başından giderse puanının artacağını gösteriyor. Bunun da dünyada eşi benzeri yok...
‘Bal’ gibi kitap...
Bana yasak. Ama asistanım Aslı Hanım hastası. Hele Balparmak olursa... Tam da marka olarak zor bir isim olduğunu tartışıyorduk ki, postadan Balparmak imzasını taşıyan çok hoş paketlenmiş bir kitap çıktı: “Dünden Bugüne Türkiye’de Arıcılık”. Perihan Sarıöz hazırlamış. Balparmak sponsor olmuş ve yayınlamış.
Belli ki çok emek verilmiş. Balparmak’tan Gülay Hanım “İki buçuk - üç yıl sürdü çalışmalar” diyor. En ince ayrıntısına kadar araştırılmış, belge ve görsellerle zenginleştirilmiş. Bölge bölge, il il gezilmiş, bu işe emek verenler bulunup görüşülmüş, şimdi hayatta olmayanların yakınlarından belgeler temin edilmiş.
Faaliyet gösterdiği alana, sektöre ve sektörün gelişimine katma değer sağlayacak, cildi, koruma kılıfı, baskısı, içeriği ile örnek alınması gereken muhteşem bir kitap olmuş.
Şimdiki adım bu zenginliği meraklısı ile paylaşmak olmalı. Benim gibi postayla adresine gönderilenlerin haricindekiler için Balparmak, kitabın heyecanından olsa gerek henüz satışı ve dağıtımı için planlama yapmamış. Mutlaka ucuza satılacak bir baskısının da yapılması gerek. Ortaya öyle derinlikli bir iş çıkmış ki, kitapçılara düştüğü an bir kaç tane alıp meraklısına dağıtacağım.
Ananızın ak sütü gibi helal olsun
Son yıllarda gördüğüm en başarılı ‘halka arz’lardan biri hiç şüphesiz Hamdi Akın liderliğindeki TAV ekibine ait. Gerek iş gerekse iletişim bağlamında hazırlanışı rahatlıkla ‘benchmark’ – kerteriz veya nirengi noktası da denilebilir, röper noktası da- alınabilir.
Beklenen yabancı talebin 15 katı gelince Londra’da tüm ekip şampanya içerek kutlamışlar. Analarının ak sütü gibi helal olsun. TAV halka açılmaya iki ay kala iletişimcilerini, reklamcılarını, PR’cılarını toplayıp “Haydi bakalım arkadaşlar, şimdi halka açılacağız; gösterin bakalım marifetinizi!” demedi... Hamdi Bey ile aylar hatta yıllar önce ofisinde sohbet ettiğimizde bu adımı ne zaman nasıl atacağını çok iyi bildiğini bizzat görmüştüm. Yıllar içinde izleme fırsatı buldum.
Entegre iletişim modeliyle adım adım geldi hedefine kilitlendi. 1,7 milyar Dolar olan bir kuruluşa 5 milyar dolar değer biçiliyorsa, sizce bunda iletişim katma değeri ne kadardır? TAV için artık ‘karada ölüm yok!’...