CHP’ye ‘Endişeli Modern’lerden hayır gelmez…
21 KASIM 2010
CHP’nin terk etmesi gereken kötü alışkanlıklarından biri dinozorlaşmış, kireçlenmiş, mafsalları donup kalmış üst yönetim anlayışından kurtulmak idi… Bu kısmen halloldu. Son biri iki rötuş kaldı… ‘Her tarafa oynayanlar’dan da ‘dinozorlar’ gibi kurtulmak… 30 bin kişi kazanmak için 30 kişiyi kaybetmeyi göze almak…
Kurtulunması gereken ikinci ‘kötü alışanlık’, rekabetin tahkir, tehdit ve tahriklerine (Üç T) kapılmadan; küfürden, agresyondan uzaklaşıp kendi çizdiğiniz yoldan şaşmadan ilerlemek, gündemin arkasından koşmamak, tersine gündemi bizzat yaratmak ve yönetmekti… Bunun da ilk işaretleri görülüyor… Devlet Bahçeli’nin “Cezaevindeki vatan hainlerine de git!” şeklindeki ‘veciz’(!) tavsiyesine yanıt verilmemesi (en azından benim gözüme böyle bir yanıtın ilişmemesi) iyiye işaret. Sadece CHP Başkanı’nın değil diğer sözcülerin de ‘oyuna’ gelmemeleri önemli…
Kurtulunması gereken bir başka ‘kötü alışkanlık’ ise hangi toplumsal kümenin zihni egemenliğinin kabullenilmesi meselesidir… Geçen onca yıl içinde dünya değişti; CHP’nin hedef kitlesi ve sosyal paydaşları aynı kalacak değil ya…
***
Konda’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır T24’de yayınlanan bir yazısında yeni küme (segment) tanımlarından söz etmiş: Endişeli Modernler…
Bilindiği gibi o naftalin kokan A, B, C1, C2, D şeklindeki ‘Sosyoekonomik Statü’ (SES) grupları ve toplumu bunlara bölerek tanımaya ve anlamaya çalışma yaklaşımı, hâlâ bazı dinozorlar böyle hazırlanmış raporlara itibar etseler de tedavülden kalkalı en az 15 yıl oldu…
Şimdilerde iletişim ve pazarlama stratejileri hedef kitlenin ‘yaşam tarzına’ hatta dünya görüşüne göre oluşturuluyor. Karar süreçlerinde ve satın alma davranışlarında sadece gelirin ve eğitim düzeyinin belirleyici olmadığı çoktan anlaşıldı…
Yaşam tarzına göre yapılan kümelerde ise ‘modernler’; onların içinde de ‘endişeli modernler’ önemli bir yer tutuyor.
***
Konda’ya göre bunların %70’den fazlası CHP’liymiş… Benim özetle ‘septikler’ veya ‘şüpheci aydınlar’, ‘ecnebi Türkler’ diye tanımladığım ve çevremdekilerin çoğunluğunu teşkil eden bu grubun özelliklerini Ağırdır, şöyle sıralıyor:
“Haberleri gazeteden ve internetten takip etme; modaya uygun giyinip, makyaj yapma, mayo giyme; teknolojik ürünleri takip etme; lokantaya, kafeye, sinemaya, konsere gitme; tatile memlekete değil de turistik anlamda tatil mekânı sayılan yerlere gitme; yılbaşını kutlama; evin gıda ihtiyacını süpermarket gibi daha büyük ve daha yeni alışveriş yerlerinden satın alma; giyim alışverişini de yine büyük mağazalardan alma; bankacılık işlemleri için interneti kullanma; müzik dinleme, müzik aleti çalma veya resim yapma…
… Kadına topluma hak ettiği yeri verme konusunda en saygılı küme, bu küme. Kürtajı, tüp bebeği, nikâhsız birlikte yaşamayı, mal mülkün kadının üstüne yapılmasını, kadının eşini kendi seçebilmesini en fazla oranda destekliyor, kadının çalışmak için eşinden izin alması fikrine ve kadının erkekten fazla para kazanmasının sorun olacağına en fazla oranda karşı çıkıyorlar. Erkeklerin en sık yemek yaptığı, otomobil veya beyaz eşya satın almak gibi kararlarda en az rol aldığı küme de yine endişeli modernler…”
***
Yazının tamamı için T24’ün web sitesine bakılabilir…
Bu kümenin CHP’nin aldığı oylar içindeki oranı taş çatlasa yüzde üçü beşi geçmez. Ancak, partiye hükmeden zihniyet üzerindeki hâkimiyetin yüzde yüzüne yakını bu kümeye aittir.
Bu kümeyle ittifaka tabii ki evet, ancak CHP’nin, oylarını alsa da ‘Endişeli Modern’lerin belirleyici zihniyet tasallutundan kurtulmadan ve stratejisini geniş kitlelere yayma kabiliyetine erişmeden, elitizmden sıyrılmadan ciddi bir iktidar olması zordur…
Kurtulunması gereken ikinci ‘kötü alışanlık’, rekabetin tahkir, tehdit ve tahriklerine (Üç T) kapılmadan; küfürden, agresyondan uzaklaşıp kendi çizdiğiniz yoldan şaşmadan ilerlemek, gündemin arkasından koşmamak, tersine gündemi bizzat yaratmak ve yönetmekti… Bunun da ilk işaretleri görülüyor… Devlet Bahçeli’nin “Cezaevindeki vatan hainlerine de git!” şeklindeki ‘veciz’(!) tavsiyesine yanıt verilmemesi (en azından benim gözüme böyle bir yanıtın ilişmemesi) iyiye işaret. Sadece CHP Başkanı’nın değil diğer sözcülerin de ‘oyuna’ gelmemeleri önemli…
Kurtulunması gereken bir başka ‘kötü alışkanlık’ ise hangi toplumsal kümenin zihni egemenliğinin kabullenilmesi meselesidir… Geçen onca yıl içinde dünya değişti; CHP’nin hedef kitlesi ve sosyal paydaşları aynı kalacak değil ya…
***
Konda’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır T24’de yayınlanan bir yazısında yeni küme (segment) tanımlarından söz etmiş: Endişeli Modernler…
Bilindiği gibi o naftalin kokan A, B, C1, C2, D şeklindeki ‘Sosyoekonomik Statü’ (SES) grupları ve toplumu bunlara bölerek tanımaya ve anlamaya çalışma yaklaşımı, hâlâ bazı dinozorlar böyle hazırlanmış raporlara itibar etseler de tedavülden kalkalı en az 15 yıl oldu…
Şimdilerde iletişim ve pazarlama stratejileri hedef kitlenin ‘yaşam tarzına’ hatta dünya görüşüne göre oluşturuluyor. Karar süreçlerinde ve satın alma davranışlarında sadece gelirin ve eğitim düzeyinin belirleyici olmadığı çoktan anlaşıldı…
Yaşam tarzına göre yapılan kümelerde ise ‘modernler’; onların içinde de ‘endişeli modernler’ önemli bir yer tutuyor.
***
Konda’ya göre bunların %70’den fazlası CHP’liymiş… Benim özetle ‘septikler’ veya ‘şüpheci aydınlar’, ‘ecnebi Türkler’ diye tanımladığım ve çevremdekilerin çoğunluğunu teşkil eden bu grubun özelliklerini Ağırdır, şöyle sıralıyor:
“Haberleri gazeteden ve internetten takip etme; modaya uygun giyinip, makyaj yapma, mayo giyme; teknolojik ürünleri takip etme; lokantaya, kafeye, sinemaya, konsere gitme; tatile memlekete değil de turistik anlamda tatil mekânı sayılan yerlere gitme; yılbaşını kutlama; evin gıda ihtiyacını süpermarket gibi daha büyük ve daha yeni alışveriş yerlerinden satın alma; giyim alışverişini de yine büyük mağazalardan alma; bankacılık işlemleri için interneti kullanma; müzik dinleme, müzik aleti çalma veya resim yapma…
… Kadına topluma hak ettiği yeri verme konusunda en saygılı küme, bu küme. Kürtajı, tüp bebeği, nikâhsız birlikte yaşamayı, mal mülkün kadının üstüne yapılmasını, kadının eşini kendi seçebilmesini en fazla oranda destekliyor, kadının çalışmak için eşinden izin alması fikrine ve kadının erkekten fazla para kazanmasının sorun olacağına en fazla oranda karşı çıkıyorlar. Erkeklerin en sık yemek yaptığı, otomobil veya beyaz eşya satın almak gibi kararlarda en az rol aldığı küme de yine endişeli modernler…”
***
Yazının tamamı için T24’ün web sitesine bakılabilir…
Bu kümenin CHP’nin aldığı oylar içindeki oranı taş çatlasa yüzde üçü beşi geçmez. Ancak, partiye hükmeden zihniyet üzerindeki hâkimiyetin yüzde yüzüne yakını bu kümeye aittir.
Bu kümeyle ittifaka tabii ki evet, ancak CHP’nin, oylarını alsa da ‘Endişeli Modern’lerin belirleyici zihniyet tasallutundan kurtulmadan ve stratejisini geniş kitlelere yayma kabiliyetine erişmeden, elitizmden sıyrılmadan ciddi bir iktidar olması zordur…