Davranış değişikliği için duyguları tetiklemek şart
01 Haziran 2019 - Yeni Şafak
İnsanların davranış değişikliklerine neden olan ikna süreci, daha çok duygusal alanda tezahür ediyor. Duygulara hitap edilerek yapılan işlerin sonuçları etkili ve başarılı oluyor.
Bayramlarda yoğunlaşan trafik ve başka pek çok etken nedeniyle her yıl yaşanan trafik kazaları ülkemizin kanayan yarası… Bunların önlenmesi için yıllardır pek çok çağrı, kampanya ve reklam yapıldı.
Ramazan Bayramı öncesi Turkcell’in hazırladığı kamu spotunun bu konuda başarılı olmasını diliyorum. İzleyenler üzerinde davranış değişikliğine yol açacak, onların dikkatini çekmeyi sağlayacak pek çok ögeyi titizlikle kullanmışlar…
Reklamın dikkat çektiğini şimdiden söyleyebiliriz. İnternet siteleri haberini yapmışlar bile… Çünkü reklamda bir efsane ve bir popüler futbolcu yan yana… Metin Oktay ve Emre Akbaba…
Reklam filminde Oktay, verdiği “Yoldayken sadece yola bak” tavsiyesiyle Akbaba’nın kaza yapmasına engel oluyor. Adeta Hızır gibi görünüyor… Ve reklam filmi şu sözlerle sona eriyor:
“Türk sporunun efsanesi Metin Oktay’ı yıllar önce bir trafik kazasında kaybettik. […] Bu ülke daha fazla değerini kaybetmesin diye. Sizi kaybetmesin diye…”
Uygulanan müthiş bir makyajla Metin Oktay’ı yıllar sonra tekrar görmüş gibi olduk… Duygusal etkisi, yoğunluğu yüksek bir çalışma olmuş… Zaten çıkan haberlerin başlıklarında bile reklamın ‘duygusallığı’ vurgulanmış.
Hakikaten çok duygulandık… Bir özel maçta Can Bartu ile formaları değiştirip Fenerbahçe formasıyla karşı takımda oynayacak gönül ve ruh yüceliğine sahip, Türkiye’de her futbol takımın taraftarı tarafından sevilen, Galatasaray’ın efsane oyuncusu Metin Oktay’ı gördüğümüz için… Oktay ve Akbaba’yı iki kuşak futbolcu olarak abi-kardeş gibi sohbet ederken gördüğümüz için… Ve Metin Oktay’ı bir trafik kazasında zamansız kaybettiğimiz hatırlayıp hayıflandığımız için…
Turkcell, tüm bu duygusal ögeleri mesajının etkinliğini sağlayabilmek adına filme başarıyla yerleştirmiş. Kilit mesaj olan “Türkiye daha fazla değerini kaybetmesin diye #YoldaykenBırakınOTelefonu. Sevdiklerinizle nice bayramlara...” bu başarılı prodüksiyonla izleyiciye ulaştı… Özellikle de telefon kullanılmadığı zaman para kaybedeceğini bile bile bu kilit mesaja sarılması, etkiyi katlayarak artırıyor sanki.
Emniyet kemeri kullanımıyla ilgili 2013 yılında İngiltere’de çekilen bir reklam ülkemizde Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından uyarlanmıştı. Reklamda Mustafa Sandal rol almıştı. Evde ailesiyle oyun oynayan babayı canlandıran Sandal hayalî bir araba kullanıyor, kaza yapacağını anlayan eşi ve kızı atılarak onu bir emniyet kemeri gibi sarıyor, ölümden kurtarıyorlardı.
Amaçlanan davranış değişikliğini yaratmak için duygulara hitap etmenin başarılı bir örneğiydi.
Başarısız kampanya ve reklamlarımız da oluyor tabii… Mesela izleyiciye emir kipiyle seslenmek itici bulunuyor ve prodüksiyon ne kadar başarılı olursa olsun istenen sonucu yaratmıyor. “Trafik canavarı olmayın!” kampanyasının bu nedenle izleyicide karşılık bulmadığı biliniyor. Bunun gibi emir kipiyle yapılmış, buyurgan ve düşünceye hitap eden “ölürsün!” vs. gibi ifadelerden ziyade hayatın içindeki olasılıklara bir çocuğun gülüşüne, bir kadının endişesine yani duygulara odaklanmak iletişimde her zaman daha iyi çalışıyor.
Şimdi burada durup siyasi iletişim alanına bakın… Şu Turkcell reklamıyla yarışacak son aylarda devreye sokulmuş bir tane siyasi iletişim filmi bulun da burada öve öve bitiremeyelim…
Bayramlarda yoğunlaşan trafik ve başka pek çok etken nedeniyle her yıl yaşanan trafik kazaları ülkemizin kanayan yarası… Bunların önlenmesi için yıllardır pek çok çağrı, kampanya ve reklam yapıldı.
Ramazan Bayramı öncesi Turkcell’in hazırladığı kamu spotunun bu konuda başarılı olmasını diliyorum. İzleyenler üzerinde davranış değişikliğine yol açacak, onların dikkatini çekmeyi sağlayacak pek çok ögeyi titizlikle kullanmışlar…
Reklamın dikkat çektiğini şimdiden söyleyebiliriz. İnternet siteleri haberini yapmışlar bile… Çünkü reklamda bir efsane ve bir popüler futbolcu yan yana… Metin Oktay ve Emre Akbaba…
Reklam filminde Oktay, verdiği “Yoldayken sadece yola bak” tavsiyesiyle Akbaba’nın kaza yapmasına engel oluyor. Adeta Hızır gibi görünüyor… Ve reklam filmi şu sözlerle sona eriyor:
“Türk sporunun efsanesi Metin Oktay’ı yıllar önce bir trafik kazasında kaybettik. […] Bu ülke daha fazla değerini kaybetmesin diye. Sizi kaybetmesin diye…”
Uygulanan müthiş bir makyajla Metin Oktay’ı yıllar sonra tekrar görmüş gibi olduk… Duygusal etkisi, yoğunluğu yüksek bir çalışma olmuş… Zaten çıkan haberlerin başlıklarında bile reklamın ‘duygusallığı’ vurgulanmış.
Hakikaten çok duygulandık… Bir özel maçta Can Bartu ile formaları değiştirip Fenerbahçe formasıyla karşı takımda oynayacak gönül ve ruh yüceliğine sahip, Türkiye’de her futbol takımın taraftarı tarafından sevilen, Galatasaray’ın efsane oyuncusu Metin Oktay’ı gördüğümüz için… Oktay ve Akbaba’yı iki kuşak futbolcu olarak abi-kardeş gibi sohbet ederken gördüğümüz için… Ve Metin Oktay’ı bir trafik kazasında zamansız kaybettiğimiz hatırlayıp hayıflandığımız için…
Turkcell, tüm bu duygusal ögeleri mesajının etkinliğini sağlayabilmek adına filme başarıyla yerleştirmiş. Kilit mesaj olan “Türkiye daha fazla değerini kaybetmesin diye #YoldaykenBırakınOTelefonu. Sevdiklerinizle nice bayramlara...” bu başarılı prodüksiyonla izleyiciye ulaştı… Özellikle de telefon kullanılmadığı zaman para kaybedeceğini bile bile bu kilit mesaja sarılması, etkiyi katlayarak artırıyor sanki.
Emniyet kemeri kullanımıyla ilgili 2013 yılında İngiltere’de çekilen bir reklam ülkemizde Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından uyarlanmıştı. Reklamda Mustafa Sandal rol almıştı. Evde ailesiyle oyun oynayan babayı canlandıran Sandal hayalî bir araba kullanıyor, kaza yapacağını anlayan eşi ve kızı atılarak onu bir emniyet kemeri gibi sarıyor, ölümden kurtarıyorlardı.
Amaçlanan davranış değişikliğini yaratmak için duygulara hitap etmenin başarılı bir örneğiydi.
Başarısız kampanya ve reklamlarımız da oluyor tabii… Mesela izleyiciye emir kipiyle seslenmek itici bulunuyor ve prodüksiyon ne kadar başarılı olursa olsun istenen sonucu yaratmıyor. “Trafik canavarı olmayın!” kampanyasının bu nedenle izleyicide karşılık bulmadığı biliniyor. Bunun gibi emir kipiyle yapılmış, buyurgan ve düşünceye hitap eden “ölürsün!” vs. gibi ifadelerden ziyade hayatın içindeki olasılıklara bir çocuğun gülüşüne, bir kadının endişesine yani duygulara odaklanmak iletişimde her zaman daha iyi çalışıyor.
Şimdi burada durup siyasi iletişim alanına bakın… Şu Turkcell reklamıyla yarışacak son aylarda devreye sokulmuş bir tane siyasi iletişim filmi bulun da burada öve öve bitiremeyelim…