Dil sürçmeleri kalbin aynasıdır…
19 şubat 2019 - yeni şafak
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın tuhaf lâfları, hareketleri ve gafları pek meşhur… Çoğunlukla gülüp geçilen bu durumları alt alta yazıp da toplayınca işin rengi biraz değişiyor…
Washington Post bunu yapmış… Trump’ın başkan olarak geçirdiği 745 günlük sürede yaptığı konuşma ve açıklamalar içindeki ‘yanlışları’ ve ‘yanlış yönlendiren’ iddiaları bir veri tabanında toplamış… Washington Post’un tuttuğu çeteleye göre Başkan Trump, görevde bulunduğu 2 yılı aşkın sürede 8.459 kez ‘yalan’ söylemiş…
İnternette, gazetenin grafikler sayfasına girerseniz bu notlara günlük, aylık ve yıllık grafiklerle ulaşabilirsiniz… Yine konu başlıklarına göre de arama yapabilirsiniz… Trump’ın en fazla ‘yanıltıcı iddiada’ bulunduğu ay 2018 Amerikan Ara Seçimlerinin öncesine, yani propaganda dönemine rastlamış… Tam, 1205 ‘doğru olmayan’ iddia!..
Trump’ı gördükten sonra bizimkilerin onun yanında çok masum kaldığını söylemek mümkün… Seçim dönemi ‘yanıltıcı yönlendirmeler’den biri, mesela CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2014 Yerel Seçimleri öncesi Sakaryalılara verdiği sözdü…
Sakarya hadisesi ise şöyle: Sakarya Kent Meydanı'nda partililere hitap eden Genel Başkan, o zamanki başkan adayını şu sözlerle kürsüye çağırmıştı: "Gel bakalım Ecevit Keleş! O genç bir isim, sizin evladınız, sizin için çalışmak istiyor. Bu meydanın altına otopark yapacağım diyor"…
Bu sözlerin üzerine dinleyiciler küçük çaplı bir şok yaşamış olmalı… Çünkü, AK Partili Başkan o meydanın altına 2007 yılında zaten otopark yapmıştı…
Sayın Kılıçdaroğlu benzer durumlara sık sık düşmüş… Zeytin Yasası’nı 1939 yılında Atatürk’ün çıkardığını iddia etmiş mesela… Hayatında hiç İsrail’e ayak basmamış sayın Bakan Berat Albayrak’ın İsrail’e gitmekle suçlamış…
2012 yılında bir konuşması sırasında, Tansu Çiller hakkında tutuklama kararı çıkarıldığını söylemiş… Köy Enstitülerini Atatürk kurdu, demiş… Liste uzun, arzu eden ‘Kılıçdaroğlu’nun gafları’ yazıp internette arayabilir…
Fakat, unutulmaz ‘dil sürçmeleri’ni de anmadan geçmek olmaz… CHP Genel Başkanı bir konuşması sırasında o zaman Başbakan olan Sayın Erdoğan’a hitaben şu sözleri sarf etmişti: “Öyle sayın Başbakan gibi söz verip sözünün arkasında duran biri değiliz”…
Bir keresinde de aynen şunları söyledi: “Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapıyorsam bir bildiğim var elbet”…
Sigmund Freud ‘dil sürçmeleri’nin bilinçaltındaki düşünce, istek ya da arzunun sonucu olarak ortaya çıktığını söyler. Bir diğer adı da ‘lapsus’tur…
Adolf Hitler, Berlin’deki ilk toplantısında “Sizi kölelikten kurtarmaya geldik” diyeceği yerde “Sizi köleliğe davet etmeye geldik” deyivermiş… Neticeyi bilmeyen yok…
Velhâsıl kelam, Allah siyasîleri lapsustan korusun. Biz böyle niyet etsek de bu lapsus ya da gafların aslında düşünüldüğü kadar büyük bir sorun yaratmadığı görülüyor. Öyle olsa dokuz seçim kaybeden Sayın Kılıçdaroğlu hâlâ genel başkan olmazdı… 2020 seçimlerinde de Trump tekrar başkan seçilirse şaşmamak gerek…
Washington Post bunu yapmış… Trump’ın başkan olarak geçirdiği 745 günlük sürede yaptığı konuşma ve açıklamalar içindeki ‘yanlışları’ ve ‘yanlış yönlendiren’ iddiaları bir veri tabanında toplamış… Washington Post’un tuttuğu çeteleye göre Başkan Trump, görevde bulunduğu 2 yılı aşkın sürede 8.459 kez ‘yalan’ söylemiş…
İnternette, gazetenin grafikler sayfasına girerseniz bu notlara günlük, aylık ve yıllık grafiklerle ulaşabilirsiniz… Yine konu başlıklarına göre de arama yapabilirsiniz… Trump’ın en fazla ‘yanıltıcı iddiada’ bulunduğu ay 2018 Amerikan Ara Seçimlerinin öncesine, yani propaganda dönemine rastlamış… Tam, 1205 ‘doğru olmayan’ iddia!..
Trump’ı gördükten sonra bizimkilerin onun yanında çok masum kaldığını söylemek mümkün… Seçim dönemi ‘yanıltıcı yönlendirmeler’den biri, mesela CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2014 Yerel Seçimleri öncesi Sakaryalılara verdiği sözdü…
Sakarya hadisesi ise şöyle: Sakarya Kent Meydanı'nda partililere hitap eden Genel Başkan, o zamanki başkan adayını şu sözlerle kürsüye çağırmıştı: "Gel bakalım Ecevit Keleş! O genç bir isim, sizin evladınız, sizin için çalışmak istiyor. Bu meydanın altına otopark yapacağım diyor"…
Bu sözlerin üzerine dinleyiciler küçük çaplı bir şok yaşamış olmalı… Çünkü, AK Partili Başkan o meydanın altına 2007 yılında zaten otopark yapmıştı…
Sayın Kılıçdaroğlu benzer durumlara sık sık düşmüş… Zeytin Yasası’nı 1939 yılında Atatürk’ün çıkardığını iddia etmiş mesela… Hayatında hiç İsrail’e ayak basmamış sayın Bakan Berat Albayrak’ın İsrail’e gitmekle suçlamış…
2012 yılında bir konuşması sırasında, Tansu Çiller hakkında tutuklama kararı çıkarıldığını söylemiş… Köy Enstitülerini Atatürk kurdu, demiş… Liste uzun, arzu eden ‘Kılıçdaroğlu’nun gafları’ yazıp internette arayabilir…
Fakat, unutulmaz ‘dil sürçmeleri’ni de anmadan geçmek olmaz… CHP Genel Başkanı bir konuşması sırasında o zaman Başbakan olan Sayın Erdoğan’a hitaben şu sözleri sarf etmişti: “Öyle sayın Başbakan gibi söz verip sözünün arkasında duran biri değiliz”…
Bir keresinde de aynen şunları söyledi: “Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapıyorsam bir bildiğim var elbet”…
Sigmund Freud ‘dil sürçmeleri’nin bilinçaltındaki düşünce, istek ya da arzunun sonucu olarak ortaya çıktığını söyler. Bir diğer adı da ‘lapsus’tur…
Adolf Hitler, Berlin’deki ilk toplantısında “Sizi kölelikten kurtarmaya geldik” diyeceği yerde “Sizi köleliğe davet etmeye geldik” deyivermiş… Neticeyi bilmeyen yok…
Velhâsıl kelam, Allah siyasîleri lapsustan korusun. Biz böyle niyet etsek de bu lapsus ya da gafların aslında düşünüldüğü kadar büyük bir sorun yaratmadığı görülüyor. Öyle olsa dokuz seçim kaybeden Sayın Kılıçdaroğlu hâlâ genel başkan olmazdı… 2020 seçimlerinde de Trump tekrar başkan seçilirse şaşmamak gerek…