Erbakan Hoca Cenazesinde de Ders Verdi
02 MART 2011
Pazartesi günü AK Parti’nin çıkardığı derslerden söz etmiştik. Necmettin Erbakan Hoca, hem mücadelesi hem de hatalarıyla AK Parti’nin önünü açmıştı. Onunla birlikte sanayi toplumunun feodal liderliği de bitmiş, herkes tarafından kavranması pek de kolay olmayan yepyeni bir dönem başlamıştı.
Görünen oydu ki AK Parti, sosyal demokrat iktidarların yapması gereken pek çok şeyi yapıyor, söylemesi gereken pek çok şeyi de söylüyordu. Görünüşte ilerici ile gerici yer değiştirmişti adeta.
AK Parti zaman içinde kökleri köyde, gövdesi varoşlarda, dalları burjuva kültürüne uzanmış yapısını, sekiz yılda sağlam bir milli kültür konsepti içine yerleştirememiş olsa da bir daha çöl filmleri düzlemine gelemeyecek düzeye ulaştırmıştı. Macun tüpten çıkmıştı, bir daha içine sokulmamak üzere…
***
Hocanın cenazesi dahi kendi türünde büyük bir olasılıkla yepyeni bir anlayışın başlangıcına işaret edebilir. Türkiye, geldiği noktada Cumhurbaşkanının, Meclis Başkanının, Başbakanının, hükümet üyelerinin, askeri erkânın, uluslar arası konukların ezilerek ölme tehlikesi ile burun buruna geldikleri böyle büyük bir cenaze törenini bir kez daha yaşamayacaktır.
Dünyanın dört bir yanında benzer törenlere tanık olmasak bu keşmekeşi içimize sindireceğiz. Oysa Necmettin Erbakan gibi bir devlet ve siyaset adamının cenaze töreni ve toprağa verilmesi olağanüstü başarılı bir organizasyon ve disiplin içinde geçebilirdi. Cami avlusunda Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yüzlerindeki ifade, cenazenin toprağa verilmesi sırasında Dış İşleri Bakanımızın, Meclis Başkanımızın ve Recai Kutan Beyin itilip kakılmaları sırasındaki duruşları, akıllara nakşedilmeli ve bir daha böyle bir kaos yaşanmaması için Hocanın vefatından da, cenazesinden de gereken dersler çıkarılmalı.
***
Türkiye Cumhuriyeti ve insanı, (Toynbee’nin deyişiyle) kendisi üzerine yapılan bütün planlarda Batılıları her zaman nasıl yanıltmışsa, bir kez daha yanıltmalı, cenazesini son derece disiplinli, düzenli yüzlerce yıllık kültür mirasına yakışan vakar içinde kaldırabilmeli.
Onca uluslar arası büyük organizasyonlara imza atmıyor muyuz? İnançlarımız ve geleneklerimiz doğrultusunda birbirimizi ezmeden, itip kakmadan, büyüklerimizin cenaze namazlarını kılmayı ve onları gereken saygı ve disiplin içinde defnetmeyi başaracağımızdan hiçbir kuşkum yok. Çekersin iki güvenlik kordonu, olur biter.
Bize bu konuda da gereken uyarıları alma fırsatı verdiği için Erbakan Hocaya şükran borçluyuz. Nur içinde yatsın.
Duygulara hitap eden kazanır
“İletişim nasıl yapılır? Reklam filmi nasıl olmalıdır?” diye merak edenlere hiç tereddütsüz Bridgestone reklamlarını gösterebilirsiniz. Hani Güntekin Onay, İlker Aksum, Ömer Onan ve Özgür Ozan'ın oynadığı filmler… Boyunlarına çapraz bir şekilde emniyet kemerini çağrıştırarak otomobil lastiklerini taktıkları tek sahnelik çekimler…
Olağanüstü duygusal, mesajı en kısa zamanda en etkili biçimde iletecek o “Büyük Fikri” yakalamış olmanın gücü… Abartmamak için tüm zamanların demeyeyim ama son yılların en etkili ifade üslubu.
Al uluslar arası reklamları, tercüme et koy gitsin, dememiş olan Bridgestone’u ve reklam ajansını yürekten kutluyorum. Siyasi iletişim çalışmaları için ısınma turları atan partilerimize de böyle duygusal ve etkili reklam yaklaşımlarını bulmalarını diliyorum.
Görünen oydu ki AK Parti, sosyal demokrat iktidarların yapması gereken pek çok şeyi yapıyor, söylemesi gereken pek çok şeyi de söylüyordu. Görünüşte ilerici ile gerici yer değiştirmişti adeta.
AK Parti zaman içinde kökleri köyde, gövdesi varoşlarda, dalları burjuva kültürüne uzanmış yapısını, sekiz yılda sağlam bir milli kültür konsepti içine yerleştirememiş olsa da bir daha çöl filmleri düzlemine gelemeyecek düzeye ulaştırmıştı. Macun tüpten çıkmıştı, bir daha içine sokulmamak üzere…
***
Hocanın cenazesi dahi kendi türünde büyük bir olasılıkla yepyeni bir anlayışın başlangıcına işaret edebilir. Türkiye, geldiği noktada Cumhurbaşkanının, Meclis Başkanının, Başbakanının, hükümet üyelerinin, askeri erkânın, uluslar arası konukların ezilerek ölme tehlikesi ile burun buruna geldikleri böyle büyük bir cenaze törenini bir kez daha yaşamayacaktır.
Dünyanın dört bir yanında benzer törenlere tanık olmasak bu keşmekeşi içimize sindireceğiz. Oysa Necmettin Erbakan gibi bir devlet ve siyaset adamının cenaze töreni ve toprağa verilmesi olağanüstü başarılı bir organizasyon ve disiplin içinde geçebilirdi. Cami avlusunda Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yüzlerindeki ifade, cenazenin toprağa verilmesi sırasında Dış İşleri Bakanımızın, Meclis Başkanımızın ve Recai Kutan Beyin itilip kakılmaları sırasındaki duruşları, akıllara nakşedilmeli ve bir daha böyle bir kaos yaşanmaması için Hocanın vefatından da, cenazesinden de gereken dersler çıkarılmalı.
***
Türkiye Cumhuriyeti ve insanı, (Toynbee’nin deyişiyle) kendisi üzerine yapılan bütün planlarda Batılıları her zaman nasıl yanıltmışsa, bir kez daha yanıltmalı, cenazesini son derece disiplinli, düzenli yüzlerce yıllık kültür mirasına yakışan vakar içinde kaldırabilmeli.
Onca uluslar arası büyük organizasyonlara imza atmıyor muyuz? İnançlarımız ve geleneklerimiz doğrultusunda birbirimizi ezmeden, itip kakmadan, büyüklerimizin cenaze namazlarını kılmayı ve onları gereken saygı ve disiplin içinde defnetmeyi başaracağımızdan hiçbir kuşkum yok. Çekersin iki güvenlik kordonu, olur biter.
Bize bu konuda da gereken uyarıları alma fırsatı verdiği için Erbakan Hocaya şükran borçluyuz. Nur içinde yatsın.
Duygulara hitap eden kazanır
“İletişim nasıl yapılır? Reklam filmi nasıl olmalıdır?” diye merak edenlere hiç tereddütsüz Bridgestone reklamlarını gösterebilirsiniz. Hani Güntekin Onay, İlker Aksum, Ömer Onan ve Özgür Ozan'ın oynadığı filmler… Boyunlarına çapraz bir şekilde emniyet kemerini çağrıştırarak otomobil lastiklerini taktıkları tek sahnelik çekimler…
Olağanüstü duygusal, mesajı en kısa zamanda en etkili biçimde iletecek o “Büyük Fikri” yakalamış olmanın gücü… Abartmamak için tüm zamanların demeyeyim ama son yılların en etkili ifade üslubu.
Al uluslar arası reklamları, tercüme et koy gitsin, dememiş olan Bridgestone’u ve reklam ajansını yürekten kutluyorum. Siyasi iletişim çalışmaları için ısınma turları atan partilerimize de böyle duygusal ve etkili reklam yaklaşımlarını bulmalarını diliyorum.