Evet arttıkça, manipülasyon iddiası da artıyor..
13 Nisan 2017 - Yeni Şafak
Salı günkü yazımızda neredeyse 10 kadar araştırma şirketinin buldukları sonuçlardan söz etmiş, bunları yine referandum sonunda nihai sonuçlarla karşılaştıracağımızı söylemiştik.
Verilen tahmin rakamlarına göre şirketlerin bir kısmı Evet’i önde gösteriyor, diğer kısmı da Hayır’a şans tanıyordu. Denge vardı ortada. O dakikaya kadar araştırma şirketleriyle ilgili tek açıklama gelmedi Hayır’cılardan. Peki ne zaman geldi? Dün geldi… İki büyük araştırma şirketi Anar ve Andy-Ar’ın bulguları duyuldu; o zaman Hayır’cıların sözcüsü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kalkıp ‘anket manipülasyonuna’ karşı uyardı, “Evet’i önde gösteriyorlar” dedi…
Ona göre Hayır öndeymiş… Tabii arkasından eklemiş: “İstanbul’da…”
Benim siyasi iletişim tecrübem ve vasat zekâm bu tespiti anlamakta zorlanıyor. %50 artı 1’in her şeyi belirleyeceği bir ortamda 3 – 4 puanla önde olduğunu hem de insanları kandırarak iddia etmenin bedeli çok ağır olabilir.
Hadi diyelim ki, kadroların morallerini düzeltmek istersiniz. Ya o zaman, “Nasılsa alıyoruz, sandığa gitmeye ne gerek var” duygusu yaratırsanız… Kendi ayağınıza sıkmış olmaz mısınız? Kılıçdaroğlu İstanbul’da Hayır %53 olur, demiş… Ya senin CHP’liler “Tamam bu iş halloldu, bizim bir iki oya ihtiyaç yok ki” der pikniğe giderse…
CHP Genel Başkanı’nı manipülasyon hezeyanına sürükleyen olay şu. ANAR Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu, son anket sonuçlarını paylaşmış. Amerika’nın Sesi’nden Hilmi Hacaloğlu’na bilgi veren Uslu, anketi 5-10 Nisan tarihleri arasında, 26 ilde, 4 bin 189 kişiyle ve yüzde 1.51 hata payıyla gerçekleştirdiklerini söylemiş. Ankete göre seçmenlerin yüzde 52’si referandumda ‘Evet,’ yüzde 48’i de ‘Hayır’ oyu kullanacakmış; yurt dışı oyların katılmasıyla birlikte ‘Evet’ oylarının oranının daha da artacağı tahmin ediliyormuş. Yani %53’e çıkabilirmiş Evet’ler.
Andy-Ar’ın da Evet lehine %54 - %46 bulduğu duyulmuş ya… CHP Genel Başkanı’nın telaşı ondan: Aman manipülasyona dikkat!..
Geçen hafta bir TV yayınında Çanakkale Savaşını Fransız, İngiliz, İtalyan ve Almanlara karşı yaptığımızı iddia etmişti… Yoruldu herhalde… Onca cephe üyesini birarada tutmak adına sözcülüğünü yapmak kolay iş değil…
17 Nisan’da kimin yüzü kızaracak, göreceğiz…
Bu rapora bakmadan yatırım yapılmaz, karar alınmaz…
Dün Türkiye’nin e büyük sektörleri arasında yer alan perakende sektörünün kalbi Wyndham otelin toplantı salonunda attı. Araştırma şirketi Akademetre, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği AYD için yaptığı bir sektörel algı araştırmasının sonuçlarını sundu.
Ev sahipliğini AYD Başkanı Hulusi Belgü’nün, moderatörlüğünü Prof. Dr. Emre Alkin’in yaptığı panel tartışma bölümünde ise JLL şirketinden Avi Alkaş, Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nilüfer Narlı, Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Cüneyt Evirgen ve Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan araştırmadan yola çıkarak görüş ve yorumlarını dile getirdiler.
Avi Alkaş: “AVM kültürü bizde çok uzun zamandır var olan bir gelenek. Bu nedenle bugün AVM’lerimizin tasarımlarıyla dünya çapında ödüller alması tesadüfi değil. Tüm insanları kucaklayan bu anlayışımız devam edecek. AVM’ler sosyal eşitleyici, kapsayıcı misyonlarıyla her yaştan ve kesimden ziyaretçisine kapılarımızı açıyor. Alışveriş caddelerinin AVM’ler gibi yönetilmesi gerekiyor. Bu konuda belediyelerle işbirliği yapılmalı”.
Bülent Gürcan; “Elektronik kategorisinde yer alan mağazaların alışveriş sıklığı elbette diğer kategorilerden daha az. Bunun nedeni fiyatlarımızın onlara göre daha yüksek olması diyebiliriz. Diğer yandan e-ticaretin gelişimine paralel olarak müşterilerimizin %76’sı alacakları ürüne Teknosa’ya gelmeden, internet sitemizden bakıyor. Satın almaya ise yine mağazaya geliyor, çünkü bakarak, inceleyerek almaya önem veriyor. Dolayısıyla tüm ürünleri internetten görerek eleme yaptığı ve tercihini yaparak mağazaya geldiği için artık çok büyük mağazalara ihtiyaç yok. Kullanıcıların tercih ettikleri ürünleri mağazalarda bulundurmak yani verimlilik ön plana çıkıyor”
Prof. Dr. Nilüfer Narlı; “Günümüzde AVM’ler konforlu, lüks ve modern alanlar sunması dolayısıyla kent kültürünün üretildiği ve yayıldığı alanları oluşturuyor. Özetle AVM’ler farklı kesimleri buluşturan misyonu ile serbest zamanı değerlendirme, kültürel faaliyetlere katılma fırsatı sunarken, sosyal dışlanma riski olan dezavantajlı kesimlere, sosyalleşmek için bütçe ayıramayan dar gelirli gençlere ve emeklilere de keyifli vakit geçirebilecekleri ortamlar yaratıyor. Çoğu Anadolu şehrinde geleneksel çarşılar erkek ortamı olarak görülürken, çarşıya gidemeyen kadınlar, toplumsal kabul gören AVM’lere gerek yalnız gerekse aileleri ve arkadaşları ile rahatça gidebiliyor”
Dr. Cüneyt Evirgen; “İnsanlar alışveriş kararı verirken önce hangi alışveriş merkezinden alacağına, oraya gittikten sonra hangi mağazadan alışveriş yapacağına karar veriyor. Bu durum AVM’lerin marka olmasının önemini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Ek olarak AVM’lerin konumuna, hedef kitlesine yönelik bir marka karmasına sahip olması da tercih sebebi olarak şekilleniyor.”
Nihaî rapor AYD’den temin edilebiliyor.
Verilen tahmin rakamlarına göre şirketlerin bir kısmı Evet’i önde gösteriyor, diğer kısmı da Hayır’a şans tanıyordu. Denge vardı ortada. O dakikaya kadar araştırma şirketleriyle ilgili tek açıklama gelmedi Hayır’cılardan. Peki ne zaman geldi? Dün geldi… İki büyük araştırma şirketi Anar ve Andy-Ar’ın bulguları duyuldu; o zaman Hayır’cıların sözcüsü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kalkıp ‘anket manipülasyonuna’ karşı uyardı, “Evet’i önde gösteriyorlar” dedi…
Ona göre Hayır öndeymiş… Tabii arkasından eklemiş: “İstanbul’da…”
Benim siyasi iletişim tecrübem ve vasat zekâm bu tespiti anlamakta zorlanıyor. %50 artı 1’in her şeyi belirleyeceği bir ortamda 3 – 4 puanla önde olduğunu hem de insanları kandırarak iddia etmenin bedeli çok ağır olabilir.
Hadi diyelim ki, kadroların morallerini düzeltmek istersiniz. Ya o zaman, “Nasılsa alıyoruz, sandığa gitmeye ne gerek var” duygusu yaratırsanız… Kendi ayağınıza sıkmış olmaz mısınız? Kılıçdaroğlu İstanbul’da Hayır %53 olur, demiş… Ya senin CHP’liler “Tamam bu iş halloldu, bizim bir iki oya ihtiyaç yok ki” der pikniğe giderse…
CHP Genel Başkanı’nı manipülasyon hezeyanına sürükleyen olay şu. ANAR Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu, son anket sonuçlarını paylaşmış. Amerika’nın Sesi’nden Hilmi Hacaloğlu’na bilgi veren Uslu, anketi 5-10 Nisan tarihleri arasında, 26 ilde, 4 bin 189 kişiyle ve yüzde 1.51 hata payıyla gerçekleştirdiklerini söylemiş. Ankete göre seçmenlerin yüzde 52’si referandumda ‘Evet,’ yüzde 48’i de ‘Hayır’ oyu kullanacakmış; yurt dışı oyların katılmasıyla birlikte ‘Evet’ oylarının oranının daha da artacağı tahmin ediliyormuş. Yani %53’e çıkabilirmiş Evet’ler.
Andy-Ar’ın da Evet lehine %54 - %46 bulduğu duyulmuş ya… CHP Genel Başkanı’nın telaşı ondan: Aman manipülasyona dikkat!..
Geçen hafta bir TV yayınında Çanakkale Savaşını Fransız, İngiliz, İtalyan ve Almanlara karşı yaptığımızı iddia etmişti… Yoruldu herhalde… Onca cephe üyesini birarada tutmak adına sözcülüğünü yapmak kolay iş değil…
17 Nisan’da kimin yüzü kızaracak, göreceğiz…
Bu rapora bakmadan yatırım yapılmaz, karar alınmaz…
Dün Türkiye’nin e büyük sektörleri arasında yer alan perakende sektörünün kalbi Wyndham otelin toplantı salonunda attı. Araştırma şirketi Akademetre, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği AYD için yaptığı bir sektörel algı araştırmasının sonuçlarını sundu.
Ev sahipliğini AYD Başkanı Hulusi Belgü’nün, moderatörlüğünü Prof. Dr. Emre Alkin’in yaptığı panel tartışma bölümünde ise JLL şirketinden Avi Alkaş, Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nilüfer Narlı, Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Cüneyt Evirgen ve Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan araştırmadan yola çıkarak görüş ve yorumlarını dile getirdiler.
Avi Alkaş: “AVM kültürü bizde çok uzun zamandır var olan bir gelenek. Bu nedenle bugün AVM’lerimizin tasarımlarıyla dünya çapında ödüller alması tesadüfi değil. Tüm insanları kucaklayan bu anlayışımız devam edecek. AVM’ler sosyal eşitleyici, kapsayıcı misyonlarıyla her yaştan ve kesimden ziyaretçisine kapılarımızı açıyor. Alışveriş caddelerinin AVM’ler gibi yönetilmesi gerekiyor. Bu konuda belediyelerle işbirliği yapılmalı”.
Bülent Gürcan; “Elektronik kategorisinde yer alan mağazaların alışveriş sıklığı elbette diğer kategorilerden daha az. Bunun nedeni fiyatlarımızın onlara göre daha yüksek olması diyebiliriz. Diğer yandan e-ticaretin gelişimine paralel olarak müşterilerimizin %76’sı alacakları ürüne Teknosa’ya gelmeden, internet sitemizden bakıyor. Satın almaya ise yine mağazaya geliyor, çünkü bakarak, inceleyerek almaya önem veriyor. Dolayısıyla tüm ürünleri internetten görerek eleme yaptığı ve tercihini yaparak mağazaya geldiği için artık çok büyük mağazalara ihtiyaç yok. Kullanıcıların tercih ettikleri ürünleri mağazalarda bulundurmak yani verimlilik ön plana çıkıyor”
Prof. Dr. Nilüfer Narlı; “Günümüzde AVM’ler konforlu, lüks ve modern alanlar sunması dolayısıyla kent kültürünün üretildiği ve yayıldığı alanları oluşturuyor. Özetle AVM’ler farklı kesimleri buluşturan misyonu ile serbest zamanı değerlendirme, kültürel faaliyetlere katılma fırsatı sunarken, sosyal dışlanma riski olan dezavantajlı kesimlere, sosyalleşmek için bütçe ayıramayan dar gelirli gençlere ve emeklilere de keyifli vakit geçirebilecekleri ortamlar yaratıyor. Çoğu Anadolu şehrinde geleneksel çarşılar erkek ortamı olarak görülürken, çarşıya gidemeyen kadınlar, toplumsal kabul gören AVM’lere gerek yalnız gerekse aileleri ve arkadaşları ile rahatça gidebiliyor”
Dr. Cüneyt Evirgen; “İnsanlar alışveriş kararı verirken önce hangi alışveriş merkezinden alacağına, oraya gittikten sonra hangi mağazadan alışveriş yapacağına karar veriyor. Bu durum AVM’lerin marka olmasının önemini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Ek olarak AVM’lerin konumuna, hedef kitlesine yönelik bir marka karmasına sahip olması da tercih sebebi olarak şekilleniyor.”
Nihaî rapor AYD’den temin edilebiliyor.