Ali Saydam
  • TV Programları
  • Basından
  • Hayatımı Zenginleştirenler
  • Yazılarım
    • Yeni Şafak Gazetesi
    • Marketing Türkiye
    • Z Raporu / Derin Ekonomi
    • TIMREPORT
    • Sabah Gazetesi
    • Akşam Gazetesi
    • Akşam Kitap Eki
    • Diğer
  • Kitaplarım
    • Algılama Yönetimi
    • Eş ve Müşteri Nasıl Kaybedilir?
    • İktidar Yalnızlıktır
    • Vazgeçmek Özgürlüktür
    • Perception Management
    • How to Lose Wives and Clients
    • Wahrnehmungs Management
  • Biyografi
  • Galeri
    • Video Galeri
  • İletişim

Ex oriente lux… 

01 Temmuz 2017 - TİMREPORT

Latince bir kavram. Işık doğudan yükselir, anlamında. Dünyanın bu halinde… Orta Doğu’nun şu halinde… Kuzey Kore fitili ateşledi, ateşleyecek derken… Çin’in dünyaya hükmetmesinden endişe edilirken… Ex oriente lux sözünü hatırlamak ve de hatırlatmak biraz lüks kaçabilir…
Ancak öyle değil… Biz ‘doğudan yükselen ışık’ kavramını maddede değil mânâda anlıyoruz. İşte o zaman o kavramı her daim kullanabiliriz. Hatta bazı düşünürlere göre, ışık bu kez sadece Doğu’dan değil, doğrudan Türkiye’den yükselecek (ya da yükselmekte)…
Bunun tam tersini iddia edenlerin, “Türkiye’den bir cacık olmaz” diye söylenenlerin sayısının az olmadığını elbette biliyoruz. Ancak böyle düşünenler, keşke TİM’in 17 Haziran’da Tarabya Oteli’nde düzenlediği Genel Kurulu’nu yaşayabilmiş olsalardı, önyargıları düşüncelerini değiştirmelerine engel olsa da belki bir ihtimal içlerine şöylesine bir kuşku düşebilirdi: “Acaba Türkiye, tüm mazlumların, yoksulların umudu olmayı bir kez daha başarabilir mi?..”
Bu arada Batı içten içe eriyor adeta… ABD, BP’ye milyarlarca dolar ceza kesiyor; Apple, AB kurallarına aykırı vergi indirimi sağlandığı gerekçesiyle İrlanda'ya yaklaşık 15 milyar dolar ödeme yapmaya mahkûm oluyor. ABD ise Almanya’nın simge bankası Deutsche Bank’a 7,3 milyar dolar, kara para aklamadan 630 milyon dolar, İran'a yaptırımları deldiği için FBI’a 41 milyon dolar gibi cezalar kesip duruyor. Etik yasalara uyumdan malul Deutsche Bank hikayesi gerçekten çok hüzünlü…
Bir de Alman otomotiv devlerinin bulaştıkları ve halkı aldatmaktan yasalarla boğuşmak zorunda kaldıkları skandallar var.
Stuttgart Savcılığı tarafından yürütülen emisyon skandalı kapsamında Mercedes’in dört ayrı eyaletteki 11 tesisini polis basmış. Olayda 23 savcı ve 230 polis görev almış. Emisyon değerlerinde oynama iddialarına ilişkin delil aramışlar.
Bilindiği üzere daha öncede Volkswagen 2015 yılında dünya çapında milyonlarca otomobilin emisyon değerlerini özel bir programla düşük gösterdiğinin ortaya çıkmasıyla gündeme oturmuştu.
Bu sahtekârlık iddialarından Fiat Chrysler de nasibini aldı. Ona karşı da ABD'de Adalet Bakanlığı tarafından emisyon sahtekârlığı davası açıldı.
Fiat Chrysler'in ABD'de bulunan yaklaşık 104 bin dizel motora sahip aracında emisyon testlerini yanıltıcı yazılım kullandığı iddia edildi.
Avrupa Birliği Komisyonu ise geçen hafta İtalya'ya, Fiat Chrysler'in emisyon kontrol yükümlülüklerini yerine getirmediği için yasal kural ihlal süreci başlatıldığını duyurdu.
Gelişmekte olan ülkelere erdem dersi vermeye kalkan Batı’nın çifte standardını ortaya koyan küçücük işlerdi bunlar. Araç testlerini manipüle eden yazılımlarla, ürettikleri araçlarının, soluduğumuz ve canlılığın devamı için şart olan havayı normal seviyenin 40 kat üzerinde kirlettiğini, çömlek patladıktan sonra kendileri bile kabul ettiler.
Kapitalizmin doğası gereği yol açtığı gayri insani gelişmelere tanıklık etmek bazen acı veriyor insana…Girin YouTube’a ve kutuplardaki dev buzulların iklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle (ABD’nin imzasını geri çektiği Paris anlaşması ile önlenmek istenen) eriyip koparak denize dökülmesini zevkten çığlıklar atarak izleyen ABD’li alık turistlerin, kendi sonlarının gelişine nasıl güldüklerini tespit edin.
Bu arada dünyada canlılığın sona ermesine neden olup bazı gezegenlerde koloniler kurarak yeryüzünden tüymeyi düşünen ABD’lilerin (ve de bizim yarı aydınların) kahramanı Elon Musk’ın geleceğe yönelik tasavvuru acı veriyor insana…
Kim bu Elon Musk? Özetle, Güney Afrika asıllı Amerikalı mühendis, mucit, yatırımcı ve girişimci. SpaceX’in kurucusu ve Tesla Motors ile PayPal’ın kurucu ortağı. SpaceX’te CEO ve baş tasarımcı. Tesla Motors’da başkan, CEO ve ürün mimarı. Aynı zamanda SolarCity’nin de başkanı.
Bakınız ne buyurmuş bu zat Dünya Devlet Yönetimi Zirvesi'nde: “Otomasyonun gelişimi ile 20 yıl içinde iş gücünün yüzde 15’i işsiz kalacak. Seçim şansımız olacağını sanmıyorum. Bence bu gerekli olacak. Bir robotun daha iyi yapamadığı çok az iş alanı kalacak.”
Yıllarca teknolojinin gelişimi ile boş zamanı olan insanın yücelmeye (süblimasyon), sanata, kültür ve edebiyata, kendi ruhsal tekamülüne daha çok zaman ayırabileceği safsatasıyla uyuttular insanlığı. Musk ise hiç değilse gerçekçi. Oralı değil ortaya çıkacak durumun çıktılarından. Bizimkiler de ona hayran. Buzulların çözülmesini hayranlıkla izleyen turistler gibi…
 Biz işte bu nedenle ışığın geçmişte olduğu gibi yine doğudan yükseleceğine inanıyoruz. İhracatçılarımızın başarısı da yıllardır bizi doğruluyor…
www.alisaydam.com - 2014