Ferhat Göçer beni yine şaşırtmadı
07 TEMMUZ 2007
Geçen Pazar bizim Siesta’da bir haber varmış. Ferhat Göçer, TV’de birlikte program yaptıkları Hüsnü Şenlendirici için demiş ki: “İlişkisini (Deniz Seki’yi kastediyor) tasvip etmiyorum...”
Ben de ertesi günü şöyle demişim:”Sana ne kardeşim?.. Sen ahlak bekçisi misin, toplum mühendisi mi, yoksa şarkıcı mı? Sarı – Sıcak hiç de fena olmayan bir TV müzik programı. Hüsnü gibi bir de virtüöz bulmuşsun... İşini yap!.. İşini konuş!..
Ne hikmetse bizim popüler sanatçı takımı susamaz. Birbirlerini ısırarak PR yaptıklarını sanırlar... Bilmezler ki bu tür medya görünürlüğü hiçbir işe yaramaz. Tersine çalışır... Sonra da ‘Bizim şöhretlerden marka olur mu?’ diye sorarlar... Geçiniz!..”
‘Çarşambanın gelişi perşembeden bellidir’ derler. İşte bizim gazetenin dünkü haberi: “Reklam arasında Hüsnü Şenlendirici partnerinin üzerine yürüdü. Kavga kısa bir süre sonra yumruklaşmaya kadar vardı. Ferhat Göçer’in yüzündeki morlukları gizlemek için makyaj yapması da dikkat çekti...”
O yazıda, “Ferhat Göçer’i bir türlü sevemedim ama beğenirim” derken, beğenme meselesini biraz abartmış olabilir miyim acaba?.. Hüsnü Bey mi?.. O zaten ‘Hüsnü Şenlendirici’... Beklentinin üzerinde ya da altında bir davranış sergilememiş ki...
Soyadları kendileriyle bu kadar ‘müsemma’ iki sanatçı ancak bu kadar olur herhalde...
Bodrum Sağlık Vakfı’nın sorunları çözülüyor
İki gün oluyor. “Milli Eğitim Bakanı, Şafak’ın sesini duyacak mı?” diye yazmışız. Bodrum Sağlık Vakfı’nın Halkla İlişkiler Müdürü olan arkadaşımız Şafak Yaşar’dan bir mektup almıştık. Şafak, Bodrum’daki engelli çocukları rehabilite eden merkezin ödeneklerinin durdurulduğunu, geçmişe yönelik olarak da 150 bin YTL gibi bir meblağın faiziyle geri istendiğini, 100 engelli çocuğun son derece mağdur durumda kaldığını yazıyordu.
Dün Bitlis’de bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik aradı. Uzun uzun bilgi verdi. Yasal değişiklik sonucu sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığına, eğitimle ilgili olanların ise kendi bakanlığına bağlandığını, kuruluşların bu geçiş sürecini hızla tamamladıklarını, bizim Şafak’ın Vakfının ise işlemlerinin ancak üç ay önce bittiğini, o tarihten bu yana da ödemelerin düzenli yapıldığını söyledi. Geriye dönük talepleriyle ilgili ise iki müfettiş görevlendirmişler. Biri Milli Eğitimden diğeri Maliyeden; onu araştırıp çözeceklermiş...
Milli Eğitim Bakanı Şafak’ın sesini duymuş...
Ben de ertesi günü şöyle demişim:”Sana ne kardeşim?.. Sen ahlak bekçisi misin, toplum mühendisi mi, yoksa şarkıcı mı? Sarı – Sıcak hiç de fena olmayan bir TV müzik programı. Hüsnü gibi bir de virtüöz bulmuşsun... İşini yap!.. İşini konuş!..
Ne hikmetse bizim popüler sanatçı takımı susamaz. Birbirlerini ısırarak PR yaptıklarını sanırlar... Bilmezler ki bu tür medya görünürlüğü hiçbir işe yaramaz. Tersine çalışır... Sonra da ‘Bizim şöhretlerden marka olur mu?’ diye sorarlar... Geçiniz!..”
‘Çarşambanın gelişi perşembeden bellidir’ derler. İşte bizim gazetenin dünkü haberi: “Reklam arasında Hüsnü Şenlendirici partnerinin üzerine yürüdü. Kavga kısa bir süre sonra yumruklaşmaya kadar vardı. Ferhat Göçer’in yüzündeki morlukları gizlemek için makyaj yapması da dikkat çekti...”
O yazıda, “Ferhat Göçer’i bir türlü sevemedim ama beğenirim” derken, beğenme meselesini biraz abartmış olabilir miyim acaba?.. Hüsnü Bey mi?.. O zaten ‘Hüsnü Şenlendirici’... Beklentinin üzerinde ya da altında bir davranış sergilememiş ki...
Soyadları kendileriyle bu kadar ‘müsemma’ iki sanatçı ancak bu kadar olur herhalde...
Bodrum Sağlık Vakfı’nın sorunları çözülüyor
İki gün oluyor. “Milli Eğitim Bakanı, Şafak’ın sesini duyacak mı?” diye yazmışız. Bodrum Sağlık Vakfı’nın Halkla İlişkiler Müdürü olan arkadaşımız Şafak Yaşar’dan bir mektup almıştık. Şafak, Bodrum’daki engelli çocukları rehabilite eden merkezin ödeneklerinin durdurulduğunu, geçmişe yönelik olarak da 150 bin YTL gibi bir meblağın faiziyle geri istendiğini, 100 engelli çocuğun son derece mağdur durumda kaldığını yazıyordu.
Dün Bitlis’de bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik aradı. Uzun uzun bilgi verdi. Yasal değişiklik sonucu sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığına, eğitimle ilgili olanların ise kendi bakanlığına bağlandığını, kuruluşların bu geçiş sürecini hızla tamamladıklarını, bizim Şafak’ın Vakfının ise işlemlerinin ancak üç ay önce bittiğini, o tarihten bu yana da ödemelerin düzenli yapıldığını söyledi. Geriye dönük talepleriyle ilgili ise iki müfettiş görevlendirmişler. Biri Milli Eğitimden diğeri Maliyeden; onu araştırıp çözeceklermiş...
Milli Eğitim Bakanı Şafak’ın sesini duymuş...