Futbolun Süperleri, Süper Ligin itibarı
05 Temmuz 2018 - Yeni Şafak
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Digiturk, Avrupa’nın 6. büyük futbol ekonomisi konumunda olduğu iddia edilen, ancak aynı sıralamayı başarı konusunda yakaladığı iddia edilemeyen Türk futbolunun marka değerini yukarıya taşıyacak önemli bir iletişim aksiyonuna imza atmışlar.
İki kuruluş birlikte futbolun süperlerini belirlemeye hazırlanıyorlar. Bu kez seçimi halk yapacakmış… Sistem şöyle çalışmakta: www.futbolunsuperleri.com adresine giriyorsunuz. Orada çeşitli kategoriler ve her kategoride jürini belirlediği 5’er aday var. Favori adaylarınızı oylayacağınız kategoriler şöyle: Yılın süper kalecisi, süper defans, orta saha, forvet oyuncusu, yılın süperi, yılın fair play hareketi, yılın Türk temsilcisi, yılın golü ve yılın teknik adamı.
Jüri ise şu kişilerden oluşmuş: Marcel Desailly (Fransa Milli Takımı eski kaptanı), Mircea Lucescu, Şansal Büyüka, Mustafa Denizli, Rıdvan Dilmen, Bülent Korkmaz, Güntekin Onay, Metin Tekin, Kaan Terzioğlu (Turkcell CEO’su).
Program çok kullanıcı dostu. Ben doldurdum formları. Gayet işlevsel ve kolay.
Ödüller, 12 Eylül’de uluslararası düzeyde ses getirecek nitelikte bir etkinlikle sahiplerini bulacakmış. Tarih önemli. Çünkü hemen sonrasında büyük olasılıkla UEFA’da 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın nerede yapılacağına da karar verilecekmiş. Bu ödül gecesinin, o kararı etkileyecek kadar görkemli olması bekleniyormuş…
Futbolun sosyal, ekonomik ve toplumsal etkileriyle iletişim alanında son derece önemli bir faaliyet alanı haline geldiği günümüzde, TFF ve Digiturk’ün aldıkları inisiyatif, kuşkusuz uluslararası arenadaki atılımımızın sürmesinin yanında, futbol endüstrisinin gelişimi adına da büyük önem taşıyor.
Hem TFF hem de Digiturk’e, bu etkili organizasyonu daha geniş kitlelere, özellikle gençlere yaymak, onların oylama sürecine katılımlarını maksimum düzeye taşımak adına önemli görevler düşüyor. Önemli olan, kimin ödül alacağından çok, bir ülke halkının güzele ve doğruya sahip çıkma şevkinin kanıtlanmasıdır…
Bazen ödül işini abartmamak gerekebilir
Yukarıda ‘ödül’den söz etmişken, bu işin abartılmasına da dikkat çekmekte yarar var. Ödül enflasyonunun yaşandığı günlerden geçiyoruz aslında. Her yerden ödüller yağmur gibi yağıyor. Zaman zaman bu yönde bize ulaşan basın bültenlerini biriktirip burada yayınlıyoruz. Olay öyle bir hal aldı ki, bazen ödülü kim veriyor, kime veriyor, niye veriyor… Bir hayli karışabiliyor… Son gelen örneklerden biri de Ekovitrin Dergisi’nin 17’ncisini düzenlediğini belirttiği ‘Uluslararası Yılın Starları Ödülleri’ üzerine idi…
‘Yılın Halkla İlişkiler Şirketi Ödülü’ kategorisinde ipi Avantgarde İletişim Danışmanlığı göğüslemiş. Ajans bir de basın bülteni yapmış. Olayı orada öğrendik. Ödüle layık görülmelerini sağlamış olan projeyle ilgili herhangi bir bilgi yok. Hangi kriter setini karşılayarak bu ödüle layık görüldüklerini de pek çıkaramadım.
Bu ödül enflasyonu içinde (Her yıl ülkemiz PR ajansları ve şirketler 90’dan fazla Uluslararası (!) Stevie Ödülü alıyorlarmış) biraz daha dikkatli olmak lazım. Sıklıkla tekrarladığımız bir ilkeyi bir kez daha hatırlatalım: Fazla olan yanlıştır. Dayanağı kuvvetli olmayan bir ödülün, kendi itibarını bir anda göklere çıkaracağına inananların, esasen itibarlarına asıl ciddi zararı verebileceklerini söylemek pek o kadar zor olmasa gerek.
Web sitelerine bir göz attım. Avantgarde İletişim Danışmanlığı belli ki son derece çalışkan ve enerjik PR kadrolarının sırtladığı iyi niyetli bir PR ajansı… Sadece belirttiğimiz gibi bu ödül meselesine biraz daha dikkat etmekte yarar var…
İki kuruluş birlikte futbolun süperlerini belirlemeye hazırlanıyorlar. Bu kez seçimi halk yapacakmış… Sistem şöyle çalışmakta: www.futbolunsuperleri.com adresine giriyorsunuz. Orada çeşitli kategoriler ve her kategoride jürini belirlediği 5’er aday var. Favori adaylarınızı oylayacağınız kategoriler şöyle: Yılın süper kalecisi, süper defans, orta saha, forvet oyuncusu, yılın süperi, yılın fair play hareketi, yılın Türk temsilcisi, yılın golü ve yılın teknik adamı.
Jüri ise şu kişilerden oluşmuş: Marcel Desailly (Fransa Milli Takımı eski kaptanı), Mircea Lucescu, Şansal Büyüka, Mustafa Denizli, Rıdvan Dilmen, Bülent Korkmaz, Güntekin Onay, Metin Tekin, Kaan Terzioğlu (Turkcell CEO’su).
Program çok kullanıcı dostu. Ben doldurdum formları. Gayet işlevsel ve kolay.
Ödüller, 12 Eylül’de uluslararası düzeyde ses getirecek nitelikte bir etkinlikle sahiplerini bulacakmış. Tarih önemli. Çünkü hemen sonrasında büyük olasılıkla UEFA’da 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın nerede yapılacağına da karar verilecekmiş. Bu ödül gecesinin, o kararı etkileyecek kadar görkemli olması bekleniyormuş…
Futbolun sosyal, ekonomik ve toplumsal etkileriyle iletişim alanında son derece önemli bir faaliyet alanı haline geldiği günümüzde, TFF ve Digiturk’ün aldıkları inisiyatif, kuşkusuz uluslararası arenadaki atılımımızın sürmesinin yanında, futbol endüstrisinin gelişimi adına da büyük önem taşıyor.
Hem TFF hem de Digiturk’e, bu etkili organizasyonu daha geniş kitlelere, özellikle gençlere yaymak, onların oylama sürecine katılımlarını maksimum düzeye taşımak adına önemli görevler düşüyor. Önemli olan, kimin ödül alacağından çok, bir ülke halkının güzele ve doğruya sahip çıkma şevkinin kanıtlanmasıdır…
Bazen ödül işini abartmamak gerekebilir
Yukarıda ‘ödül’den söz etmişken, bu işin abartılmasına da dikkat çekmekte yarar var. Ödül enflasyonunun yaşandığı günlerden geçiyoruz aslında. Her yerden ödüller yağmur gibi yağıyor. Zaman zaman bu yönde bize ulaşan basın bültenlerini biriktirip burada yayınlıyoruz. Olay öyle bir hal aldı ki, bazen ödülü kim veriyor, kime veriyor, niye veriyor… Bir hayli karışabiliyor… Son gelen örneklerden biri de Ekovitrin Dergisi’nin 17’ncisini düzenlediğini belirttiği ‘Uluslararası Yılın Starları Ödülleri’ üzerine idi…
‘Yılın Halkla İlişkiler Şirketi Ödülü’ kategorisinde ipi Avantgarde İletişim Danışmanlığı göğüslemiş. Ajans bir de basın bülteni yapmış. Olayı orada öğrendik. Ödüle layık görülmelerini sağlamış olan projeyle ilgili herhangi bir bilgi yok. Hangi kriter setini karşılayarak bu ödüle layık görüldüklerini de pek çıkaramadım.
Bu ödül enflasyonu içinde (Her yıl ülkemiz PR ajansları ve şirketler 90’dan fazla Uluslararası (!) Stevie Ödülü alıyorlarmış) biraz daha dikkatli olmak lazım. Sıklıkla tekrarladığımız bir ilkeyi bir kez daha hatırlatalım: Fazla olan yanlıştır. Dayanağı kuvvetli olmayan bir ödülün, kendi itibarını bir anda göklere çıkaracağına inananların, esasen itibarlarına asıl ciddi zararı verebileceklerini söylemek pek o kadar zor olmasa gerek.
Web sitelerine bir göz attım. Avantgarde İletişim Danışmanlığı belli ki son derece çalışkan ve enerjik PR kadrolarının sırtladığı iyi niyetli bir PR ajansı… Sadece belirttiğimiz gibi bu ödül meselesine biraz daha dikkat etmekte yarar var…