Galatasaray bu lekeyi temizlemeli
30 Mart 2017 - Yeni Şafak
Bir camiaya ömür boyu altından kalkılması zor bir vebal ancak bu şekilde yüklenebilir. Galatasaray Yönetim Kurulu ve diğer kurullar ibra edildikten sonra ilerlemiş olan saat nedeniyle aklama yönünde oy kullanarak yönetimi desteklemiş olan üyeler birer ikişer salonu terk etmişken, bir örgüt disipliniyle oldukları yere çakılı kalan bir grubun oyları, koskoca bir camiayı Türkiye’nin köküne kibrit suyu dökmek isteyen FETÖ’cülerin safına itiverdi.
Olağanüstü başarılı işler çıkaran, yıllardır çözümlenmeyen sorunların üstesinden birer birer gelen, Telekom Arena’nın yılan hikayesine dönmüş üst kullanım hakkını çözüme kavuşturan, Kemerburgaz yakınlarında 160 dönümlük arazi tahsisini sağlayan, Telekom Arena’nın hemen yanındaki alana inşa edilecek kapalı spor salonunu kulübün cebinden beş kuruş bile çıkmadan sponsorlarla inşa etme projesini başlatan ve bundan önceki Genel Kurul’da verdiği bütün sözleri teker teker yerine getiren Dursun Özbek başkanlığındaki Yönetim Kurulu’nu başka türlü deviremeyeceklerini anlayanlar son çare olarak FETÖ’den medet ummuşlardı.
Malum Genel Kurul’da şaibeli diğer beş üyenin ihracı kesinleşirken, salondan bilerek ayrılmayan bu FETÖ’cü grubun darbe kalkışmasıyla Hakan Şükür ve Arif Erdem’in kulüpten atılmamasına karar verilmişti. Yönetim Kurulu bu fahiş hatayı düzeltmek için hemen toplandı ve attıkları tweetler ya da beyanlarıyla bırakın pişman olmayı, tersine FETÖ’ye bağlılıklarını perçinleyen bu iki FETÖ yanlısını kulüpten ihraç etti.
Zülfiyarı kurtardılar mı? Tabii ki biraz soluk alındı ama dediğim gibi ‘biraz’... Aşağıdaki şu sorular, bizim gibi Galatasaray’a gönül vermiş pek çok taraftarın kafasında canlılığını koruyacaktır. Ta ki bu soruların yanıtları bulunana kadar:
Birincisi: Madem ki Yönetim Kurulu olarak böyle bir aksiyon alabilecektiniz; neden konuyu Genel Kurul’a götürdünüz de, aynı kararı önceden kendi aranızda alamadınız?
İkincisi: Bu konu aylardır sizin dışınızda tartışılıp duruyordu. Önlem ve tavır almak için neden bu kadar beklediniz?
Üçüncüsü: Kavramlar üzerinden FETÖ’cülük ayan beyan ortalıktayken (örneğin FETÖ’cü yargı) ve içlerinde ayıklamalar yapıldığı için hiçbir kurum tümüyle FETÖ’cülükle suçlanmazken, kulübün üzerine kalın bir kara leke gibi düşürülen bu şaibeden kurtulmak için nasıl bir iletişim stratejisi geliştirmeyi düşünüyorsunuz?
Galatasaray camiası ve yönetiminin bu yapışkan lekeli izden kurtulmasını sağlayacak olan ortak akla mutlaka ulaşacağına inanmak istiyoruz.
Ekonomi, inadına iyi sinyaller veriyor
Batı’nın medyası, siyasi liderleri, istihbarat şefleri hani kelimenin tam anlamıyla ‘topu’ birden, Türkiye’ye karşı siyasi ve ekonomik taarruza geçmişken bu ülke’ye inananların yüzünü güldürecek iyi haberler de eksik olmuyor.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir’de bir jant fabrikasını ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, ‘2017 ihracat seferberliği yılı, inşallah bu sene yüzde 10’un üzerinde artışımız olacak. Mart ayında inşallah Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıracağız" diyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da, milli istihdam seferberliğiyle ilgili şehirlerin SGK ve İŞKUR il müdürleriyle video konferans yaparak son gelişmeleri takip ederek denetliyor ve mevcut durumdaki sonuçlar üzerine şu bilgileri veriyor:
2016’nın hedefi olan 500 bin kişilik istihdam, son üç ayda 407 bin kişi ile büyük oranda yakalanmış. Önümüzdeki üç ay için de 1 milyon kişinin işe yerleştirilmesi hedefine yoğunlaşılması talimatı da verilmiş. İşsizlik oranının yüzde 10’un altına indirilmesi hedefleniyormuş. Bakan Müezzinoğlu, ‘Önemli olan Türkiye’nin üreten ülke olması’ diyor.
Cuma günkü yazımda Türkiye’nin ‘İtibar Yönetimi Kampanyası’ndan söz etmiş ve ülkemizdeki 16 markanın Başkanları ve CEO’larının kamera karşısında kendi gözlemlerini anlattıklarını ve ‘Türkiye’ye gel, kendi hikâyeni keşfet!’ mesajını verdiklerini yazmıştım. Dünkü gazetemizin ekonomi sayfasında da BP Grubu Global Makroekonomi Başkanı William Zimmern’in “Türkiye ekonomisinin önümüzdeki 20 yıl içinde iki katına çıkmasını bekliyoruz” şeklindeki tespitine ve ülkemizin dünyadaki en büyük 11. ekonomi olacağı yönündeki değerlendirmesine yer verilmişti. Başkan Zimmern enerji uzmanlarının katıldığı BP Enerji Görünümü Raporu 2017 Tanıtım Toplantısı’nda konuşmuş. 20 yıl içinde Türkiye’nin Güney Kore, Kanada ve İtalya’yı geride bırakmasının beklendiğini söylemiş.
Burun kıvırmayı, hatta tosurmayı çok sevsek de, nihayetinde umutlu olmak için sağlam temelli pek çok nedenimizin var olduğunu da arada bir hatırlamak hepimize iyi gelebilir.
Olağanüstü başarılı işler çıkaran, yıllardır çözümlenmeyen sorunların üstesinden birer birer gelen, Telekom Arena’nın yılan hikayesine dönmüş üst kullanım hakkını çözüme kavuşturan, Kemerburgaz yakınlarında 160 dönümlük arazi tahsisini sağlayan, Telekom Arena’nın hemen yanındaki alana inşa edilecek kapalı spor salonunu kulübün cebinden beş kuruş bile çıkmadan sponsorlarla inşa etme projesini başlatan ve bundan önceki Genel Kurul’da verdiği bütün sözleri teker teker yerine getiren Dursun Özbek başkanlığındaki Yönetim Kurulu’nu başka türlü deviremeyeceklerini anlayanlar son çare olarak FETÖ’den medet ummuşlardı.
Malum Genel Kurul’da şaibeli diğer beş üyenin ihracı kesinleşirken, salondan bilerek ayrılmayan bu FETÖ’cü grubun darbe kalkışmasıyla Hakan Şükür ve Arif Erdem’in kulüpten atılmamasına karar verilmişti. Yönetim Kurulu bu fahiş hatayı düzeltmek için hemen toplandı ve attıkları tweetler ya da beyanlarıyla bırakın pişman olmayı, tersine FETÖ’ye bağlılıklarını perçinleyen bu iki FETÖ yanlısını kulüpten ihraç etti.
Zülfiyarı kurtardılar mı? Tabii ki biraz soluk alındı ama dediğim gibi ‘biraz’... Aşağıdaki şu sorular, bizim gibi Galatasaray’a gönül vermiş pek çok taraftarın kafasında canlılığını koruyacaktır. Ta ki bu soruların yanıtları bulunana kadar:
Birincisi: Madem ki Yönetim Kurulu olarak böyle bir aksiyon alabilecektiniz; neden konuyu Genel Kurul’a götürdünüz de, aynı kararı önceden kendi aranızda alamadınız?
İkincisi: Bu konu aylardır sizin dışınızda tartışılıp duruyordu. Önlem ve tavır almak için neden bu kadar beklediniz?
Üçüncüsü: Kavramlar üzerinden FETÖ’cülük ayan beyan ortalıktayken (örneğin FETÖ’cü yargı) ve içlerinde ayıklamalar yapıldığı için hiçbir kurum tümüyle FETÖ’cülükle suçlanmazken, kulübün üzerine kalın bir kara leke gibi düşürülen bu şaibeden kurtulmak için nasıl bir iletişim stratejisi geliştirmeyi düşünüyorsunuz?
Galatasaray camiası ve yönetiminin bu yapışkan lekeli izden kurtulmasını sağlayacak olan ortak akla mutlaka ulaşacağına inanmak istiyoruz.
Ekonomi, inadına iyi sinyaller veriyor
Batı’nın medyası, siyasi liderleri, istihbarat şefleri hani kelimenin tam anlamıyla ‘topu’ birden, Türkiye’ye karşı siyasi ve ekonomik taarruza geçmişken bu ülke’ye inananların yüzünü güldürecek iyi haberler de eksik olmuyor.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir’de bir jant fabrikasını ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, ‘2017 ihracat seferberliği yılı, inşallah bu sene yüzde 10’un üzerinde artışımız olacak. Mart ayında inşallah Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıracağız" diyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da, milli istihdam seferberliğiyle ilgili şehirlerin SGK ve İŞKUR il müdürleriyle video konferans yaparak son gelişmeleri takip ederek denetliyor ve mevcut durumdaki sonuçlar üzerine şu bilgileri veriyor:
2016’nın hedefi olan 500 bin kişilik istihdam, son üç ayda 407 bin kişi ile büyük oranda yakalanmış. Önümüzdeki üç ay için de 1 milyon kişinin işe yerleştirilmesi hedefine yoğunlaşılması talimatı da verilmiş. İşsizlik oranının yüzde 10’un altına indirilmesi hedefleniyormuş. Bakan Müezzinoğlu, ‘Önemli olan Türkiye’nin üreten ülke olması’ diyor.
Cuma günkü yazımda Türkiye’nin ‘İtibar Yönetimi Kampanyası’ndan söz etmiş ve ülkemizdeki 16 markanın Başkanları ve CEO’larının kamera karşısında kendi gözlemlerini anlattıklarını ve ‘Türkiye’ye gel, kendi hikâyeni keşfet!’ mesajını verdiklerini yazmıştım. Dünkü gazetemizin ekonomi sayfasında da BP Grubu Global Makroekonomi Başkanı William Zimmern’in “Türkiye ekonomisinin önümüzdeki 20 yıl içinde iki katına çıkmasını bekliyoruz” şeklindeki tespitine ve ülkemizin dünyadaki en büyük 11. ekonomi olacağı yönündeki değerlendirmesine yer verilmişti. Başkan Zimmern enerji uzmanlarının katıldığı BP Enerji Görünümü Raporu 2017 Tanıtım Toplantısı’nda konuşmuş. 20 yıl içinde Türkiye’nin Güney Kore, Kanada ve İtalya’yı geride bırakmasının beklendiğini söylemiş.
Burun kıvırmayı, hatta tosurmayı çok sevsek de, nihayetinde umutlu olmak için sağlam temelli pek çok nedenimizin var olduğunu da arada bir hatırlamak hepimize iyi gelebilir.