‘Garp Cephesinde Yeni Bir şey Yok’…
06 Şubat 2018 - Yeni Şafak
Aslında CHP Kurultayı ile ilgili yazılacak pek bir şey yok… Ortada haber de yok… Pazar ve Pazartesi günkü gazeteler tarandığında ortada ‘fikir’ adına üretilmiş tek cümle olmadığı görülür. CHP’ye yakın gazeteler bile daha önceki Kurultay’lardan çok daha az yer ayırmışlar, ‘Adalet ve Cesaret’ gibi iki büyük kavramla buluşturulmaya çalışılan bu sosyal demokrat etkinliğine.
CHP’de, kendilerinden başka kimsenin kullanmadığı ‘Kurultay’ kavramının ne anlama geldiğine dair bir işaret arayanlar boşuna bir beklenti içine girdiler… Bazı CHP’liler dahil pek çok kişinin ağzında şu söylem vardı:
“Girdiği yerel ya da genel bütün seçimleri kaybeden Sayın Kılıçdaroğlu Genel Başkanlık seçimini yine kazandı… Herhalde sadece bu seçimi kazanabiliyor…”
Kurultay’dan iki gün kadar önce CNN’de katıldığı Ahu Özyurt’un programında dinlediğim CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Hanım’ın ifadesi, Kurultay’da ne olup biteceğinin de habercisiydi. Ne demişti Gaye Hanım? Şunu demişti: “CHP ve Sayın Genel Başkan girdikleri bütün seçimlerden başarıyla çıkmışlardır”!!!
Bu iddia, ünlü TV programının adını çağrıştırdı bize: “İnanılır gibi değil ama gerçek!”…
Ya da hiçbir şeyin değişmemesi durumunu anlatmak için kullanılan, bizdeki karşılığıyla ‘eski tas eski hamam’ deyişini de önüne katarak, yenilenmesini beceremeyenlerin ruhsuzluğunu akla getiren, aslında Erich Maria Remarque’ın savaşın kanıksanmasını anlatan, filme de çekilmiş olan eserinin adını getiriverdi aklımıza: “Garp (Batı) Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”…
Bu ad, romanından da filminden de bağımsız olarak zaman içinde, gündelik hayatın sıradanlığını yansıtan bir ifade biçimine dönüşmüştü. Rutin, renksiz, cansız ve tuzsuz tarhana gibi bir sıradanlık… Günümüzün baş döndürücü değişim, dönüşüm ve dinamizmi içinde böylesi bir Kurultay algısı, CHP adına ne büyük bir talihsizlik.
CHP’den bana ne?
Bana şu:
Ana muhalefeti bu kadar zayıf ve beceriksiz, lidersiz olan bir demokrasi, her an zaafa uğrayabilir… Özellikle de bürokrasi üzerinde bu durum son derece olumsuz bir etki yapar bu bir…
CHP, sadece etkisiz eleman gibi aynı oy oranında çakılıp kalmasıyla içine düştüğü zaafı sürdürmesiyle değil, aynı zamanda ülkeyi, çevresini ve dünyayı doğru okuyamadığı için, ülkenin düşmanlarıyla aynı cephedeymiş algısını yaratacak kadar aymazlık içine düşmekle de malûl bir siyasi parti olarak Cumhuriyet tarihindeki kurucu itibarını da yok etme tehlikesiyle karşı karşıyadır… Bu da iki…
Bir tek tribünler CHP’de istenen değişim ve dönüşümün altını kalın kalın çizdiler. Geniş kitlelerin sesiydiler sanki… Belki bir gün o ses, parti yönetiminde de yankılanır…
Kimbilir…
Enerjisa kutlanmayı hak ediyor
Hiç de sıradan bir olay olarak görülmemesi gerekir. Enerjisa'nın 1-2 Şubat 2018 tarihlerinde gerçekleştirilen halka arzının sonuçlarına göre, 5 kat fazla talep gelmiş. Hisselerin yüzde 21'i üç yabancı dev fona gitmiş... (Blackrock, Fidelity Management and Research ve Moon Capital)
Konsorsiyum lideri Ak Yatırım tarafından yapılan açıklamaya göre, halka arz edilen hisselerin yüzde 85'ini yabancı kurumsal yatırımcılar alırken, yüzde 10'unu yerli kurumsal yatırımcılar, yüzde 5'ini ise yerli bireysel yatırımcılar almış.
Olayın kahramanların birini tanıma fırsatım olmuştu. Barış Oran beye en içten tebrik dileklerimi ilettim… Birkaç şeyi birden kanıtlamışlardı:
1. Her türlü melanete, Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan karalanmasına rağmen yabancı yatırımcıların Türkiye’ye güvenleri vardı…
2. Ülkemizde enerji sektörü sapasağlam bir şekilde yolunda ilerliyor ve yatırım için gelecek vaat ediyordu.
3. Böyle bir ortamda halka açılmaya cesaret eden ve Türkiye’nin ve kendisinin geleceğine inanlar, bu konuda dünyayı buna inandırmayı başaranlar, kazanıyorlardı.
Ve tüm bunların üzerinde Platon’un lafının doğrulaması bir kez daha yapılmış oluyordu: “Korkanlar köle olur, korkmayanlar efendi!”…
CHP’de, kendilerinden başka kimsenin kullanmadığı ‘Kurultay’ kavramının ne anlama geldiğine dair bir işaret arayanlar boşuna bir beklenti içine girdiler… Bazı CHP’liler dahil pek çok kişinin ağzında şu söylem vardı:
“Girdiği yerel ya da genel bütün seçimleri kaybeden Sayın Kılıçdaroğlu Genel Başkanlık seçimini yine kazandı… Herhalde sadece bu seçimi kazanabiliyor…”
Kurultay’dan iki gün kadar önce CNN’de katıldığı Ahu Özyurt’un programında dinlediğim CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Hanım’ın ifadesi, Kurultay’da ne olup biteceğinin de habercisiydi. Ne demişti Gaye Hanım? Şunu demişti: “CHP ve Sayın Genel Başkan girdikleri bütün seçimlerden başarıyla çıkmışlardır”!!!
Bu iddia, ünlü TV programının adını çağrıştırdı bize: “İnanılır gibi değil ama gerçek!”…
Ya da hiçbir şeyin değişmemesi durumunu anlatmak için kullanılan, bizdeki karşılığıyla ‘eski tas eski hamam’ deyişini de önüne katarak, yenilenmesini beceremeyenlerin ruhsuzluğunu akla getiren, aslında Erich Maria Remarque’ın savaşın kanıksanmasını anlatan, filme de çekilmiş olan eserinin adını getiriverdi aklımıza: “Garp (Batı) Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”…
Bu ad, romanından da filminden de bağımsız olarak zaman içinde, gündelik hayatın sıradanlığını yansıtan bir ifade biçimine dönüşmüştü. Rutin, renksiz, cansız ve tuzsuz tarhana gibi bir sıradanlık… Günümüzün baş döndürücü değişim, dönüşüm ve dinamizmi içinde böylesi bir Kurultay algısı, CHP adına ne büyük bir talihsizlik.
CHP’den bana ne?
Bana şu:
Ana muhalefeti bu kadar zayıf ve beceriksiz, lidersiz olan bir demokrasi, her an zaafa uğrayabilir… Özellikle de bürokrasi üzerinde bu durum son derece olumsuz bir etki yapar bu bir…
CHP, sadece etkisiz eleman gibi aynı oy oranında çakılıp kalmasıyla içine düştüğü zaafı sürdürmesiyle değil, aynı zamanda ülkeyi, çevresini ve dünyayı doğru okuyamadığı için, ülkenin düşmanlarıyla aynı cephedeymiş algısını yaratacak kadar aymazlık içine düşmekle de malûl bir siyasi parti olarak Cumhuriyet tarihindeki kurucu itibarını da yok etme tehlikesiyle karşı karşıyadır… Bu da iki…
Bir tek tribünler CHP’de istenen değişim ve dönüşümün altını kalın kalın çizdiler. Geniş kitlelerin sesiydiler sanki… Belki bir gün o ses, parti yönetiminde de yankılanır…
Kimbilir…
Enerjisa kutlanmayı hak ediyor
Hiç de sıradan bir olay olarak görülmemesi gerekir. Enerjisa'nın 1-2 Şubat 2018 tarihlerinde gerçekleştirilen halka arzının sonuçlarına göre, 5 kat fazla talep gelmiş. Hisselerin yüzde 21'i üç yabancı dev fona gitmiş... (Blackrock, Fidelity Management and Research ve Moon Capital)
Konsorsiyum lideri Ak Yatırım tarafından yapılan açıklamaya göre, halka arz edilen hisselerin yüzde 85'ini yabancı kurumsal yatırımcılar alırken, yüzde 10'unu yerli kurumsal yatırımcılar, yüzde 5'ini ise yerli bireysel yatırımcılar almış.
Olayın kahramanların birini tanıma fırsatım olmuştu. Barış Oran beye en içten tebrik dileklerimi ilettim… Birkaç şeyi birden kanıtlamışlardı:
1. Her türlü melanete, Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan karalanmasına rağmen yabancı yatırımcıların Türkiye’ye güvenleri vardı…
2. Ülkemizde enerji sektörü sapasağlam bir şekilde yolunda ilerliyor ve yatırım için gelecek vaat ediyordu.
3. Böyle bir ortamda halka açılmaya cesaret eden ve Türkiye’nin ve kendisinin geleceğine inanlar, bu konuda dünyayı buna inandırmayı başaranlar, kazanıyorlardı.
Ve tüm bunların üzerinde Platon’un lafının doğrulaması bir kez daha yapılmış oluyordu: “Korkanlar köle olur, korkmayanlar efendi!”…