Gelin de Endişelenmeyin...
01 temmuz 2017 - Derin Ekonomi
Ne zaman böyle haberler peş peşe gelse, endişe duymaya başlarım. Çünkü, Türkiye, içine itilmek istendiği yalnızlıktan kurtulma çabasında bir nebze olsun başarılı mı oluyor; ya da ülkenin ekonomik göstergeleri, pozitif yöndeki bir eğilime mi işaret ediyor… Hemen arkasından canımızı yakan, sonuçları itibariyle bizi yolumuzdan alıkoymaya çalışan olaylar sökün etmeye başlar… Gelin de endişelenmeyin…
Bakın peşpeşe yazınca nasıl bir görünüm çıkıyor ortaya:
5 Haziran - Dünya Bankası, 'Küresel Ekonomik Beklentiler (GEP)' raporunun Haziran 2017 sayısını yayımladı.
Rapora göre, Türkiye'nin bu yılki büyüme beklentisi 0.5 puanlık artışla yüzde 3.5'e yükseltildi. Türkiye'nin 2018 ve 2019 büyüme tahminleri ise sırasıyla yüzde 3.9 ve yüzde 4.1'e revize edildi.
7 Haziran - OECD, Türkiye için 2017 yılı GSYH büyüme beklentisini yukarı yönlü revize etti.
Türkiye'de ekonomik aktivitenin 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve artan jeopolitik gerilimlerin etkisiyle 2016'da yavaşladığını, bununla birlikte hükümetin aldığı bir dizi tedbirin etkisiyle hem özel sektörü tüketiminin hem de yatırımların toparlanmaya başladığını kaydetti.
OECD raporunda "Mali ve diğer tedbirler, ihracat talebinde toparlanmanın da desteği ile özel tüketimi ve yatırımları canlandırdı. Bunların kamu finansmanına ve kredi dağılımının kalitesine etkisi izlenmeli. Kurda keskin değer kaybı ve artan enflasyon bekleyişleri karşısında hara politikası duruşu sıkı, ancak ana politika faizinde açık artırımlar gerekli" ifadelerine yer verildi.
12 Haziran - Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte beklentinin üstünde büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın ilk çeyreğine (ocak-mart) ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı.
Buna göre, GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre % 5 arttı. Üretim yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla tahmini ise aynı dönemde cari fiyatlarla yüzde 14,3 yükselerek, 641 milyar 584 milyon lira olarak belirlendi.
17 Haziran - Türkiye İhracatçılar Merkezi’nin (TİM) verilerine göre, Mayıs ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,8 artışla 13 milyar 412 milyon dolar oldu. İlk 5 ayda ihracat yüzde 8 artışla 67 milyar 92 milyon dolara yükseldi. Son 12 aylık ihracat ise yüzde 1,7 artışla toplam 156 milyar 145 milyon dolara yükseldi. TL’nin ihracatta kullanımı ise ilk 4 ayda %12 arttı.
Bu arada işsizlik bir puan azalmış. Yaz aylarında daha da azalması bekleniyormuş…
Bir dizi yeni yatırım ve büyük proje haberi artarak sürüp gidiyor.
Bu haberler üzerine neden endişelendiğimizi anlayabilmek için Batı basınına arada sırada göz atmak yeterli… Referandumdan bu yana dozu bir nebze azalmış olsa da, hâlâ her türden olumsuzlama durmaksızın sürüp gidiyor.
Bunlara göre Türkiye’ye yabancı sermaye girişinde feci bir azalma var (15 Temmuz sonrası bir miktar azaldığı doğrudur, ancak eğilim yukarıya doru seyretmektedir); AB ile ilişkiler düzeltilmezse bunun faturası ağır olacaktır (Şantaja devam, kaynak: Alman resmi ajansı Detsche Welle ve ondan alıntılayan T24)… Bir de Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zutt’a kulak verelim: "Türkiye'de kredi büyümesi görüyoruz ama bu, KGF'nin tetiklediği yapay bir büyüme. Sıcak paraya aşırı maruz kalma, bankacılıkta kırılganlıklara sebep oluyor. Gözlemciler Türkiye'nin politika görünümüne dair endişeli. OHAL'in ne kadar süreceği ve yapısal reformların istikametine dair de bazı endişeler var"…
Katar üzerinden köşeye sıkıştırılmak istenen Türkiye, çemberi her anlamda kırmak için müthiş bir çaba harcıyor. Bir de içerden yıkmaya çalışanlar biraz durabilseler…
İşler bir lokma iyi gidince, endişelenmek için gerekli nedenler de oluşmaya başlıyor hemen…
Bakın peşpeşe yazınca nasıl bir görünüm çıkıyor ortaya:
5 Haziran - Dünya Bankası, 'Küresel Ekonomik Beklentiler (GEP)' raporunun Haziran 2017 sayısını yayımladı.
Rapora göre, Türkiye'nin bu yılki büyüme beklentisi 0.5 puanlık artışla yüzde 3.5'e yükseltildi. Türkiye'nin 2018 ve 2019 büyüme tahminleri ise sırasıyla yüzde 3.9 ve yüzde 4.1'e revize edildi.
7 Haziran - OECD, Türkiye için 2017 yılı GSYH büyüme beklentisini yukarı yönlü revize etti.
Türkiye'de ekonomik aktivitenin 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve artan jeopolitik gerilimlerin etkisiyle 2016'da yavaşladığını, bununla birlikte hükümetin aldığı bir dizi tedbirin etkisiyle hem özel sektörü tüketiminin hem de yatırımların toparlanmaya başladığını kaydetti.
OECD raporunda "Mali ve diğer tedbirler, ihracat talebinde toparlanmanın da desteği ile özel tüketimi ve yatırımları canlandırdı. Bunların kamu finansmanına ve kredi dağılımının kalitesine etkisi izlenmeli. Kurda keskin değer kaybı ve artan enflasyon bekleyişleri karşısında hara politikası duruşu sıkı, ancak ana politika faizinde açık artırımlar gerekli" ifadelerine yer verildi.
12 Haziran - Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte beklentinin üstünde büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın ilk çeyreğine (ocak-mart) ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı.
Buna göre, GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre % 5 arttı. Üretim yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla tahmini ise aynı dönemde cari fiyatlarla yüzde 14,3 yükselerek, 641 milyar 584 milyon lira olarak belirlendi.
17 Haziran - Türkiye İhracatçılar Merkezi’nin (TİM) verilerine göre, Mayıs ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,8 artışla 13 milyar 412 milyon dolar oldu. İlk 5 ayda ihracat yüzde 8 artışla 67 milyar 92 milyon dolara yükseldi. Son 12 aylık ihracat ise yüzde 1,7 artışla toplam 156 milyar 145 milyon dolara yükseldi. TL’nin ihracatta kullanımı ise ilk 4 ayda %12 arttı.
Bu arada işsizlik bir puan azalmış. Yaz aylarında daha da azalması bekleniyormuş…
Bir dizi yeni yatırım ve büyük proje haberi artarak sürüp gidiyor.
Bu haberler üzerine neden endişelendiğimizi anlayabilmek için Batı basınına arada sırada göz atmak yeterli… Referandumdan bu yana dozu bir nebze azalmış olsa da, hâlâ her türden olumsuzlama durmaksızın sürüp gidiyor.
Bunlara göre Türkiye’ye yabancı sermaye girişinde feci bir azalma var (15 Temmuz sonrası bir miktar azaldığı doğrudur, ancak eğilim yukarıya doru seyretmektedir); AB ile ilişkiler düzeltilmezse bunun faturası ağır olacaktır (Şantaja devam, kaynak: Alman resmi ajansı Detsche Welle ve ondan alıntılayan T24)… Bir de Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zutt’a kulak verelim: "Türkiye'de kredi büyümesi görüyoruz ama bu, KGF'nin tetiklediği yapay bir büyüme. Sıcak paraya aşırı maruz kalma, bankacılıkta kırılganlıklara sebep oluyor. Gözlemciler Türkiye'nin politika görünümüne dair endişeli. OHAL'in ne kadar süreceği ve yapısal reformların istikametine dair de bazı endişeler var"…
Katar üzerinden köşeye sıkıştırılmak istenen Türkiye, çemberi her anlamda kırmak için müthiş bir çaba harcıyor. Bir de içerden yıkmaya çalışanlar biraz durabilseler…
İşler bir lokma iyi gidince, endişelenmek için gerekli nedenler de oluşmaya başlıyor hemen…