Gençlere yönelik ‘siyasi iletişim’ nasıl yapılır?
14 Ocak 2023 - Yeni Şafak
Bugün ne ekonomi yazacağız ne de siyaset…
Bugün, akıl fikirden söz edeceğiz… Ve önyargılardan… Özellikle de gençlik üzerine ABD ve Avrupa taklitçiliğini iş edinip, ithal ettikleri sözüm ona sosyoekonomik statü ve yaşam tarzı segmentasyonuyla gençler üzerine ‘kopyala-yapıştır’ tespitler yapan ecnebi aydınlarımızın önyargılarından…
Fatih Sultan Mehmet’in şahsi kitaplığında bulunan eserleri barındıran, 2,5 milyon kitap, 4 binden fazla oturma kapasiteli Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın sayılı kütüphanelerinden Rami Kütüphanesi dün İstanbul’da açıldı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir eksiklik olarak gördüğü, ancak “O ateşi yakacağız” dediği kültür konusunda muazzam bir altyapı hizmete girdi…
Önceki gün biz de başka bir kütüphaneye davetliydik… Fatih Belediyesi Başkanı M. Ergün Turan, uzun zamandır Basın Danışmanı Cüneyd Fidancı vasıtasıyla bizi davet ediyor, özellikle de Başkanlığın hemen altındaki kütüphaneyi görmemizi istiyordu…
Pek de hevesli değildik doğrusu... Kütüphane dediğin ne idi ki?!.. Boş salonlar, kitap yığılı duvarlar… “Yaptılar” denilsin diye kondurulmuş binalar… Öyle değil mi?
Değilmiş…
Gittik, gördük, şaşırdık kaldık… Dönmek istemedik dersem, abartmış olmam…
Bizi etkileyen gördüğümüz muhteşem altyapı değildi… İki dakikada kütüphaneye üye olup indirdiğimiz “Suriçi Fatih” adlı mobil uygulaması da, kütüphane hizmetlerinden yararlanmak için bu uygulamanın mükemmel çalışması da, belediyenin kurs, atölye ve diğer etkinliklerine yine uygulama üzerinden zahmetsizce, neredeyse tek tıkla ulaşılması da en çok etkilendiğimiz yan değildi…
Yine uygulamada beliren karekodu kapıda okuttuğumuzda aldığımız, sıramızı bildiren fişin üzerinde “73” yazması da, gençlerin hevesle kütüphaneye girmek için beklemeleri de o büyük etkileyici unsur değildi bizim için… Aynı uygulamada, Belediye’nin 9 kütüphanesindeki bilgisayarlı veya bilgisayarsız masaların ne kadarının kullanımına açık olduğunu görebilmekten de aşırı derecede etkilenmedik…
Sıranız geldiğinde size bildirilen salon ve masaya oturmanız, eğer oturduğunuz yeri mola süresi olan 25 dakikadan fazla terk ederseniz, sistemin rezervasyonunuzu iptal ederek bekleyen ilk kişiye hakkınızı devrettiğini görmek de heyecanlandırmadı bizi…
Günde iki kahve, sınırsız çay ve üç çorba hakkının ücretsiz verilmesi ve bunların da aynı uygulama üzerinden kolayca idare edilebilmesi de önemliydi ama bunlar bizde heyecan uyandıran asıl mesele değildiler…
Bizi heyecanlandıran, gençlerdi… Gençlerin tutumu… Başka bir deyişle bunca işin, altyapının, yatırımın, planlamanın, tıkır tıkır işleyen sistemin, bir belediye başkanının hayalinin karşılığını bulabilmesiydi…
Çıt çıkmayan salonlar dopdoluydu… Herkes başı önünde çalışıyordu…
Boş olan bir salon vardı… O da kafeterya…
Suriçi Fatih uygulaması üzerinden kontrol ettik, 9 kütüphanenin doluluk oranları yüzde 90’ların üzerinde idi… İki çocuk kütüphanesi ve önümüzdeki günlerde açılacak Vatan Kütüphanesi ile birlikte Fatih Belediyesi, toplam 12 kütüphanesiyle hizmet veriyormuş… Buna bir de Rami Kütüphanesi eklendiğinde bölgede müthiş bir ağ oluştuğu söylenebilir.
Fatih kütüphanelerine 137.650 kişi kayıtlıymış… Bu sayı gün geçtikçe de artıyormuş. 2022 yılında Fatih Kütüphaneleri’nden 1 milyon 400 bine yakın ziyaret faydalanmış. 150 bin kitap, 213 bilgisayar, tabii ki hızlı, sınırsız ve ücretsiz internet, günde 10 sayfa ücretsiz fotokopi 7 gün 24 saat (yalnız gece yarısından sonra içeri giriş yok) hazır…
Gençlere sorduk; yaklaşık yüzde 60’ı Fatih semti dışından geliyormuş… Burada kendilerini çok iyi hissediyorlarmış… “Atmosferi iyi… Ortam ferah…” dediler…
İnsan sormadan edemiyor… Hani nerde sizin tüketen, memnuniyetsiz, küçük dağları ben yarattım diye gezinen, tembel, değerleri olmayan, telefon ekranının içinde yaşayan Z Kuşağınız?..
Fatih Kütüphaneleri’nde gördüğümüz gençlik çok farklı… İşine, gücüne, kitabına, hedefine odaklanmış, çalışkan, ne istediğini bilen, yanlarından geçen Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’la nezaketle selamlaşacak özgüvene sahip… Bu gençlikle tanışmak istiyorsanız yolunuzu Fatih’e düşürmenizi tavsiye ederiz…
Ergün Turan’ın ortaya koyduğu sadece bir kütüphane sistemi değildir. Bir modeldir… Gençliği merkeze alan, onlara laf değil hizmet üreten, bunu da gençlerin ihtiyaçlarının ötesinde estetik beğenisine, kullanım alışkanlıklarına göre tasarlayan bir model…
Bu modeli, gençlerin kendilerine oy vermesini isteyen bir siyasi parti yakından incelemeli… Tabii gençlere yönelik siyasi iletişimin neye dayanması gerektiğini samimiyetle merak ediyorlarsa…
Gözümüze takılanlar…
Bugün ne ekonomi yazacağız ne de siyaset…
Bugün, akıl fikirden söz edeceğiz… Ve önyargılardan… Özellikle de gençlik üzerine ABD ve Avrupa taklitçiliğini iş edinip, ithal ettikleri sözüm ona sosyoekonomik statü ve yaşam tarzı segmentasyonuyla gençler üzerine ‘kopyala-yapıştır’ tespitler yapan ecnebi aydınlarımızın önyargılarından…
Fatih Sultan Mehmet’in şahsi kitaplığında bulunan eserleri barındıran, 2,5 milyon kitap, 4 binden fazla oturma kapasiteli Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın sayılı kütüphanelerinden Rami Kütüphanesi dün İstanbul’da açıldı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir eksiklik olarak gördüğü, ancak “O ateşi yakacağız” dediği kültür konusunda muazzam bir altyapı hizmete girdi…
Önceki gün biz de başka bir kütüphaneye davetliydik… Fatih Belediyesi Başkanı M. Ergün Turan, uzun zamandır Basın Danışmanı Cüneyd Fidancı vasıtasıyla bizi davet ediyor, özellikle de Başkanlığın hemen altındaki kütüphaneyi görmemizi istiyordu…
Pek de hevesli değildik doğrusu... Kütüphane dediğin ne idi ki?!.. Boş salonlar, kitap yığılı duvarlar… “Yaptılar” denilsin diye kondurulmuş binalar… Öyle değil mi?
Değilmiş…
Gittik, gördük, şaşırdık kaldık… Dönmek istemedik dersem, abartmış olmam…
Bizi etkileyen gördüğümüz muhteşem altyapı değildi… İki dakikada kütüphaneye üye olup indirdiğimiz “Suriçi Fatih” adlı mobil uygulaması da, kütüphane hizmetlerinden yararlanmak için bu uygulamanın mükemmel çalışması da, belediyenin kurs, atölye ve diğer etkinliklerine yine uygulama üzerinden zahmetsizce, neredeyse tek tıkla ulaşılması da en çok etkilendiğimiz yan değildi…
Yine uygulamada beliren karekodu kapıda okuttuğumuzda aldığımız, sıramızı bildiren fişin üzerinde “73” yazması da, gençlerin hevesle kütüphaneye girmek için beklemeleri de o büyük etkileyici unsur değildi bizim için… Aynı uygulamada, Belediye’nin 9 kütüphanesindeki bilgisayarlı veya bilgisayarsız masaların ne kadarının kullanımına açık olduğunu görebilmekten de aşırı derecede etkilenmedik…
Sıranız geldiğinde size bildirilen salon ve masaya oturmanız, eğer oturduğunuz yeri mola süresi olan 25 dakikadan fazla terk ederseniz, sistemin rezervasyonunuzu iptal ederek bekleyen ilk kişiye hakkınızı devrettiğini görmek de heyecanlandırmadı bizi…
Günde iki kahve, sınırsız çay ve üç çorba hakkının ücretsiz verilmesi ve bunların da aynı uygulama üzerinden kolayca idare edilebilmesi de önemliydi ama bunlar bizde heyecan uyandıran asıl mesele değildiler…
Bizi heyecanlandıran, gençlerdi… Gençlerin tutumu… Başka bir deyişle bunca işin, altyapının, yatırımın, planlamanın, tıkır tıkır işleyen sistemin, bir belediye başkanının hayalinin karşılığını bulabilmesiydi…
Çıt çıkmayan salonlar dopdoluydu… Herkes başı önünde çalışıyordu…
Boş olan bir salon vardı… O da kafeterya…
Suriçi Fatih uygulaması üzerinden kontrol ettik, 9 kütüphanenin doluluk oranları yüzde 90’ların üzerinde idi… İki çocuk kütüphanesi ve önümüzdeki günlerde açılacak Vatan Kütüphanesi ile birlikte Fatih Belediyesi, toplam 12 kütüphanesiyle hizmet veriyormuş… Buna bir de Rami Kütüphanesi eklendiğinde bölgede müthiş bir ağ oluştuğu söylenebilir.
Fatih kütüphanelerine 137.650 kişi kayıtlıymış… Bu sayı gün geçtikçe de artıyormuş. 2022 yılında Fatih Kütüphaneleri’nden 1 milyon 400 bine yakın ziyaret faydalanmış. 150 bin kitap, 213 bilgisayar, tabii ki hızlı, sınırsız ve ücretsiz internet, günde 10 sayfa ücretsiz fotokopi 7 gün 24 saat (yalnız gece yarısından sonra içeri giriş yok) hazır…
Gençlere sorduk; yaklaşık yüzde 60’ı Fatih semti dışından geliyormuş… Burada kendilerini çok iyi hissediyorlarmış… “Atmosferi iyi… Ortam ferah…” dediler…
İnsan sormadan edemiyor… Hani nerde sizin tüketen, memnuniyetsiz, küçük dağları ben yarattım diye gezinen, tembel, değerleri olmayan, telefon ekranının içinde yaşayan Z Kuşağınız?..
Fatih Kütüphaneleri’nde gördüğümüz gençlik çok farklı… İşine, gücüne, kitabına, hedefine odaklanmış, çalışkan, ne istediğini bilen, yanlarından geçen Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’la nezaketle selamlaşacak özgüvene sahip… Bu gençlikle tanışmak istiyorsanız yolunuzu Fatih’e düşürmenizi tavsiye ederiz…
Ergün Turan’ın ortaya koyduğu sadece bir kütüphane sistemi değildir. Bir modeldir… Gençliği merkeze alan, onlara laf değil hizmet üreten, bunu da gençlerin ihtiyaçlarının ötesinde estetik beğenisine, kullanım alışkanlıklarına göre tasarlayan bir model…
Bu modeli, gençlerin kendilerine oy vermesini isteyen bir siyasi parti yakından incelemeli… Tabii gençlere yönelik siyasi iletişimin neye dayanması gerektiğini samimiyetle merak ediyorlarsa…
Gözümüze takılanlar…
- Getir kuryesi piyanist Muharrem Can İncir’in hikâyesi bir iletişim başarısıdır… Tabii piyanist arkadaşımız bu işin için özel olarak görevlendirilmemişse ki anlaşıldığı kadarıyla olay son derece özgün… Bazen fırsatlar, Getir’in kurucusu Nazım Salur’a olduğu gibi insanın ayağına kadar böyle gelir… Mesele onlara bakmak değil, Hz. Mevlânâ’nın deyişiyle “İçindekinin içindekini” görmektir…
- “Sevgiyle bitti gitti…” Nasıl slogan ama… Biz çok tuttuk… Saç bitini önleyici ürünler sunan Paranit, TOÇEV ile yaptığı projeye bu ismi vermiş… Meğer bit meselesi, çocuklar arasında ‘akran zorbalığına’ da yol açıyormuş ve ülkemizdeki ilkokullarda akran zorbalığına yüzde 5 ile 65 seviyelerinde rastlanıyormuş. Projeyle, uzman psikologlar eşliğinde çeşitli oyunlar ve farkındalık sohbetleriyle eğitimler veriliyor, çocukların duygusal olarak daha güçlü ve bilinçli bireyler olmaları için çalışılıyormuş. Projeye, içeriğine uygun ve Paranit’in kimliğine yaptığı göndermeyle iletişim açısından da çok doğru bir slogan seçmişler… (Yelda Kantar, Goodworks)