Gönül ve akıl kanallarınız açık olsun!
29 ARALIK 2006
Algılamayı yönetebilmek için neyi nasıl ifade edeceğinizi bilmek ve kodlama sanatının inceliklerine sahip olmanız gerekir. Yılbaşı ve bayram öncesi bu konu çok önemli. Bu tebrik işi kodlayarak konuşmanın doruğudur ve ilişki yönetimi için ideal ortamdır...
Örneğin PKK’yi nasıl söylediğiniz politik tercihinizi belli eder. ‘Pe Ke Ke’ derseniz terör örgütünün sempatizanı, ‘Pe Ka Ka’ derseniz karşıtı algılanıyorsunuz. Aynı şey AK Parti’nin kullanımında da geçerlidir. ‘A Ke Pe’ derseniz, muhalefette bulunduğunuzu ifade edersiniz. Bana gelen tebrikleri üç gruba ayırdım: Sadece yılbaşını kutlayanlar, sadece bayramımı tebrik edenler, her ikisini birden ananlar...
Bir de ifade biçimleriyle kendinizi belli edebilirsiniz; “hayırlara vesile olması”, “kalbi temenniler” bir kültür ve değer sistemini; “kutlamak, başarı ve mutluluk dilekleri sunmak, saygı ve sevgileri ifade etmek” başka bir kültür ve değer sistemini çağrıştırır. Ben bu yılbaşı ve bayramda dostlarıma “Gönül ve akıl yollarını açık tutmalarını” diledim...
Başbakan da bu ilişki ve iletişim vesilesini kaçırmamış. Bayram ve yılbaşı için 200 bin kart bastırmış. “Her şey Türkiye için” sloganının yer aldığı kartlarda şu metin bulunuyormuş: “Kurban bayramınızı ve yeni yılınızı en kalbi duygularımla kutlar, aziz milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim”...
Başbakan ayrıca 43 bin şehit ailesi ve gaziye de özel bayram ve yılbaşı kartı göndermiş...
Başbakan’ın daha önceki gaflarını ne kadar bertaraf eder bilemem ama, bu yaklaşımın ilişki ve iletişim açısından kesinlikle doğru olduğunu belirtmeliyiz... Hem içeriği dikkatlice hazırlanmış hem de zamanlaması.
Şimdi diğer siyasi liderler de benzer işler yapacaklardır. Hangisinin tebrikinin daha önce geldiğine dikkat edin. Arkada kalanlar ya taklitçidir, ya da tembel...
Teşekkürler Garanti, Doğuş ve Coca-Cola
Türkiye’den muhteşem bir şölen geçti: Tango Pasion... Bir kez daha sanatlı işlere kabiliyetimin yeterli olmamasına hayıflandım. Kendi çapımda ben de fena dans etmem hani; ama tango başka bir şey... Mağrur bir cinsellik, mahsun ve mütevazı bir ihtiras ancak bu kadar ustaca bir araya getirilebilir.
Her ne kadar bizim tangocu arkadaşlar bunları biraz fazla akrobatik ve şova dönük bulsalar da, öyle bir iki sahne vardı ki, hiç çekinmeden ‘bin git!’...
Bu güzelliği izleyebilmek tabii ki ancak sponsorlarla mümkündü. Sadece bilet satışları yetmez, işin maliyetini kurtarmaya; çünkü ülkemizde bilet fiyatları hâlâ çok ucuz. Ne hikmetse benzer işlere yurt dışında 200 doların üzerinde ücret ödemeye hazır olan insanlarımız, bizde fiyatlar 50 YTL’nin üstünde çıktı mı, ağız bükerler...
Topluluğun pazar günkü matinesinde bir protestodur gitmiş. Bizim gittiğimiz suarede olumsuz bir tezahürat olmamıştı. Sadece matine seyircisi garipsiyormuş, sponsorların gösteri başlamadan izlettikleri reklam filmlerini...
Coca-Cola, Garanti Bonus ve Doğuş Otomotiv’in katkıları olmasa, zor izlerdik Tango Pasion’u...
Ben, oraya gelenlerin %90’ı gibi Garanti’ye, Doğuş Otomotiv’e ve Coca-Cola’ya şükranlarımı sunuyorum. Tavsiyem herkesin kazançlı çıktığı sponsorluk müessesini tüm katılımcıların desteklemesi.
Örneğin PKK’yi nasıl söylediğiniz politik tercihinizi belli eder. ‘Pe Ke Ke’ derseniz terör örgütünün sempatizanı, ‘Pe Ka Ka’ derseniz karşıtı algılanıyorsunuz. Aynı şey AK Parti’nin kullanımında da geçerlidir. ‘A Ke Pe’ derseniz, muhalefette bulunduğunuzu ifade edersiniz. Bana gelen tebrikleri üç gruba ayırdım: Sadece yılbaşını kutlayanlar, sadece bayramımı tebrik edenler, her ikisini birden ananlar...
Bir de ifade biçimleriyle kendinizi belli edebilirsiniz; “hayırlara vesile olması”, “kalbi temenniler” bir kültür ve değer sistemini; “kutlamak, başarı ve mutluluk dilekleri sunmak, saygı ve sevgileri ifade etmek” başka bir kültür ve değer sistemini çağrıştırır. Ben bu yılbaşı ve bayramda dostlarıma “Gönül ve akıl yollarını açık tutmalarını” diledim...
Başbakan da bu ilişki ve iletişim vesilesini kaçırmamış. Bayram ve yılbaşı için 200 bin kart bastırmış. “Her şey Türkiye için” sloganının yer aldığı kartlarda şu metin bulunuyormuş: “Kurban bayramınızı ve yeni yılınızı en kalbi duygularımla kutlar, aziz milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim”...
Başbakan ayrıca 43 bin şehit ailesi ve gaziye de özel bayram ve yılbaşı kartı göndermiş...
Başbakan’ın daha önceki gaflarını ne kadar bertaraf eder bilemem ama, bu yaklaşımın ilişki ve iletişim açısından kesinlikle doğru olduğunu belirtmeliyiz... Hem içeriği dikkatlice hazırlanmış hem de zamanlaması.
Şimdi diğer siyasi liderler de benzer işler yapacaklardır. Hangisinin tebrikinin daha önce geldiğine dikkat edin. Arkada kalanlar ya taklitçidir, ya da tembel...
Teşekkürler Garanti, Doğuş ve Coca-Cola
Türkiye’den muhteşem bir şölen geçti: Tango Pasion... Bir kez daha sanatlı işlere kabiliyetimin yeterli olmamasına hayıflandım. Kendi çapımda ben de fena dans etmem hani; ama tango başka bir şey... Mağrur bir cinsellik, mahsun ve mütevazı bir ihtiras ancak bu kadar ustaca bir araya getirilebilir.
Her ne kadar bizim tangocu arkadaşlar bunları biraz fazla akrobatik ve şova dönük bulsalar da, öyle bir iki sahne vardı ki, hiç çekinmeden ‘bin git!’...
Bu güzelliği izleyebilmek tabii ki ancak sponsorlarla mümkündü. Sadece bilet satışları yetmez, işin maliyetini kurtarmaya; çünkü ülkemizde bilet fiyatları hâlâ çok ucuz. Ne hikmetse benzer işlere yurt dışında 200 doların üzerinde ücret ödemeye hazır olan insanlarımız, bizde fiyatlar 50 YTL’nin üstünde çıktı mı, ağız bükerler...
Topluluğun pazar günkü matinesinde bir protestodur gitmiş. Bizim gittiğimiz suarede olumsuz bir tezahürat olmamıştı. Sadece matine seyircisi garipsiyormuş, sponsorların gösteri başlamadan izlettikleri reklam filmlerini...
Coca-Cola, Garanti Bonus ve Doğuş Otomotiv’in katkıları olmasa, zor izlerdik Tango Pasion’u...
Ben, oraya gelenlerin %90’ı gibi Garanti’ye, Doğuş Otomotiv’e ve Coca-Cola’ya şükranlarımı sunuyorum. Tavsiyem herkesin kazançlı çıktığı sponsorluk müessesini tüm katılımcıların desteklemesi.