Güzel ama yemeyeceğiz
27 haziran 2020 - Yeni şafak
Siyasetçilerin işi zor… Hele ki bir yaptığı, diğerini tutmuyorsa… Çelişkili davranışları halk affetmez… Samimiyet testinin sonuçları karnelere ‘sıfır’ yazar…
Tabii bir de ‘büyük’ hatalar vardır… Hedef kitlenizin ‘kültür ve değerleriyle çelişmek’ melesa… Hiçbir zaman telafi edememe ihtimaliniz yüksek olduğu gibi, bu hatanız siyasi kariyeriniz boyunca da yüzünüze çarpılacaktır… Durumu düzeltmek için ne kadar para harcarsanız harcayın işiniz çok zordur… 6,5 milyon TL harcamak bile hiç kalır….
Perşembe günü, analog, dijital, artık ne kadar basın mecrası varsa bir ‘son dakika’ haberiyle çalkalandı…
Londra’daki Christie’s müzaye salonunda satışa çıkarılan, Fatih Sultan Mehmet’in 1480 yılında İtalyan ressam Gentile Bellini’ye yaptırdığı orijinal tablo, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından satın alınmış… İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatı üzerine katıldığı söylenen İBB, müzayedede 6,5 milyon TL (770 bin sterlin) ödemiş… Fatih Sultan Mehmet’in başka bir kişi ile resmedilen tek portresi olma özelliği taşıyan tablo, tüm İstanbullular’ın görebilmesi için bir süreliğine Saraçhane’deki başkanlık binasında halka açılacakmış…
Bu olayı tek başına değerlendirseydik eğer, tarihimizin en önemli figürlerinin başında gelen Fatih Sultan Mehmet’e ait, kültürel mirasımızın bu kıymetli parçasının vatanına dönmesi karşısında yalnızca memnuniyet duyardık. Memnuniyetimiz baki elbette… Ancak ona eşlik eden başka düşüncelerimiz ve duygularımız da var…
Hatırlarsınız yaklaşık bir ay önce, Mayıs ayının sonunda katıldığı bir televizyon programında Ekrem İmamoğlu, Atatürk’ün Fatih Sultan Mehmet’in bir heykelinin yapılabileceğini söylediğini, yer tarifi olarak da Ayasofya Camisi yanındaki meydan, Kız Kulesi, Rumeli Hisarı ya da Fatih’in gemilerini kızakla geçirdiği denizi gösterdiğinin bir kitapta yer aldığını ifade etmişti… 29 Mayıs’ta Twitter hesabından yaptığı paylaşımda da “Fatih Sultan Mehmet Han’ın heykelini şehrimize yakışır bir noktada ve şekilde hayata geçireceğiz” diye yazmıştı…
İmamoğlu bunları açıklar açıklamaz, sosyal medya karıştı… İBB Başkanının, Fatih Sultan Mehmet’in türbesinde ellerini arkadan mabadının üzerinde bağlamış şekilde dolaşırken çekilmiş bir videosu hızla paylaşılmaya başlandı… İmamoğlu’nun saygı göstermekten anladığının ‘heykel dikmek’ olması bir yandan eleştirilirken diğer yandan da türbedeki davranışları “saygısızlık” olarak nitelendiriliyordu…
Bir yanda çağ kapatıp, çağ açmış bir Han, diğer yanda Cumhuriyetimizin kurucusunun mirası sayılabilecek ifadeler… Beri yanda da İmamoğlu’nun tutarsız, çelişkili ve dolayısıyla samimi bulunmayan konuşması ve davranışı…
Kendi eliyle kendi ayağına doladığı bu düğümün içinden çıkmak, halkın ‘kültür ve değerlerine’, özellikle de ‘inanç ve geleneklerine’ hakaret saydığı davranışı unutturmak kolay değil tabii…
Türbe skandalının üstünden bir ay geçmeden İmamoğlu’nun bu işi çözmek için başvurduğu yola, geçen gün hep birlikte şahit olduk işte… Ciddi paralar ödeyerek tabloyu satın aldırmak…
Keşke bu kadar kolay olsaydı… Fakat değil… Halk, yapılan hizmete baktığı kadar bu hizmeti yapanın ideolojisine, kendisiyle aynı değerleri taşıyıp taşımadığına ve samimiyetine de bakar…
Bir arkadaşımız, çocukken kendisine zorla yedirilmek istenen yemekler için annesine “Güzel ama yemeyeceğim” dediğini anlatmıştı… Yemek güzel olmasına güzeldi; ama o yemek istemiyordu işte…
İmamoğlu’nun tablo hamlesi de böyle biraz… Güzel ama yemeyeceğiz…
Tabii bir de ‘büyük’ hatalar vardır… Hedef kitlenizin ‘kültür ve değerleriyle çelişmek’ melesa… Hiçbir zaman telafi edememe ihtimaliniz yüksek olduğu gibi, bu hatanız siyasi kariyeriniz boyunca da yüzünüze çarpılacaktır… Durumu düzeltmek için ne kadar para harcarsanız harcayın işiniz çok zordur… 6,5 milyon TL harcamak bile hiç kalır….
Perşembe günü, analog, dijital, artık ne kadar basın mecrası varsa bir ‘son dakika’ haberiyle çalkalandı…
Londra’daki Christie’s müzaye salonunda satışa çıkarılan, Fatih Sultan Mehmet’in 1480 yılında İtalyan ressam Gentile Bellini’ye yaptırdığı orijinal tablo, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından satın alınmış… İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatı üzerine katıldığı söylenen İBB, müzayedede 6,5 milyon TL (770 bin sterlin) ödemiş… Fatih Sultan Mehmet’in başka bir kişi ile resmedilen tek portresi olma özelliği taşıyan tablo, tüm İstanbullular’ın görebilmesi için bir süreliğine Saraçhane’deki başkanlık binasında halka açılacakmış…
Bu olayı tek başına değerlendirseydik eğer, tarihimizin en önemli figürlerinin başında gelen Fatih Sultan Mehmet’e ait, kültürel mirasımızın bu kıymetli parçasının vatanına dönmesi karşısında yalnızca memnuniyet duyardık. Memnuniyetimiz baki elbette… Ancak ona eşlik eden başka düşüncelerimiz ve duygularımız da var…
Hatırlarsınız yaklaşık bir ay önce, Mayıs ayının sonunda katıldığı bir televizyon programında Ekrem İmamoğlu, Atatürk’ün Fatih Sultan Mehmet’in bir heykelinin yapılabileceğini söylediğini, yer tarifi olarak da Ayasofya Camisi yanındaki meydan, Kız Kulesi, Rumeli Hisarı ya da Fatih’in gemilerini kızakla geçirdiği denizi gösterdiğinin bir kitapta yer aldığını ifade etmişti… 29 Mayıs’ta Twitter hesabından yaptığı paylaşımda da “Fatih Sultan Mehmet Han’ın heykelini şehrimize yakışır bir noktada ve şekilde hayata geçireceğiz” diye yazmıştı…
İmamoğlu bunları açıklar açıklamaz, sosyal medya karıştı… İBB Başkanının, Fatih Sultan Mehmet’in türbesinde ellerini arkadan mabadının üzerinde bağlamış şekilde dolaşırken çekilmiş bir videosu hızla paylaşılmaya başlandı… İmamoğlu’nun saygı göstermekten anladığının ‘heykel dikmek’ olması bir yandan eleştirilirken diğer yandan da türbedeki davranışları “saygısızlık” olarak nitelendiriliyordu…
Bir yanda çağ kapatıp, çağ açmış bir Han, diğer yanda Cumhuriyetimizin kurucusunun mirası sayılabilecek ifadeler… Beri yanda da İmamoğlu’nun tutarsız, çelişkili ve dolayısıyla samimi bulunmayan konuşması ve davranışı…
Kendi eliyle kendi ayağına doladığı bu düğümün içinden çıkmak, halkın ‘kültür ve değerlerine’, özellikle de ‘inanç ve geleneklerine’ hakaret saydığı davranışı unutturmak kolay değil tabii…
Türbe skandalının üstünden bir ay geçmeden İmamoğlu’nun bu işi çözmek için başvurduğu yola, geçen gün hep birlikte şahit olduk işte… Ciddi paralar ödeyerek tabloyu satın aldırmak…
Keşke bu kadar kolay olsaydı… Fakat değil… Halk, yapılan hizmete baktığı kadar bu hizmeti yapanın ideolojisine, kendisiyle aynı değerleri taşıyıp taşımadığına ve samimiyetine de bakar…
Bir arkadaşımız, çocukken kendisine zorla yedirilmek istenen yemekler için annesine “Güzel ama yemeyeceğim” dediğini anlatmıştı… Yemek güzel olmasına güzeldi; ama o yemek istemiyordu işte…
İmamoğlu’nun tablo hamlesi de böyle biraz… Güzel ama yemeyeceğiz…