Ha, bu size ders olsun!
31 Aralık 2008 Akşam Gazetesi
Sayın Cumhurbaşkanı beni yanıltmadı ve İstanbul Üniversitesi'nde ikinci sırada seçilmiş ve YÖK tarafından öğretim üyelerinin tercihi kalibre edilerek Köşk'e gönderilmiş olan listeye uydu... Her şey yasal ve demokrasi sınırları içinde oldu...
Böyle olacağını 13 aday dışındaki neredeyse herkes söylüyordu. Biz de yazmıştık. (14 Aralık tarih ve 'Cumhurbaşkanı sürpriz yapmaz' başlıklı yazı)...
Bir taraf tek aday çıkarıyor. Hatta başka bir aday daha çıkacak gibi oluyor; hemen onu geri çekiyorlar... Peki o tarafa karşı olan taraf ne yapıyor? Oyları 12'ye bölüyor. Sonra da 16 oyla geçti diye rektörlüğün kendilerine sunulacağını sanıyor. Belki oylar 460'a 1,460 olsaydı -ki bu, küçük bir araştırma yaptırdıktan sonra en az şansı olan 6 adayın çekilmesi ile mümkündü- o zaman, 1,460 alan adayın tercihini ne YÖK'ün yok sayması mümkündü ne de Cumhurbaşkanı'nın...
Başbakan'ın doktorunu seçmişler... Kimi seçeceklerdi?.. Ben Cumhurbaşkanı olsam aynı şeyi yapardım. Beni Cumhurbaşkanı seçenin doktorunu seçerdim. Ya da kendi doktorumu... İnsanlar eşitler arasında sevdiklerini tercih ederler. Ürünler, hizmetler, partiler ve nihayet insanlar için geçerlidir bu algılama kuralı...
Şimdi paşa paşa gidin 2.600'de 2.133 kişinin oy vermediği yeni Rektörünüz Prof. Dr. Yunus Söylet Bey'in elini öpün, kendisini tebrik edin ve üniversiteyi iyi yönetmesi için destekleyin. McCain'in yaptığını yapın. 'O artık bizim rektörümüz!' deyin... Sindirin içinize demokrat olmayı. 'Ha bu bize ders olsun' deyin...
//c
Güzel Sanatlar da kahramanmış...
Hafta başında, 'İri olmakla büyük olmanın aynı şey olmadığına' da dikkati çekerek, geçen yıl en fazla ciro yapan reklam ajansları ile en fazla reklamla iletişim yatırımı yapmış olan şirketlerin (gayrı resmi) sıralamasını vermiştik. İlk 10 reklam ajansı içinde adına ecnebi isim karışmamış tek ajans vardı: Serdar Erener'in Alametifarika'sı... Biz de bu durumdan yola çıkarak, listeye beşinci sıradan girmiş olmasına rağmen 'Kahraman Alametifarika!' başlığını atmıştık...
Birinci sıradaki Güzel Sanatlar/Saatchi & Saatchi'nin patronlarından Yiğit Şardan kardeşimiz aradı... 'Herhalde küçük bir bilgi eksikliği olacak. Bizim şirketin hisseleri yabancılarda değildir. Bizde hiçbir hissesi bulunmayan Saatchi & Saatchi ile sadece iş ortaklığımız var.'
Demek ki ilk 10 şirketin iki tanesinin tamamı yerliymiş. 'Kahraman' sayısı böylece ikiye çıkmış oldu.
//c
GerçeXiz Facebook'u 'aklayacak'
Bundan böyle artık ben de Facebook'lu olabilirim... Her türlü nickname'i (müstear isim), gizli kimlikle ona buma çamur atmayı, internet ortamında şerefsizce kendini gizleyip kafasına göre takılmayı şiddetle kınadığımı ve en azından bu yüzden 'sosyal' denen aslında bir hayli 'asosyal' medyaya üye olmayı reddettiğimi bilen eş dost şaşırmış olabilir. Bundan böyle Facebook'la neden dost olabileceğimi açıklamaya çalışayım...
Facebook için geliştirilen GerçeXiz adını verdikleri bir uygulama çıkmış... Facebook'ta oluşturulan sahte profiller ile gerçek profilleri ayırt etmek için mobil imza teknolojisini kullanıyormuş.
Eczacıbaşı Bilişim ve E-Güven'in Facebook ortamı için geliştirdiği GerçeXiz, belli bir profilin, profil sahibinin mobil imzasıyla imzalanarak onaylanmasına olanak veriyormuş. Kişilerin gerçek isim, soy isim, doğum tarihi gibi bilgileri, mobil imza sertifikalarına gömülü olduğundan, GerçeXiz uygulaması, profil bilgilerini sertifika bilgileriyle eşleştiriyormuş. Kendi mobil imzasıyla kendi profilini imzalayan profil sahibi, aynı uygulamayı kullanan arkadaşlarının listesinde 'güvenli' olarak işaretlenmiş oluyormuş. GerçeXiz'e, Facebook'ta Uygulamalar (Applications) bölümünden erişilebiliyormuş.
Ben çok fazla bir şey anlamadım. Kullanınca daha iyi kavrarız herhalde... Anladığım tek şey var ki, o da GerçeXiz'in müthiş bir filtre görevini yerine getireceği... Kendini gizleyen kompleks kumkumalarıyla, aslanlar gibi adını veren arkadaşların birbirlerinden ayırt edilmelerini sağlayacak... Daha ne yapsın?..
NOT: Biz yeni yıla çocukluk, gençlik, olgunluk, yaşlılık arkadaşımız Erol Evgin'in şarkılarıyla gireceğiz. Görüşemezsek esenlikler dileriz...
Sayın Cumhurbaşkanı beni yanıltmadı ve İstanbul Üniversitesi'nde ikinci sırada seçilmiş ve YÖK tarafından öğretim üyelerinin tercihi kalibre edilerek Köşk'e gönderilmiş olan listeye uydu... Her şey yasal ve demokrasi sınırları içinde oldu...
Böyle olacağını 13 aday dışındaki neredeyse herkes söylüyordu. Biz de yazmıştık. (14 Aralık tarih ve 'Cumhurbaşkanı sürpriz yapmaz' başlıklı yazı)...
Bir taraf tek aday çıkarıyor. Hatta başka bir aday daha çıkacak gibi oluyor; hemen onu geri çekiyorlar... Peki o tarafa karşı olan taraf ne yapıyor? Oyları 12'ye bölüyor. Sonra da 16 oyla geçti diye rektörlüğün kendilerine sunulacağını sanıyor. Belki oylar 460'a 1,460 olsaydı -ki bu, küçük bir araştırma yaptırdıktan sonra en az şansı olan 6 adayın çekilmesi ile mümkündü- o zaman, 1,460 alan adayın tercihini ne YÖK'ün yok sayması mümkündü ne de Cumhurbaşkanı'nın...
Başbakan'ın doktorunu seçmişler... Kimi seçeceklerdi?.. Ben Cumhurbaşkanı olsam aynı şeyi yapardım. Beni Cumhurbaşkanı seçenin doktorunu seçerdim. Ya da kendi doktorumu... İnsanlar eşitler arasında sevdiklerini tercih ederler. Ürünler, hizmetler, partiler ve nihayet insanlar için geçerlidir bu algılama kuralı...
Şimdi paşa paşa gidin 2.600'de 2.133 kişinin oy vermediği yeni Rektörünüz Prof. Dr. Yunus Söylet Bey'in elini öpün, kendisini tebrik edin ve üniversiteyi iyi yönetmesi için destekleyin. McCain'in yaptığını yapın. 'O artık bizim rektörümüz!' deyin... Sindirin içinize demokrat olmayı. 'Ha bu bize ders olsun' deyin...
//c
Güzel Sanatlar da kahramanmış...
Hafta başında, 'İri olmakla büyük olmanın aynı şey olmadığına' da dikkati çekerek, geçen yıl en fazla ciro yapan reklam ajansları ile en fazla reklamla iletişim yatırımı yapmış olan şirketlerin (gayrı resmi) sıralamasını vermiştik. İlk 10 reklam ajansı içinde adına ecnebi isim karışmamış tek ajans vardı: Serdar Erener'in Alametifarika'sı... Biz de bu durumdan yola çıkarak, listeye beşinci sıradan girmiş olmasına rağmen 'Kahraman Alametifarika!' başlığını atmıştık...
Birinci sıradaki Güzel Sanatlar/Saatchi & Saatchi'nin patronlarından Yiğit Şardan kardeşimiz aradı... 'Herhalde küçük bir bilgi eksikliği olacak. Bizim şirketin hisseleri yabancılarda değildir. Bizde hiçbir hissesi bulunmayan Saatchi & Saatchi ile sadece iş ortaklığımız var.'
Demek ki ilk 10 şirketin iki tanesinin tamamı yerliymiş. 'Kahraman' sayısı böylece ikiye çıkmış oldu.
//c
GerçeXiz Facebook'u 'aklayacak'
Bundan böyle artık ben de Facebook'lu olabilirim... Her türlü nickname'i (müstear isim), gizli kimlikle ona buma çamur atmayı, internet ortamında şerefsizce kendini gizleyip kafasına göre takılmayı şiddetle kınadığımı ve en azından bu yüzden 'sosyal' denen aslında bir hayli 'asosyal' medyaya üye olmayı reddettiğimi bilen eş dost şaşırmış olabilir. Bundan böyle Facebook'la neden dost olabileceğimi açıklamaya çalışayım...
Facebook için geliştirilen GerçeXiz adını verdikleri bir uygulama çıkmış... Facebook'ta oluşturulan sahte profiller ile gerçek profilleri ayırt etmek için mobil imza teknolojisini kullanıyormuş.
Eczacıbaşı Bilişim ve E-Güven'in Facebook ortamı için geliştirdiği GerçeXiz, belli bir profilin, profil sahibinin mobil imzasıyla imzalanarak onaylanmasına olanak veriyormuş. Kişilerin gerçek isim, soy isim, doğum tarihi gibi bilgileri, mobil imza sertifikalarına gömülü olduğundan, GerçeXiz uygulaması, profil bilgilerini sertifika bilgileriyle eşleştiriyormuş. Kendi mobil imzasıyla kendi profilini imzalayan profil sahibi, aynı uygulamayı kullanan arkadaşlarının listesinde 'güvenli' olarak işaretlenmiş oluyormuş. GerçeXiz'e, Facebook'ta Uygulamalar (Applications) bölümünden erişilebiliyormuş.
Ben çok fazla bir şey anlamadım. Kullanınca daha iyi kavrarız herhalde... Anladığım tek şey var ki, o da GerçeXiz'in müthiş bir filtre görevini yerine getireceği... Kendini gizleyen kompleks kumkumalarıyla, aslanlar gibi adını veren arkadaşların birbirlerinden ayırt edilmelerini sağlayacak... Daha ne yapsın?..
NOT: Biz yeni yıla çocukluk, gençlik, olgunluk, yaşlılık arkadaşımız Erol Evgin'in şarkılarıyla gireceğiz. Görüşemezsek esenlikler dileriz...