Hedef ‘ilk 10’
4 Mayıs 2021 - Yeni Şafak
Her şeyi o belirliyor: Yumuşak güç (soft power)…
Güvenilirliği, algılamayı, uluslararası düzeyde sizinle ilgili alınan kararları, ülkenize gelecek turistleri, değişim öğrencilerini, kültür gezginlerini, yatırımları… Daha pek çok şeyi…
Yumuşak güç endeksini 2019 yılına kadar Londra merkezli danışmanlık şirketi Portland’ın araştırmalarından takip ediyorduk… 2020 ve 2021 içinse bu işi marka değerlendirme ve stratejik danışmanlık kuruluşu Brand Finance üstlenmiş…
Araştırmada uyguladıkları yöntem şu: 102 ülkeden, yaşları 18-75 arasındaki 75 bin yetişkinin katılımıyla çevirim içi bir anket çalışması yapmışlar. Bir tane de 47 ülkeden toplam 778 uzman ve etkileyici (influencer) ile… İkinci anket çalışmasındaki isimler, yumuşak güç için hedefleri ve yolları temsil eden kategorilerinden seçilen iş dünyası liderleri, pazar analistleri, siyasetçiler, akademisyenler, düşünce kuruluşları, STK’lar ve gazetecilerden oluşmuş…
“Küresel Yumuşak Güç Endeksi Yapılanması” adını verdikleri çerçevede beş ana eksen bulunuyor: 1. Tanınırlık (yakınlık), 2. İtibar, 3. Etkililik, 4. Yumuşak Gücün 7 Temel Unsuru ve bu yıla özel bir de güncelleme yapılmasıyla 5. Kovid-19’a Verilen Tepki.
4. madde, altındaki şu yedi temel unsurla ifade ediliyor: 1. İş & Ticaret, 2. Yönetişim, 3. Uluslararası İlişkiler, 4. Kültür & Miras, 5. Medya & İletişim, 6. Eğitim & Bilim ve 7. Kamu & Değerler… Hepsinin de alt kırılımları var elbette…
Karmaşık formülasyonlarla, mümkün olan en geniş satıhtaki izlenimleri alabilmek için yapılan bu çalışma, özetle, ülkelerin küresel zeminde ne kadar varlık gösterdiklerini ortaya koyuyor. Bu nedenle takip edilmesi de incelenen kategorilerde gelişme sağlanması da sonuçların ciddiyetle ele alınması da çok önemli…
Brand Finance’ın 2021 araştırmasının sonuçlarına baktığımızda, Türkiye’nin durumuyla ilgili iki iyi bir de kötü haber var…
İyisiyle başlayalım: Geçen sene listede 30. sırada olan Türkiye, bu yıl üç basamak birden yükselerek 27. sıraya yerleşmiş…
Portland’daki durumumuz da yıllar içinde şöyle seyretmişti: 2016 ve 2019 yıllarında ilk 30 ülke sıralamasına giremeyerek liste dışı kalmış, 2017’de 30., 2019’da da 29. sıradan listeye girebilmiştik. İki araştırmanın sonuçlarının birbirine paralel olduğunu söylemek mümkün…
Gelelim kötü habere… Listede Birleşik Arap Emirlikleri (17. sıra), Suudi Arabistan (24. sıra) ve Katar’ın (26. sıra) altında kalmışız… Bu sütunlarda daha önce de belirttiğimiz gibi, Türkiye ‘bölgeler arası güç’ (interregional power) olmayı hedefliyorsa bu rakip sayılabilecek üç ülkeyi sollaması lazım… (Tabii bu üç ülkenin listede bulundukları yeri satın almış olabileceklerini (!) iddia edenlere pek itibar etmemeye çalışıyoruz.)
Son iyi haber de şu ki; 105 ülkeden 78’ini sollamış durumdayız… Bu ülkelerin hangileri olduğunu merak edenler listeden görebilirler…
İşin kimlere düştüğü, yukarıdaki parametrelerde belli… Özel sektör, devlet ile birlikte kolları sıvarsa bir miktar daha yukarı tırmanmak hiç de zor değil… Sonra biraz daha… Biraz daha…
Bu hayal değil, eğer dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içine girmeyi planlıyorsak, ‘en itibarlı’ ilk 10 ülke arasına girmeyi de planlamalıyız…
Kocaman Bir Özür
16 Şubat 2021 Salı günkü yazımızda, ilişki ve iletişim yönetiminin bizce en önemli üç kavramından söz etmişiz: Nezaket, nezahet ve zarafet…
Ve şöy le bir alıntı yapmışız: “Bugün rahmetle andığımız, aile dostumuz Prof. Dr. Beynun Akyavaş ‘Medeniyetin en yüksek noktası sanatla değil, insanların birbirlerine üstün nezaket gösterebilme yetenekleriyle ölçülür’ diyen Norman Cousins ne kadar da haklı’ diye belirtiyordu…”
Aziz büyüğümüzü sevgi ve özlemle anacağımıza rahmetle anmışız… Dün kendisiyle telefonda konuştum. Maşallah hocam sapasağlam ve sağlığı son derece yerinde…
Dünyanın en nazik, en nezih, en zarif insanını ve de dostlarını sehven üzdüğümüz için ne kadar mahcup olduğumuzu anlatmam zor.
Allah uzun ömürler nasip etsin sevgili Beynun Abla…
Her şeyi o belirliyor: Yumuşak güç (soft power)…
Güvenilirliği, algılamayı, uluslararası düzeyde sizinle ilgili alınan kararları, ülkenize gelecek turistleri, değişim öğrencilerini, kültür gezginlerini, yatırımları… Daha pek çok şeyi…
Yumuşak güç endeksini 2019 yılına kadar Londra merkezli danışmanlık şirketi Portland’ın araştırmalarından takip ediyorduk… 2020 ve 2021 içinse bu işi marka değerlendirme ve stratejik danışmanlık kuruluşu Brand Finance üstlenmiş…
Araştırmada uyguladıkları yöntem şu: 102 ülkeden, yaşları 18-75 arasındaki 75 bin yetişkinin katılımıyla çevirim içi bir anket çalışması yapmışlar. Bir tane de 47 ülkeden toplam 778 uzman ve etkileyici (influencer) ile… İkinci anket çalışmasındaki isimler, yumuşak güç için hedefleri ve yolları temsil eden kategorilerinden seçilen iş dünyası liderleri, pazar analistleri, siyasetçiler, akademisyenler, düşünce kuruluşları, STK’lar ve gazetecilerden oluşmuş…
“Küresel Yumuşak Güç Endeksi Yapılanması” adını verdikleri çerçevede beş ana eksen bulunuyor: 1. Tanınırlık (yakınlık), 2. İtibar, 3. Etkililik, 4. Yumuşak Gücün 7 Temel Unsuru ve bu yıla özel bir de güncelleme yapılmasıyla 5. Kovid-19’a Verilen Tepki.
4. madde, altındaki şu yedi temel unsurla ifade ediliyor: 1. İş & Ticaret, 2. Yönetişim, 3. Uluslararası İlişkiler, 4. Kültür & Miras, 5. Medya & İletişim, 6. Eğitim & Bilim ve 7. Kamu & Değerler… Hepsinin de alt kırılımları var elbette…
Karmaşık formülasyonlarla, mümkün olan en geniş satıhtaki izlenimleri alabilmek için yapılan bu çalışma, özetle, ülkelerin küresel zeminde ne kadar varlık gösterdiklerini ortaya koyuyor. Bu nedenle takip edilmesi de incelenen kategorilerde gelişme sağlanması da sonuçların ciddiyetle ele alınması da çok önemli…
Brand Finance’ın 2021 araştırmasının sonuçlarına baktığımızda, Türkiye’nin durumuyla ilgili iki iyi bir de kötü haber var…
İyisiyle başlayalım: Geçen sene listede 30. sırada olan Türkiye, bu yıl üç basamak birden yükselerek 27. sıraya yerleşmiş…
Portland’daki durumumuz da yıllar içinde şöyle seyretmişti: 2016 ve 2019 yıllarında ilk 30 ülke sıralamasına giremeyerek liste dışı kalmış, 2017’de 30., 2019’da da 29. sıradan listeye girebilmiştik. İki araştırmanın sonuçlarının birbirine paralel olduğunu söylemek mümkün…
Gelelim kötü habere… Listede Birleşik Arap Emirlikleri (17. sıra), Suudi Arabistan (24. sıra) ve Katar’ın (26. sıra) altında kalmışız… Bu sütunlarda daha önce de belirttiğimiz gibi, Türkiye ‘bölgeler arası güç’ (interregional power) olmayı hedefliyorsa bu rakip sayılabilecek üç ülkeyi sollaması lazım… (Tabii bu üç ülkenin listede bulundukları yeri satın almış olabileceklerini (!) iddia edenlere pek itibar etmemeye çalışıyoruz.)
Son iyi haber de şu ki; 105 ülkeden 78’ini sollamış durumdayız… Bu ülkelerin hangileri olduğunu merak edenler listeden görebilirler…
İşin kimlere düştüğü, yukarıdaki parametrelerde belli… Özel sektör, devlet ile birlikte kolları sıvarsa bir miktar daha yukarı tırmanmak hiç de zor değil… Sonra biraz daha… Biraz daha…
Bu hayal değil, eğer dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içine girmeyi planlıyorsak, ‘en itibarlı’ ilk 10 ülke arasına girmeyi de planlamalıyız…
Kocaman Bir Özür
16 Şubat 2021 Salı günkü yazımızda, ilişki ve iletişim yönetiminin bizce en önemli üç kavramından söz etmişiz: Nezaket, nezahet ve zarafet…
Ve şöy le bir alıntı yapmışız: “Bugün rahmetle andığımız, aile dostumuz Prof. Dr. Beynun Akyavaş ‘Medeniyetin en yüksek noktası sanatla değil, insanların birbirlerine üstün nezaket gösterebilme yetenekleriyle ölçülür’ diyen Norman Cousins ne kadar da haklı’ diye belirtiyordu…”
Aziz büyüğümüzü sevgi ve özlemle anacağımıza rahmetle anmışız… Dün kendisiyle telefonda konuştum. Maşallah hocam sapasağlam ve sağlığı son derece yerinde…
Dünyanın en nazik, en nezih, en zarif insanını ve de dostlarını sehven üzdüğümüz için ne kadar mahcup olduğumuzu anlatmam zor.
Allah uzun ömürler nasip etsin sevgili Beynun Abla…