Helal olsun Obama'ya...
08 Nisan 2009 Akşam Gazetesi
Obama gelmeden önce Türkiye'deki Amerikan aleyhtarlığı %80'lere varmıştı... Bizimkiler ölçene kadar CIA çoktan analiz ettirmiştir; onlardan isteyiversinler, bakalım Obama gelip gittikten sonra kaça çıkmış...
ABD makamları 2008'in son çeyreğinde iletişim şirketleri, 'public affairs ajansları' arasında açtıkları bir ihale için 300 milyon $ ayırmışlardı. Hedef çok yalındı: ABD'nin bulunduğumuz bölgedeki olumsuz algısını düzeltmek...
ABD Başkanı'nın Türkiye'ye gelişini bu bilgi ışığında değerlendirirsek 'Barack Obama ilk seyahatini niye Türkiye'ye yaptı' sorusunun yanıtını da belki daha sağlıklı verme şansını elde ederiz... Tabii 'Çocukluğundan beri hep Türkiye'yi merak edermiş, kendisi de zaten Müslüman kökenli bir aileden geliyormuş; bu nedenle ilk fırsatta gelmek ve turistik güzelliklerini temaşa etmek istiyormuş güzel ülkemizin' şeklindeki geri zekalı açıklamalara hala itibar ediyorsanız, o zaman başka. Biz ise Obama'nın bu seyahatinin son derece planlı ve programlı, her adımın hesaplı (Başbakan'ı öpmesi dahil) bir proje olduğuna inanıyoruz... Obama genç, dinamik, entelektüel ve demokrat tavrı ile bir yandan müthiş bir sempati toplarken, işin planlayıcıları üç temel hedefe de ulaştılar:
Birincisi, Başkan Obama çok daha ucuz bir iletişim aracıydı... Onu buralara getirerek üç yüz milyon yerine birkaç milyonla çok daha ileri hedefler yakalamak mümkündü. Burada hedef 12'den vuruldu.
İkincisi, Afganistan'daki ve Kuzey Irak'ta ABD stratejilerinin kabullenilmesi artık çok daha kolay olacak...
Üçüncüsü, Ermeni meselesi ve Kıbrıs meselesi çok daha 'yumuşak bir inişle' bir şekilde çözülebilecek...
Helal olsun Obama'ya... Müthiş bir hatip ve büyük bir stratejiysen olduğunu herkese kanıtladı. Onu, birincil işlevi ABD çıkarlarını korumak ve kollamak olan tipik bir Amerikalı'dan çok evrensel değerleri savunan küresel bir 'doğal lider' olarak görmemiz, bir iş, ilişki ve iletişim yönetimi başarısıdır...
Obama gelmeden önce Türkiye'deki Amerikan aleyhtarlığı %80'lere varmıştı... Bizimkiler ölçene kadar CIA çoktan analiz ettirmiştir; onlardan isteyiversinler, bakalım Obama gelip gittikten sonra kaça çıkmış...
ABD makamları 2008'in son çeyreğinde iletişim şirketleri, 'public affairs ajansları' arasında açtıkları bir ihale için 300 milyon $ ayırmışlardı. Hedef çok yalındı: ABD'nin bulunduğumuz bölgedeki olumsuz algısını düzeltmek...
ABD Başkanı'nın Türkiye'ye gelişini bu bilgi ışığında değerlendirirsek 'Barack Obama ilk seyahatini niye Türkiye'ye yaptı' sorusunun yanıtını da belki daha sağlıklı verme şansını elde ederiz... Tabii 'Çocukluğundan beri hep Türkiye'yi merak edermiş, kendisi de zaten Müslüman kökenli bir aileden geliyormuş; bu nedenle ilk fırsatta gelmek ve turistik güzelliklerini temaşa etmek istiyormuş güzel ülkemizin' şeklindeki geri zekalı açıklamalara hala itibar ediyorsanız, o zaman başka. Biz ise Obama'nın bu seyahatinin son derece planlı ve programlı, her adımın hesaplı (Başbakan'ı öpmesi dahil) bir proje olduğuna inanıyoruz... Obama genç, dinamik, entelektüel ve demokrat tavrı ile bir yandan müthiş bir sempati toplarken, işin planlayıcıları üç temel hedefe de ulaştılar:
Birincisi, Başkan Obama çok daha ucuz bir iletişim aracıydı... Onu buralara getirerek üç yüz milyon yerine birkaç milyonla çok daha ileri hedefler yakalamak mümkündü. Burada hedef 12'den vuruldu.
İkincisi, Afganistan'daki ve Kuzey Irak'ta ABD stratejilerinin kabullenilmesi artık çok daha kolay olacak...
Üçüncüsü, Ermeni meselesi ve Kıbrıs meselesi çok daha 'yumuşak bir inişle' bir şekilde çözülebilecek...
Helal olsun Obama'ya... Müthiş bir hatip ve büyük bir stratejiysen olduğunu herkese kanıtladı. Onu, birincil işlevi ABD çıkarlarını korumak ve kollamak olan tipik bir Amerikalı'dan çok evrensel değerleri savunan küresel bir 'doğal lider' olarak görmemiz, bir iş, ilişki ve iletişim yönetimi başarısıdır...