Her şey yolunda?..
09 aralık 2023 - yeni şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 yıl aradan sonra Yunanistan’daydı… Celal Bayar’ın 1938’deki ziyaretinden sonra Yunanistan’a giden ikinci Cumhurbaşkanımız… Bu bile önemli bir şeylerin olup bittiğine dair ipuçları veriyor…
Görüşmelere Yunanistan medyasının ilgisi de üst düzeydeymiş… TVNET’te konuğu olduğumuz Semra Karabaş, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu’nun bizzat kendisinden görüşmelerin “çok iyi” geçtiğini duymuş… Atina’da bulunan bizim gazeteci arkadaşlar da havayı son derece “pozitif” olarak niteliyorlar.
Olumlu bulmamak elde değil… Türkiye’nin sekiz bakanıyla katıldığı görüşmelerde Yunanistan’dan on bir bakan yer almış. “Türk-Yunan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi” (YDİK) toplantısına başkanlık eden Erdoğan ve Miçotakis’in ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldıkları ifade ediliyor…Basın toplantısında her iki taraf da mevcut sorunları yapıcı diyalogla ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturmak istediklerini dile getirmişler. Türkiye zaten bütün tezlerinde uluslararası hukuk ve anlaşmalara dayanıyor…
Türk vatandaşlarının Ege adalarına 7 günlük vize serbestisi de söz konusu oldu. Ziyaret öncesinde, Türkiye’nin hedefinin, Yunanistan ile aramızdaki 5,5 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak olduğu açıklanmıştı zaten… 10 milyar dolara nasıl çıkılacağını ekonomi ile ilgili heyetler belirleyecektir. Tabii ki iki ülke arasında bir eşitlik olduğu söylenemez. Cumhurbaşkanı’nın ‘eşitlik varmış gibi’ yapması, yalnızca Türk tarafının zarafetinin bir göstergesi…
Elbette ki bütün bunlar öyle bir anda olmadı. Dışişleri Bakanımızın ve Bakanlık çalışanlarının ciddi bir ‘mekik diplomasisi’ söz konusu. MİT ve istihbarat kadrolarını da asla ihmal etmemek gerekir; belli ki çok iyi hazırlanmışlar.Bu işin öncesi gibi bir de sonrası olacak… Siyasi huzur ve güven ortamının tesisinin çok faydası görülecektir… “Bir gece ansızın gelebiliriz” diye kodlayabileceğimiz karşılıklı gerginliğin ortadan kalkması ve siyasi stresin biraz boşalması, ekonomik iş birliklerine ve ‘kazan-kazan’ ilişkisine odaklanılmasını mümkün kılacaktır.
Ancak bazı ödevler de söz konusu… Rekabet arttı… Örneğin Yunanistan’da iyi ve kaliteli hizmetin daha ucuza alındığına dair bir tevatür zaten vardı. Şimdi bu, iyice öne çıkabilir. O nedenle Türk turizmcilerinin kendilerine biraz daha çekidüzen vermeleri ve de pozisyonlarını belirlemeleri gerekecek…Türkiye, kıta sahanlığı, Kıbrıs, Akdeniz ve Ege’nin güvenliği konularındaki tezlerini, her zamanki gibi uluslararası anlaşmalara dayanarak savunmaya devam edecek.Bu işin öncesi gibi bir de sonrası olacak… Siyasi huzur ve güven ortamının tesisinin çok faydası görülecektir… “Bir gece ansızın gelebiliriz” diye kodlayabileceğimiz karşılıklı gerginliğin ortadan kalkması ve siyasi stresin biraz boşalması, ekonomik iş birliklerine ve ‘kazan-kazan’ ilişkisine odaklanılmasını mümkün kılacaktır.
Ancak bazı ödevler de söz konusu… Rekabet arttı… Örneğin Yunanistan’da iyi ve kaliteli hizmetin daha ucuza alındığına dair bir tevatür zaten vardı. Şimdi bu, iyice öne çıkabilir. O nedenle Türk turizmcilerinin kendilerine biraz daha çekidüzen vermeleri ve de pozisyonlarını belirlemeleri gerekecek…
Türkiye, kıta sahanlığı, Kıbrıs, Akdeniz ve Ege’nin güvenliği konularındaki tezlerini, her zamanki gibi uluslararası anlaşmalara dayanarak savunmaya devam edecek.
Yüzme bilmeyen akrep, nehri geçmek ister. O sırada kurbağayı görür ve sorar; “Beni nehrin karşına sırtında taşır mısın?”
Akrebin kendisini sokacağından emin olan kurbağa itiraz eder. Akrep yalvarır yakarır, sonunda kurbağayı ikna eder: “Seni sokmam mümkün değil. Eğer sokarsam sen ölürsün; ben de seninle birlikte suya batar, boğulur, ölürüm”.
Kurbağa akrebe inanır. Yola koyulurlar. Yolun yarısında ensesinde bir sızı hisseder. Vücudu hızla soğumaktadır. Kolları, ayakları hissizleşir. Batarken son nefesinde sorar: “Hani sokmayacaktın akrep kardeş?”
Akrep cevap verir: “Ne yaparsın; ben akrebim, huyum bu.”
Günün sözü
“Güven iyidir; kontrol ise daha iyidir…”
Vladimir İlyiç Ulyanov (Lenin)
Gözümüze takılanlar…* İnsan kaynakları ve yönetim danışmanlığı firması Mercer, “2023 Ücret ve Yan Haklar Araştırması”nın sonuçlarını açıklamış. Toplam 1.744 firmanın katıldığı Türkiye’nin en geniş katılımlı ücret araştırması olduğunu söyledikleri çalışmanın sonuçlarına göre; 2024 yılı için firmalar, ücret artışını, ortalama yüzde 50 olarak öngörüyormuş. Şirketlerin yüzde 59’u yılda bir kez, yüzde 33’ü iki kez ve yüzde 8’i üç veya daha üzerinde zam yapmayı hedefliyormuş. 2022 yılının son çeyreğinden 2023 Eylül ayına kadar en fazla ücret artışı gösteren sektörler sırasıyla yüzde 115 ile lojistik, yüzde 114 ile perakende ve yüzde 108 ile enerji sektörü olmuş. En fazla ücret artışı gösteren iş kolları ise, tedarik zinciri, üretim ve mühendislik olarak sıralanmış. Asgari ücretteki ve yeni yıldaki maaş artışlarının şirketlerin gündeminde olduğu bu dönemde benzer araştırmalara göz atmak faydalı olacaktır. (Fatih Kalkan, Lobby)
* Kıymetli Kardeşim İhsan Aktaş sağ olsun dün arayarak, açılışı bugün saat 12.00’deki bir etkinliğe davet etti. Çok kısa süre önce haberdar olmamın dışında ‘mükemmel’ bir proje. Dünyanın dört bir yanından sanatçılar, araştırmacılar, yazarlar, akademisyenler, gazeteciler, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve iş insanları bir araya gelmiş “İnsanlık için Kayıt Altında” inisiyatifini oluşturmuşlar. Gazze’deki katliamları sanat ile kayıt altına almak üzere de harekete geçmişler. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla başlanacak etkinlik, Aralık sonuna kadar Rami Kütüphanesi’nde devam edecekmiş. Süreç boyunca, Gazze’deki olaylar kültür ve sanat etkinlikleriyle belgelenecek, ardından kayitaltinda.org adresinden Türkiye ve dünyayla paylaşılacakmış. Kutlarım…
Görüşmelere Yunanistan medyasının ilgisi de üst düzeydeymiş… TVNET’te konuğu olduğumuz Semra Karabaş, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu’nun bizzat kendisinden görüşmelerin “çok iyi” geçtiğini duymuş… Atina’da bulunan bizim gazeteci arkadaşlar da havayı son derece “pozitif” olarak niteliyorlar.
Olumlu bulmamak elde değil… Türkiye’nin sekiz bakanıyla katıldığı görüşmelerde Yunanistan’dan on bir bakan yer almış. “Türk-Yunan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi” (YDİK) toplantısına başkanlık eden Erdoğan ve Miçotakis’in ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldıkları ifade ediliyor…Basın toplantısında her iki taraf da mevcut sorunları yapıcı diyalogla ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturmak istediklerini dile getirmişler. Türkiye zaten bütün tezlerinde uluslararası hukuk ve anlaşmalara dayanıyor…
Türk vatandaşlarının Ege adalarına 7 günlük vize serbestisi de söz konusu oldu. Ziyaret öncesinde, Türkiye’nin hedefinin, Yunanistan ile aramızdaki 5,5 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak olduğu açıklanmıştı zaten… 10 milyar dolara nasıl çıkılacağını ekonomi ile ilgili heyetler belirleyecektir. Tabii ki iki ülke arasında bir eşitlik olduğu söylenemez. Cumhurbaşkanı’nın ‘eşitlik varmış gibi’ yapması, yalnızca Türk tarafının zarafetinin bir göstergesi…
Elbette ki bütün bunlar öyle bir anda olmadı. Dışişleri Bakanımızın ve Bakanlık çalışanlarının ciddi bir ‘mekik diplomasisi’ söz konusu. MİT ve istihbarat kadrolarını da asla ihmal etmemek gerekir; belli ki çok iyi hazırlanmışlar.Bu işin öncesi gibi bir de sonrası olacak… Siyasi huzur ve güven ortamının tesisinin çok faydası görülecektir… “Bir gece ansızın gelebiliriz” diye kodlayabileceğimiz karşılıklı gerginliğin ortadan kalkması ve siyasi stresin biraz boşalması, ekonomik iş birliklerine ve ‘kazan-kazan’ ilişkisine odaklanılmasını mümkün kılacaktır.
Ancak bazı ödevler de söz konusu… Rekabet arttı… Örneğin Yunanistan’da iyi ve kaliteli hizmetin daha ucuza alındığına dair bir tevatür zaten vardı. Şimdi bu, iyice öne çıkabilir. O nedenle Türk turizmcilerinin kendilerine biraz daha çekidüzen vermeleri ve de pozisyonlarını belirlemeleri gerekecek…Türkiye, kıta sahanlığı, Kıbrıs, Akdeniz ve Ege’nin güvenliği konularındaki tezlerini, her zamanki gibi uluslararası anlaşmalara dayanarak savunmaya devam edecek.Bu işin öncesi gibi bir de sonrası olacak… Siyasi huzur ve güven ortamının tesisinin çok faydası görülecektir… “Bir gece ansızın gelebiliriz” diye kodlayabileceğimiz karşılıklı gerginliğin ortadan kalkması ve siyasi stresin biraz boşalması, ekonomik iş birliklerine ve ‘kazan-kazan’ ilişkisine odaklanılmasını mümkün kılacaktır.
Ancak bazı ödevler de söz konusu… Rekabet arttı… Örneğin Yunanistan’da iyi ve kaliteli hizmetin daha ucuza alındığına dair bir tevatür zaten vardı. Şimdi bu, iyice öne çıkabilir. O nedenle Türk turizmcilerinin kendilerine biraz daha çekidüzen vermeleri ve de pozisyonlarını belirlemeleri gerekecek…
Türkiye, kıta sahanlığı, Kıbrıs, Akdeniz ve Ege’nin güvenliği konularındaki tezlerini, her zamanki gibi uluslararası anlaşmalara dayanarak savunmaya devam edecek.
Yüzme bilmeyen akrep, nehri geçmek ister. O sırada kurbağayı görür ve sorar; “Beni nehrin karşına sırtında taşır mısın?”
Akrebin kendisini sokacağından emin olan kurbağa itiraz eder. Akrep yalvarır yakarır, sonunda kurbağayı ikna eder: “Seni sokmam mümkün değil. Eğer sokarsam sen ölürsün; ben de seninle birlikte suya batar, boğulur, ölürüm”.
Kurbağa akrebe inanır. Yola koyulurlar. Yolun yarısında ensesinde bir sızı hisseder. Vücudu hızla soğumaktadır. Kolları, ayakları hissizleşir. Batarken son nefesinde sorar: “Hani sokmayacaktın akrep kardeş?”
Akrep cevap verir: “Ne yaparsın; ben akrebim, huyum bu.”
Günün sözü
“Güven iyidir; kontrol ise daha iyidir…”
Vladimir İlyiç Ulyanov (Lenin)
Gözümüze takılanlar…* İnsan kaynakları ve yönetim danışmanlığı firması Mercer, “2023 Ücret ve Yan Haklar Araştırması”nın sonuçlarını açıklamış. Toplam 1.744 firmanın katıldığı Türkiye’nin en geniş katılımlı ücret araştırması olduğunu söyledikleri çalışmanın sonuçlarına göre; 2024 yılı için firmalar, ücret artışını, ortalama yüzde 50 olarak öngörüyormuş. Şirketlerin yüzde 59’u yılda bir kez, yüzde 33’ü iki kez ve yüzde 8’i üç veya daha üzerinde zam yapmayı hedefliyormuş. 2022 yılının son çeyreğinden 2023 Eylül ayına kadar en fazla ücret artışı gösteren sektörler sırasıyla yüzde 115 ile lojistik, yüzde 114 ile perakende ve yüzde 108 ile enerji sektörü olmuş. En fazla ücret artışı gösteren iş kolları ise, tedarik zinciri, üretim ve mühendislik olarak sıralanmış. Asgari ücretteki ve yeni yıldaki maaş artışlarının şirketlerin gündeminde olduğu bu dönemde benzer araştırmalara göz atmak faydalı olacaktır. (Fatih Kalkan, Lobby)
* Kıymetli Kardeşim İhsan Aktaş sağ olsun dün arayarak, açılışı bugün saat 12.00’deki bir etkinliğe davet etti. Çok kısa süre önce haberdar olmamın dışında ‘mükemmel’ bir proje. Dünyanın dört bir yanından sanatçılar, araştırmacılar, yazarlar, akademisyenler, gazeteciler, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve iş insanları bir araya gelmiş “İnsanlık için Kayıt Altında” inisiyatifini oluşturmuşlar. Gazze’deki katliamları sanat ile kayıt altına almak üzere de harekete geçmişler. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla başlanacak etkinlik, Aralık sonuna kadar Rami Kütüphanesi’nde devam edecekmiş. Süreç boyunca, Gazze’deki olaylar kültür ve sanat etkinlikleriyle belgelenecek, ardından kayitaltinda.org adresinden Türkiye ve dünyayla paylaşılacakmış. Kutlarım…