Her iki taraf da kazanabilir
31 Ekim 2009 Akşam Gazetesi
Benim en keyifli haber kaynaklarımdan biri olan Ali Güven Bey (az buz değil, Logo Yazılım'ın CEO'sudur), uzun zamandır bizim magazin basınında yer alan Batı kaynaklı abartılı haberlere takmış vaziyette... 5 Ekim'de de ondan söz etmiştik.
Önemli yayın organlarından birinde yer almış bir habere takılmıştı o zaman da. Başlık şöyleydi: 'Açılım Hollywood'u karıştırdı!'
Konu alt başlıkta daha da çarpıcı hale geliyordu: 'Gladyatör de polemiğe katıldı... Kevin Costner'a Cesur Yürek'ten yanıt...'
Sonra alıp başını gidiyordu haber: 'Demir Adam lakabıyla tanınan ve Cesur Yürek ile Gladyatör'deki performansıyla büyüleyen ünlü İngiliz oyuncu Mike Mitchell...'
'Rough around the edges' adlı bir İngiliz filmiymiş söz konusu olan. Üçleme olacakmış... Daha önce o iki büyük filmde oynamış olan ve yedi yıldır Fethiye'de yaşayan 'Demir Adam' Mike da bu serinin ikincisinde rol alacakmış...
***
Verileri Sayın Güven kontrol etmiş; ben de ettim... Hiçbiri doğru değil... Evet, abartmıyorum; hiçbiri... Gladyatör ve Cesur Yürek'te böyle biri oynamamış... Yeni filmin esamesi okunmuyor...
İşte www.imdb.com orada. Meraklısı girer bakar... Öte yandan haber hala internette duruyor. Hem de fotoğraflı.
***
'Medya polisi' Ali Bey bir ilginç haber daha yakalamış. O da yine en büyük gazetelerimizden birinde yer almış... İmzalı falan... İki 'tık'ta bulursunuz...
Başlık şu: 'Yeşilçam'ın yıldızı olacaktı'... Devamı müthiş: 'Çalınmış Güzellik ve Yüzüklerin Efendisi gibi filmlerin Amerikalı oyuncusu Liv Tyler, bir Türk filminde oynamak üzereydi ki menajerine takıldı. Kelebek filminin yapımcısı ve yönetmeni Mahmut Bengi, Tyler'a teklifte bulunduğunu, oyuncunun teklifi kabul ettiğini ancak menajerinin 'Rolü kısa. Kariyerine zarar verir' gerekçesiyle Tyler'a izin vermediğini açıkladı. 11 Eylül saldırılarını Müslümanların gözünden yansıtacak filmde, Tyler 5 dakika yer alacak ve 300 bin dolar kazanacaktı.
Güzel oyuncu ile Bengi her konuda anlaştı. Uçak biletleri alındı hatta Çırağan Otel'de rezervasyon yaptırıldı. Ancak her şey yolunda giderken menajerin çıkardığı engel, tüm planları suya düşürdü. Tyler'ın sadece rolünün uzatıldığı takdirde filmde rol alabileceğini belirten menajer, yapımcı Bengi'den 'Olmaz!' yanıtı alınca filmin kadrosuna Meredith Orlow dahil oldu. Filmin oyuncu koçu Serhat Yiğit, 'Amerika'da sistem, oyuncunun tek başına karar almasını engelliyor' diye konuştu.'
***
Nasıl ama?.. Mizah yazısı gibi, değil mi?
Ali Güven de dayanamamış, sormuş: 'Haydi, birileri gazetede birilerini tanıyor... Onlar da birilerine 'iyilik' yapıyor... Kardeşim bu gazetenin hiç mi genel yayın yönetmeni yok? Hiçbir editör, yazı işleri müdürü haberleri okumaz mı? Bu kadarını okura yedirmeye çalışmak, okuru bu kadar küçük görmek, ne iş?..'
***
Deniz Seki, sağlığına kavuşana, sahne ve müzik yapımında performansını tam anlamıyla hazırlayana kadar, medya ile görüşmeyeceğini açıklamış. Ayşe Arman dün yazdı... Deniz Hanım'ın avukatı da medyaya açıklama yollamış. Deniz Seki yakın bir zamanda medyanın tüm sorularına yanıt verecek noktaya gelene kadar hem sağlığına hem de işine odaklanmak istiyormuş...
Gelin görün ki, medyada Deniz Seki haberlerinden geçilmiyor... Hem de pek çok şeyi kendisi açıklamış gibi...
***
Bruce Willis medya mensubu arkadaşlarımızı sıraya sokmuş... 'Şimdi dilediğiniz kadar fotoğraf çekebilirsiniz!' demiş... Bizim magazinciler Bruce'u öve öve bitiremiyor... Haklılar... Kendilerini hizaya sevgiyle, şefkatle, anlayışla sokacak bir yaklaşım oldu mu, onlar da karşılığını fazlasıyla veriyorlar... Tersi durumda da müthiş agresif olabiliyorlar... Demek ki çözüm ortada: Bir taraf yalanı dolanı, kenar süsünü bırakacak, beri taraf da medyanın görevini dilediği gibi yapmasını sağlayacak ortamı yaratacak... Böylece her iki taraf da itibar kazanacak. Oysa şimdilerde her iki taraf da itibar kaybediyor...
Benim en keyifli haber kaynaklarımdan biri olan Ali Güven Bey (az buz değil, Logo Yazılım'ın CEO'sudur), uzun zamandır bizim magazin basınında yer alan Batı kaynaklı abartılı haberlere takmış vaziyette... 5 Ekim'de de ondan söz etmiştik.
Önemli yayın organlarından birinde yer almış bir habere takılmıştı o zaman da. Başlık şöyleydi: 'Açılım Hollywood'u karıştırdı!'
Konu alt başlıkta daha da çarpıcı hale geliyordu: 'Gladyatör de polemiğe katıldı... Kevin Costner'a Cesur Yürek'ten yanıt...'
Sonra alıp başını gidiyordu haber: 'Demir Adam lakabıyla tanınan ve Cesur Yürek ile Gladyatör'deki performansıyla büyüleyen ünlü İngiliz oyuncu Mike Mitchell...'
'Rough around the edges' adlı bir İngiliz filmiymiş söz konusu olan. Üçleme olacakmış... Daha önce o iki büyük filmde oynamış olan ve yedi yıldır Fethiye'de yaşayan 'Demir Adam' Mike da bu serinin ikincisinde rol alacakmış...
***
Verileri Sayın Güven kontrol etmiş; ben de ettim... Hiçbiri doğru değil... Evet, abartmıyorum; hiçbiri... Gladyatör ve Cesur Yürek'te böyle biri oynamamış... Yeni filmin esamesi okunmuyor...
İşte www.imdb.com orada. Meraklısı girer bakar... Öte yandan haber hala internette duruyor. Hem de fotoğraflı.
***
'Medya polisi' Ali Bey bir ilginç haber daha yakalamış. O da yine en büyük gazetelerimizden birinde yer almış... İmzalı falan... İki 'tık'ta bulursunuz...
Başlık şu: 'Yeşilçam'ın yıldızı olacaktı'... Devamı müthiş: 'Çalınmış Güzellik ve Yüzüklerin Efendisi gibi filmlerin Amerikalı oyuncusu Liv Tyler, bir Türk filminde oynamak üzereydi ki menajerine takıldı. Kelebek filminin yapımcısı ve yönetmeni Mahmut Bengi, Tyler'a teklifte bulunduğunu, oyuncunun teklifi kabul ettiğini ancak menajerinin 'Rolü kısa. Kariyerine zarar verir' gerekçesiyle Tyler'a izin vermediğini açıkladı. 11 Eylül saldırılarını Müslümanların gözünden yansıtacak filmde, Tyler 5 dakika yer alacak ve 300 bin dolar kazanacaktı.
Güzel oyuncu ile Bengi her konuda anlaştı. Uçak biletleri alındı hatta Çırağan Otel'de rezervasyon yaptırıldı. Ancak her şey yolunda giderken menajerin çıkardığı engel, tüm planları suya düşürdü. Tyler'ın sadece rolünün uzatıldığı takdirde filmde rol alabileceğini belirten menajer, yapımcı Bengi'den 'Olmaz!' yanıtı alınca filmin kadrosuna Meredith Orlow dahil oldu. Filmin oyuncu koçu Serhat Yiğit, 'Amerika'da sistem, oyuncunun tek başına karar almasını engelliyor' diye konuştu.'
***
Nasıl ama?.. Mizah yazısı gibi, değil mi?
Ali Güven de dayanamamış, sormuş: 'Haydi, birileri gazetede birilerini tanıyor... Onlar da birilerine 'iyilik' yapıyor... Kardeşim bu gazetenin hiç mi genel yayın yönetmeni yok? Hiçbir editör, yazı işleri müdürü haberleri okumaz mı? Bu kadarını okura yedirmeye çalışmak, okuru bu kadar küçük görmek, ne iş?..'
***
Deniz Seki, sağlığına kavuşana, sahne ve müzik yapımında performansını tam anlamıyla hazırlayana kadar, medya ile görüşmeyeceğini açıklamış. Ayşe Arman dün yazdı... Deniz Hanım'ın avukatı da medyaya açıklama yollamış. Deniz Seki yakın bir zamanda medyanın tüm sorularına yanıt verecek noktaya gelene kadar hem sağlığına hem de işine odaklanmak istiyormuş...
Gelin görün ki, medyada Deniz Seki haberlerinden geçilmiyor... Hem de pek çok şeyi kendisi açıklamış gibi...
***
Bruce Willis medya mensubu arkadaşlarımızı sıraya sokmuş... 'Şimdi dilediğiniz kadar fotoğraf çekebilirsiniz!' demiş... Bizim magazinciler Bruce'u öve öve bitiremiyor... Haklılar... Kendilerini hizaya sevgiyle, şefkatle, anlayışla sokacak bir yaklaşım oldu mu, onlar da karşılığını fazlasıyla veriyorlar... Tersi durumda da müthiş agresif olabiliyorlar... Demek ki çözüm ortada: Bir taraf yalanı dolanı, kenar süsünü bırakacak, beri taraf da medyanın görevini dilediği gibi yapmasını sağlayacak ortamı yaratacak... Böylece her iki taraf da itibar kazanacak. Oysa şimdilerde her iki taraf da itibar kaybediyor...