Hüsnükuruntu
20 Eylül 2022 - Yeni Şafak
İngilizcenin egemen olduğu kültürlerde buna “Wishfull Thinking” diyorlar… Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde açıklaması şöyle: “Herhangi bir durumu safça kendinden yana iyiye yorma”… Osmanlıca konusunda sıklıkla başvurduğum Kubbealtı Lugâtı ise şöyle diyor: “Yakıştırma bir söyleyiş olup konuşma dilinde hüsnüzan karşılığı olarak kullanılır. Bir durumu gerçekte olduğu veya olacağı şekilde değil kendi işine yarayacak biçimde yorma, kendi lehine yorumlama”…
Dün sabah Habertürk’te Deniz Zeyrek’i dinlerken bu kavram geldi aklıma bir kez daha… Ne dedi Zeyrek, özetle: Seçim ekonomisi işidir… Yapamayacaklar… Kanal İstanbul gibi olacak… 2018’de ‘Çılgın Proje’ diye ortaya attılar… Ne oldu?...
Bu ve benzeri ‘hüsnükuruntu’ deyişlerine sıklıkla rastlarız… “Bunlar doğal gazı çıkaramazlar”… “Çıkarsalar da dağıtıma sokamazlar”… “Akkuyu Nükleer santrali durdu. Yapılamayacak”… “Sabiha Gökçen’e hiçbir uçak inmez”… “Bu köprüden kimse geçmez”… Muhalefetin son 21 senedeki hüsnükuruntu yüklemini taşıyan söylemlerin tamamını sıralamaya kalksak, ne bizim köşe yeter, ne de Yeni Şafak’ın sayfaların tamamı…
Hüsnükuruntu basit bir önyargı ifadesi değildir. Hayli tehlikeli olabilir. Konu esas olarak üç boyutta ele alınabilir.
Gözümüze takılanlar…
Dün sabah Habertürk’te Deniz Zeyrek’i dinlerken bu kavram geldi aklıma bir kez daha… Ne dedi Zeyrek, özetle: Seçim ekonomisi işidir… Yapamayacaklar… Kanal İstanbul gibi olacak… 2018’de ‘Çılgın Proje’ diye ortaya attılar… Ne oldu?...
Bu ve benzeri ‘hüsnükuruntu’ deyişlerine sıklıkla rastlarız… “Bunlar doğal gazı çıkaramazlar”… “Çıkarsalar da dağıtıma sokamazlar”… “Akkuyu Nükleer santrali durdu. Yapılamayacak”… “Sabiha Gökçen’e hiçbir uçak inmez”… “Bu köprüden kimse geçmez”… Muhalefetin son 21 senedeki hüsnükuruntu yüklemini taşıyan söylemlerin tamamını sıralamaya kalksak, ne bizim köşe yeter, ne de Yeni Şafak’ın sayfaların tamamı…
Hüsnükuruntu basit bir önyargı ifadesi değildir. Hayli tehlikeli olabilir. Konu esas olarak üç boyutta ele alınabilir.
- İnsanlar gerçekliği olmayan bu tür beklentiye kendilerini inandırdıkları ölçüde, beklentilerinin tam tersi gerçekleştiğinde yaşadıkları düş kırıklığı sonucu o oranda ağır regresyona (kaba tanımla, agresyonun içe dönük olanı) düşebiliyorlar… (Bkz. 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi gecesi TV’de “Ama Twitter’de Ekmelettin beyin %60’la seçimi alacağı ortaya çıkmıştı” diye göz yaşlarına boğulan gazeteci arkadaşımız)…
- Hüsnükuruntuya inanma boyutu had safhaya ulaştığında, eğer beklentinin aksi gerçekleşirse, birinci boyutun tam tersi devreye girebiliyor ve bu kez agresif (saldırgan) reaksiyonlar ortaya çıkabiliyor…
- Yukarıda da örneklerde görüleceği gibi sayılarının artması ve hedef kitlelerde sürekli düş kırıklığı yaratılması sonucu, gelecek tasarımı ve söylemleri konusunda ileriye yönelik sürekli ‘sözümona’ öngörüler ortaya koyan kişi ve kuruluşların inanırlıklarını yitirmelerine ve hedef kitlenin güven duygusunun sarsılmasına neden olunabiliyor… (Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklememesi bu nedenle olabilir mi?..)
Gözümüze takılanlar…
- Gerek kurumsal sosyal sorumluluk konusunda, gerekse de iletişim çalışmalarının diğer başlıklarında istediğiniz etkiyi oluşturabilmenin yolu ‘istikrardan’ geçiyor… Yani, sahiplendiğiniz konuda, iletişim tonunda, yatırım alanında ısrar etmek… Bulaşık makinesi deterjanı markası Finish, 2019 yılında sahiplendiği ‘su’ konusunda bunu başaracak gibi görünüyor… İstikrarla sürdürdüğü “Yarının Suyu” çalışmalarına şimdi de “Benim Mirasım Su” kampanyasıyla ivme kazandırmak için harekete geçmiş… (Ece Okumuş, Cora Communication)
- Metro Türkiye, ‘izlenebilirlik çalışmalarına’ Türkiye’de ilk kez 2014 yılında başlamış. Ana amaç, gıda güvenliğinin korunması ve sürdürülebilir kaynaklardan gıda tedariğiymiş… Şimdi de “Tabağında ne var?” hareketiyle kırmızı et, balık, bal ve meyve-sebze ürünleri ile 49 farklı organik gıda ürününün tarladan ve çiftlikten rafa kadar yolculuğunu anlatan 39 farklı bilgiyi QR kod aracılığı ile tüketicilerin bilgisine sunuyormuş. Pandemiyle birlikte daha da öne çıkan, tüketicideki sürdürülebilirlik ve çevre duyarlılığına hitap eden bir uygulama olmuş. (Gizem Karataş, Medyaevi İletişim)
- LC Waikiki, engelli bireylerin ihtiyaçlarına cevap veren özel bir koleksiyon tasarlamış. Bir firmanın iletişim çalışmalarının en sağlıklı biçimde yürümesi için, ‘varoluş nedeni’ ekseninde yürütülen 5 düzlemden bahsederiz: Kurumsal performans, ürün/hizmet performansı, konu yönetimi, gündem belirleme ve liderlik iletişimi… LC Waikiki bu adımıyla ‘ürün/hizmet performansı’na ciddi bir katkı sağlamış görünüyor. (Seher Saygı, Excel İletişim)