Kış uykusuna yatmamak için: Kan Uykusu!
20 OCAK 2007
Şu anda Türkiye’de bir kamuoyu yoklaması yapılsa görülecektir ki, insanların kafası karışık... Irak ile ilgili Genel Görüşme nedir? Sınır ötesi operasyon iyi midir kötü müdür; kime yarar; kim bundan zarar görür?.. Kerkük’e mi yürüyoruz, ne oluyor?.. Keşke gizli oturumda Meclis’te kapalı kapılar arkasında konuşacaklarına olan biteni halkla paylaşsalar...
Dünkü Akşam’da hem Serdar Akinan’ın Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu ile yaptığı söyleşi hayli ilginçti; hem de yanı başındaki Serdar Turgut’un Kan Uykusu başlıklı yazısı.
Pamukoğlu Paşa, Süleyman Demirel ve Serdar Turgut gibi pek çok yazar, Türkiye’nin bir maceraya sürüklenmemesi için uyarıda bulunuyorlar. CHP’nin geçmişte ‘tezkereye’ karşı çıkmasını, bugün de ‘hücum borusu’ çalmasını son derece hatalı ve tehlikeli bulanların sayısı az değil.
Akinan imzasını taşıyan Kan Uykusu Pazartesi Akşam’da, Salı ise Show TV’de başlıyormuş... Kürt meselesi hakkında, Kuzey Irak, Kerkük davasında bir görüş oluşturmadan önce bu dizileri izlemekte yarar var...
Kafayı yememek elde değil
O kavramı hiç sevmem. Ama burada kullanmadan geçemeyeceğim: Bunların karşısında insan kafayı yer... ABD yetkililerinin (Örneğin, Müsteşar Nicholas Burns) Irak’ın bağımsız bir ülke olduğunu ve Irak’ın içişlerine karışılamayacağını belirtmeleri. Bir buna tahammül edemiyorum; bir de Enerji Bakanımızla Çevre Bakanımızın Türkiye’de kuraklık sorunu olmadığını ifade etmelerine...
Bu iki Bakan’ın fazla bir şey yapmalarına gerek yok. Çağırıp fikrini almalarını da beklemiyorum. Cuma günleri Açık Radyo’da saat 09.00 civarında İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nu normal bir vatandaş gibi dinleseler yeter... Ya da çok zor ama, mesela Hoca’nın Küresel İklim Değişimi ve Türkiye-Bildiğiniz Havaların Sonu adlı kitabını okusalar...
Bir de tabii Anadolu Ajansı’nın haberlerine baksalar... Orada küresel iklim değişikliğinin ülkemizdeki sonuçları net bir biçimde anlatılıyor.
Keşke bunları yapsalar da halk anlasa... Böylelikle belki de Türkiye’nin ABD ve Avustralya yanında Kyto protokolünü neden imzalamadığı, küresel iklim değişikliğine sebep olan CO2 gazlarının kontrol altına alınmasını sağlayacak süreci neden bir türlü benimseyemediğini de hep birlikte anlamış oluruz...
Hoş geldin bebek!
Ünlülerin çocuk doğurmaları iletişim ve ilişkilerin yönetimi çerçevesinde genelde sorun olur. Medya, kamuoyu adına doğal olarak haber ve fotoğraf almak için yırtınır. Hiçbir şey önceden planlanmadığı için bir kaostur gider.
Gülben Ergen doğumunu da mükemmelen planlamış... Fotoğraflar için Nihat Odabaşı orada. Kim, ne zaman, ne açıklayacak, ne konuşacak, ne kadar konuşacak... Hepsi önceden belirlenmiş sanki... Dışarı abuk subuk fotoğrafın sızması engellenmiş. Çiçek meselesi hallolmuş (TEMA’ya bağış yapılmasını istemiş Erdoğan çifti).
Atlas, adına yakışır bir şekilde geldi dünyaya. Allah analı babalı büyütsün ve bahtını açık etsin!
Dünkü Akşam’da hem Serdar Akinan’ın Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu ile yaptığı söyleşi hayli ilginçti; hem de yanı başındaki Serdar Turgut’un Kan Uykusu başlıklı yazısı.
Pamukoğlu Paşa, Süleyman Demirel ve Serdar Turgut gibi pek çok yazar, Türkiye’nin bir maceraya sürüklenmemesi için uyarıda bulunuyorlar. CHP’nin geçmişte ‘tezkereye’ karşı çıkmasını, bugün de ‘hücum borusu’ çalmasını son derece hatalı ve tehlikeli bulanların sayısı az değil.
Akinan imzasını taşıyan Kan Uykusu Pazartesi Akşam’da, Salı ise Show TV’de başlıyormuş... Kürt meselesi hakkında, Kuzey Irak, Kerkük davasında bir görüş oluşturmadan önce bu dizileri izlemekte yarar var...
Kafayı yememek elde değil
O kavramı hiç sevmem. Ama burada kullanmadan geçemeyeceğim: Bunların karşısında insan kafayı yer... ABD yetkililerinin (Örneğin, Müsteşar Nicholas Burns) Irak’ın bağımsız bir ülke olduğunu ve Irak’ın içişlerine karışılamayacağını belirtmeleri. Bir buna tahammül edemiyorum; bir de Enerji Bakanımızla Çevre Bakanımızın Türkiye’de kuraklık sorunu olmadığını ifade etmelerine...
Bu iki Bakan’ın fazla bir şey yapmalarına gerek yok. Çağırıp fikrini almalarını da beklemiyorum. Cuma günleri Açık Radyo’da saat 09.00 civarında İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nu normal bir vatandaş gibi dinleseler yeter... Ya da çok zor ama, mesela Hoca’nın Küresel İklim Değişimi ve Türkiye-Bildiğiniz Havaların Sonu adlı kitabını okusalar...
Bir de tabii Anadolu Ajansı’nın haberlerine baksalar... Orada küresel iklim değişikliğinin ülkemizdeki sonuçları net bir biçimde anlatılıyor.
Keşke bunları yapsalar da halk anlasa... Böylelikle belki de Türkiye’nin ABD ve Avustralya yanında Kyto protokolünü neden imzalamadığı, küresel iklim değişikliğine sebep olan CO2 gazlarının kontrol altına alınmasını sağlayacak süreci neden bir türlü benimseyemediğini de hep birlikte anlamış oluruz...
Hoş geldin bebek!
Ünlülerin çocuk doğurmaları iletişim ve ilişkilerin yönetimi çerçevesinde genelde sorun olur. Medya, kamuoyu adına doğal olarak haber ve fotoğraf almak için yırtınır. Hiçbir şey önceden planlanmadığı için bir kaostur gider.
Gülben Ergen doğumunu da mükemmelen planlamış... Fotoğraflar için Nihat Odabaşı orada. Kim, ne zaman, ne açıklayacak, ne konuşacak, ne kadar konuşacak... Hepsi önceden belirlenmiş sanki... Dışarı abuk subuk fotoğrafın sızması engellenmiş. Çiçek meselesi hallolmuş (TEMA’ya bağış yapılmasını istemiş Erdoğan çifti).
Atlas, adına yakışır bir şekilde geldi dünyaya. Allah analı babalı büyütsün ve bahtını açık etsin!