Kılıçdaroğlu neden aday değilmiş?
01 Mayıs 2018 - Yeni Şafak
Neredeyse her sözü, bir siyasi mizah vecizesi halinde iletişim tarihine geçen CHP Genel Başkanı, nihayet Cumhurbaşkanlığına neden aday olmadığına açıklık getirmeyi denemiş. Demiş ki: “Seçilsem, TBMM’de tarafsız kalacağıma ilişkin namusum ve şerefim üzerine yemin etmem gerekecekti. Ben namusuna ve şerefine düşkün bir insanım. Onun gibi değilim”...
İki cümle ile bu kadar çok çamı aynı anda devirmeyi başaran kaç siyasi aktör vardır acaba?... Önce kendine karşı saygısızlık yapıyor. Son yasa değişiklikleriyle, yani Cumhurbaşkanının parti başkanı olmasının önünü açan yasa ile, kendisinin sözünü ettiği ikilemin ortadan kalkmış olduğunu fark edememiş olabilir mi?…
Sonra Sayın Cumhurbaşkanına ve nihayet İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e ve de potansiyel olarak aday olma şansına sahip diğer parti liderlerine hem saygısızlık yapıyor hem de hakaret ediyor.
İYİ Parti’ye görevli olarak (pek de gönüllü olarak değil sanki) yolladıkları 15 Milletvekilini geri alıp milletvekili listelerine dahil edeceklerini açıkladığı zamanki söz ve beden dili de bir başka veciz(!) durumdu…
Hani bu vekillerin durumu Güneş Motel’le karşılaştırılamazdı. Çünkü bu 15’inin hiçbir çıkarları yoktu bu işte… Oysa Kemal beyin kısa ve öz, söylediği bu nedenle kolay anlaşılan açıklamasına göre şu anda milletvekili olmayı garantilemiş durumdalar. Demek ki kendilerine bu doğrultuda bir garanti verilmiş… Bundan daha iyi maddî ve manevî müşevvik arasanız bulabilir misiniz?..
Allah kimseyi böyle zor durumlarda bırakmasın… O çukurlardan çıkmak güç çünkü…
DEİK’ten süper iletişim
DEİK’in 21 Nisan’daki Olağan Genel Kurulu için hazırlanmış olan tanıtım filmi o kadar beğenilmiş ki, filmin TV’lerde de gösterilmesi kararlaştırılmış…
Ben de aynı duygularla izlemiştim. İş dünyasının çok sayıda önemli ismi kısa fakat son derece etkili mesajlarla katılmışlar, birbirlerini tamamlayan cümlelerle DEİK’İn iş dünyası ve ülkemiz için önemini hayli etkili bir şekilde vurgulamışlar…
İş insanlarımızın isimleri yazmadığı için (herhalde tevazudan) çıkarabildiklerimiz, görüntüye geliş sıralarıyla şöyleydi:
Nail Olpak (Başkan), Mithat Yenigün (Bşk. Yrd.), Nihat Zeybekci (Ekonomi Bakanı), Cemal Kalyoncu, Ali Kibar, Ahmet Erdem, Ebru Özdemir, Abdurrahman Kaan (Bşk. Yrd.), Firuz Bağlıkaya, Yaşar Doğan, Murat Kolbaşı, Ahmet N. Zorlu, Rona Yırcalı, Steven Young, M. Ali Yalçındağ, Mehmet Büyükekşi, Ümit Leblebici, Ümit Kiler, Cüneyd Zapsu, Fuat Tosyalı, Ali Y. Koç, Zeynep Bodur Okyay, Ahmet Çalık, Berna İlter… (ve ismini tespit edemediğim 2 iş insanı daha)
Hepsini kutluyorum. Siyasi görüş ayrımı yapmaksızın böyle bir millî bir görevi üstlenmeleri her türlü takdirin üzerindedir.
Keşke, 34 kişilik yönetim kurulunun diğer 8 kişisinin de katılımıyla tam takım olarak bu şerefli görevi üstlenselermiş ve de tabii ki üyelerinin ad ve şirketlerini yazarak İngilizce -ya da alt yazılı- versiyonu tüm
İki cümle ile bu kadar çok çamı aynı anda devirmeyi başaran kaç siyasi aktör vardır acaba?... Önce kendine karşı saygısızlık yapıyor. Son yasa değişiklikleriyle, yani Cumhurbaşkanının parti başkanı olmasının önünü açan yasa ile, kendisinin sözünü ettiği ikilemin ortadan kalkmış olduğunu fark edememiş olabilir mi?…
Sonra Sayın Cumhurbaşkanına ve nihayet İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e ve de potansiyel olarak aday olma şansına sahip diğer parti liderlerine hem saygısızlık yapıyor hem de hakaret ediyor.
İYİ Parti’ye görevli olarak (pek de gönüllü olarak değil sanki) yolladıkları 15 Milletvekilini geri alıp milletvekili listelerine dahil edeceklerini açıkladığı zamanki söz ve beden dili de bir başka veciz(!) durumdu…
Hani bu vekillerin durumu Güneş Motel’le karşılaştırılamazdı. Çünkü bu 15’inin hiçbir çıkarları yoktu bu işte… Oysa Kemal beyin kısa ve öz, söylediği bu nedenle kolay anlaşılan açıklamasına göre şu anda milletvekili olmayı garantilemiş durumdalar. Demek ki kendilerine bu doğrultuda bir garanti verilmiş… Bundan daha iyi maddî ve manevî müşevvik arasanız bulabilir misiniz?..
Allah kimseyi böyle zor durumlarda bırakmasın… O çukurlardan çıkmak güç çünkü…
DEİK’ten süper iletişim
DEİK’in 21 Nisan’daki Olağan Genel Kurulu için hazırlanmış olan tanıtım filmi o kadar beğenilmiş ki, filmin TV’lerde de gösterilmesi kararlaştırılmış…
Ben de aynı duygularla izlemiştim. İş dünyasının çok sayıda önemli ismi kısa fakat son derece etkili mesajlarla katılmışlar, birbirlerini tamamlayan cümlelerle DEİK’İn iş dünyası ve ülkemiz için önemini hayli etkili bir şekilde vurgulamışlar…
İş insanlarımızın isimleri yazmadığı için (herhalde tevazudan) çıkarabildiklerimiz, görüntüye geliş sıralarıyla şöyleydi:
Nail Olpak (Başkan), Mithat Yenigün (Bşk. Yrd.), Nihat Zeybekci (Ekonomi Bakanı), Cemal Kalyoncu, Ali Kibar, Ahmet Erdem, Ebru Özdemir, Abdurrahman Kaan (Bşk. Yrd.), Firuz Bağlıkaya, Yaşar Doğan, Murat Kolbaşı, Ahmet N. Zorlu, Rona Yırcalı, Steven Young, M. Ali Yalçındağ, Mehmet Büyükekşi, Ümit Leblebici, Ümit Kiler, Cüneyd Zapsu, Fuat Tosyalı, Ali Y. Koç, Zeynep Bodur Okyay, Ahmet Çalık, Berna İlter… (ve ismini tespit edemediğim 2 iş insanı daha)
Hepsini kutluyorum. Siyasi görüş ayrımı yapmaksızın böyle bir millî bir görevi üstlenmeleri her türlü takdirin üzerindedir.
Keşke, 34 kişilik yönetim kurulunun diğer 8 kişisinin de katılımıyla tam takım olarak bu şerefli görevi üstlenselermiş ve de tabii ki üyelerinin ad ve şirketlerini yazarak İngilizce -ya da alt yazılı- versiyonu tüm