Kamu vicdanına ‘yediremezler’…
11 mayıs 2023 yeni şafak
Noema dergisinin Genel Yayın Yönetmeni, Berggruen Enstitüsü kurucusu, baş danışmanı, The WorldPost ile NPQ’nun eski Genel Yayın Yönetmeni ve Huffington Post eski yayıncısı Nathan Gardels, NPQ Türkiye’nin ilk sayısı için kaleme aldığı makalede şöyle demişti:
“CIA, çok pahalı ve riskli olduğu için artık ABD askerlerini değil, Hollywood ve MTV’yi gönderiyor.”
ABD Başkan Yardımcılığı döneminde Joe Biden, tam da Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili konuşmuş ve Gardels’ın izah ettiği stratejiye güncel bir yaklaşım getirerek şunları söylemişti:
“Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. …Kürt nüfusunu parlamentoya entegre etmek için bir süredir işe yarayan yöntemimiz var. …Sesimizi yükseltmemiz lazım, [Erdoğan] bedel ödemeli.
Geçmişte yaptığım gibi, onlarla [muhalefet] doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip, Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle.
…Türkiye, Rusya’ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar…
…Hava sahalarımız ve onlara erişimimiz konusunda da çok endişeliyim. Bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek onun [Erdoğan’ın] bölgedeki faaliyetlerini tecrit etmek bizim için çok çaba gerektiren bir iş.
Özellikle de Doğu Akdeniz'deki petrol faaliyetleri gibi uğraşması çok uzun süren birçok diğer konuda…"
Gardels ve Biden’ın stratejilerinin yeniden güncellenmiş versiyonunu bir süredir Twitter’ı araç olarak kullanıyor ve ortaya sürüyorlar. Yurt dışından güdümlü FETÖ’cüler, PKK’nın dezenformasyon ekipleri ve de CHP’nin trolleri yattıkları yerden sosyal medyayı ve toplumu maniple etmek için ‘şok edici’ belgeler açıklayacaklarını iddia ediyor, itibar suikastlarını sürdürüyorlar.
Ancak “Korkunun ecele faydası yok”… Çünkü kamu vicdanı, milletin ortak ruhi şekillenmesi ve millî irade hiçbir iletişim tekniği ile aldatılamıyor. Özellikle de bizim ülkemizde…
Günün sözü
“En mükemmel adalet vicdandır.”
Victor Hugo
Gözümüze takılanlar…
“CIA, çok pahalı ve riskli olduğu için artık ABD askerlerini değil, Hollywood ve MTV’yi gönderiyor.”
ABD Başkan Yardımcılığı döneminde Joe Biden, tam da Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili konuşmuş ve Gardels’ın izah ettiği stratejiye güncel bir yaklaşım getirerek şunları söylemişti:
“Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. …Kürt nüfusunu parlamentoya entegre etmek için bir süredir işe yarayan yöntemimiz var. …Sesimizi yükseltmemiz lazım, [Erdoğan] bedel ödemeli.
Geçmişte yaptığım gibi, onlarla [muhalefet] doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip, Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle.
…Türkiye, Rusya’ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar…
…Hava sahalarımız ve onlara erişimimiz konusunda da çok endişeliyim. Bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek onun [Erdoğan’ın] bölgedeki faaliyetlerini tecrit etmek bizim için çok çaba gerektiren bir iş.
Özellikle de Doğu Akdeniz'deki petrol faaliyetleri gibi uğraşması çok uzun süren birçok diğer konuda…"
Gardels ve Biden’ın stratejilerinin yeniden güncellenmiş versiyonunu bir süredir Twitter’ı araç olarak kullanıyor ve ortaya sürüyorlar. Yurt dışından güdümlü FETÖ’cüler, PKK’nın dezenformasyon ekipleri ve de CHP’nin trolleri yattıkları yerden sosyal medyayı ve toplumu maniple etmek için ‘şok edici’ belgeler açıklayacaklarını iddia ediyor, itibar suikastlarını sürdürüyorlar.
Ancak “Korkunun ecele faydası yok”… Çünkü kamu vicdanı, milletin ortak ruhi şekillenmesi ve millî irade hiçbir iletişim tekniği ile aldatılamıyor. Özellikle de bizim ülkemizde…
Günün sözü
“En mükemmel adalet vicdandır.”
Victor Hugo
Gözümüze takılanlar…
- AK Parti, bu seçim döneminde müzik konusunda tüm topluma hitap eden tek parça ile değil, farklı toplum kesimlerine (segment) hitap eden ‘özel tınılarla’ ilerliyor. Seçim Beyannamesi ve adayların lansmanında ilk kez çalınan, bestesi Yücel Arzen’e ait “Söyle” ve Uğur Işılak’ın “Bu Yüzyılın Adı Türkiye Olsun” parçaları genel parti marşı hüviyetindeyken, Cengiz Kurtoğlu’nun “Duyanlara Duymayanlara” adlı popüler şarkısıyla halk geneline hitap ediyor. Ayrıca savunma sanayinin gururu projelerin odağında sunulan “Dreamers” şarkısı ile gençlere ve kent merkezlerinde yaşayan çoğunluğa yöneliyor. Şarkının sözleri şöyle: “Bakın, biz kimiz. Biz hayal edenleriz. Biz gerçekleştiririz; çünkü inanıyoruz. Bakın, biz kimiz. Biz hayal edenleriz. Biz gerçekleştiririz; çünkü biz anlarız. Tutkuyu koruyanlara saygı duy. Hayal edebilenlere saygı duy.” Bu son şarkıyla AK Parti, ortaya karışık, kimlikleri ve tercihleri yok sayan yaklaşımın tam aksine toplum kesimlerinin farklı kültürlerine uygun farklı müziklerle seslenmiş. Böylece farklıları koruyarak toplum olmaya duyduğu saygıyı da bir kez daha göstermiş.
- Tatilsepeti Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal hem pandeminin etkisiyle ertelenen talepler hem de uzun süredir sabit kalan kur seviyesi nedeniyle yurt dışı seyahatlerinin 2022 yılı birinci çeyreğine göre %99 arttığını belirtmiş. TUIK verilerine göre, bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı 2 milyon 69 bin 229 kişi olmuş. Bunların kişi başı ortalama harcaması 677 dolar imiş. Yurt dışı seyahatlerinde en çok Balkanlar, Budva, Mısır, İtalya ve Yunanistan tercih edilmiş. (Melike Köşker, Contact Plus)
- İşin içinde çocukların olduğu iki iletişim aksiyonu gözümüze takıldı. Toyota, “Trafik Haftası” kapsamında Sakarya’daki ilkokul öğrencilere yönelik resim yarışması düzenlemiş. 17 yıldır Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Trafik İl Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen yarışmayla, trafik konusuna erken yaşlardan itibaren farkındalık kazandırmak amaçlanıyormuş (İlknur Küçükosman, Effect BCW). Türk Ytong, 4-10 Mayıs “İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası” kapsamında çalışanlarının çocuklarının iş güvenliğini anlatan resimlerle renklendirdiği baretleri fabrikalarında sergilemiş (Serhat Özkütükçü, Denove PR). İletişim çalışmalarında ‘tüm dünyada’ sonuç verebilecek taktiklerden söz etmek pek mümkün olmaz. Bir husus hariç: Çocukların yer aldığı kampanyalar… Büyük bir hata yapmadığınız takdirde çocuklar her zaman sempati toplamayı başarırlar.
- Kurban Bayramı’na altı haftadan uzun bir süre var ama GODIVA gönderdiği basın bülteniyle bayram koleksiyonunu, farklı seçeneklerini ve çikolata sepetlerini tanıtmış. Bir iletişim aksiyonu üç aşamada planlanmalıdır: Öncesi, sırası ve sonrası. Öyle tek atımlık kurşunlar iletişimde pek işe yaramazlar. Markayı hedefine yaklaştıran, istikrarla tekrarlanan ve belli bir strateji çerçevesinde mesajı aktaran aksiyonlardır. O nedenle GODIVA’nın bu bülteni ‘erken’ değil, ‘öncesi’ iletişimi kapsamında ‘tam zamanında’ atılmış bir adım gibi görünüyor. (Selen Filiz, Salt İletişim)