Ali Saydam
  • TV Programları
  • Basından
  • Hayatımı Zenginleştirenler
  • Yazılarım
    • Yeni Şafak Gazetesi
    • Marketing Türkiye
    • Z Raporu / Derin Ekonomi
    • TIMREPORT
    • Sabah Gazetesi
    • Akşam Gazetesi
    • Akşam Kitap Eki
    • Diğer
  • Kitaplarım
    • Algılama Yönetimi
    • Eş ve Müşteri Nasıl Kaybedilir?
    • İktidar Yalnızlıktır
    • Vazgeçmek Özgürlüktür
    • Perception Management
    • How to Lose Wives and Clients
    • Wahrnehmungs Management
  • Biyografi
  • Galeri
    • Video Galeri
  • İletişim

Kazan kazan İlişkisinin aracı: İtidal...

01 Ağustos 2017 - TIMREPORT

​Küçük bir ufuk turu atalım önce:
Sözcü, 21 Temmuz: “Türkiye ile Almanya arasında yaşanan siyasi krizin ekonomiye yansımaları merak edilirken, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'den konuya ilişkin açıklama geldi. Bakan Zeybekci yaptığı açıklamada krizin geçici olduğunu ve ekonomilere kalıcı hasar verecek sözleri söylerken dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Ve şöyle konuştu: “Türkiye-Almanya krizi geçicidir, ekonomilere kalıcı hasar verecek sözleri söylerken dikkat edilmeli; Almanya, kastı aşan sözleri tekrar gözden geçirmeli. Türk hukuku, Alman aktivist ile ilgili süreci kısa sürede sonlandıracaktır, herkes yaptığının sonucuna katlanacaktır. Türk makamlarının Almanya’ya Gülen ile bağlantılı Alman şirketlerinin isimlerini verdiği iddiası doğru değil, bunlar asparagas haber; bu kayıtların tutulduğu bakanlık olarak söylüyorum.”
Sputnik News, 21 Temmuz: “Binali Yıldırım: Almanya ile ilişkilerin zarar görmesinin iki ülkeye de yararı yok. Olayları daha fazla germenin bir anlamı yok. Almanya ile ilişkilerin zarar görmesinin iki ülkeye de yararı yok. Alman şirketlere soruşturma haberi külliyen yalan”…
Sputnik News, 21 Temmuz: “Alman haber kanalı n-tv, Türkiye'ye yatırım çekmeye yönelik reklamları bundan böyle yayınlamayacağını duyurdu”…
Sözcü, 20 Temmuz: “Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Türkiye’de Alman yatırımcıların hoş karşılanacağını söyledi. İki ülke arasındaki ilişkiler gerilirken Alman basınında BASF ve Daimler gibi şirketlerin casusluk iddiasıyla Türk yetkililer tarafından Almanya’ya şikayet edildiği iddiaları yer almıştı. Şimşek attığı İngilizce tweette, ‘Türkiye’nin Daimler ve BASF’yi soruşturduğu haberleri tamamen yanlış. Alman yatırımcıları hoş karşılarız’ ifadesini kullandı.”
Sputnik News, 20 Temmuz: “Almanya Ekonomi Bakanı Brigitte Zypries, Türkiye'deki mevcut siyasi iklim nedeniyle Alman şirketlerin Türkiye'de yatırım yapmalarının çok zor olduğunu söyledi. Zypries açıklamasında ‘Saygın Alman şirketleri bir anda kara listeye alınır ve terör destekçisi olarak nitelendirilirse bu Türkiye'de yeni iş ve yatırım yapmayı aşırı zor hale getiren bir iklim anlamına gelir’ dedi.”
Sözcü 20 Temmuz: “Alman Ticaret Odaları birliği DIHK’nın dış ticaretten sorumlu yetkilisi Volker Treier, Almanya’nın Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefleri hakkında şüphe ortaya koyması ve vatandaşlarına seyahat uyarısında bulunmasının ardından Reuters’a yaptığı açıklamada, ‘Darbe girişiminden bu yana Alman şirketleri tarafından belirsizlik görülüyor… Mevcut gelişmeler bu güvensizliği önemli ölçüde artırıyor. Bu ortamda Alman şirketlerin Türkiye’de yeni yatırım yapmalarını düşünmek zor’ dedi”.
CNN Türk, 20 Temmuz: “Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, ‘Yatırımlarımıza 2017'de devam ediyoruz. Bu sene Türkiye'ye grup olarak 650 milyon lira yatırım yapıyoruz ve bu yatırımın aslan payı da Bursa'ya gelecek’ dedi. Bursa'da bir restoranda basın mensuplarıyla bir araya gelen Young, kentin Bosch için çok önemli bir yerleşke olduğunu belirterek, ‘Türkiye'de, Bursa bizim kalemiz diyebiliriz” ifadesini kullandı.”
Gazete Duvar: “Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, CHP’li Tanrıkulu’nun sorusu üzerine AB ülkelerinin Türkiye'deki ekonomik faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi. Tüfenkçi Almanya, Hollanda Danimarka ve Fransa'nın yanı sıra İsviçreli kaç firmanın Türkiye'de faaliyet gösterdiğini de açıkladı.  Tüfenkci, Türkiye’de 3 bin 242 Almanya, bin 86 Hollanda, 276 Danimarka, 336 İsviçre ve 726 Fransa firmasının faaliyet gösterdiğini belirtti.”
Yeni Şafak 22 Temmuz: “Berlin yönetimi Türkiye'yi yaptırımla tehdit ederken, rakamlar 'Sen de kaybedersin' mesajı veriyor. Alman şirketlerinin Türkiye yatırımları, dış ticaretimiz ve 5 milyonluk Türk diyasporasının finansal gücü Almanya için işlerin kolay olmadığını gösteriyor. Kısacası, 50 yıl önce gurbetçilerimizin yollayacağı parayı gözleyen Türk ekonomisi için artık her şey çok farklı. Almanya ile ticaret hacmi: 25.4 milyar $; Türk diasporası: 5 milyon; Türk şirketi sayısı: 100 binden fazla; Gurbetçi cirosu: 50 miyar $”
TİM 1 Temmuz açıklaması: Almanya’ya olan ihracatımız Haziran ayında %1,3 artmış. Bu artış yılbaşından bu yana ise %2,8 olarak gerçekleşmiş. Bizim Haziran ayında AB ülkelerine yaptığımız ihracat Türkiye’nin toplam ihracatı içinde %50. Bu oran Mayıs’ta %49 imiş. %50 içinde ise %10,3 ile Almanya alıyor… Alman Türk Ticaret Odası’nın bildirdiğine göre Türkiye’ye yatırım devam ediyor ve Türkiye’de ayrılan şirket sayısı 20 gibi son derece normal sayılabilecek düzeyde kalmış…
Ahval ve şerait budur efendim… Fazla da yorumu gerekli kılmıyor aslında. Ancak TV’lerde arkadaşlarımız kâh hükûmeti, kâh Almanya’yı suçlayarak bol bol konuşacaklardır bu hususta. Bu kadar girift bir hale gelmiş ekonomik ilişkiler; NATO dahil bu kadar içiçe girmiş siyasi bağlantılar, Türkiye’nin adalet sistemi öyle veya böyle ülkeyi karıştırmakla suçlanan 6 kişiyi soruşturmak üzere içeri aldı diye, yerle yeksan olacaksa, olsun zaten… Oysa oyun çok daha büyük bir alanı ve çelişkiler zincirini kapsıyor.
İşlerin böyle yürümeyeceğini, casuslukla suçlanan birkaç Alman vatandaşı yüzünden değil çok daha uzun vadeli ve derin stratejik hedefler doğrultusunda sorunların ortaya çıkacağını en azından Zbigniew Brzezinski’nin Büyük Satranç Tahtası kitabından sezinlememiz lazım…
Biz Türkiye’nin yine de tüm bu çelişki yumakları arasında doğru yolda ilerleyeceğine inananlardanız…

www.alisaydam.com - 2014