Kemal Bey sınıfı geçti…
14 MART 2011
CHP’nin resmi sitesi chp.org.tr’ye de baktım. İlk sayfasına koymuşlar. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genişletilmiş Örgüt toplantısı’ndaki konuşmasının hem metni var hem de videosu…
Konuşmanın o kritik yerine değineceğim. Önce genel havaya bakalım.
Ana muhalefet partisinin, seçim çalışmalarına ulusal düzeyde start verdiği bir toplantı bu… “İktidara hazırlık” toplantısı.
Neredeyse Kurultay kadar önemli bu toplantıdan beklenti neydi?
Strateji ve taktikler dile getirilecek… Genel Başkan’ın dediği gibi dil birliği sağlanacak, “Ortak ses çıkarılacak”... Belki kadrolar, yani gelecek hükümetin üyeleri zımnen Parti’ye ve halka tanıtılacak… Bir de Kılıçdaroğlu’nun tabii gizli hedefi var: Başbakan’ı kızdırmak…
***
Bu kez toplantı düzeneği son derece medeniydi. Belli ki profesyonellerin eli değmiş… Kemal Bey, ezilme ve telef olma tehlikesi atlatmadan, huzur içinde kürsüye gelebildi… Sahnede birbirini itip kakarak kadraja girmeye, TV’lere görüntü vermeye çalışan kadrolar yoktu. Başkan sahnede olması gerektiği gibi, yalnızdı…
Sahnede sağlanmış disiplinin bir benzeri izleyici ve katılımcılarda da gözleniyordu. Hem tribünlerde, hem de kutluk araları son derece rahat mesafelerle ayarlanmış salonda oturanlar, tüm toplantı boyunca son derece ölçülü ve CHP gibi büyük bir partiye yakışır bir tavır içindeydiler…
Baykal’ın ve ona yakın olan ‘eski üst yönetimin’ tutumu da her türlü takdiri hak edecek düzeydeydi.
***
Genel Başkan hedefleri hayli somut olarak çizdi. Belli ki ön çalışma fena yapılmamış. Kemal Bey’in hedefinde somut stratejileri anlatmak kadar Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sinirlerini ve dengesini bozmak olduğu da net bir şekilde gözüküyordu. Bu yaklaşımda ne kadar başarılı olunduğunu önümüzdeki günlerde görürüz…
Yaklaşımlarının ‘üç ana ekseninin’ nasıl’ını herhalde daha ileride anlatacaklar (ne kadar ileride acaba?) ancak üç ana eksen şu olacakmış:
“1. Sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız (Aile sigortası vb.); 2. Ekonominin rekabet gücünü artıracağız; 3. Ekonomide kalıcı istikrarı sağlayacağız…”
Üç Boyutlu Strateji adını verdikleri hedefleri de Başkan şöyle sıraladı: “1. Her yıl %7 kalkınma hızı. 2. Her yıl en az 800 bin kişiye istihdam. 3. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında 2,6 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla, kişi başına 31.500 dolar gelir, %6’ya inmiş işsizlik oranı. 2023’te dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmiş bir Türkiye …”
***
Toplantı ana hatlarıyla başarılıydı. Ancak biraz da ‘gelişme alanlarına’ (ilişki yönetiminde ‘hatalar’ yerine böyle deniyor) değinelim…
CHP Başkanı aynen Başbakan Tayyip Erdoğan gibi ‘prompter’ kullanmalı… Hani Başbakan’ı “camdan okuyor” diye eleştirdikleri, ana metnin bilgisayardan akıtılarak kürsünün iki yanına konan camlara yansıtılması. Önceden hazırlanmış ana metni yansımadan izleyen konuşmacı dilediği zaman metinden kopar ve sonra tekrar metne dönebilir.
Öyle olsaydı, Kılıçdaroğlu’nun ağzından şu cümle kaçmazdı: “Çocuğunuz üniversitede okurken yaz tatillerinde gidecek askerliğini yapacak mezun olunca da askerliği bitmiş olacak. Arzu eden de erkenden yapacak. Orduyu terörle mücadelenin dışına çıkaracağız. Ordu kışlasında onurlu görev yapacak.”
Diğer kısımları hayata geçirmek zaten zor da, şu “onurlu kışla görevi” neyin nesi? Yani ordu yıllardır Güneydoğu’da onursuz bir görev mi yapıyor? Yenir yutulur gibi değil… Tabii ki, Parti tarafından“Başkanımız yanlış anlaşıldı, öyle demek istemedi” şeklinde kurtarma operasyonu başlatılabilir; ancak çok geç…
Biraz Obama konuşması izlemekte yarar var. Uzunluğuna bakılmalı mesela. Söyleyecek lafı mı yok ABD Başkanı’nın ki, söyleyeceğini zırt diye 5-10 dakikada söyleyip kürsüden iniveriyor?..
Ve de neden bizimki gibi değil kürsüleri. Kılçdaroğlunun önünde devasa bir kürsü vardı… Bir de kürsünün üstünde mikrofonlar. Yüzü gözü ancak seçiliyordu…
Sahne derinliği de yoktu salonda. Kemal Bey’in gölgesi hemen arkasındaki duvara tabiri amirane ile ‘fil adam’ gibi yansıyordu… İktidar duygusuna bu görüntü yakışmaz…
Bugüne kadar burada Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplantılarına 3’ten 4’ten yukarı not vermedik. Bu Genişletilmiş Örgüt toplantısı’nda bütün ‘gelişme alanlarına rağmen’ Başkan’a 10 üzerinden helalinden bir 6 verebiliriz…
Konuşmanın o kritik yerine değineceğim. Önce genel havaya bakalım.
Ana muhalefet partisinin, seçim çalışmalarına ulusal düzeyde start verdiği bir toplantı bu… “İktidara hazırlık” toplantısı.
Neredeyse Kurultay kadar önemli bu toplantıdan beklenti neydi?
Strateji ve taktikler dile getirilecek… Genel Başkan’ın dediği gibi dil birliği sağlanacak, “Ortak ses çıkarılacak”... Belki kadrolar, yani gelecek hükümetin üyeleri zımnen Parti’ye ve halka tanıtılacak… Bir de Kılıçdaroğlu’nun tabii gizli hedefi var: Başbakan’ı kızdırmak…
***
Bu kez toplantı düzeneği son derece medeniydi. Belli ki profesyonellerin eli değmiş… Kemal Bey, ezilme ve telef olma tehlikesi atlatmadan, huzur içinde kürsüye gelebildi… Sahnede birbirini itip kakarak kadraja girmeye, TV’lere görüntü vermeye çalışan kadrolar yoktu. Başkan sahnede olması gerektiği gibi, yalnızdı…
Sahnede sağlanmış disiplinin bir benzeri izleyici ve katılımcılarda da gözleniyordu. Hem tribünlerde, hem de kutluk araları son derece rahat mesafelerle ayarlanmış salonda oturanlar, tüm toplantı boyunca son derece ölçülü ve CHP gibi büyük bir partiye yakışır bir tavır içindeydiler…
Baykal’ın ve ona yakın olan ‘eski üst yönetimin’ tutumu da her türlü takdiri hak edecek düzeydeydi.
***
Genel Başkan hedefleri hayli somut olarak çizdi. Belli ki ön çalışma fena yapılmamış. Kemal Bey’in hedefinde somut stratejileri anlatmak kadar Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sinirlerini ve dengesini bozmak olduğu da net bir şekilde gözüküyordu. Bu yaklaşımda ne kadar başarılı olunduğunu önümüzdeki günlerde görürüz…
Yaklaşımlarının ‘üç ana ekseninin’ nasıl’ını herhalde daha ileride anlatacaklar (ne kadar ileride acaba?) ancak üç ana eksen şu olacakmış:
“1. Sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız (Aile sigortası vb.); 2. Ekonominin rekabet gücünü artıracağız; 3. Ekonomide kalıcı istikrarı sağlayacağız…”
Üç Boyutlu Strateji adını verdikleri hedefleri de Başkan şöyle sıraladı: “1. Her yıl %7 kalkınma hızı. 2. Her yıl en az 800 bin kişiye istihdam. 3. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında 2,6 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla, kişi başına 31.500 dolar gelir, %6’ya inmiş işsizlik oranı. 2023’te dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmiş bir Türkiye …”
***
Toplantı ana hatlarıyla başarılıydı. Ancak biraz da ‘gelişme alanlarına’ (ilişki yönetiminde ‘hatalar’ yerine böyle deniyor) değinelim…
CHP Başkanı aynen Başbakan Tayyip Erdoğan gibi ‘prompter’ kullanmalı… Hani Başbakan’ı “camdan okuyor” diye eleştirdikleri, ana metnin bilgisayardan akıtılarak kürsünün iki yanına konan camlara yansıtılması. Önceden hazırlanmış ana metni yansımadan izleyen konuşmacı dilediği zaman metinden kopar ve sonra tekrar metne dönebilir.
Öyle olsaydı, Kılıçdaroğlu’nun ağzından şu cümle kaçmazdı: “Çocuğunuz üniversitede okurken yaz tatillerinde gidecek askerliğini yapacak mezun olunca da askerliği bitmiş olacak. Arzu eden de erkenden yapacak. Orduyu terörle mücadelenin dışına çıkaracağız. Ordu kışlasında onurlu görev yapacak.”
Diğer kısımları hayata geçirmek zaten zor da, şu “onurlu kışla görevi” neyin nesi? Yani ordu yıllardır Güneydoğu’da onursuz bir görev mi yapıyor? Yenir yutulur gibi değil… Tabii ki, Parti tarafından“Başkanımız yanlış anlaşıldı, öyle demek istemedi” şeklinde kurtarma operasyonu başlatılabilir; ancak çok geç…
Biraz Obama konuşması izlemekte yarar var. Uzunluğuna bakılmalı mesela. Söyleyecek lafı mı yok ABD Başkanı’nın ki, söyleyeceğini zırt diye 5-10 dakikada söyleyip kürsüden iniveriyor?..
Ve de neden bizimki gibi değil kürsüleri. Kılçdaroğlunun önünde devasa bir kürsü vardı… Bir de kürsünün üstünde mikrofonlar. Yüzü gözü ancak seçiliyordu…
Sahne derinliği de yoktu salonda. Kemal Bey’in gölgesi hemen arkasındaki duvara tabiri amirane ile ‘fil adam’ gibi yansıyordu… İktidar duygusuna bu görüntü yakışmaz…
Bugüne kadar burada Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplantılarına 3’ten 4’ten yukarı not vermedik. Bu Genişletilmiş Örgüt toplantısı’nda bütün ‘gelişme alanlarına rağmen’ Başkan’a 10 üzerinden helalinden bir 6 verebiliriz…