Keşke 'mucibince amel olunsa'...
14 Ocak 2009 Akşam Gazetesi
Gazze yanıyor... Bizim içimiz de... En çok da anaların yüreği kan ağlıyor...
Bu bağlamda bakıldığında bile proje, siyasi iletişim adına bizce çok sağlam. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Hanım'ın Filistin halkıyla dayanışmanın vurgulandığı bir toplantıda çevre ülkelerin liderlerinin eşlerini bir araya getirmesi; hayli yenilikçi (inovatif) bir iletişim çalışmasıdır...
Toplantıya Azerbaycan Parlamento Başkan Yardımcısı Bahar Muradova, Katar Emiri'nin eşi Nasser Al-Missned, Libya Devlet Başkanı Kaddafi'nin kızı Dr.Aisha Muammer Al Kaddafi, Lübnan Cumhurbaşkanı'nın eşi Wafa Sleiman, Pakistan Başbakanı'nın eşi Begüm Fauzia Yusuf Rıza Gılanı, Pakistan milletvekilleri Asmaı Arbab Alamgir, Begüm Nuzhat Sadık, Suriye Devlet Başkanı'nın eşi Esma Esad, Suriye Devlet Bakanı Dr. Bashar Al Shaar, Suriye Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Dr. Diala Al Hajaref, Ürdün Kraliçesi Rania ve Ürdün Planlama Bakanı Suhair Ali katılmışlar...
Bu Türkiye adına güçlü itibar sağlayıcı ciddi bir etkinliktir...
Peki ya olayın iletişimi?..
Evlere şenlik... Toplantının içeriğindeki kadın yumuşaklığı ve beşeri duruşuna tamamen ters son derece sert bir ilan... 'Uzat elini ey insanlık!' Gazetelerde bir iki gün tam sayfa boy gösterdi. Hepsi o...
Nerede yabancı basında yansımalar? Röportajlar nerede?
Nerede bu projenin 'öncesi - sırası - sonrası'?
Üç C'nin (Creativity - yaratıcılık; Consistency - tutarlılık; Continuity - süreklilik) ilk iki tanesi büyük başarıyla yakalanmışken nerede üçüncüsü?
Hala zaman var. Yeter ki proje (padişah fermanlarında ifade edildiği gibi) 'mucibince amel oluna'... (Gerektirdiği gibi uygulana)...
Hangi İlhan Doğan Obama'ya danışman olmuş?
DÜN gazetelerde bir haber: 'İletişim Uzmanı İlhan Doğan Obama'ya danışman oldu...' Bazı gazetelerde de 'Bir Türk Obama'ya danışman oldu' diye vermişler...
Başta Sabah ve Zaman olmak üzere birkaç gazetede daha yer almış. Hepsinin dili aynı. Biz böyle durumlarda haberin tek kaynaktan çıktığını düşünürüz. Yani birileri, bu arada büyük olasılıkla İlhan Bey'in kendisi, haberi 'servis' etmişler. Bizimkiler de hiçbir şüphe duymadan, haberi ABD'den doğrulatmaya gerek görmeden kullanmışlar...
İki tane İlhan Doğan var aslında... Biri pandomim sanatçısı, komedyen, 'Beden Dili', 'Şefkat In Şiddet Out' adlarında iki kitabı varmış. Diğeri satışçı İlhan Bey. Biri Almanya'da yaşıyor. Diğeri İsviçre'de...
İkinci Doğan'ı Türkiye'de de faal olan LR International Sağlık ve Güzellik Sistemleri'nin Başkan Yardımcısı (Vice President) olarak yaptığı konuşmaları, aldığı ve verdiği ödülleri de içeren videodan izleyebilirsiniz: (http://www.dailymotion.com/video/xy3ak_ilhan-dogan-senior-president_business)...
Anlaşılan o ki Amway, Oriflame gibi özellikle ev kadınları arasında kurulmuş satış ağalarını kullanarak taksitle ürün satan ve alttakilerin sattıklarından alınan primle gelir artırılan bir yapı söz konusu. Bir tür saadet zincirini andıran bu yapıda becerikli İlhan Bey de hayli yukarılara tırmanmış ve kısa zamanda kendi ifadesiyle 'trilyoner' olmuş... O da danışmanlık yapıyormuş...
Kendisine diğerinde olduğu gibi Avrupa'da 'Müthiş Türk' dendiği rivayet olunan Riccon İlhan Doğan (bizim şirkete de gelip gösteri yapmış) ise hem ilginç mim gösterileri yapıyor hem de bazı ünlülere kendilerini ifade etme konusunda yardımcı oluyor, danışmanlık hizmeti veriyormuş... Bu arada Riccon Akademi (!) diye bir şey kurmuş.
İkisi de müthiş Türk, ikisinin de aslında 'kerameti kendinden menkul'... Her ikisini de soruşturdum. Ne iş, ne iletişim dünyası tanıyor arkadaşları ne de bilim dünyası...
Benim aslan medyam. Sen durmadan İlhan Doğan haberi yapmaya devam et e mi (14.500 Google haberi var bu isimde)!..
Onca Washington muhabiri var... Birinden biri Obama yönetiminden bu 'danışmanlık olayını' doğrultamaz mı yani?..
Her gün kırmızı giyeceğim...
Kesİnlİkle abartmıyorum. Hem ben giyineceğim hem de etrafımdakileri giymeye icbar edeceğim. Şu 'Kalbini Sev Kırmızı Giy' kampanyasını desteklemeyi ne kadar çok istiyorum bir bilseniz...
Türk Kardiyoloji Derneği ve Becel'in koşulsuz katkılarıyla (ne demekse) başlattıkları hareket çok iyi düşünülmüş fakat herhalde eksik planlanmış bir çalışma. Ne zaman, nerelerde ve kaç gün süreyle kırmızı giyeceğimizi birileri söylese sorun olmayacak.
Bugüne kadar kalp sağlığı konusunu büyük başarıyla işlemiş ve kendine başarıyla mal etmiş olan Becel'in kırmızı giyinme işine açıklık getirmesini heyecanla bekliyorum.
Gazze yanıyor... Bizim içimiz de... En çok da anaların yüreği kan ağlıyor...
Bu bağlamda bakıldığında bile proje, siyasi iletişim adına bizce çok sağlam. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Hanım'ın Filistin halkıyla dayanışmanın vurgulandığı bir toplantıda çevre ülkelerin liderlerinin eşlerini bir araya getirmesi; hayli yenilikçi (inovatif) bir iletişim çalışmasıdır...
Toplantıya Azerbaycan Parlamento Başkan Yardımcısı Bahar Muradova, Katar Emiri'nin eşi Nasser Al-Missned, Libya Devlet Başkanı Kaddafi'nin kızı Dr.Aisha Muammer Al Kaddafi, Lübnan Cumhurbaşkanı'nın eşi Wafa Sleiman, Pakistan Başbakanı'nın eşi Begüm Fauzia Yusuf Rıza Gılanı, Pakistan milletvekilleri Asmaı Arbab Alamgir, Begüm Nuzhat Sadık, Suriye Devlet Başkanı'nın eşi Esma Esad, Suriye Devlet Bakanı Dr. Bashar Al Shaar, Suriye Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Dr. Diala Al Hajaref, Ürdün Kraliçesi Rania ve Ürdün Planlama Bakanı Suhair Ali katılmışlar...
Bu Türkiye adına güçlü itibar sağlayıcı ciddi bir etkinliktir...
Peki ya olayın iletişimi?..
Evlere şenlik... Toplantının içeriğindeki kadın yumuşaklığı ve beşeri duruşuna tamamen ters son derece sert bir ilan... 'Uzat elini ey insanlık!' Gazetelerde bir iki gün tam sayfa boy gösterdi. Hepsi o...
Nerede yabancı basında yansımalar? Röportajlar nerede?
Nerede bu projenin 'öncesi - sırası - sonrası'?
Üç C'nin (Creativity - yaratıcılık; Consistency - tutarlılık; Continuity - süreklilik) ilk iki tanesi büyük başarıyla yakalanmışken nerede üçüncüsü?
Hala zaman var. Yeter ki proje (padişah fermanlarında ifade edildiği gibi) 'mucibince amel oluna'... (Gerektirdiği gibi uygulana)...
Hangi İlhan Doğan Obama'ya danışman olmuş?
DÜN gazetelerde bir haber: 'İletişim Uzmanı İlhan Doğan Obama'ya danışman oldu...' Bazı gazetelerde de 'Bir Türk Obama'ya danışman oldu' diye vermişler...
Başta Sabah ve Zaman olmak üzere birkaç gazetede daha yer almış. Hepsinin dili aynı. Biz böyle durumlarda haberin tek kaynaktan çıktığını düşünürüz. Yani birileri, bu arada büyük olasılıkla İlhan Bey'in kendisi, haberi 'servis' etmişler. Bizimkiler de hiçbir şüphe duymadan, haberi ABD'den doğrulatmaya gerek görmeden kullanmışlar...
İki tane İlhan Doğan var aslında... Biri pandomim sanatçısı, komedyen, 'Beden Dili', 'Şefkat In Şiddet Out' adlarında iki kitabı varmış. Diğeri satışçı İlhan Bey. Biri Almanya'da yaşıyor. Diğeri İsviçre'de...
İkinci Doğan'ı Türkiye'de de faal olan LR International Sağlık ve Güzellik Sistemleri'nin Başkan Yardımcısı (Vice President) olarak yaptığı konuşmaları, aldığı ve verdiği ödülleri de içeren videodan izleyebilirsiniz: (http://www.dailymotion.com/video/xy3ak_ilhan-dogan-senior-president_business)...
Anlaşılan o ki Amway, Oriflame gibi özellikle ev kadınları arasında kurulmuş satış ağalarını kullanarak taksitle ürün satan ve alttakilerin sattıklarından alınan primle gelir artırılan bir yapı söz konusu. Bir tür saadet zincirini andıran bu yapıda becerikli İlhan Bey de hayli yukarılara tırmanmış ve kısa zamanda kendi ifadesiyle 'trilyoner' olmuş... O da danışmanlık yapıyormuş...
Kendisine diğerinde olduğu gibi Avrupa'da 'Müthiş Türk' dendiği rivayet olunan Riccon İlhan Doğan (bizim şirkete de gelip gösteri yapmış) ise hem ilginç mim gösterileri yapıyor hem de bazı ünlülere kendilerini ifade etme konusunda yardımcı oluyor, danışmanlık hizmeti veriyormuş... Bu arada Riccon Akademi (!) diye bir şey kurmuş.
İkisi de müthiş Türk, ikisinin de aslında 'kerameti kendinden menkul'... Her ikisini de soruşturdum. Ne iş, ne iletişim dünyası tanıyor arkadaşları ne de bilim dünyası...
Benim aslan medyam. Sen durmadan İlhan Doğan haberi yapmaya devam et e mi (14.500 Google haberi var bu isimde)!..
Onca Washington muhabiri var... Birinden biri Obama yönetiminden bu 'danışmanlık olayını' doğrultamaz mı yani?..
Her gün kırmızı giyeceğim...
Kesİnlİkle abartmıyorum. Hem ben giyineceğim hem de etrafımdakileri giymeye icbar edeceğim. Şu 'Kalbini Sev Kırmızı Giy' kampanyasını desteklemeyi ne kadar çok istiyorum bir bilseniz...
Türk Kardiyoloji Derneği ve Becel'in koşulsuz katkılarıyla (ne demekse) başlattıkları hareket çok iyi düşünülmüş fakat herhalde eksik planlanmış bir çalışma. Ne zaman, nerelerde ve kaç gün süreyle kırmızı giyeceğimizi birileri söylese sorun olmayacak.
Bugüne kadar kalp sağlığı konusunu büyük başarıyla işlemiş ve kendine başarıyla mal etmiş olan Becel'in kırmızı giyinme işine açıklık getirmesini heyecanla bekliyorum.