Kontrol edemediğin şeyi kabullen(!)..
12 KASIM 2010
Çok ilginç bir eğitim çalışmasına katıldım. Konu Sosyal Medya idi… Bilir bilmez herkesin üzerine konuştuğu konu. Benim ise kayıtsız kalamadığım ancak, yeterince de odaklanmadığım bir alan.
Negatif bilginin hızla yayılması, olumlu bilginin ise hak ettiği halde kendisine çok zor yer bulabilmesi, beni hep ‘germiş’… Ya da kimliğini gizleyen bir takım ‘sosyopatların’ sütre gerisine saklanıp ona buna çamur atabilecekleri bir özgürlük(!) ortamı bulabiliyor olmaları. Hele de taraflardan biri tüm kimliğiyle ortadayken…
***
Bu nedenle hep dinleyici olmayı tercih etmişim. Bizim kuruluştaki arkadaşlarımız uzmanlaşırken, onları dışarıdan izlemeyi, bu arada da kendimi bir ilkokul çocuğu gibi yetiştirmeyi tercih etmişim… Ne de olsa eski toprağız… Haydi hoppala, diye olaya atlamamız zor. Alışkanlık bu ya, işin kuramının ‘K’sını bilmeden, kitabını yazmaya kalkanlara inat ille de adam gibi öğreneceğiz… Twitter, Facebook, LinkedIn, FriendFreed vb dünyalara derinlemesine adım atmak istemeyişimin nedenleri acaba buradan kaynaklanıyor olabilir mi?..
Hep “Önce söz vardı” ilkesinden hareket etme inadı… Meselenin özünü anlayacağım, hedefi bileceğim, yolu hesaplayıp planlayacağım, ondan sonra adım atacağım. Attıktan sonra da durmayı kendime yasaklayacağım... Devam...
Oysa çağımız o çağ değil… Sanki önce ateş edip sonra nişan alıyorlar...
***
Ketchum bir iletişim ağı… Yüzlerce iletişim ajansı var içinde… Ketchum aynı zamanda Omnicom’un bir parçası. Omnicom, dünyanın en büyük iletişim ağı (Network’ü)… İşte bu ağın Avrupa kesiminde at koşturan Ketchum / Pleon’un Sosyal Medya konusundaki uzmanı Gianni Catalfamo 3 satlik bir sunum yaptı… Müthişti… Gidilecek daha ne kadar çok yol varmış…
O sunumdan pek çok şey değişti kafamda. Değişmeye hazır pek çok şey…
“Bugün ne konuşuyorsak tarih olmuştur…” (Hz. Mevlana’nın “düne ait ne varsa..” diye başlayan sözleri geldi aklıma). “Yarını anlamak için, yarın gibi düşünmeyi öğrenmemiz gerek…”
“Sosyal Medya konusu kimse için uzmanlık alanı olamaz.” Veya bir başka saptama: “Her kim ki; iş, ilişki ve iletişim yönetimi işine soyunmak ister; sosyal medya konusunu derinlemesine bilmek ve o alanda gerektiği gibi at koşturuyor olmak durumundadır.”
***
Yüzden fazla profesöre dünyanın en güvenilir ansiklopedisi Britannica’dan 100 madde vermişler… Aynı 100 maddeyi bir de Wikipedia’dan alıp hocalardan araştırmalarını rica etmişler. Bilim adamları Britannica’nın önemsenmeyecek bir düzeyde de olsa, Wikipedia’dan daha iyi olduğunu saptamışlar. Gianni Hoca, bunu anlattıktan sonra şöyle devam etti: “Tamam da, bu haber daha ortalığa dökülmeden Wikipedia o eksiklerini paylaşımcıları sayesinde çoktan düzeltmiş olabilir…”
Gianni’nin ekrana yansıttığı ve tüm perdeyi kaplayan bir cümle ise beni önce bir hayli rahatsız etti: “Accept what you don’t controll!” (Kontrol edemediğin şeyi kabullen)… Oysa her iki kavram da benim için itici… Hem kontrol etme, hem kabullenme… Ancak sayısal dünyada olunca iş değişiyor sanki…
Glassdoor.com adresinde bir site gösterdi Gianni… Profesyoneller özelliklerini ve ücretlerini giriyorlar ve anında durumlarını dünyanın dört bir tarafındaki benzerleriyle karşılaştırmaları mümkün oluyor. Hani bir zamanlar “Aman bordro değerinle, piyasa değerin aynı olsun” derdik… Piyasa değerimizi de ancak istifa edip iş aradığımızda anlardık ya… Şimdi işler değişmiş…
Benzer bir şekilde kurumların itibarlarını karşılaştırabildikleri bir “Corporate Reputation Index” sitesi var… Bir şirketle ilişkiye girmeden “itibarı kaç paralıkmış” öğrenme şansınız var… Bütün bu adımları atabilmek, bilgilere erişebilmek için bir tek şeyi yapmanız gerekiyor: Bilgilerinizi paylaşmanız.
Ne dersiniz Soyal Medya’yı nasıl ‘sürükleyebileceğinizi’ (Drive) araştırmaya başlama zamanı gelmemiş mi?
Bir yerden başlamak lazım. Örneğin, 2005’teki Sony Records’un kopyalanmaya karşı korunmuş CD’leriyle ve Sony’nin yaşadığı kriz ile ilgili haberlere göz atılabilir… Şu sayfaya ve oradan da konuyla ilgili diğer sayfalara bir göz atın, sonra da böyle bir şey sizin şirketin ya da kurumun başına gelir mi gelmez mi karar verin:
http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/4424254.stm.
Konferansın ertesi günü Facebook’a kayıt oldum. Hiç gerek olmadığı halde. Sadece ‘anlamak’, ‘dinlemek’ ‘okumak’ için… Yakında beni Twitter’de ve FriendFeed’de görürseniz şaşmayın.
Bu arada standart, fabrika çıkışı e-posta ve sms’lerle Bayram mesajı göndermeyenlere şükranlarımı iletiyorum…
Negatif bilginin hızla yayılması, olumlu bilginin ise hak ettiği halde kendisine çok zor yer bulabilmesi, beni hep ‘germiş’… Ya da kimliğini gizleyen bir takım ‘sosyopatların’ sütre gerisine saklanıp ona buna çamur atabilecekleri bir özgürlük(!) ortamı bulabiliyor olmaları. Hele de taraflardan biri tüm kimliğiyle ortadayken…
***
Bu nedenle hep dinleyici olmayı tercih etmişim. Bizim kuruluştaki arkadaşlarımız uzmanlaşırken, onları dışarıdan izlemeyi, bu arada da kendimi bir ilkokul çocuğu gibi yetiştirmeyi tercih etmişim… Ne de olsa eski toprağız… Haydi hoppala, diye olaya atlamamız zor. Alışkanlık bu ya, işin kuramının ‘K’sını bilmeden, kitabını yazmaya kalkanlara inat ille de adam gibi öğreneceğiz… Twitter, Facebook, LinkedIn, FriendFreed vb dünyalara derinlemesine adım atmak istemeyişimin nedenleri acaba buradan kaynaklanıyor olabilir mi?..
Hep “Önce söz vardı” ilkesinden hareket etme inadı… Meselenin özünü anlayacağım, hedefi bileceğim, yolu hesaplayıp planlayacağım, ondan sonra adım atacağım. Attıktan sonra da durmayı kendime yasaklayacağım... Devam...
Oysa çağımız o çağ değil… Sanki önce ateş edip sonra nişan alıyorlar...
***
Ketchum bir iletişim ağı… Yüzlerce iletişim ajansı var içinde… Ketchum aynı zamanda Omnicom’un bir parçası. Omnicom, dünyanın en büyük iletişim ağı (Network’ü)… İşte bu ağın Avrupa kesiminde at koşturan Ketchum / Pleon’un Sosyal Medya konusundaki uzmanı Gianni Catalfamo 3 satlik bir sunum yaptı… Müthişti… Gidilecek daha ne kadar çok yol varmış…
O sunumdan pek çok şey değişti kafamda. Değişmeye hazır pek çok şey…
“Bugün ne konuşuyorsak tarih olmuştur…” (Hz. Mevlana’nın “düne ait ne varsa..” diye başlayan sözleri geldi aklıma). “Yarını anlamak için, yarın gibi düşünmeyi öğrenmemiz gerek…”
“Sosyal Medya konusu kimse için uzmanlık alanı olamaz.” Veya bir başka saptama: “Her kim ki; iş, ilişki ve iletişim yönetimi işine soyunmak ister; sosyal medya konusunu derinlemesine bilmek ve o alanda gerektiği gibi at koşturuyor olmak durumundadır.”
***
Yüzden fazla profesöre dünyanın en güvenilir ansiklopedisi Britannica’dan 100 madde vermişler… Aynı 100 maddeyi bir de Wikipedia’dan alıp hocalardan araştırmalarını rica etmişler. Bilim adamları Britannica’nın önemsenmeyecek bir düzeyde de olsa, Wikipedia’dan daha iyi olduğunu saptamışlar. Gianni Hoca, bunu anlattıktan sonra şöyle devam etti: “Tamam da, bu haber daha ortalığa dökülmeden Wikipedia o eksiklerini paylaşımcıları sayesinde çoktan düzeltmiş olabilir…”
Gianni’nin ekrana yansıttığı ve tüm perdeyi kaplayan bir cümle ise beni önce bir hayli rahatsız etti: “Accept what you don’t controll!” (Kontrol edemediğin şeyi kabullen)… Oysa her iki kavram da benim için itici… Hem kontrol etme, hem kabullenme… Ancak sayısal dünyada olunca iş değişiyor sanki…
Glassdoor.com adresinde bir site gösterdi Gianni… Profesyoneller özelliklerini ve ücretlerini giriyorlar ve anında durumlarını dünyanın dört bir tarafındaki benzerleriyle karşılaştırmaları mümkün oluyor. Hani bir zamanlar “Aman bordro değerinle, piyasa değerin aynı olsun” derdik… Piyasa değerimizi de ancak istifa edip iş aradığımızda anlardık ya… Şimdi işler değişmiş…
Benzer bir şekilde kurumların itibarlarını karşılaştırabildikleri bir “Corporate Reputation Index” sitesi var… Bir şirketle ilişkiye girmeden “itibarı kaç paralıkmış” öğrenme şansınız var… Bütün bu adımları atabilmek, bilgilere erişebilmek için bir tek şeyi yapmanız gerekiyor: Bilgilerinizi paylaşmanız.
Ne dersiniz Soyal Medya’yı nasıl ‘sürükleyebileceğinizi’ (Drive) araştırmaya başlama zamanı gelmemiş mi?
Bir yerden başlamak lazım. Örneğin, 2005’teki Sony Records’un kopyalanmaya karşı korunmuş CD’leriyle ve Sony’nin yaşadığı kriz ile ilgili haberlere göz atılabilir… Şu sayfaya ve oradan da konuyla ilgili diğer sayfalara bir göz atın, sonra da böyle bir şey sizin şirketin ya da kurumun başına gelir mi gelmez mi karar verin:
http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/4424254.stm.
Konferansın ertesi günü Facebook’a kayıt oldum. Hiç gerek olmadığı halde. Sadece ‘anlamak’, ‘dinlemek’ ‘okumak’ için… Yakında beni Twitter’de ve FriendFeed’de görürseniz şaşmayın.
Bu arada standart, fabrika çıkışı e-posta ve sms’lerle Bayram mesajı göndermeyenlere şükranlarımı iletiyorum…