Kötülüğün ilkesi olmaz…
06 HAZİRAN 2012
Seçimler yaklaşıyor ya; şimdi Obama’nın lehinde ve aleyhinde toplanmış ne kadar bilgi varsa ortalığa saçılıyor. New York Times’ın Washington büro şefi David E. Sanger’in “Yüzleş ve Sakla: Obama’nın Gizli Savaşları ve Amerikan Gücünün Sürpriz Biçimde Kullanımı” başlıklı kitabı ortalığı karıştırdı.
İran’ın nükleer tesislerinden bir kısmını felç eden ‘Stuxnet’ adlı yazılımı yöneten Amerikalı ve İsrailli yetkililerle 18 ay boyunca yapılan röportajlar ve bu röportajlara dayandırılan iddialar, dünyanın geleceği adına vahim sonuçlar içeriyor.
Yazılıp çizildiğine göre siber savaşların ilk büyük taarruzu George Bush döneminde başlatılmış: ‘Olimpiyat Oyunları’ kod adıyla İran’ın uranyum zenginleştirme tesislerine karşı başlatılan bu siber silah üzerindeki çalışmalar, Obama tarafından da ‘gizli bir emir’ ile devam ettirilmiş. Sonuç: İran’ın uranyum zenginleştirmede kullandığı nükleer santrifüjlerin bir bölümü çalışamaz hale getirilmiş.
Düne kadar Çin tarafından uğradığı siber saldırılardan yakınan ABD’nin aynı yönteme başvurmasına ne demeli. Çin ABD’ye, ABD İran’a… Gücü gücü yetene…
NPQ (New Perspectives Quarterly) dergisinde, Nathan Gardels, Çin’in siber savaş yeteneklerini en iyi bilen kişinin ABD’nin eski Ulusal İstihbarat Müdürlerinden biri olan Mike McConnel olduğunu belirterek özetle şöyle diyordu:
“McConnel’a göre Çinliler, ABD’nin yumuşak karnının siber dünya olduğunu anlamış durumdadır. Bu alana ‘sahip olmak’ istiyorlar. Çin’i yıllarca dinlemiş, emellerini öğrenmek için yıllarca çaba harcamış bu eski istihbaratçıya göre, bu ulusun siber savaş yeteneği, gelişen askeri gücünün bir parçası ve basamağı… Yine McConnel’a göre Çinliler uyduları düşürecek kapasiteye eriştiler. Ufuk ötesi radar teknolojileri de ürettiler. Uçuş sırasında hedefi değiştirebilen füzeleri de var. Kısacası bir çatışma durumunda, bizi Çin’e yaklaştırmayı bırakalım, kendi sahillerimizden çıkmamızı engelleyecek yöntemler arıyorlar.”
Dünya şirazesinden çıkmış durumda anlayacağınız…
‘Amerika Sonrası Dünya’nın içinden çıkamadığı küresel finans krizi ve çarpışan güçler belirsizliğine, siber savaş kaosu da eklenmiş bulunuyor.
Niccolo Machiavelli, hayal gücüyle siber savaşlara yetişemeyecek bir çağda yaşamıştı ancak ‘Prens’ adlı başyapıtı günümüzde de ‘dünyanın gelmiş geçmiş bir numaralı strateji klasiği’ olarak zirvede durmaya devam ediyor. Dünyanın en ilkesiz stratejisi… Kötülüğün ilkesi mi olurmuş!
Ben asıl şimdi, bir zamanlar ‘nükleer silahların mutlak olarak sıfırlanması’nı önermiş olan Obama’nın, İran’ın nükleer tesislerine zarar vermeyi amaçlayan bu siber saldırı emrini verip vermediğinden daha çok, bu kitap aracılığıyla yürütülen karşı propogandayı nasıl göğüslemeye çalışacağını merak ediyorum.
140 karakterlik notlar (Bugün sağımızdan kalkmış olmalıyız)…
· Dünya Ekonomik Forumu’nda Başbakan’ın konuşması dozunda ve ölçülüydü. Organizasyonun İstanbul ve ülke markasına katma değeri tartışılamaz.
· Deloitte Türkiye’nin Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sait Gözüm’ün yazdığı son derece yalın ‘Y.K. Üyesinin El Kitabı’ her iş yerine lazım. Gözüm’ün kitabı YK 101 kodu ile çıktı. Geliri Deloitte Eğitim Vakfına bırakılan kitaptaki bilgiye göre YK 101’i beş kitap daha izleyecek.
· Diyanet İşleri Başkanı kürtaj için hem nalına hem mıhına dengeli konuşmuş. “Bu iş yasakla olmaz, ikna ile eğitimle olur” demeye getirmiş…
· Marketing Türkiye ‘Marketing Anadolu’ dergisini çıkardı. Lansman yarın Konya’da. Biz de hasbelkader konuşmacıyız. Konyalı dostları bekleriz.
· Bu yaz bir şekilde tekneye takılacak olanlar, Emir Kunt’un “Beyaz Türkler Yatçıları” için yazdığı Dalgalı Sohbetler adlı kitabı okumalılar.
· Bundan sonra ‘yaratıcı/naif’ denince sayacaklarım arasına Elmas Genç de katıldı. Çizimler Varol Yaşaroğlu’na ait. Adı Parmak izi. Süper…
· Çorum Valiliği Çorum Mutfağına Güzelleme adlı muhteşem bir kitap çıkarmış. Biz sadece leblebisini bilirdik. Meğer ne âlâ lezzetler varmış.
İran’ın nükleer tesislerinden bir kısmını felç eden ‘Stuxnet’ adlı yazılımı yöneten Amerikalı ve İsrailli yetkililerle 18 ay boyunca yapılan röportajlar ve bu röportajlara dayandırılan iddialar, dünyanın geleceği adına vahim sonuçlar içeriyor.
Yazılıp çizildiğine göre siber savaşların ilk büyük taarruzu George Bush döneminde başlatılmış: ‘Olimpiyat Oyunları’ kod adıyla İran’ın uranyum zenginleştirme tesislerine karşı başlatılan bu siber silah üzerindeki çalışmalar, Obama tarafından da ‘gizli bir emir’ ile devam ettirilmiş. Sonuç: İran’ın uranyum zenginleştirmede kullandığı nükleer santrifüjlerin bir bölümü çalışamaz hale getirilmiş.
Düne kadar Çin tarafından uğradığı siber saldırılardan yakınan ABD’nin aynı yönteme başvurmasına ne demeli. Çin ABD’ye, ABD İran’a… Gücü gücü yetene…
NPQ (New Perspectives Quarterly) dergisinde, Nathan Gardels, Çin’in siber savaş yeteneklerini en iyi bilen kişinin ABD’nin eski Ulusal İstihbarat Müdürlerinden biri olan Mike McConnel olduğunu belirterek özetle şöyle diyordu:
“McConnel’a göre Çinliler, ABD’nin yumuşak karnının siber dünya olduğunu anlamış durumdadır. Bu alana ‘sahip olmak’ istiyorlar. Çin’i yıllarca dinlemiş, emellerini öğrenmek için yıllarca çaba harcamış bu eski istihbaratçıya göre, bu ulusun siber savaş yeteneği, gelişen askeri gücünün bir parçası ve basamağı… Yine McConnel’a göre Çinliler uyduları düşürecek kapasiteye eriştiler. Ufuk ötesi radar teknolojileri de ürettiler. Uçuş sırasında hedefi değiştirebilen füzeleri de var. Kısacası bir çatışma durumunda, bizi Çin’e yaklaştırmayı bırakalım, kendi sahillerimizden çıkmamızı engelleyecek yöntemler arıyorlar.”
Dünya şirazesinden çıkmış durumda anlayacağınız…
‘Amerika Sonrası Dünya’nın içinden çıkamadığı küresel finans krizi ve çarpışan güçler belirsizliğine, siber savaş kaosu da eklenmiş bulunuyor.
Niccolo Machiavelli, hayal gücüyle siber savaşlara yetişemeyecek bir çağda yaşamıştı ancak ‘Prens’ adlı başyapıtı günümüzde de ‘dünyanın gelmiş geçmiş bir numaralı strateji klasiği’ olarak zirvede durmaya devam ediyor. Dünyanın en ilkesiz stratejisi… Kötülüğün ilkesi mi olurmuş!
Ben asıl şimdi, bir zamanlar ‘nükleer silahların mutlak olarak sıfırlanması’nı önermiş olan Obama’nın, İran’ın nükleer tesislerine zarar vermeyi amaçlayan bu siber saldırı emrini verip vermediğinden daha çok, bu kitap aracılığıyla yürütülen karşı propogandayı nasıl göğüslemeye çalışacağını merak ediyorum.
140 karakterlik notlar (Bugün sağımızdan kalkmış olmalıyız)…
· Dünya Ekonomik Forumu’nda Başbakan’ın konuşması dozunda ve ölçülüydü. Organizasyonun İstanbul ve ülke markasına katma değeri tartışılamaz.
· Deloitte Türkiye’nin Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sait Gözüm’ün yazdığı son derece yalın ‘Y.K. Üyesinin El Kitabı’ her iş yerine lazım. Gözüm’ün kitabı YK 101 kodu ile çıktı. Geliri Deloitte Eğitim Vakfına bırakılan kitaptaki bilgiye göre YK 101’i beş kitap daha izleyecek.
· Diyanet İşleri Başkanı kürtaj için hem nalına hem mıhına dengeli konuşmuş. “Bu iş yasakla olmaz, ikna ile eğitimle olur” demeye getirmiş…
· Marketing Türkiye ‘Marketing Anadolu’ dergisini çıkardı. Lansman yarın Konya’da. Biz de hasbelkader konuşmacıyız. Konyalı dostları bekleriz.
· Bu yaz bir şekilde tekneye takılacak olanlar, Emir Kunt’un “Beyaz Türkler Yatçıları” için yazdığı Dalgalı Sohbetler adlı kitabı okumalılar.
· Bundan sonra ‘yaratıcı/naif’ denince sayacaklarım arasına Elmas Genç de katıldı. Çizimler Varol Yaşaroğlu’na ait. Adı Parmak izi. Süper…
· Çorum Valiliği Çorum Mutfağına Güzelleme adlı muhteşem bir kitap çıkarmış. Biz sadece leblebisini bilirdik. Meğer ne âlâ lezzetler varmış.