Kuru temizleme şirketinden stres araştırması (!)
30 Haziran 2018 - Yeni Şafak
Dün bazı gazetelerin internetteki portallerine bir haber düştü… İlginç bulunmuş olmalı ki, çok sayıda dijital medyamız konuya, nedir neyin nesidir, kim yapmış, nasıl yapmış bakmadan İstanbul ve Türkiye’nin hayli aleyhine çalışan bir iletişim olayına bilerek ya da bilmeyerek destek olmuşlar…
Haber genelde şöyle verilmiş:
“Dünyanın en stressiz şehirleri belli oldu! Türkiye'den o il listede
ZipJet dünyanın en stresli ve en stressiz şehirlerini sıraladı. Sıralamayı illerdeki nüfus yoğunluğu, ekonomik durum, trafik, hava kirliliği, refah düzeyi, işsizlik, borç, sosyal güvenlik, satın alma gücü, sağlık ve cinsiyet eşitliği üzerinden yaptı. Türkiye'den İstanbul 150 ülke içerisinden 122. sırada yer alırken, 121. sırada Yunanistan'dan Atina, 123. sıraya Kolombiya'dan Medellin yerleşti. Son sırada ise Bağdat yer alıyor.”
Ne hikmetse hiçbir gazete merak edip de bu sıralamayı kim yapmış diye araştırmamış. Oysa haberdeki ZipJet logosonun üstüne klik ettiniz mi, sizi araştırmayı yapmış olan şirkete götürüveriyor…
Bu bir Londra kökenli Kuru Temizleme ve Çamaşır Yıkama Şirketi… Evet yanlış okumadınız, araştırma şirketi falan değil. Bu kurum temizleme şirketi…
Halkla ilişkilerin sıklıkla kullandığı bir tür stratejik iletişim modülünü devreye sokmuş: Konu Yönetimi (Issue Management) denen uygulama… Markanızın konumlanmasını sağlama almak üzere sizin çeperinizde yer alan bir konuyu sahiplenip onun çevresinde yapılan düzenli, sistematik iletişim yani…
8 ay önce cnn.com’da yayınlanmış olduğu anlaşılan bu masabaşı araştırması (!), sözüm ona ZipJet şirketinin ortaya koyduğu bir iddiayı desteklemek üzere hazırlanmış. Neymiş o iddia… Şehir hayatı çok streslidir. Biz, size kuru temizleme ve çamaşır yıkama konusunda verdiğimiz üstün hizmetle, en azından belli ölçüde hayatınızı kolaylaştırıyoruz…
Özetle kilit mesaj bu…
Peki ne yapmışlar iletişimi hayata geçirmek için, oturup 500 kentin belediyelerinin kendi web sitelerinde yayınladıkları bilgilerden yararlanarak bir kriterler seti çıkarmışlar. Hangi kriterlermiş bunlar… Yukarıdaki haberde sadece 11’i belirtilmiş olan, aslında toplam 17 kriter… Doğru çevirisi ve sıralamasıyla şöyle: Nüfus yoğunluğu, güvenlik algısı, ışık kirliliği, aile başına düşen satın alma gücü, ırklar arası eşitlik, yeşil alan miktarı, günde kaç saat güneş ışığı aldığı, işsizlik, akıl sağlığı, toplu taşıma, hava kirliliği, kişi başına düşen borç miktarı, vücut sağlığı, trafik, gürültü kirliliği, sosyal güvenlik, cinsiyet eşitliği…
Bunlarla ilgili bilgileri 500 şehrin web sitesinden nasıl almışlar, o da tabii ki başka bir merak konusu…
Web sitelerinde açıkladıkları sıralamanın ilk 10’unda şu şehirler gösteriliyor: Stuttgart, Lüksemburg, Hannover, Bern, Münih, Bordeaux, Edinburgh, Sidney, Hamburg, Graz…
Listenin son 10’u ise şöyle yerleştirilmiş: Bağdat, Kabil, Lagos, Dakar, Kahire, Tahran, Dhaka, Karaçi, Yeni Delhi, Manila…
Gidip adı sanı olmayan kuru temizleme firmasını, pazarlama iletişimi adına bu kadar sorumsuz, deli saçması bir iş yaptığı için suçlamak aklımıza gelen en son şeydir. Bizim derdimiz iki tane: 1. Bizim medyamızın onların deyişiyle bu ‘bullshit’i (saçmalığı) bu kadar ciddiye almaları ve bu tür işlere alet olmaları 2. Kendi kentlerimizin durumlarıyla ilgili, ki bildiğimiz kadarıyla durum hiç de böyle zemmedilecek kadar feci değildir, gereken iletişimi ve algılama yönetimi çalışmalarının yapılmaması…
Birinci sorunun yanıtı üç ilkeden yoksunluktur herhalde: Ciddiyet, derinlik ve merak… Ve de Batı’dan gelen bilgiyi belli bir şüphe ile karşılayamama durumu… İkinci sorun ise, inanıyoruz ki, Sayın Cumhurbaşkanı’nın yönetim biçimi olarak takdim ettiği Türkiye Modeli’yle yeni kurulacak ve bütün ilgili birimleri bünyesinde toplayacak olan İletişim Başkanlığı nezdinde çözüme kavuşacaktır…
Haber genelde şöyle verilmiş:
“Dünyanın en stressiz şehirleri belli oldu! Türkiye'den o il listede
ZipJet dünyanın en stresli ve en stressiz şehirlerini sıraladı. Sıralamayı illerdeki nüfus yoğunluğu, ekonomik durum, trafik, hava kirliliği, refah düzeyi, işsizlik, borç, sosyal güvenlik, satın alma gücü, sağlık ve cinsiyet eşitliği üzerinden yaptı. Türkiye'den İstanbul 150 ülke içerisinden 122. sırada yer alırken, 121. sırada Yunanistan'dan Atina, 123. sıraya Kolombiya'dan Medellin yerleşti. Son sırada ise Bağdat yer alıyor.”
Ne hikmetse hiçbir gazete merak edip de bu sıralamayı kim yapmış diye araştırmamış. Oysa haberdeki ZipJet logosonun üstüne klik ettiniz mi, sizi araştırmayı yapmış olan şirkete götürüveriyor…
Bu bir Londra kökenli Kuru Temizleme ve Çamaşır Yıkama Şirketi… Evet yanlış okumadınız, araştırma şirketi falan değil. Bu kurum temizleme şirketi…
Halkla ilişkilerin sıklıkla kullandığı bir tür stratejik iletişim modülünü devreye sokmuş: Konu Yönetimi (Issue Management) denen uygulama… Markanızın konumlanmasını sağlama almak üzere sizin çeperinizde yer alan bir konuyu sahiplenip onun çevresinde yapılan düzenli, sistematik iletişim yani…
8 ay önce cnn.com’da yayınlanmış olduğu anlaşılan bu masabaşı araştırması (!), sözüm ona ZipJet şirketinin ortaya koyduğu bir iddiayı desteklemek üzere hazırlanmış. Neymiş o iddia… Şehir hayatı çok streslidir. Biz, size kuru temizleme ve çamaşır yıkama konusunda verdiğimiz üstün hizmetle, en azından belli ölçüde hayatınızı kolaylaştırıyoruz…
Özetle kilit mesaj bu…
Peki ne yapmışlar iletişimi hayata geçirmek için, oturup 500 kentin belediyelerinin kendi web sitelerinde yayınladıkları bilgilerden yararlanarak bir kriterler seti çıkarmışlar. Hangi kriterlermiş bunlar… Yukarıdaki haberde sadece 11’i belirtilmiş olan, aslında toplam 17 kriter… Doğru çevirisi ve sıralamasıyla şöyle: Nüfus yoğunluğu, güvenlik algısı, ışık kirliliği, aile başına düşen satın alma gücü, ırklar arası eşitlik, yeşil alan miktarı, günde kaç saat güneş ışığı aldığı, işsizlik, akıl sağlığı, toplu taşıma, hava kirliliği, kişi başına düşen borç miktarı, vücut sağlığı, trafik, gürültü kirliliği, sosyal güvenlik, cinsiyet eşitliği…
Bunlarla ilgili bilgileri 500 şehrin web sitesinden nasıl almışlar, o da tabii ki başka bir merak konusu…
Web sitelerinde açıkladıkları sıralamanın ilk 10’unda şu şehirler gösteriliyor: Stuttgart, Lüksemburg, Hannover, Bern, Münih, Bordeaux, Edinburgh, Sidney, Hamburg, Graz…
Listenin son 10’u ise şöyle yerleştirilmiş: Bağdat, Kabil, Lagos, Dakar, Kahire, Tahran, Dhaka, Karaçi, Yeni Delhi, Manila…
Gidip adı sanı olmayan kuru temizleme firmasını, pazarlama iletişimi adına bu kadar sorumsuz, deli saçması bir iş yaptığı için suçlamak aklımıza gelen en son şeydir. Bizim derdimiz iki tane: 1. Bizim medyamızın onların deyişiyle bu ‘bullshit’i (saçmalığı) bu kadar ciddiye almaları ve bu tür işlere alet olmaları 2. Kendi kentlerimizin durumlarıyla ilgili, ki bildiğimiz kadarıyla durum hiç de böyle zemmedilecek kadar feci değildir, gereken iletişimi ve algılama yönetimi çalışmalarının yapılmaması…
Birinci sorunun yanıtı üç ilkeden yoksunluktur herhalde: Ciddiyet, derinlik ve merak… Ve de Batı’dan gelen bilgiyi belli bir şüphe ile karşılayamama durumu… İkinci sorun ise, inanıyoruz ki, Sayın Cumhurbaşkanı’nın yönetim biçimi olarak takdim ettiği Türkiye Modeli’yle yeni kurulacak ve bütün ilgili birimleri bünyesinde toplayacak olan İletişim Başkanlığı nezdinde çözüme kavuşacaktır…