“Kimseye etmem şikâyet…”
01 mayıs 2022 - Yeni Şafak
Kültür, sanat ve bilime destek anlayışı hayli eskidir; tarihi Roma döneminde I. yüzyıla, Gaius Maecenas’a kadar gider…
Buradan gelerek Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne ‘mesen’ olarak giren bizdeki himaye müessesesi, İslam kültüründe de çok yaygındır… Sanatçılar ve ulema her zaman el üstünde tutulurdu…
Kapitalizm mesenliğin önemini 20. yy’da keşfetti… ‘Pazarlama iletişimi’nin bir parçası olarak sunulan kurumsal sosyal sorumluluk (KSS), ABD’den ithal edildi. Yeni bir şeymiş, küresel-evrensel bir numaraymış gibi ısıtılıp dünya halklarına sunuldu… Sivil toplum kuruluşları (STK) meselesinde olduğu gibi…
Oysa bizdeki vakıf ve vakfetme kültürü, Batı’daki STK numarasından çok önceleri başlamıştı… İslam âleminde ilk vakıf, 706 yılında Emevî Halifesi Velîd b. Abdülmelik (705-715) tarafından Şam’da kurulmuş.
Yani, bildiğimiz kadarıyla en az 2000 yıldır sanatın, sanatçıların himayesi hem himaye eden hem edilen hem de toplum açısından büyük kazanımlar sağlıyor… Üst düzeyde sanat üretimi ve kültür çalışmaları bu yollarla yaşıyor…
Buraya nereden geldik?..
Kalyon Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu’nun geçenlerde verdiği iftar yemeğine katıldık… Holding bu sene 78. yılını kutluyor… Yaşına, tecrübesine yakışır bir binada gazetecileri bir araya getirdiler…
Bina dediğimiz de “Kimseye Etmem Şikâyet”in şairi İhsan Raif Hanım’ın Nişantaşı’ndaki evi olan Taş Konak… Zamanında edebiyat ve müzik sohbetleriyle dolup taşan, mimarisiyle Rumeli Caddesi’ni aydınlatan o müthiş yapı işte…
Tarihi dokusu korunan 5 katlı bina, Barok dönem süslemelerine sahip. Kalyon Vakfı çatısı altında sanata ev sahipliği yapan Kalyon Kültür’e tahsis edilmiş durumda…
Cemal Bey, Kalyon Vakfı’nın ve kâr amacı gütmeyen ‘sosyal sorumluluk’ faaliyetlerinden söz etti… İrili ufaklı pek çok eğitim desteklerinin yanı sıra Gaziantep’teki Hasan Kalyoncu Üniversitesi, başta yangında hasar gören Vaniköy Camii olmak üzere yeniden kültürümüze kazandırılmış üç camii, devasa ölçekteki ağaçlandırma projeleri ve dahası…
Abartı gibi gözükse de bizce, Kalyon Holding’in, uzmanlığı ve kapasitesiyle dünyada bir örneği daha olmayan, %85 oranıyla yerli ve millî teknolojilere sahip Ankara’daki güneş enerjisi panelleri üreten fabrikası ile Avrupa’nın en büyük, dünyanın da en büyük 5 santral yatırımı arasındaki Karapınar’daki Güneş Enerjisi Santrali de birer sosyal sorumluluk yatırımı sayılabilir…
“Kimseye şikâyet etmeden” ülkeye pek çok katma değer sunan Kalyon Holding’in sosyal sorumluluk çalışmalarında da izlemekte yarar var…
Gözümüze takılanlar…
Kültür, sanat ve bilime destek anlayışı hayli eskidir; tarihi Roma döneminde I. yüzyıla, Gaius Maecenas’a kadar gider…
Buradan gelerek Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne ‘mesen’ olarak giren bizdeki himaye müessesesi, İslam kültüründe de çok yaygındır… Sanatçılar ve ulema her zaman el üstünde tutulurdu…
Kapitalizm mesenliğin önemini 20. yy’da keşfetti… ‘Pazarlama iletişimi’nin bir parçası olarak sunulan kurumsal sosyal sorumluluk (KSS), ABD’den ithal edildi. Yeni bir şeymiş, küresel-evrensel bir numaraymış gibi ısıtılıp dünya halklarına sunuldu… Sivil toplum kuruluşları (STK) meselesinde olduğu gibi…
Oysa bizdeki vakıf ve vakfetme kültürü, Batı’daki STK numarasından çok önceleri başlamıştı… İslam âleminde ilk vakıf, 706 yılında Emevî Halifesi Velîd b. Abdülmelik (705-715) tarafından Şam’da kurulmuş.
Yani, bildiğimiz kadarıyla en az 2000 yıldır sanatın, sanatçıların himayesi hem himaye eden hem edilen hem de toplum açısından büyük kazanımlar sağlıyor… Üst düzeyde sanat üretimi ve kültür çalışmaları bu yollarla yaşıyor…
Buraya nereden geldik?..
Kalyon Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu’nun geçenlerde verdiği iftar yemeğine katıldık… Holding bu sene 78. yılını kutluyor… Yaşına, tecrübesine yakışır bir binada gazetecileri bir araya getirdiler…
Bina dediğimiz de “Kimseye Etmem Şikâyet”in şairi İhsan Raif Hanım’ın Nişantaşı’ndaki evi olan Taş Konak… Zamanında edebiyat ve müzik sohbetleriyle dolup taşan, mimarisiyle Rumeli Caddesi’ni aydınlatan o müthiş yapı işte…
Tarihi dokusu korunan 5 katlı bina, Barok dönem süslemelerine sahip. Kalyon Vakfı çatısı altında sanata ev sahipliği yapan Kalyon Kültür’e tahsis edilmiş durumda…
Cemal Bey, Kalyon Vakfı’nın ve kâr amacı gütmeyen ‘sosyal sorumluluk’ faaliyetlerinden söz etti… İrili ufaklı pek çok eğitim desteklerinin yanı sıra Gaziantep’teki Hasan Kalyoncu Üniversitesi, başta yangında hasar gören Vaniköy Camii olmak üzere yeniden kültürümüze kazandırılmış üç camii, devasa ölçekteki ağaçlandırma projeleri ve dahası…
Abartı gibi gözükse de bizce, Kalyon Holding’in, uzmanlığı ve kapasitesiyle dünyada bir örneği daha olmayan, %85 oranıyla yerli ve millî teknolojilere sahip Ankara’daki güneş enerjisi panelleri üreten fabrikası ile Avrupa’nın en büyük, dünyanın da en büyük 5 santral yatırımı arasındaki Karapınar’daki Güneş Enerjisi Santrali de birer sosyal sorumluluk yatırımı sayılabilir…
“Kimseye şikâyet etmeden” ülkeye pek çok katma değer sunan Kalyon Holding’in sosyal sorumluluk çalışmalarında da izlemekte yarar var…
Gözümüze takılanlar…
- Dünyanın ilk dijital moda haftası, metaverse platformu Decentraland’da Dolce&Gabbana, Etro gibi ünlü markaların katılımıyla Mart ayında düzenlenmiş. Platform şimdi de Beymen’in tanıttığı Türkiye’nin ilk moda meta-influencer’ı Bella’yı ağırlayacakmış. Türkiye’nin ilk sanal influencer’ı Aypera idi… Anlaşılan yanına bir arkadaş daha gelmiş... Olayı “öğrenilmiş çaresizlik” içinde izleyenlerden biri olarak belli bir mesafeyle, fakat ilgiyle takip ediyorum. (Hacer Kalay, Goin)
- L’Oréal Grup, iklim teknolojisi şirketi BreezoMeter ile araştırma ve teknoloji ortaklığı yapacakmış. Yeni hizmetler ve tavsiyeler sunacaklarmış… Markaların, bilim ve teknoloji konusunda yaptıkları iş birlikleri, AR-GE faaliyetleri yeni değil… Ancak, hedef kitlenin talep ve beklentilerine uygun ürün/hizmet geliştirmek için bilime dayanan itibarlı yöntemlere başvurduklarını göstermek (yani bunun iletişimini yapmak) kendi itibarlarına; dolayısıyla marka değerine de önemli katkılar sağlar… (Dilek Duran, Essance İstanbul)
- Basketbol takımıyla FIBA Europe Cup şampiyonu olan Bahçeşehir Koleji, STANDBY ME iş birliğiyle Türkiye genelindeki tüm liselerinde “Metaverse Eğitim Programı”nı başlatıyormuş (Seher Saygın, Excel). Akbank Yatırım Hizmetleri, ‘metaverse’ temalı fonunu müşterilerine sunmuş (Ersin Kaynak, PRCO). LC Waikiki, markanın sembolü olan maymunlarını NFT pazaryeri OpenSea’de satıyormuş; gelirini ise TEGV’e bağışlayacaklarmış. NFT piyasasının toplam satış hacmi de 12 milyar doları aşmış (Ezgi Aktaş, Excel). Metaverse ve NFT’nin adının geçmediği alan herhâlde kalmadı… Teknoloji ve yeniliklere uyum sağlayarak hedef kitlenin beklenti ve ihtiyaçlarına cevap vermek son derece başarılı hamleler. Ancak, arzın talebi belirlediği durumlara da dikkat etmek gerekir; tüm yatırımlar boşa gidebilir…
- Söz konusu çocuklarsa özellikle şiddet içerikli video oyunlarına mesafeliyiz… Ancak yetişkinler konusunda aynı tutumda değiliz elbette… “Birinci Şahıs Nişancı” (First Person Shooter) denen türden bir oyun PUBG… Türkiye’deki aktif oyuncu sayısı 5 milyondan fazlaymış… Ramazan Bayramı’nda Adana, Diyarbakır ve Mardin’delermiş… İhtiyaç sahibi ailelere Ramazan kolileri dağıtmışlar… Hedef kitlenin ‘kültür ve değerlerine uygun iletişim’ yapmak her zaman etkili bir araçtır. Yeter ki markanın varoluş nedeni ile uyum içinde olsun… (Yüksel Göçmez, WASD İletişim)