“Yaşasın hakikat”
28 Aralık 2021 - Yeni Şafak
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, ülkemiz ve iletişim dünyası açısından çok önemli bir etkinlik düzenledi: Ulusal Stratejik İletişim Politika Belgesi Çalıştayı…
Hasbelkader katılma fırsatı bulduğum etkinlikte, 11 çalışma grubundaki 200 kişi, ‘Dezenformasyonla Mücadele’ ve ‘Ulusal Strateji İletişim Politikası’ alanlarında düzenlenen iki paralel çalıştayda son derece verimli bir üretim sürecine imza attılar…
Bu alandaki her adım çok kritik, çok değerli… Çünkü Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un da konuşmasında ifade ettiği gibi; Türkiye, ‘yalan’ habere dünyada en çok maruz kalan ülkeler arasında sahip olduğu ‘birinci sırayı’ açık ara koruyor… Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü’nün 2018 yılında yayınladığı araştırma sonuçlarına göre, ülkemizde bu oran yüzde 49…
Tabii yalan haberler bize has değil… Ancak diğer ülkelerle aramızda korkunç bir uçurum var… Almanya ve Danimarka’da yalan haberlerin oranı yüzde 9… Hollanda’da yüzde 10, Birleşik Krallık’ta yüzde 15, Fransa’da yüzde 16…
Yalan, yanlış, çarpıtılmış ya da yersiz bilgilerden oluşan haber bombardımanının altında hakikati aramak zor; ama bulmak daha da zor… İnsanların, toplumun kendini bu bombardımandan koruyacağı ‘araçların’ tesis edilmesi, mücadelenin en üst seviyeden sahiplenilmesiyle mümkün olabilir… O nedenle hem bu Çalıştay hem de Başkanlığın diğer çalışmaları çok kıymetli… Özellikle de günümüzde reddedemeyeceğimiz, Altun’un da konuşmasında altını çizdiği kavram olan ‘siber vatan savunması’ bakımından… “Hakikat, uğruna mücadele edilmesi gereken bir değerdir. Yaşasın Hakikat!” dedi Altun…
2010 yılında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde ‘ileri görüşlü’ bir yaklaşımla çıkarılan Kanun’la kurulan Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, hakikat savunusu için atılan en önemli adımlardan biriydi. Bunu, 2018 yılında, 14 No’lu Kararname ile kurulan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı izledi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidara geldiğinde lağvedeceğini söylediği Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı böyle bir kurum işte…
Vatan savunmasının ayrılmaz bir parçası…
Kurumlar arası koordinasyonu sağlayarak, hem içeri hem de dışarı yönlü ‘doğru bilgi’ akışıyla, Türkiye’nin algısını ve ülke markasının yönetimini tesis ve temin eden bir arı kovanı…
Neyse ki bunun aksine bir faaliyete millî irade müsaade etmez…
Gelelim İletişim Başkanlığı’nın bu hafta sonu tanık olduğumuz diğer önemli eylem planına…
İletişim çalışmalarından başarılı sonuçlar almanın son derece ‘basit’ bazı yolları var… Basit, etkili, temel bazı formüller… Bunlara ’11 Altın Kural’ diyoruz… İçlerinden biri, adını, British Telekom’un efsanevi CEO’su Iain Vallence’ın önemli tespitinden alıyor: “Ölçmüyorsan Yapma”…
Ölçümleme, “Bence” hissiyatından dayanan çıkarımdan kurtularak, duruma dair en gerçekçi/nesnel tespiti yapmanın belki de en önemli yoludur…
Tabii doğru yapılırsa…
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, bu konuda çok önemli ve ciddi bir işe imza atmış. Türkiye’nin ‘Sosyal Ağ Haritası’nı çıkarmak için araştırmalara başlamış… Doç. Dr. İsmail Çağlar’ın Proje Danışmanı olduğu çalışmanın ilk sonuçları, Cumartesi günü düzenlenen lansmanla açıklandı…
İnternet ve sosyal ağ kullanım alışkanlıklarını detaylarıyla tespit etmek için yapılan araştırmada, yedi bölgemizdeki 5 bin kişi ile yüz yüze görüşülmüş. ‘Trend’in nereye evirildiğini anlamak için Ocak, Nisan ve Ekim aylarında tekrarlanacak çalışma için bir yılda 22 bin kişiyle görüşülmesi planlanıyormuş.
Başkanlığın bu projesi pek çok yönüyle önemli… Ancak belki de en kıymetli yanı, sosyalagharitasi.gov.tr adresinden tüm sonuçların kamuoyuyla paylaşılması… Böylece, hem araştırmacılara ve bilim insanlarına kendi çalışmaları için kaynak sağlanıyor hem de Batı’dan apartma terminoloji ve tanımlamalarla oluşturulan, bizim toplumumuz için geçerli olmayan ‘bilgi kirliliği’ önleniyor…
Artık hayatımızın büyük bölümünü oluşturan bu dijital evrene dair daha fazla bilgi edinmek isteyenler; İnternet Erişimi, Sosyal Ağ Kullanımı, Cihaz Sahipliği, Oyun Oynama Alışkanlığı raporları ile sosyal medya platformlarının kullanım alışkanlıklarına ilişkin sonuçlara mecra bazlı olarak web sitesinden ulaşabilirler…
Hasbelkader katılma fırsatı bulduğum etkinlikte, 11 çalışma grubundaki 200 kişi, ‘Dezenformasyonla Mücadele’ ve ‘Ulusal Strateji İletişim Politikası’ alanlarında düzenlenen iki paralel çalıştayda son derece verimli bir üretim sürecine imza attılar…
Bu alandaki her adım çok kritik, çok değerli… Çünkü Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un da konuşmasında ifade ettiği gibi; Türkiye, ‘yalan’ habere dünyada en çok maruz kalan ülkeler arasında sahip olduğu ‘birinci sırayı’ açık ara koruyor… Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü’nün 2018 yılında yayınladığı araştırma sonuçlarına göre, ülkemizde bu oran yüzde 49…
Tabii yalan haberler bize has değil… Ancak diğer ülkelerle aramızda korkunç bir uçurum var… Almanya ve Danimarka’da yalan haberlerin oranı yüzde 9… Hollanda’da yüzde 10, Birleşik Krallık’ta yüzde 15, Fransa’da yüzde 16…
Yalan, yanlış, çarpıtılmış ya da yersiz bilgilerden oluşan haber bombardımanının altında hakikati aramak zor; ama bulmak daha da zor… İnsanların, toplumun kendini bu bombardımandan koruyacağı ‘araçların’ tesis edilmesi, mücadelenin en üst seviyeden sahiplenilmesiyle mümkün olabilir… O nedenle hem bu Çalıştay hem de Başkanlığın diğer çalışmaları çok kıymetli… Özellikle de günümüzde reddedemeyeceğimiz, Altun’un da konuşmasında altını çizdiği kavram olan ‘siber vatan savunması’ bakımından… “Hakikat, uğruna mücadele edilmesi gereken bir değerdir. Yaşasın Hakikat!” dedi Altun…
2010 yılında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde ‘ileri görüşlü’ bir yaklaşımla çıkarılan Kanun’la kurulan Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, hakikat savunusu için atılan en önemli adımlardan biriydi. Bunu, 2018 yılında, 14 No’lu Kararname ile kurulan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı izledi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidara geldiğinde lağvedeceğini söylediği Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı böyle bir kurum işte…
Vatan savunmasının ayrılmaz bir parçası…
Kurumlar arası koordinasyonu sağlayarak, hem içeri hem de dışarı yönlü ‘doğru bilgi’ akışıyla, Türkiye’nin algısını ve ülke markasının yönetimini tesis ve temin eden bir arı kovanı…
Neyse ki bunun aksine bir faaliyete millî irade müsaade etmez…
Gelelim İletişim Başkanlığı’nın bu hafta sonu tanık olduğumuz diğer önemli eylem planına…
İletişim çalışmalarından başarılı sonuçlar almanın son derece ‘basit’ bazı yolları var… Basit, etkili, temel bazı formüller… Bunlara ’11 Altın Kural’ diyoruz… İçlerinden biri, adını, British Telekom’un efsanevi CEO’su Iain Vallence’ın önemli tespitinden alıyor: “Ölçmüyorsan Yapma”…
Ölçümleme, “Bence” hissiyatından dayanan çıkarımdan kurtularak, duruma dair en gerçekçi/nesnel tespiti yapmanın belki de en önemli yoludur…
Tabii doğru yapılırsa…
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, bu konuda çok önemli ve ciddi bir işe imza atmış. Türkiye’nin ‘Sosyal Ağ Haritası’nı çıkarmak için araştırmalara başlamış… Doç. Dr. İsmail Çağlar’ın Proje Danışmanı olduğu çalışmanın ilk sonuçları, Cumartesi günü düzenlenen lansmanla açıklandı…
İnternet ve sosyal ağ kullanım alışkanlıklarını detaylarıyla tespit etmek için yapılan araştırmada, yedi bölgemizdeki 5 bin kişi ile yüz yüze görüşülmüş. ‘Trend’in nereye evirildiğini anlamak için Ocak, Nisan ve Ekim aylarında tekrarlanacak çalışma için bir yılda 22 bin kişiyle görüşülmesi planlanıyormuş.
Başkanlığın bu projesi pek çok yönüyle önemli… Ancak belki de en kıymetli yanı, sosyalagharitasi.gov.tr adresinden tüm sonuçların kamuoyuyla paylaşılması… Böylece, hem araştırmacılara ve bilim insanlarına kendi çalışmaları için kaynak sağlanıyor hem de Batı’dan apartma terminoloji ve tanımlamalarla oluşturulan, bizim toplumumuz için geçerli olmayan ‘bilgi kirliliği’ önleniyor…
Artık hayatımızın büyük bölümünü oluşturan bu dijital evrene dair daha fazla bilgi edinmek isteyenler; İnternet Erişimi, Sosyal Ağ Kullanımı, Cihaz Sahipliği, Oyun Oynama Alışkanlığı raporları ile sosyal medya platformlarının kullanım alışkanlıklarına ilişkin sonuçlara mecra bazlı olarak web sitesinden ulaşabilirler…