Libya bir büyük fırsat olabilir
25 ŞUBAT 2011
Genelde, yakın geçmişimizde Avrupalılar bu gibi durumlarda aslan kesilirler, bizimkiler ise pek öyle göğüs kabartacak bir tavır sergileyemezlerdi…
Tunus, Mısır ve Libya konusunda durum hiç de öyle gözükmüyor…
Bu kez Avrupa ve de ABD sünepe bir tavır içinde, hem de nasıl… Yoksa Castro haklı mı? “ABD Libya petrolüne el koymak üzer NATO’yu Libya’da devreye sokacak” demiş.
Başbakan Erdoğan’ın Libya’daki Türk vatandaşlarının hayatlarını kurtarılması ve bu büyük tahliye operasyonunu, Kaddafi’ye karşı direkt cephe açmamış olmasını eleştirerek kendisini tahrik edenlere aldırış etmeden, binlerce insanın hayatını tehlikeye atmamayı birinci önceliğine yerleştirerek, sükunet içinde hedefe kilitlenerek taktik geliştirmesini hayranlıkla izliyorum…
Ne Akşam gazetesi yandaş medya ne de ben AK Parti yalakasıyım… Sadece omur ilikten ‘önyargı’ ile değil, Sezar’ın hakkını Sezar’a vererek izlemeye çalıyoruz olup biteni…
Başbakan kendisine yöneltilen, sinirlerine hakim olamadığı, duygularına kapılıp aklına geleni söylediği, öfke tedavisine ihtiyacı olduğu yolundaki iddiaları, devlet ciddiyeti ve kontrolü gerektiren büyük sınav niteliğindeki bu olayda tamamen geri püskürtmüştür… Son Türk de Libya’dan ayrıldıktan sonra ne yapacağını merakla bekleyeceğim. Ayrıca Türk iş adamları ve şirketlerinin uğradığı miyarlarca dolarlık zararı, Libya’ya nasıl ödeteceğini…
“Bazı krizlerden (hepsinden değil) fırsat doğar” sözünü burada sık sık duymuşsunuzdur… Başbakan ve AK Parti için Libya krizi büyük bir fırsat olabilir mi dersiniz?..
“Vallahi Billahi herkesi kucaklayacağız!”
Dünkü gazetelerde CHP’nin yeni seçim sloganı vardı: “Herkes için CHP!”
Kilit mesaj da aynı doğrultuda. “CHP varsa, herkes için var!”…
Daha önce sözünü ettikleri “Aile sigortası” broşüründe Başkan Kılıçdaroğlu’nun balıkçı yaka kazak ve Ecevit şapkası ile çekilmiş bir fotoğrafı da varmış…
Bu fotoğrafı ve sloganı gören herkesin seçim sandığına koşup CHP’ye oy atacağını düşünmüş olmalılar. Ben reklam ajansının özgür bırakılmış olduğunu kesinlikle sanmıyorum. CHP iki ajansla anlaşmış. Relax’i tanımıyorum, ancak Grey’i bilirim. Grey gibi tecrübeli ve başarılı bir ajans bu tür “intangible” (elle tutulmayan gözle görülmeyen), soyut mu soyut, taze suya tirit bir sloganın peşinden Türk milletinin kitleler halinde koşacağına samimiyetle inanmış olamaz…
CHP ne zamanki demode hale gelmiş, arkaik çağrışımlar yapan amblemi “Altı Ok”u tartışmaya başlar, hatta onun yerine, özellikle gençleri kucaklayacak yepyeni, çağdaş bir ifade biçimi geliştirir; işte o zaman üst yönetimin hâlâ bangır bangır bağıramadığı, karnından konuşurcasına fısıldadığı “Yeni CHP”nin bir umut olabileceğine inanırım.
Gerçekten de her yönüyle ‘Yeni’ CHP’ye sarılmadan AK Parti’nin dönüp dönüp vurduğu geçmişten kurtulunmaz… Geçmiş günahların gölgesi uzun olurmuş… İsmet Paşa’nın Atatürk fotoğraflarını resmi dairelerden indirip kendininkileri astırdığı, paraların üzerine kendi resimlerini bastırdığı yıllara gidiveriyorlar işte…
Hâlâ karınlarından konuşarak dile getirdikleri (Bkz. Kılıçdaroğlu’nun CNN Türk’de katıldığı program) ‘Yeni CHP’nin yeni Dünya Görüşü’nün neme ne bir şey olacağını bilen varsa beriye gelsin…
“Bugüne kadar ‘herkes’ kapsama alanımız içinde değildi, şimdilerde vallahi billahi herkesi kucaklayacağız!” tavrı Yeni CHP’ye yakışacak ‘Yeni’ bir söylem değildir…
Tunus, Mısır ve Libya konusunda durum hiç de öyle gözükmüyor…
Bu kez Avrupa ve de ABD sünepe bir tavır içinde, hem de nasıl… Yoksa Castro haklı mı? “ABD Libya petrolüne el koymak üzer NATO’yu Libya’da devreye sokacak” demiş.
Başbakan Erdoğan’ın Libya’daki Türk vatandaşlarının hayatlarını kurtarılması ve bu büyük tahliye operasyonunu, Kaddafi’ye karşı direkt cephe açmamış olmasını eleştirerek kendisini tahrik edenlere aldırış etmeden, binlerce insanın hayatını tehlikeye atmamayı birinci önceliğine yerleştirerek, sükunet içinde hedefe kilitlenerek taktik geliştirmesini hayranlıkla izliyorum…
Ne Akşam gazetesi yandaş medya ne de ben AK Parti yalakasıyım… Sadece omur ilikten ‘önyargı’ ile değil, Sezar’ın hakkını Sezar’a vererek izlemeye çalıyoruz olup biteni…
Başbakan kendisine yöneltilen, sinirlerine hakim olamadığı, duygularına kapılıp aklına geleni söylediği, öfke tedavisine ihtiyacı olduğu yolundaki iddiaları, devlet ciddiyeti ve kontrolü gerektiren büyük sınav niteliğindeki bu olayda tamamen geri püskürtmüştür… Son Türk de Libya’dan ayrıldıktan sonra ne yapacağını merakla bekleyeceğim. Ayrıca Türk iş adamları ve şirketlerinin uğradığı miyarlarca dolarlık zararı, Libya’ya nasıl ödeteceğini…
“Bazı krizlerden (hepsinden değil) fırsat doğar” sözünü burada sık sık duymuşsunuzdur… Başbakan ve AK Parti için Libya krizi büyük bir fırsat olabilir mi dersiniz?..
“Vallahi Billahi herkesi kucaklayacağız!”
Dünkü gazetelerde CHP’nin yeni seçim sloganı vardı: “Herkes için CHP!”
Kilit mesaj da aynı doğrultuda. “CHP varsa, herkes için var!”…
Daha önce sözünü ettikleri “Aile sigortası” broşüründe Başkan Kılıçdaroğlu’nun balıkçı yaka kazak ve Ecevit şapkası ile çekilmiş bir fotoğrafı da varmış…
Bu fotoğrafı ve sloganı gören herkesin seçim sandığına koşup CHP’ye oy atacağını düşünmüş olmalılar. Ben reklam ajansının özgür bırakılmış olduğunu kesinlikle sanmıyorum. CHP iki ajansla anlaşmış. Relax’i tanımıyorum, ancak Grey’i bilirim. Grey gibi tecrübeli ve başarılı bir ajans bu tür “intangible” (elle tutulmayan gözle görülmeyen), soyut mu soyut, taze suya tirit bir sloganın peşinden Türk milletinin kitleler halinde koşacağına samimiyetle inanmış olamaz…
CHP ne zamanki demode hale gelmiş, arkaik çağrışımlar yapan amblemi “Altı Ok”u tartışmaya başlar, hatta onun yerine, özellikle gençleri kucaklayacak yepyeni, çağdaş bir ifade biçimi geliştirir; işte o zaman üst yönetimin hâlâ bangır bangır bağıramadığı, karnından konuşurcasına fısıldadığı “Yeni CHP”nin bir umut olabileceğine inanırım.
Gerçekten de her yönüyle ‘Yeni’ CHP’ye sarılmadan AK Parti’nin dönüp dönüp vurduğu geçmişten kurtulunmaz… Geçmiş günahların gölgesi uzun olurmuş… İsmet Paşa’nın Atatürk fotoğraflarını resmi dairelerden indirip kendininkileri astırdığı, paraların üzerine kendi resimlerini bastırdığı yıllara gidiveriyorlar işte…
Hâlâ karınlarından konuşarak dile getirdikleri (Bkz. Kılıçdaroğlu’nun CNN Türk’de katıldığı program) ‘Yeni CHP’nin yeni Dünya Görüşü’nün neme ne bir şey olacağını bilen varsa beriye gelsin…
“Bugüne kadar ‘herkes’ kapsama alanımız içinde değildi, şimdilerde vallahi billahi herkesi kucaklayacağız!” tavrı Yeni CHP’ye yakışacak ‘Yeni’ bir söylem değildir…