“Look at the tabela!”
01 haziran 2023
Seçimler bitti… Şimdi ne olacak?..
Bildiğiniz gibi beklenti, iş dünyası için her şeydir. Beklenti yönetiminde ise iki unsur her zaman devrededir: Vaat ve güven.
İktidarlar bu iki unsur üzerinden değerlendirilir. Seçim öncesi ne vadetmiş; seçim sonrasında bunlardan hangilerini yerine getirebileceğine dair güven ortamını oluşturmuş?
Hem yerli hem de yabancı yatırımcı için en önemli unsurdur güven…
Ekonomi yönetimindeki kurmaylara bakacaklar… İcracı bakanlıkların, vaatlerini yerine getirmek üzere hedefe nasıl yürüdüklerini izleyecekler… Yatırımlara ve atacakları her türlü iktisadi adımlara ona göre karar verecekler…
Tabii bir de eğilimler var.
TOBB E-ticaret Meclis Üyesi, Ticimax Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli’nin açıklamaları bu konuda bazı ipuçları veriyor…
Çiğdemli’ye göre; ihracat ve ithalatçılar artık geleneksel yöntemlere başvurmuyorlar. Onun yerine firmadan firmaya (B2B) pazar yerlerinden ticaret yapmayı tercih ediyorlar. Bu nedenle, e-ticaretteki toptan satış ciddi ivme kazanıyor.
Bunda global ölçekte devam eden resesyonun da etkisi olmuş. İthalat veya ihracat için bir ülkeye giderek onlarca toptancı gezmek hem maliyet hem de zaman bakımından, içinde bulunduğumuz hızlı ekonomiye artık uygun düşmüyormuş. Aranan ürünlerin kolayca bulunması ve yüzlerce toptancıdaki fiyatları kıyaslama imkânı sunmasından dolayı B2B e-ticaretin global pazar büyüklüğü günden güne artıyormuş.
Statista Research’ün son raporlarına göre, 2023 yılında B2B satışların yüzde 17’sinin e-ticaret kanalıyla yapılacağı öngörülüyormuş. McKinsey & Company’nin araştırması ise, 2022’de B2B şirketlerinin yüzde 65'inin yalnızca çevrim içi satış yaptığını ortaya koymuş. Digital Commerce 360 da B2B e-ticaretin global büyüme oranının, tüm online ticaretten yaklaşık bir buçuk kat daha fazla olduğunu açıklamış.
Eğilimlerle ilgili bir başka görüş de Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneği Başkanı Fatih Önyol tarafından dile getiriliyor: “Kargo, kurye ve lojistik sektörü ülkemizin kritik bir bileşeni hâline geldi. 2022 yılında 1,7 milyar adet olan posta gönderi sayısını iki katına çıkarabilecek şekilde yatırımlarımızı yaptık. Bunun için sektörün dijitalleşmesi ve otonom teknolojilerle dönüşmesi kritik önem taşıyor.”
Yukarıda sözünü ettiğimiz iki eğilimin olmazsa olmazı, start-up yatırımcılığı ise Mayıs ayı içinde Mindvest AddVenture 2023 etkinliğinde konuşuldu. Konuşmacılar şunları vurguladılar:
Fintech ekosisteminin kapsayıcılığını; dijital ürün ve hizmet kanallarıyla birlikte iştiraklerinin servis modellerinde avantaja çevirmek üzere yoğun bir çalışma yürütülüyormuş. Bir yandan startup’lar ile birlikte çalışarak, beraber projeler üretmeyi ana eksene alan büyük yatırımcılar, yakın zamanda bu start-up’ların pek çok başarısına tanık olmayı bekliyorlar. Buradan anlıyoruz ki; girişimlerin büyüme aşamalarında nelere ihtiyaç duyduğu, bir girişimin ölçek kazanmasındaki etkenlerin neler olduğu gündemimizde yer tutmaya devam edecek…
Eğilimler konusunda bakış açımızı biraz daha genişletmek istediğimiz de ise Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı ve Türkiye çalışmaları TÜSİAD - Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu tarafından yürütülen “2023 İşlerin Geleceği Raporu” bizleri aydınlatabilir.
Araştırmaya göre; 2027 yılına kadar işlerin yaklaşık %23'ünün değişmesi, bunun 69 milyonunun yeni iş, 83 milyonunun da artık mevcut olmayan iş olması bekleniyormuş. En hızlı büyüyen işlerin yapay zekâ ve makine öğrenimi uzmanlığı, sürdürülebilirlik uzmanlığı, iş istihbarat analistliği ve bilgi güvenliği uzmanlığı olacağı tahmin edilirken; en yüksek mutlak büyümenin de eğitim, tarım ve dijital ticarette olacağı öngörülüyormuş.
45 ülkede, 27 endüstriyi kapsayan 803 şirketin üst düzey yöneticilerinin cevaplarıyla oluşturulan “2023 İşlerin Geleceği Raporu”nda ayrıca; yeşil dönüşümün ve tedarik zincirlerinin yerelleşmesinin net iş büyümesine yol açacağı tahmini ortaya konulmuş. Teknolojiye adaptasyonun ve dijitale erişimin artmasının net iş büyümesi yaratacağı, ancak bunun kaybolacak iş alanları ile dengeleneceği de öngörülmüş.
Soysal Danışmanlık’ın her yıl düzenlediği Perakende Günleri’nden birinde konuşan Cem Boyner; ‘kurumsal-durumsal’ ikileminden söz ederken bizde pek çok işin kurumsal değil, durumsal kararlarla yönetildiğini söylemişti. Katılmamak mümkün değil…
Düşünceden çok duyguyla, kanıttan çok sezgiyle hareket eden iş dünyamız yukarıda vurgulamaya çalıştığımız eğilimlerden hangilerini ‘durumlarına’ uydurabilecek, bilemeyiz…
Konuyu, Fatih Terim’in spor tarihine geçmiş ünlü sözüyle bağlamakta yarar var: “Look at the tabela!”
Yani, kurumsal ya da durumsal, bizde iş dünyası sağ alt köşeye bakar, başka yere değil… Oysa ileriye bakmakta da bazen fayda vardır…
Bildiğiniz gibi beklenti, iş dünyası için her şeydir. Beklenti yönetiminde ise iki unsur her zaman devrededir: Vaat ve güven.
İktidarlar bu iki unsur üzerinden değerlendirilir. Seçim öncesi ne vadetmiş; seçim sonrasında bunlardan hangilerini yerine getirebileceğine dair güven ortamını oluşturmuş?
Hem yerli hem de yabancı yatırımcı için en önemli unsurdur güven…
Ekonomi yönetimindeki kurmaylara bakacaklar… İcracı bakanlıkların, vaatlerini yerine getirmek üzere hedefe nasıl yürüdüklerini izleyecekler… Yatırımlara ve atacakları her türlü iktisadi adımlara ona göre karar verecekler…
Tabii bir de eğilimler var.
TOBB E-ticaret Meclis Üyesi, Ticimax Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli’nin açıklamaları bu konuda bazı ipuçları veriyor…
Çiğdemli’ye göre; ihracat ve ithalatçılar artık geleneksel yöntemlere başvurmuyorlar. Onun yerine firmadan firmaya (B2B) pazar yerlerinden ticaret yapmayı tercih ediyorlar. Bu nedenle, e-ticaretteki toptan satış ciddi ivme kazanıyor.
Bunda global ölçekte devam eden resesyonun da etkisi olmuş. İthalat veya ihracat için bir ülkeye giderek onlarca toptancı gezmek hem maliyet hem de zaman bakımından, içinde bulunduğumuz hızlı ekonomiye artık uygun düşmüyormuş. Aranan ürünlerin kolayca bulunması ve yüzlerce toptancıdaki fiyatları kıyaslama imkânı sunmasından dolayı B2B e-ticaretin global pazar büyüklüğü günden güne artıyormuş.
Statista Research’ün son raporlarına göre, 2023 yılında B2B satışların yüzde 17’sinin e-ticaret kanalıyla yapılacağı öngörülüyormuş. McKinsey & Company’nin araştırması ise, 2022’de B2B şirketlerinin yüzde 65'inin yalnızca çevrim içi satış yaptığını ortaya koymuş. Digital Commerce 360 da B2B e-ticaretin global büyüme oranının, tüm online ticaretten yaklaşık bir buçuk kat daha fazla olduğunu açıklamış.
Eğilimlerle ilgili bir başka görüş de Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneği Başkanı Fatih Önyol tarafından dile getiriliyor: “Kargo, kurye ve lojistik sektörü ülkemizin kritik bir bileşeni hâline geldi. 2022 yılında 1,7 milyar adet olan posta gönderi sayısını iki katına çıkarabilecek şekilde yatırımlarımızı yaptık. Bunun için sektörün dijitalleşmesi ve otonom teknolojilerle dönüşmesi kritik önem taşıyor.”
Yukarıda sözünü ettiğimiz iki eğilimin olmazsa olmazı, start-up yatırımcılığı ise Mayıs ayı içinde Mindvest AddVenture 2023 etkinliğinde konuşuldu. Konuşmacılar şunları vurguladılar:
Fintech ekosisteminin kapsayıcılığını; dijital ürün ve hizmet kanallarıyla birlikte iştiraklerinin servis modellerinde avantaja çevirmek üzere yoğun bir çalışma yürütülüyormuş. Bir yandan startup’lar ile birlikte çalışarak, beraber projeler üretmeyi ana eksene alan büyük yatırımcılar, yakın zamanda bu start-up’ların pek çok başarısına tanık olmayı bekliyorlar. Buradan anlıyoruz ki; girişimlerin büyüme aşamalarında nelere ihtiyaç duyduğu, bir girişimin ölçek kazanmasındaki etkenlerin neler olduğu gündemimizde yer tutmaya devam edecek…
Eğilimler konusunda bakış açımızı biraz daha genişletmek istediğimiz de ise Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı ve Türkiye çalışmaları TÜSİAD - Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu tarafından yürütülen “2023 İşlerin Geleceği Raporu” bizleri aydınlatabilir.
Araştırmaya göre; 2027 yılına kadar işlerin yaklaşık %23'ünün değişmesi, bunun 69 milyonunun yeni iş, 83 milyonunun da artık mevcut olmayan iş olması bekleniyormuş. En hızlı büyüyen işlerin yapay zekâ ve makine öğrenimi uzmanlığı, sürdürülebilirlik uzmanlığı, iş istihbarat analistliği ve bilgi güvenliği uzmanlığı olacağı tahmin edilirken; en yüksek mutlak büyümenin de eğitim, tarım ve dijital ticarette olacağı öngörülüyormuş.
45 ülkede, 27 endüstriyi kapsayan 803 şirketin üst düzey yöneticilerinin cevaplarıyla oluşturulan “2023 İşlerin Geleceği Raporu”nda ayrıca; yeşil dönüşümün ve tedarik zincirlerinin yerelleşmesinin net iş büyümesine yol açacağı tahmini ortaya konulmuş. Teknolojiye adaptasyonun ve dijitale erişimin artmasının net iş büyümesi yaratacağı, ancak bunun kaybolacak iş alanları ile dengeleneceği de öngörülmüş.
Soysal Danışmanlık’ın her yıl düzenlediği Perakende Günleri’nden birinde konuşan Cem Boyner; ‘kurumsal-durumsal’ ikileminden söz ederken bizde pek çok işin kurumsal değil, durumsal kararlarla yönetildiğini söylemişti. Katılmamak mümkün değil…
Düşünceden çok duyguyla, kanıttan çok sezgiyle hareket eden iş dünyamız yukarıda vurgulamaya çalıştığımız eğilimlerden hangilerini ‘durumlarına’ uydurabilecek, bilemeyiz…
Konuyu, Fatih Terim’in spor tarihine geçmiş ünlü sözüyle bağlamakta yarar var: “Look at the tabela!”
Yani, kurumsal ya da durumsal, bizde iş dünyası sağ alt köşeye bakar, başka yere değil… Oysa ileriye bakmakta da bazen fayda vardır…