‘23 Nisan Bakanları’ geliyor…
06 MART 2011
Bana sorarsanız görevlerini hakkaniyetle yapmışlardır. O partiye sempatiniz vardır yoktur, ona bir şey diyemem. Ancak elini vicdanına koyup düşünen herkes özellikle o üç bakandan ilk ikisinin hakkını teslim etmek durumundadır. Etmezse, omur ilikten düşünüyor ve hareket ediyor demektir ki, bu da zaten tartışmamızın dışındadır…
Türkiye’de iletişim ve ulaşım devriminin gerçekleştiği yıllarda uzun süredir görevinin başında olan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve göreve geldiği günden beri çalışmalarını yakından izleme fırsatı bulduğum İçişleri Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay ve bakanlık serüveni onlardan bir hayli az sürmüş ve en sorunlu dönemlerde makamın hakkını vermeye çalışmış olan Adalet Bakanı Sadullah Ergin yasalar gereği 9 Mart’a kadar görevlerinden istifa edecekler…
Neden?
Seçim sürecinde bu üç bakanlık kritikmiş ya onun için… Diğer bakanlıkların seçim sonuçlarını etkileme kabiliyetleri yokmuş herhalde… Mesela , Enerji, Ticaret, Milli Eğitim, Milli Savunma, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı, Tarım vb… Bunlar tabiri amiyane ile ‘dandik’ bakanlıklar… Bunlar ‘taraf’ olabilirler herhalde ancak ille de o üçünün tarafsız olmaları gerekiyormuş… Gelenler ne kadar tarafsız olacaklarsa…
Onlar gidip yerlerine 23 Nisan’da çocuklara yaptıkları gibi Meclis içinden ya da dışından bir iki aylığına üç bakan atayacaklarmış, bu şekilde de müthiş tarafsız bir seçim gerçekleştirilecekmiş…
Bu komik duruma, üç aylık bakanlık ‘oyununa’ bir gün herhalde son verilecektir. Biz görecek miyiz bakalım?..
Adalete iki şey gerek: Hız ve şeffaflık
Başbakan “Bir an önce sonuçlansın!” diyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Gazetecilerin tutuklanmasına üzüntü verici… Meclis’e teklif getiriyoruz. Dört yeni madde. Bu sayede, basın mensuplarının yazdıklarından dolayı yasal takibata uğramaları tamamen imkânsızlaşacak” diyor… Siyasiler açıklama yapıyor: “Konuşması gereken merciler ilgili yasal makamlardır”…
Herkes mutabık… Konuşulması lazım… Ancak kimse konuşmuyor…
Ben de burada yazıp durmaya devam ediyorum… Eğer ilgili makamların konuşması ve tutuklanma gerekçelerini açıklaması uzarsa, bugün 2’inci yılını tamamlamış olan tutuklu Mustafa Balbay gibilerinin durumu müphemiyetini korumaya devam ederse, ülkede ne hukukun üstünlüğü kalır, ne de hukukun üstünlüğüne saygı… Hükümet dilediği kadar “Beni ilgilendirmez, olay hukuki kurumlara intikal etmiştir” desin, gereksiz yere yıpranmaya devam edecektir… İstediğiniz ‘sarayı’ yapın hız ve şeffaflığı sağlayamazsanız, realite sizi hakikatin baskısından koruyamaz…
Obama da THY filminde oynamalı
Türkiye’nin bence tek gerçek küresel markası Türk Hava Yolları, iletişim anlamında tam bir uçuş halinde…
Kevin Costner, Manchester United, Barcelona SC şimdi de Los Angeles Lakers’in süper starı Kobe Bryant… Türk Hava Yolları’nın Los Angeles’e (Melekler şehri) seferlerinin başlaması nedeniyle düzenlenen etkinlikler bir PR harikası… Kobe’ye Kenan Doğulu ile davul çaldırmak kimin fikriyse, harika… Kobe’li reklam filmi de THY’ye yakışmış…
Marka olma konusu açıldı mı, karşımdakine sorarım: “Hangi ligde oynamak istiyorsunuz? Üçüncü mü, ikinci mi, birinci mi yoksa Premier Lig’de mi?”
Her ligin kendisine göre kuralları var… Özellikle de iletişimi yönetme kuralları…
Türk Hava Yolları Türkiye’nin Premier Lig’de (ya da Süper Ligde) oynamayı ve iletişimi ona göre yönetmeyi beceren markası…
Bunun birinci kuralı da korkmamaktan geçiyor… “Manchester, Barcelona, Kobe bizim neyimize kardeşim?” türünden kompleks yüklü eleştirilere göğüs germeyi bilmekten… Ama herkes alışıyor galiba… Gelecek filmde Obama oynarsa hiç şaşmayın…
thy koby bryant
Türkiye’de iletişim ve ulaşım devriminin gerçekleştiği yıllarda uzun süredir görevinin başında olan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve göreve geldiği günden beri çalışmalarını yakından izleme fırsatı bulduğum İçişleri Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay ve bakanlık serüveni onlardan bir hayli az sürmüş ve en sorunlu dönemlerde makamın hakkını vermeye çalışmış olan Adalet Bakanı Sadullah Ergin yasalar gereği 9 Mart’a kadar görevlerinden istifa edecekler…
Neden?
Seçim sürecinde bu üç bakanlık kritikmiş ya onun için… Diğer bakanlıkların seçim sonuçlarını etkileme kabiliyetleri yokmuş herhalde… Mesela , Enerji, Ticaret, Milli Eğitim, Milli Savunma, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı, Tarım vb… Bunlar tabiri amiyane ile ‘dandik’ bakanlıklar… Bunlar ‘taraf’ olabilirler herhalde ancak ille de o üçünün tarafsız olmaları gerekiyormuş… Gelenler ne kadar tarafsız olacaklarsa…
Onlar gidip yerlerine 23 Nisan’da çocuklara yaptıkları gibi Meclis içinden ya da dışından bir iki aylığına üç bakan atayacaklarmış, bu şekilde de müthiş tarafsız bir seçim gerçekleştirilecekmiş…
Bu komik duruma, üç aylık bakanlık ‘oyununa’ bir gün herhalde son verilecektir. Biz görecek miyiz bakalım?..
Adalete iki şey gerek: Hız ve şeffaflık
Başbakan “Bir an önce sonuçlansın!” diyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Gazetecilerin tutuklanmasına üzüntü verici… Meclis’e teklif getiriyoruz. Dört yeni madde. Bu sayede, basın mensuplarının yazdıklarından dolayı yasal takibata uğramaları tamamen imkânsızlaşacak” diyor… Siyasiler açıklama yapıyor: “Konuşması gereken merciler ilgili yasal makamlardır”…
Herkes mutabık… Konuşulması lazım… Ancak kimse konuşmuyor…
Ben de burada yazıp durmaya devam ediyorum… Eğer ilgili makamların konuşması ve tutuklanma gerekçelerini açıklaması uzarsa, bugün 2’inci yılını tamamlamış olan tutuklu Mustafa Balbay gibilerinin durumu müphemiyetini korumaya devam ederse, ülkede ne hukukun üstünlüğü kalır, ne de hukukun üstünlüğüne saygı… Hükümet dilediği kadar “Beni ilgilendirmez, olay hukuki kurumlara intikal etmiştir” desin, gereksiz yere yıpranmaya devam edecektir… İstediğiniz ‘sarayı’ yapın hız ve şeffaflığı sağlayamazsanız, realite sizi hakikatin baskısından koruyamaz…
Obama da THY filminde oynamalı
Türkiye’nin bence tek gerçek küresel markası Türk Hava Yolları, iletişim anlamında tam bir uçuş halinde…
Kevin Costner, Manchester United, Barcelona SC şimdi de Los Angeles Lakers’in süper starı Kobe Bryant… Türk Hava Yolları’nın Los Angeles’e (Melekler şehri) seferlerinin başlaması nedeniyle düzenlenen etkinlikler bir PR harikası… Kobe’ye Kenan Doğulu ile davul çaldırmak kimin fikriyse, harika… Kobe’li reklam filmi de THY’ye yakışmış…
Marka olma konusu açıldı mı, karşımdakine sorarım: “Hangi ligde oynamak istiyorsunuz? Üçüncü mü, ikinci mi, birinci mi yoksa Premier Lig’de mi?”
Her ligin kendisine göre kuralları var… Özellikle de iletişimi yönetme kuralları…
Türk Hava Yolları Türkiye’nin Premier Lig’de (ya da Süper Ligde) oynamayı ve iletişimi ona göre yönetmeyi beceren markası…
Bunun birinci kuralı da korkmamaktan geçiyor… “Manchester, Barcelona, Kobe bizim neyimize kardeşim?” türünden kompleks yüklü eleştirilere göğüs germeyi bilmekten… Ama herkes alışıyor galiba… Gelecek filmde Obama oynarsa hiç şaşmayın…
thy koby bryant