‘Maskeli’ eğlence, ‘örtülü’ değer yitimi
4 ocak 2022- sabah
Konuya birkaç açıdan bakmakta yarar var…
Bir: Millî Kültür ve değerlerimiz… Ülkemizde bir kesim var, bunlar bütün referanslarını Hristiyan Batı’dan alırlar. Noel’i, Cadılar Bayramını, Aziz Valentine Gününü (Sevgililer Günü) kutlar, kendi ülkesinin insanlarını ve onların inançları ile aralarına epeyce mesafe koyarlar… Bu tür ‘okültist’ unsurlarla bezeli şeytani popüler kültür numaraları bunlara uygundur… Belli sayıda bir alıcı bulurlar.
İki: İthal TV formatları… Hristiyan Batı’da tutmuş olan yarışma programlarının ithal edilip kullanılması çok eski bir numaradır… Yerli format neredeyse yok denecek kadar azdır. Ancak bunların içinde bizim kültür ve değerlerimize ters düşmeyenler kamu vicdanını rahatsız etmez. Sorular genellikle ‘bizden’ olur bu nedenle de herkesi içine alabilir.
Üç: Yayın saati… Başında ‘Genel İzleyici’ için olduğu belirtilen programda, sunucu anonsu sürekli olarak “Hanımefendiler, Beyefendiler ve Çocuklar” şeklinde yapmakta; çocukları da hedef aldığını açıkça dile getirmekte, ortaçağ karanlığının kâbus figürleriyle küçücük beyinlere saldırmaktadır.
Dört: Olayın büyütülmesi… RTÜK’ün girişimi ve çocukları koruma altına almaya çalışması hem yasası hem de toplumsal sorumluluğu gereği son derece yerindedir. Ancak olay çok daha az gürültüyle çözülebilir, bu zımnî tecavüz olayının propagandası yapılmamış, insanların ilgi odağı hâline getirilmesi engellenmiş olurdu.
Beş: Gereksiz panik… Bugünü ve geleceği anlamak için geçmişe bakmakta yarar var. Yerli ve millî, bizden, bizim kültür ve değerlerimizden olan programlar, filmler, diziler uzun ömürlü olmakta, ecnebi, özümüze yabancı işler millî irade ve halk geneli tarafından kısa sürede sökülüp atılmaktadır… Halkımıza güvenmek ve panik yapmamak, değerlerimize karşı bu ‘maskeli’ girişimin etkisini kısa sürede yitireceğine inanmak gerekir…
Bir: Millî Kültür ve değerlerimiz… Ülkemizde bir kesim var, bunlar bütün referanslarını Hristiyan Batı’dan alırlar. Noel’i, Cadılar Bayramını, Aziz Valentine Gününü (Sevgililer Günü) kutlar, kendi ülkesinin insanlarını ve onların inançları ile aralarına epeyce mesafe koyarlar… Bu tür ‘okültist’ unsurlarla bezeli şeytani popüler kültür numaraları bunlara uygundur… Belli sayıda bir alıcı bulurlar.
İki: İthal TV formatları… Hristiyan Batı’da tutmuş olan yarışma programlarının ithal edilip kullanılması çok eski bir numaradır… Yerli format neredeyse yok denecek kadar azdır. Ancak bunların içinde bizim kültür ve değerlerimize ters düşmeyenler kamu vicdanını rahatsız etmez. Sorular genellikle ‘bizden’ olur bu nedenle de herkesi içine alabilir.
Üç: Yayın saati… Başında ‘Genel İzleyici’ için olduğu belirtilen programda, sunucu anonsu sürekli olarak “Hanımefendiler, Beyefendiler ve Çocuklar” şeklinde yapmakta; çocukları da hedef aldığını açıkça dile getirmekte, ortaçağ karanlığının kâbus figürleriyle küçücük beyinlere saldırmaktadır.
Dört: Olayın büyütülmesi… RTÜK’ün girişimi ve çocukları koruma altına almaya çalışması hem yasası hem de toplumsal sorumluluğu gereği son derece yerindedir. Ancak olay çok daha az gürültüyle çözülebilir, bu zımnî tecavüz olayının propagandası yapılmamış, insanların ilgi odağı hâline getirilmesi engellenmiş olurdu.
Beş: Gereksiz panik… Bugünü ve geleceği anlamak için geçmişe bakmakta yarar var. Yerli ve millî, bizden, bizim kültür ve değerlerimizden olan programlar, filmler, diziler uzun ömürlü olmakta, ecnebi, özümüze yabancı işler millî irade ve halk geneli tarafından kısa sürede sökülüp atılmaktadır… Halkımıza güvenmek ve panik yapmamak, değerlerimize karşı bu ‘maskeli’ girişimin etkisini kısa sürede yitireceğine inanmak gerekir…