Mehmet Scholl ne kadar Türkse, Obama o kadar Müslüman...
08 Kasım 2008 Akşam Gazetesi
Filistinliler başta olmak üzere pek çok Müslüman ülkede insanların bir kısmının Barack Hussein Obama Başkan seçildi diye zil takıp oynadıkları bildiriliyor...
Yani sadece siyahiler değil, Müslümanlar da ABD'de Beyaz Sarayı ele geçirmiş bulunuyor olabilir mi acaba?...
Dün 'wishful thinking'den söz etmişiz. Hani bir şeyin öyle olmasını çok istediğiniz için öyleymiş gibi düşünmeye ve algılamaya başlarsınız ya, o işte... Türkçe'de 'temennivari düşünceler' diye karşılamaya çalışmıştım...
İnsanın Dücane Cündioğlu gibi bir dil ustası dostu varsa işi zordur. Dücane Bey hiç affetmez. Dün hemen bir kısa mesaj atmış: 'wishful thinking'i en iyi 'hüsnükuruntu' diye karşılarsın!'...
Baktım Türk Dil Kurumu'nun sözlüğüne, hüsnükuruntu için: 'Herhangi bir durumu safça kendinden yana iyiye yorma' diyor... Wishful thinking de başka bir şey değil zaten...
Şu Obamania konusunda ortalıkta esen havayı en iyi ifade eden kavram da bu değil mi? Dün borsalar yükselip, döviz değeri düşmeyince bizim sevindirik ecnebi aydınlarımız hafif hüsrana uğramaya başlamışlar zaten.
Ben de ABD halkı adına çok sevindim. McCain mi gelseydi?.. Allah korudu!..
Ama bize ne oluyor? Bu sevindirikliğin sonu iyi değil... Her gün yazsak azdır: Beklenti ile gerçekleşen durum arasındaki aralık ne kadar büyük olursa, düş kırıklığı o kadar fazla olur... Obama'nın Türkiye ve dünyaya getirecekleri konusunda beklentiyi bu kadar yukarı çekmek hüsrana neden olabilir. Söylediğimiz sadece bu...
Obama'nın Müslümanlığı bana Mehmet Scholl'un Türklüğünü hatırlattı. Hani Bayern Münih ve Alman Milli Takımı'nın zarif futbolcusu. Bizim medya tepinmişti, 'Mehmet Scholl Türk!' diye... Oğlan 'Gidin kardeşim başımdan; ben Türk falan değilim' diye dirense de nafile... 'Hayır sen Türksün!' diye çöktüler çocuğun başına...
Neymiş, yıllar önce bir Türk işçisi, bir Alman kadınla beraber oluyor. Sonra bizimki kadını da yeni doğmuş çocuğu da, Almanya'yı da terk edip gidiyor. Mehmet'i nüfusuna dahi almıyor... Alman Hanım, bir Almanla evleniyor ve Mehmet'i büyütüyor. Bir miktar gen transferi dışında bizim Türk'ün sosyal, psikolojik, tarihsel, ebeveynsel (!) hiçbir ilişkisi yok Mehmet ile...
Ama fark etmez... Christine Haydar'ı Erkan Özerman nasıl Haydar Paşa'nın gelini yaptıysa Mehmet Scholl'u bizim basın Türk yapmayı kafaya koymuş bir kere.
Bir farkla; porno yıldızı Christine de oyunun içindeydi. Sholl, bir türlü bu aldatmacaya yanaşmıyor. Sonunda bizimkiler ne yaptılar biliyor musunuz? Anlatayım: Alman Milli Takımı maç için İstanbul'a geldiğinde, bir gazete ve bağlı TV kanalı, o 'biyolojik baba'yı alıp havaalanına götürdü: 'Mehmet! İşte senin baban!' diye futbolcunun karşısına çıkarıverdiler... Mehmet Scholl adamın yüzüne bile bakmadı ve yoluna devam etti. Menajeri vasıtasıyla 'bu salak konu devam ettirilirse ilgilileri mahkemeye vereceğini' açıkladı... Bizimkiler bundan tırsmış olmalılar; ısrardan vaz geçtiler...
Göründüğü kadarıyla Mehmet Scholl ne kadar Türkse, Obama da o kadar Müslüman. Kenyalı bir baba ile Kansaslı beyaz bir annenin oğlu olan Barack, 4 Ağustos 1961'de Hawai'de doğmuş. Annesi ve babası, Obama 2 yaşındayken boşanmışlar. Baba Kenya'ya dönmüş ve hükümet için çalışmaya başlamış. (Sizce Kenya şimdi yırttı mı yani? En büyük kutlamalar orada mı yapılıyordur?) Obama 6 yaşındayken, annesi bir Endonezyalı ile evlenmiş ve aile Cakarta'ya taşınmış. Endonezya'da yaşadığı 4 yıl boyunca Hristiyan okullarına gitmiş. Çünkü anne eni konu Protestan... Obama'yı, daha sonra büyükanne ve büyükbabasının yanına Hawai'ye yollamışlar. Yani 10 yaşından sonra hep onlarla yaşamış.
Ben de çok sevindim Obama'nın seçilmesine. ABD'de liberal ve demokrat bir Başkan her zaman evladır... Ancak Obama'yı kendi başkanım olarak görmüyorum.
İnşallah Obama'nın seçilmesini kutlayan Filistinliler, 'hüsnükuruntuları' yüzünden hüsrana uğramazlar...
Filistinliler başta olmak üzere pek çok Müslüman ülkede insanların bir kısmının Barack Hussein Obama Başkan seçildi diye zil takıp oynadıkları bildiriliyor...
Yani sadece siyahiler değil, Müslümanlar da ABD'de Beyaz Sarayı ele geçirmiş bulunuyor olabilir mi acaba?...
Dün 'wishful thinking'den söz etmişiz. Hani bir şeyin öyle olmasını çok istediğiniz için öyleymiş gibi düşünmeye ve algılamaya başlarsınız ya, o işte... Türkçe'de 'temennivari düşünceler' diye karşılamaya çalışmıştım...
İnsanın Dücane Cündioğlu gibi bir dil ustası dostu varsa işi zordur. Dücane Bey hiç affetmez. Dün hemen bir kısa mesaj atmış: 'wishful thinking'i en iyi 'hüsnükuruntu' diye karşılarsın!'...
Baktım Türk Dil Kurumu'nun sözlüğüne, hüsnükuruntu için: 'Herhangi bir durumu safça kendinden yana iyiye yorma' diyor... Wishful thinking de başka bir şey değil zaten...
Şu Obamania konusunda ortalıkta esen havayı en iyi ifade eden kavram da bu değil mi? Dün borsalar yükselip, döviz değeri düşmeyince bizim sevindirik ecnebi aydınlarımız hafif hüsrana uğramaya başlamışlar zaten.
Ben de ABD halkı adına çok sevindim. McCain mi gelseydi?.. Allah korudu!..
Ama bize ne oluyor? Bu sevindirikliğin sonu iyi değil... Her gün yazsak azdır: Beklenti ile gerçekleşen durum arasındaki aralık ne kadar büyük olursa, düş kırıklığı o kadar fazla olur... Obama'nın Türkiye ve dünyaya getirecekleri konusunda beklentiyi bu kadar yukarı çekmek hüsrana neden olabilir. Söylediğimiz sadece bu...
Obama'nın Müslümanlığı bana Mehmet Scholl'un Türklüğünü hatırlattı. Hani Bayern Münih ve Alman Milli Takımı'nın zarif futbolcusu. Bizim medya tepinmişti, 'Mehmet Scholl Türk!' diye... Oğlan 'Gidin kardeşim başımdan; ben Türk falan değilim' diye dirense de nafile... 'Hayır sen Türksün!' diye çöktüler çocuğun başına...
Neymiş, yıllar önce bir Türk işçisi, bir Alman kadınla beraber oluyor. Sonra bizimki kadını da yeni doğmuş çocuğu da, Almanya'yı da terk edip gidiyor. Mehmet'i nüfusuna dahi almıyor... Alman Hanım, bir Almanla evleniyor ve Mehmet'i büyütüyor. Bir miktar gen transferi dışında bizim Türk'ün sosyal, psikolojik, tarihsel, ebeveynsel (!) hiçbir ilişkisi yok Mehmet ile...
Ama fark etmez... Christine Haydar'ı Erkan Özerman nasıl Haydar Paşa'nın gelini yaptıysa Mehmet Scholl'u bizim basın Türk yapmayı kafaya koymuş bir kere.
Bir farkla; porno yıldızı Christine de oyunun içindeydi. Sholl, bir türlü bu aldatmacaya yanaşmıyor. Sonunda bizimkiler ne yaptılar biliyor musunuz? Anlatayım: Alman Milli Takımı maç için İstanbul'a geldiğinde, bir gazete ve bağlı TV kanalı, o 'biyolojik baba'yı alıp havaalanına götürdü: 'Mehmet! İşte senin baban!' diye futbolcunun karşısına çıkarıverdiler... Mehmet Scholl adamın yüzüne bile bakmadı ve yoluna devam etti. Menajeri vasıtasıyla 'bu salak konu devam ettirilirse ilgilileri mahkemeye vereceğini' açıkladı... Bizimkiler bundan tırsmış olmalılar; ısrardan vaz geçtiler...
Göründüğü kadarıyla Mehmet Scholl ne kadar Türkse, Obama da o kadar Müslüman. Kenyalı bir baba ile Kansaslı beyaz bir annenin oğlu olan Barack, 4 Ağustos 1961'de Hawai'de doğmuş. Annesi ve babası, Obama 2 yaşındayken boşanmışlar. Baba Kenya'ya dönmüş ve hükümet için çalışmaya başlamış. (Sizce Kenya şimdi yırttı mı yani? En büyük kutlamalar orada mı yapılıyordur?) Obama 6 yaşındayken, annesi bir Endonezyalı ile evlenmiş ve aile Cakarta'ya taşınmış. Endonezya'da yaşadığı 4 yıl boyunca Hristiyan okullarına gitmiş. Çünkü anne eni konu Protestan... Obama'yı, daha sonra büyükanne ve büyükbabasının yanına Hawai'ye yollamışlar. Yani 10 yaşından sonra hep onlarla yaşamış.
Ben de çok sevindim Obama'nın seçilmesine. ABD'de liberal ve demokrat bir Başkan her zaman evladır... Ancak Obama'yı kendi başkanım olarak görmüyorum.
İnşallah Obama'nın seçilmesini kutlayan Filistinliler, 'hüsnükuruntuları' yüzünden hüsrana uğramazlar...