"Merakla beklenen reklam!.."
19 Aralık 2009 Akşam Gazetesi
Müziğini beğenmesem de reklamlarına tümü itibarıyla bayıldığım Ülker 65. Yıl kampanyasının en muhteşemi dün gazetelerde yer aldı... Orta yaşın üstünde bir 'amca' elinde bir Çokokrem tüpü... Sıkmış, sıkmış tüpü, ucunda kalmış olan az bir kısmı da çekmeye çalışıyor... Metin şöyle: 'Çocukluğun hiçbir zaman bitmediğini keşfettiğin mutlu bir an...'
Sımsıcak, keyifle izlenecek ve marka ile hedef kitlesi arasında bağların giderek daha da sağlamlaşmasını sağlayan bir üslup... Acaba bugün ne yayınlıyorlar, diye merakla bekliyorum...
Krizi farklı okumak
Amerİka'nIn en saygın reklam sektörü dergilerinden AdAge'in haberi kısaca şöyle: 'Kriz Ogilvy'yi de vurdu. WPP Grubu'nun sahip olduğu Ogilvy&Mather, resesyon (gerileme) sürecindeki ücretlendirme baskısını sorumlu tutuyor ve yeniden bir tasarruf dalgasına yöneliyor. Ajans, Kuzey Amerika operasyonlarındaki personelin yüzde 4'ü oranına tekabül eden 90 kişinin işine son verdi.'
Ogilvy Kuzey Amerika Başkanı John Seifert, personele gönderdiği mektubunda şunları söylemiş: 'Son dönemlerde kazandığımız işlere ve dördüncü çeyrekteki finansal performansımızın yukarıya doğru ivme kazanmasına rağmen söz konusu kararımızı müşterilerimizin son yönlendirmelerine karşı sorumluluğumuzdan ve 2010 tablosu için tedbirimizden dolayı almış bulunmaktayız.'
Sadece Ogilvy özelinde değil, genel olarak iletişim sektörünün içinden geçtiği durumu ve sonuçlarını gösteren bu haberin benzerleri aslında hem dünyada hem de Türkiye'de neredeyse her gün yaşanıyordur.
Aramızdaki fark iletişim sektörünün itibarı ve bu haberi nasıl okuduğumuzla ilgilidir. Onlar bu haberi 'Vay be açıklık ve şeffaflık ilkesi gereği Ogilvy bizi en üst düzey yöneticisi aracılığıyla gerekçesiyle bilgilendiriyor' diye okur. Biz ise 'krizde reklamı kesen müşteri sonucu 90 kişinin canı yanmış' diye okuruz.
Müziğini beğenmesem de reklamlarına tümü itibarıyla bayıldığım Ülker 65. Yıl kampanyasının en muhteşemi dün gazetelerde yer aldı... Orta yaşın üstünde bir 'amca' elinde bir Çokokrem tüpü... Sıkmış, sıkmış tüpü, ucunda kalmış olan az bir kısmı da çekmeye çalışıyor... Metin şöyle: 'Çocukluğun hiçbir zaman bitmediğini keşfettiğin mutlu bir an...'
Sımsıcak, keyifle izlenecek ve marka ile hedef kitlesi arasında bağların giderek daha da sağlamlaşmasını sağlayan bir üslup... Acaba bugün ne yayınlıyorlar, diye merakla bekliyorum...
Krizi farklı okumak
Amerİka'nIn en saygın reklam sektörü dergilerinden AdAge'in haberi kısaca şöyle: 'Kriz Ogilvy'yi de vurdu. WPP Grubu'nun sahip olduğu Ogilvy&Mather, resesyon (gerileme) sürecindeki ücretlendirme baskısını sorumlu tutuyor ve yeniden bir tasarruf dalgasına yöneliyor. Ajans, Kuzey Amerika operasyonlarındaki personelin yüzde 4'ü oranına tekabül eden 90 kişinin işine son verdi.'
Ogilvy Kuzey Amerika Başkanı John Seifert, personele gönderdiği mektubunda şunları söylemiş: 'Son dönemlerde kazandığımız işlere ve dördüncü çeyrekteki finansal performansımızın yukarıya doğru ivme kazanmasına rağmen söz konusu kararımızı müşterilerimizin son yönlendirmelerine karşı sorumluluğumuzdan ve 2010 tablosu için tedbirimizden dolayı almış bulunmaktayız.'
Sadece Ogilvy özelinde değil, genel olarak iletişim sektörünün içinden geçtiği durumu ve sonuçlarını gösteren bu haberin benzerleri aslında hem dünyada hem de Türkiye'de neredeyse her gün yaşanıyordur.
Aramızdaki fark iletişim sektörünün itibarı ve bu haberi nasıl okuduğumuzla ilgilidir. Onlar bu haberi 'Vay be açıklık ve şeffaflık ilkesi gereği Ogilvy bizi en üst düzey yöneticisi aracılığıyla gerekçesiyle bilgilendiriyor' diye okur. Biz ise 'krizde reklamı kesen müşteri sonucu 90 kişinin canı yanmış' diye okuruz.