Millî kültürümüz ve Halloween…
01Kasım 2018 - yeni şafak
Dün Cadılar Bayramı imiş… Bizim ecnebi aydınlarımızla endişeli modern ailelerimiz hafta sonu kutladılar bu garip ‘bayramı’… Hristiyanların çeşitli etkinliklerle kutladıkları bir bayram aslında. Uluslararası adı Halloween… Hristiyan inancının hâkim olduğu ülkelerde başta çocuklar ve de anne babaları, bugünde cadı ya da hayalet kılığına girip ‘eğleniyorlar’…
Çocuklar kapı kapı dolaşıp ‘trick or threat’ (Türkçe’ye biraz da zorlamayla ‘ya malını ya canını’ olarak çevrilebilir) diyerek şeker topluyorlar. Yani bize şeker vermezsen sana bir ‘trick’ yaparız (oyun oynarız) … ‘Oynanacak’ oyun ile ilgili bazı ipuçları var tabii ki ortalıkta… Kesik eller, kollar, bacaklar, çıkarılmış gözler, etraf kan gölü halinde…
Türkiye’de de sayıları hiç de az olmayan bazı aileler işi iyice abartıp, bahçelerinde düzenledikleri Halloween partisine eş dost ve çocuklarını özel kıyafetlerini giymek koşuluyla davet edip özel sahneler düzenliyorlar… Girin Instagram’a bakın… Yıkılıyor ortalık…
Ölülerin dirildiği mezarlıklar, havuzun içinde ceset, kanlı kıyafetli insanlar, cadılar, kabın içinde kanlı eller kollar, büyülerin kaynatıldığı kaplar, baltalar, kanlı testereler… Profesyonel bir korku filmi seti gibi her şey orijinaline uygun… Zaten pek çok korku filminin de cadılar bayramında geçmesi tesadüf değil…
Nişantaşı’nda bu kıyafetleri ve aksesuarı satan mağazalar varmış… Bir giriyormuşsunuz, binlerce lira verip çıkıyormuşsunuz…
Sosyal medyada Cumhuriyet Bayramı, İstanbul Havalimanı kadar olmasa da onlara yakın bir girdi var…
Eşimin aklına gelmiş, şöyle bir tweet atmış: “Atatürk yaşasaydı, Halloween’i kutlar mıydı?” Çok naif bir soru. Ancak hiç de yersiz değil… Çünkü Halloween’cilerin kahir çoğunluğu Atatürk’ün arkasına saklanmayı bir politik duruş olarak tercih ediyorlar… Peki, Atatürk’ün savunduğu millî kültür ve değerler ne olacak?..
Bu vesile ile Atatürk’ün 10. Yıl Nutku içindeki ünlü sözünü doğru şekliyle bir kez daha hatırlayalım… “Millî kültürümüzü muhasır medeniyetin üzerine çıkaracağız!” Dikkatinizi çekerim… Ekonomiyi falan değil; millî kültürümüzü…
Millî kültürümüz ve Halloween… Olacak iş değil, ancak oluyor…
Bizim bir önce oturduğumuz site sakinlerinin tamamına yakını kutlarlardı Halloween’i… Bir iki yıl bizim kapıya gelen cadı kılığındaki çocukları kırmamak için eşim kapıyı açmış, kendilerine şeker, çikolata yerine hurma vermişti… Çocuklar da almışlar hurmayı annelerine götürmüşler. Merak edip sormuşlar: “Bu nedir anneciğim?” diye…
Sonradan ailelerinden dinlememiş olsaydım, parodi zannederdim… Ancak gerçekten de Halloween’i yıllardır yaşayan çocuklar hurma ile ilk kez karşılaşıyorlardı…
Türkiye ne yazık ki sadece siyasette değil, “devletin temeli” olan millî kültür konusunda da bölünmüştür… Bir yanda Batı’ya bile yaranamayan amorf bir Batı hayranlığı, öte yanda ülkenin tamamını kucaklamaktan uzak kendi içinde onlarca parçaya bölünmüş ve millîliği tartışılır hale gelmiş bir başka amorf cehalet kümesi… Ortalarda bir yerde ise iki tarafın baskısı altında varlığını sürdürmeye çalışan genç cumhuriyetin temel taşını oluşturması niyetiyle ortaya atılmış olup, devletin III. Millî Kültür Şurası vasıtasıyla ortaya koyduğu Millî Kültür Politikaları…
Bakın bir Halloween kutlamasından nerelere geldik…
Çocuklar kapı kapı dolaşıp ‘trick or threat’ (Türkçe’ye biraz da zorlamayla ‘ya malını ya canını’ olarak çevrilebilir) diyerek şeker topluyorlar. Yani bize şeker vermezsen sana bir ‘trick’ yaparız (oyun oynarız) … ‘Oynanacak’ oyun ile ilgili bazı ipuçları var tabii ki ortalıkta… Kesik eller, kollar, bacaklar, çıkarılmış gözler, etraf kan gölü halinde…
Türkiye’de de sayıları hiç de az olmayan bazı aileler işi iyice abartıp, bahçelerinde düzenledikleri Halloween partisine eş dost ve çocuklarını özel kıyafetlerini giymek koşuluyla davet edip özel sahneler düzenliyorlar… Girin Instagram’a bakın… Yıkılıyor ortalık…
Ölülerin dirildiği mezarlıklar, havuzun içinde ceset, kanlı kıyafetli insanlar, cadılar, kabın içinde kanlı eller kollar, büyülerin kaynatıldığı kaplar, baltalar, kanlı testereler… Profesyonel bir korku filmi seti gibi her şey orijinaline uygun… Zaten pek çok korku filminin de cadılar bayramında geçmesi tesadüf değil…
Nişantaşı’nda bu kıyafetleri ve aksesuarı satan mağazalar varmış… Bir giriyormuşsunuz, binlerce lira verip çıkıyormuşsunuz…
Sosyal medyada Cumhuriyet Bayramı, İstanbul Havalimanı kadar olmasa da onlara yakın bir girdi var…
Eşimin aklına gelmiş, şöyle bir tweet atmış: “Atatürk yaşasaydı, Halloween’i kutlar mıydı?” Çok naif bir soru. Ancak hiç de yersiz değil… Çünkü Halloween’cilerin kahir çoğunluğu Atatürk’ün arkasına saklanmayı bir politik duruş olarak tercih ediyorlar… Peki, Atatürk’ün savunduğu millî kültür ve değerler ne olacak?..
Bu vesile ile Atatürk’ün 10. Yıl Nutku içindeki ünlü sözünü doğru şekliyle bir kez daha hatırlayalım… “Millî kültürümüzü muhasır medeniyetin üzerine çıkaracağız!” Dikkatinizi çekerim… Ekonomiyi falan değil; millî kültürümüzü…
Millî kültürümüz ve Halloween… Olacak iş değil, ancak oluyor…
Bizim bir önce oturduğumuz site sakinlerinin tamamına yakını kutlarlardı Halloween’i… Bir iki yıl bizim kapıya gelen cadı kılığındaki çocukları kırmamak için eşim kapıyı açmış, kendilerine şeker, çikolata yerine hurma vermişti… Çocuklar da almışlar hurmayı annelerine götürmüşler. Merak edip sormuşlar: “Bu nedir anneciğim?” diye…
Sonradan ailelerinden dinlememiş olsaydım, parodi zannederdim… Ancak gerçekten de Halloween’i yıllardır yaşayan çocuklar hurma ile ilk kez karşılaşıyorlardı…
Türkiye ne yazık ki sadece siyasette değil, “devletin temeli” olan millî kültür konusunda da bölünmüştür… Bir yanda Batı’ya bile yaranamayan amorf bir Batı hayranlığı, öte yanda ülkenin tamamını kucaklamaktan uzak kendi içinde onlarca parçaya bölünmüş ve millîliği tartışılır hale gelmiş bir başka amorf cehalet kümesi… Ortalarda bir yerde ise iki tarafın baskısı altında varlığını sürdürmeye çalışan genç cumhuriyetin temel taşını oluşturması niyetiyle ortaya atılmış olup, devletin III. Millî Kültür Şurası vasıtasıyla ortaya koyduğu Millî Kültür Politikaları…
Bakın bir Halloween kutlamasından nerelere geldik…