Müzede Selfie Gününüz kutlu olsun
15 Ocak 2019 - yeni şafak
Yarın, özel bir gün: Müzede Selfie Günü. Birkaç yıldır dünyanın çeşitli ülkelerinde ‘kutlanan’ Müzede Selfie Günü, bu yıl ilk kez ülkemizde de kutlanacakmış... Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı üç yüzden fazla müze ve ören yeri, bu etkinliğe kucak açmış…
Son yılların en yaygın kültürel fenomenlerinden “selfie çekme”yi küçümsemek yerine tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı için bir araç olarak kullanmayı düşünmek kutlanması gereken bir vizyon.
2015 yılında Amerikalı şarkıcılar ve Beyonce ve Jay-Z’nin bir müzede çektikleri selfie paylaşımıyla popülerleşen uygulama, müzecilik alanında çalışanların dikkatini çekerek bir etkinliğe dönüştürülmüş…
Sosyal medyada paylaşılacak fotoğraflar için #MüzedeSelfieGünü, #MüzedeSelfie, #MüzeKart, #MuseumSelfieDay gibi etiketlerin bulunup duyurulması ve etkinliğe katılım çağrılarının yapılmasıyla gittikçe kurumsallaşan bu yeni özel gün, kadim kültürleri modern alışkanlıklarla birleştirerek hayatın içine dahil etmenin başarılı bir yolu gibi görünüyor…
Araştırma şirketi Statista’nın paylaştığı verilere göre; Türkiye nüfusunun yarısından fazlası Facebook kullanıcısıymış. Dünyada en çok Instagram kullanan ülkeler sıralamasında ise, aylık 37 milyon kullanıcı sayısıyla beşinci, Avrupa’da ise 3. sıradayız.
Bakanlığımızın bu potansiyeli değerlendirmesi hem toplumsal fenomenleri takip ettiğini, hem de yeni iletişim yollarına açık olduğunu göstermesi bakımından da önem taşıyor…
Sosyal medyanın bu anlamdaki gücüne firmalar da kayıtsız kalmış değil… Arkadaşlar birkaç yeni uygulamayı derlemişler…
Mesela, kozmetik firması L’oreal ve Instagram’ın sahibi Facebook, ortak bir proje üstünde çalışıyorlarmış. Artırılmış gerçeklik teknolojisi kullanarak sanal ortamda makyaj ürünleri denenecekmiş… Proje tamamlandığında, Lancome, NYX, Urban Decay ve Yves Saint Laurent’le de iş birliği yapılması bekleniyormuş…
Bir başka örnek de reklam ajansı Village Marketing’ın kıvrak zekâsını yansıtıyor… Bu reklam ajansı, New York’un en popüler merkezlerinden Soho’da bir apartman dairesini Instagram fotoğrafı çekmek isteyen kişiler için hazırlamış… Mobilya şirketi Wayfair tarafından ücretsiz olarak döşenen 220 metrekarelik daire, aylık 15 bin dolara Instagram ünlülerine kiralanıyormuş… Ev, geçtiğimiz Ağustos ayında açıldığından beri Wayfair firmasının Instagram hesabı 5 milyonun üzerinde ziyaretçi almış…
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok büyük oranda kullanılan sosyal medyadan iletişim amacıyla faydalanılması mesajın dağılması için iyi bir fırsat. Tek başına yeterli değil tabii ki, ama ıskalanmaması gerekiyor…
Kendi krizini yaratanlarda bugün…
Fransa’nın Roubaix şehrindeki bir alışveriş merkezinin indirim kampanyalarını duyurmak için yaptığı reklam, iletişim eğitim ve seminerlerinde sıkça bahsettiğimiz “kendi krizini yaratma” durumu için uygun bir örnek olmuş…
Alışveriş merkezi, reklam afişlerine “Bir kadını memnun etmek için 4 kelime yeterli: ‘Seni seviyorum’ ve ‘fiyatlarda indirim’ ” cümlesini yazdırınca tepki alması gecikmemiş… Firma, cinsiyetçi ifadeler kullandığı için eleştirilerin hedefi haline gelmiş…
Reklam, tanıtım ya da herhangi bir amaçla mesajını iletmek isteyen kişi ya da kurumların ilk yapmaları gereken karşılarındaki kitleyi, onun değerlerini, ortak ruhi şekillenmesini tanımaktır. Eğer mesajınız buna uygun olmazsa algılanmanız mümkün olmaz. Eğer mesajınız buna zıt olursa da tepki aldığınızda şaşırmamalısınız…
Hedef kitlesi kadınlar olan bir reklamda, kadınlar hakkındaki aşağılayıcı, onları hafife alan, nesneleştiren ifadeler kullanırsanız da üniversitelerin iletişim fakültelerindeki derslere konu olursunuz…
Son yılların en yaygın kültürel fenomenlerinden “selfie çekme”yi küçümsemek yerine tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı için bir araç olarak kullanmayı düşünmek kutlanması gereken bir vizyon.
2015 yılında Amerikalı şarkıcılar ve Beyonce ve Jay-Z’nin bir müzede çektikleri selfie paylaşımıyla popülerleşen uygulama, müzecilik alanında çalışanların dikkatini çekerek bir etkinliğe dönüştürülmüş…
Sosyal medyada paylaşılacak fotoğraflar için #MüzedeSelfieGünü, #MüzedeSelfie, #MüzeKart, #MuseumSelfieDay gibi etiketlerin bulunup duyurulması ve etkinliğe katılım çağrılarının yapılmasıyla gittikçe kurumsallaşan bu yeni özel gün, kadim kültürleri modern alışkanlıklarla birleştirerek hayatın içine dahil etmenin başarılı bir yolu gibi görünüyor…
Araştırma şirketi Statista’nın paylaştığı verilere göre; Türkiye nüfusunun yarısından fazlası Facebook kullanıcısıymış. Dünyada en çok Instagram kullanan ülkeler sıralamasında ise, aylık 37 milyon kullanıcı sayısıyla beşinci, Avrupa’da ise 3. sıradayız.
Bakanlığımızın bu potansiyeli değerlendirmesi hem toplumsal fenomenleri takip ettiğini, hem de yeni iletişim yollarına açık olduğunu göstermesi bakımından da önem taşıyor…
Sosyal medyanın bu anlamdaki gücüne firmalar da kayıtsız kalmış değil… Arkadaşlar birkaç yeni uygulamayı derlemişler…
Mesela, kozmetik firması L’oreal ve Instagram’ın sahibi Facebook, ortak bir proje üstünde çalışıyorlarmış. Artırılmış gerçeklik teknolojisi kullanarak sanal ortamda makyaj ürünleri denenecekmiş… Proje tamamlandığında, Lancome, NYX, Urban Decay ve Yves Saint Laurent’le de iş birliği yapılması bekleniyormuş…
Bir başka örnek de reklam ajansı Village Marketing’ın kıvrak zekâsını yansıtıyor… Bu reklam ajansı, New York’un en popüler merkezlerinden Soho’da bir apartman dairesini Instagram fotoğrafı çekmek isteyen kişiler için hazırlamış… Mobilya şirketi Wayfair tarafından ücretsiz olarak döşenen 220 metrekarelik daire, aylık 15 bin dolara Instagram ünlülerine kiralanıyormuş… Ev, geçtiğimiz Ağustos ayında açıldığından beri Wayfair firmasının Instagram hesabı 5 milyonun üzerinde ziyaretçi almış…
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok büyük oranda kullanılan sosyal medyadan iletişim amacıyla faydalanılması mesajın dağılması için iyi bir fırsat. Tek başına yeterli değil tabii ki, ama ıskalanmaması gerekiyor…
Kendi krizini yaratanlarda bugün…
Fransa’nın Roubaix şehrindeki bir alışveriş merkezinin indirim kampanyalarını duyurmak için yaptığı reklam, iletişim eğitim ve seminerlerinde sıkça bahsettiğimiz “kendi krizini yaratma” durumu için uygun bir örnek olmuş…
Alışveriş merkezi, reklam afişlerine “Bir kadını memnun etmek için 4 kelime yeterli: ‘Seni seviyorum’ ve ‘fiyatlarda indirim’ ” cümlesini yazdırınca tepki alması gecikmemiş… Firma, cinsiyetçi ifadeler kullandığı için eleştirilerin hedefi haline gelmiş…
Reklam, tanıtım ya da herhangi bir amaçla mesajını iletmek isteyen kişi ya da kurumların ilk yapmaları gereken karşılarındaki kitleyi, onun değerlerini, ortak ruhi şekillenmesini tanımaktır. Eğer mesajınız buna uygun olmazsa algılanmanız mümkün olmaz. Eğer mesajınız buna zıt olursa da tepki aldığınızda şaşırmamalısınız…
Hedef kitlesi kadınlar olan bir reklamda, kadınlar hakkındaki aşağılayıcı, onları hafife alan, nesneleştiren ifadeler kullanırsanız da üniversitelerin iletişim fakültelerindeki derslere konu olursunuz…