'Nerede kalmıştık?...'
04 Mayıs 2017 - Yeni Şafak
Bu yazının başlığı şöyle de olabilirdi: “Rusya tamam… Sıradaki lütfen…”
Sayın Cumhurbaşkanı ve Putin Sochi'de düşman çatlattılar… Domates (!) dışında bütün sorunlar çözüldü, mesajı manidardır… Bu durumun pek çok yerli ve yabancı Türkiye muhalifinin hoşuna gitmeyeceği aşikârdır.
Onlar komşularıyla sorunlu bir Türkiye'yi, komşularıyla sorunlarını çözen bir Türkiye'ye her zaman tercih ettiler…
Dur durak bilmiyorlar zaten. Karıştırmaya devam. Siyasi karıştırma daha çok… Ekonomik alanda henüz belirgin bir hücum görmedik henüz…
Son olarak bir salvo Foreign Policy'den bir tane de Economist'den geldi.
Economist Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yine kapak yapmış. “Türkiye'nin Diktatörlüğe Kayışı” demiş… Sayın Cumhurbaşkanı bir elini yumruk yapmış; diğer elinde mikrofon var… İltica edecek FETÖ'cü ve PKK makulesine zemin hazırlıyorlar… “Türkiye'de diktatörlük var, ben geldim” diyeni baş tacı edecekler. Can Dündar'ı ettikleri gibi…
Foreign Policy -yarı resmi El Ahram'ın, ya da bir zamanki Pravda'nın Amerikancasıdır- Meral Akşener hanımla bir röportaj yapmış ki, pir yapmış…
Meral Akşener'in adını Deniz Baykal bey de anmıştı. Cumhurbaşkanı adayı olarak değil belki ama, ittifak kurulacakların arasında…
Bu arada Deniz Baykal beyin kendisine zorla söyletilmesi üzerine Abdullah Gül'den söz etmesi ve onun aday olması halinde durumun değerlendirilebileceğini ifade etmesi dışında partisi için önerdiği iki aksiyon süreci, CHP içinde fırtına kopmasına neden oldu. Baykal mealen dedi ki:
1. CHP hızla hareket etmeli. Çünkü AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanı planlı programlı bir şekilde 2019 seçimlerinin hazırlığını şimdiden başlatmıştır. CHP ise dağınıklık ve belirsizlik içindedir. Bu nedenle Genel Başkan hızla bir karar vermeli. Eğer aday olursa onu destekleriz, olmayacaksa da bir Cumhurbaşkanı adayı arayışına girişilmelidir…
2. Aday arayışı en geniş tabanlı şekilde, hatta Yüksek Seçim Kurulu'ndan da destek alınarak, CHP'nin tüm üyelerinin katılımıyla, hatta MHP, HDP'nin Saadet Partisi'nin de tüm üyelerinin katılımıyla… Bir aday adayı süreci yaşanmalı; oradan en geniş katılımlı bir ortak adayın çıkması sağlanmalı…
Bu iki öneri Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun asabını iyice bozmuş gibi. İlk tepki olarak “Kapının önüne korum!” gibi bir tehdit çıkıverdi ağzından… Hani o çok mülayim, bürokrat kökenli olgun kişiden…
Öte yandan Baykal'ın altını çizdiği, AK Parti hazırlık sürecinin bir parçası olan Sayın Cumhurbaşkanı'nın AK Parti'ye üyelik töreni, olağanüstü bir 'tecanüs' (uyum) içinde hayata geçirildi. Bir tek itirazım, 21'indeki Kongre için düşünüldüğü söylenen slogana: “Efsane geri dönüyor”…
Bir: Bu sloganın Sayın Cumhurbaşkanı'nın fıtratına uyacağını sanmıyorum. Kendisine Hollywood filmlerini çağrıştıran bu fazla 'havalı' söylemi yakıştırmayacaktır.
İki: Sayın Cumhurbaşkanı bir yere gitmemişti ki, geri dönsün… Bir yere gidip geri dönmüş olan rahmetli Süleyman Demirel bile, sürdürülebilirliğe vurgu yapmış ve “Nerede kalmıştık?” demişti…
Üç: Böyle bir slogan Sayın Cumhurbaşkanı'nın gücünü yücelteceğine, tehdit eder. Çünkü zaten efsane olan birine 'efsane' derseniz, 'efsaneliğini' tartışma konusu yaparsınız. Magazin ve spor basını bunu çok iyi bilir. Zaten yakışıklı olan birine “Yakışıklı”, ünlü olan birine “ünlü” denmez. Herhangi bir spor yazarının “Ünlü oyuncu Ronaldo” dediğine kolay kolay tanık olamazsınızSayın Cumhurbaşkanı 'abartıyı' sevmez… Biz öyle biliyoruz…
Dijital kafa karışıklığı…
Dijital dünyada da iletişim yönetiminin ne kadar önemli olduğuna üç olayda tanık olduk…
Mesela online rezervasyon portalı booking.com'un Türkiye'deki rezervasyon faaliyetleri durduruldu. Bu portalı kullananların ve halk genelinin ayrı ayrı kaçta kaçı gerekçeyi tam olarak biliyordur, dersiniz? Herhalde çok az bir kısmı…
Çünkü gerekçeyi bilenler, yasağın internet ortamında sınırsız sorumsuz, haksız rekabete dayalı girişimleri engellemek için alındığını da biliyorlar.
Bu konuda son haberler ise bu yasağın Tripadvisor ve Tatilsepeti gibi portallara avantaj sağladığı şeklinde. Bu durumu otel karşılaştırma sitesi Trivago açıklamış. Rezervasyon sayısında değişim yaşanmamış, ancak kullanılan portallar değişmiş…
İşte açıklık getirilmesi gereken bir başka konu…
Bir başka kafa karışıklığı da şu İnternet Kotası konusunda yaşanıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu BTK belli ki hayırlı bir iş yapmış. Şüphe yok.
BTK'nın Adil Kullanım Noktası'nda (AKN) yaptığı değişiklikler üzerine Turkcell de bir açıklama yapmış. İnanmayabilirsiniz ama durum şu: Hem BTK'nın kararını hem de Turkcell'in kararını okudum ve hiçbir şey anlamadım. Sıklıkla internet kullandığım, mesela yolda Bein Connect izlediğim için ayın belli bir günü bizim internet yavaşlıyor, hatta duruyordu. Bundan sonra ne olacağı anlatılmazsa, yine ilk algı “Devlet bir şeylere müdahale ediyor” şeklinde olabilir…
Müphemiyet, algılamanın baş düşmanıdır…