Nereye odaklanmalı?..
11 mart 2023 - Yeni Şafak
Bir aydır bütün dikkatimiz deprem ve depremzedelerde… Yaklaşık 10 gündür de muhalefetin önce yarattığı, sonra da çözmüş gibi yaptığı siyasi krize odaklandık…
Başımızı kaldırıp da başka neler olup bittiğine bakacak fırsatımız olamadı…
Oysa ki hem depremzedelerimizi ve afet bölgesini hem de geride kalan herkesi kısa ve uzun vadede ilgilendiren husus; ekonomik gidişattır… O nedenle daha fazla dikkatimizi hak ediyor…
Muhalefet göremezden gelmeye çalışsa da Türkiye’de her zaman olumlu seyreden, hatta rekorlar kıran makro göstergelere bir bakalım…
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı “Hanehalkı İşgücü Araştırması” sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2023 yılı Ocak ayında, bir önceki aya göre, 166 bin kişi azalmış. Son rakam 3 milyon 424 bin kişi imiş. İşsizlik oranı da 0,5 puan azalarak, ilk kez tek haneli rakamlara düşmüş ve %9,7 seviyesinde gerilemiş.
Kasım ayındaki artışla beraber yüzde 84,39’u bulan yıllık enflasyon oranı, Ocak 2023’te yüzde 57,68 düzeyinde kalmış.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıklaması da olumlu yönde… Küresel pazarlardaki yavaşlamaya rağmen ihracatımız, 2023’e rekorla başlamış. Türkiye’nin Ocak ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,4 artışla 19,4 milyar dolar olmuş. Son 12 aylık ihracat ise 256 milyar dolara ulaşmış.
Ocak 2023’te sanayi üretimimiz yıllık %4,5 artmış.
TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliğiyle yürütülen “Tüketici Eğilim Anketi” sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi, Ocak ayında bir önceki aya göre %4,6 oranında artmış.
Ekonomik Güven Endeksi Aralık ayında 98,1 iken, Ocak ayında 99,3 değerini almış. Yine bir önceki aya göre Ocak 2023’te Reel Kesim Güven Endeksi 101,6’dan 103,4’e; İnşaat Sektörü Güven Endeksi ise 92,6’dan 93,2’ye yükselmiş.
Bilindiği gibi bu rakamların çarpıtıldığına inan(dır)mak isteyen ‘6’lı Masa’, yıllardır beklediği büyük fırsatın ayağına geldiğini düşünüyor… Pandemiydi, dünyayı sarsan ekonomik krizdi, dolar ataklarıydı demeden iktidarın ekonomik sorunlar denizinde boğulacağını, bunların üstüne ilaveten gelen deprem felaketiyle birlikte seçimlere “3-0 yenik” başlayacağını düşünüyor…
Öte yandan büyüme rakamlarında da Türkiye’yi dünya sıralamasında en üst noktalara taşıyan AK Parti’nin muhalefeti düş kırıklığına uğratması için bazı ‘ev ödevlerini’ yerine getirmesi lazım…
1. Son 21 yılın muhasebesi.
2. Türkiye’nin gelecek tasarımında, tüm sorunların üstesinden gelebilecek gücün kendilerinde olduğu gerçeğinin anlatılması (algılatılması).
3. Bunları yapacak ve ülkeyi geleceğe taşıyacak yeni AK Parti kadrolarının lanse edilerek iletişimlerinin sürdürülmesi.
4. Millî bağımsızlık konusunda Millet İttifakı’ndan ayrışılan noktaların altının çizilmesi.
5. Ülkenin bölünmez bütünlüğü konusundaki hassasiyetin ifade edilmesi.
Ve bu beş konuda Millet İttifakı ve ayrılmaz parçası HDP’nin duruş ve anlayışlarının ifşa edilerek geniş kitlelerce kavranmasının sağlanması.
Görüldüğü gibi yapılması gerekenler çok da karmaşık değil… Yalnızca odaklanmaya bakar…
Günün sözü
“Gençliğimden beri takip ettiğim bir prensiptir: Tek başına bir şey değilsen başkalarıyla da olamazsın. Tek başına bir ‘şey’ olmak zorundasın.”
İsmet Özel
Gözümüze takılanlar…
Başımızı kaldırıp da başka neler olup bittiğine bakacak fırsatımız olamadı…
Oysa ki hem depremzedelerimizi ve afet bölgesini hem de geride kalan herkesi kısa ve uzun vadede ilgilendiren husus; ekonomik gidişattır… O nedenle daha fazla dikkatimizi hak ediyor…
Muhalefet göremezden gelmeye çalışsa da Türkiye’de her zaman olumlu seyreden, hatta rekorlar kıran makro göstergelere bir bakalım…
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı “Hanehalkı İşgücü Araştırması” sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2023 yılı Ocak ayında, bir önceki aya göre, 166 bin kişi azalmış. Son rakam 3 milyon 424 bin kişi imiş. İşsizlik oranı da 0,5 puan azalarak, ilk kez tek haneli rakamlara düşmüş ve %9,7 seviyesinde gerilemiş.
Kasım ayındaki artışla beraber yüzde 84,39’u bulan yıllık enflasyon oranı, Ocak 2023’te yüzde 57,68 düzeyinde kalmış.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıklaması da olumlu yönde… Küresel pazarlardaki yavaşlamaya rağmen ihracatımız, 2023’e rekorla başlamış. Türkiye’nin Ocak ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,4 artışla 19,4 milyar dolar olmuş. Son 12 aylık ihracat ise 256 milyar dolara ulaşmış.
Ocak 2023’te sanayi üretimimiz yıllık %4,5 artmış.
TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliğiyle yürütülen “Tüketici Eğilim Anketi” sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi, Ocak ayında bir önceki aya göre %4,6 oranında artmış.
Ekonomik Güven Endeksi Aralık ayında 98,1 iken, Ocak ayında 99,3 değerini almış. Yine bir önceki aya göre Ocak 2023’te Reel Kesim Güven Endeksi 101,6’dan 103,4’e; İnşaat Sektörü Güven Endeksi ise 92,6’dan 93,2’ye yükselmiş.
Bilindiği gibi bu rakamların çarpıtıldığına inan(dır)mak isteyen ‘6’lı Masa’, yıllardır beklediği büyük fırsatın ayağına geldiğini düşünüyor… Pandemiydi, dünyayı sarsan ekonomik krizdi, dolar ataklarıydı demeden iktidarın ekonomik sorunlar denizinde boğulacağını, bunların üstüne ilaveten gelen deprem felaketiyle birlikte seçimlere “3-0 yenik” başlayacağını düşünüyor…
Öte yandan büyüme rakamlarında da Türkiye’yi dünya sıralamasında en üst noktalara taşıyan AK Parti’nin muhalefeti düş kırıklığına uğratması için bazı ‘ev ödevlerini’ yerine getirmesi lazım…
1. Son 21 yılın muhasebesi.
2. Türkiye’nin gelecek tasarımında, tüm sorunların üstesinden gelebilecek gücün kendilerinde olduğu gerçeğinin anlatılması (algılatılması).
3. Bunları yapacak ve ülkeyi geleceğe taşıyacak yeni AK Parti kadrolarının lanse edilerek iletişimlerinin sürdürülmesi.
4. Millî bağımsızlık konusunda Millet İttifakı’ndan ayrışılan noktaların altının çizilmesi.
5. Ülkenin bölünmez bütünlüğü konusundaki hassasiyetin ifade edilmesi.
Ve bu beş konuda Millet İttifakı ve ayrılmaz parçası HDP’nin duruş ve anlayışlarının ifşa edilerek geniş kitlelerce kavranmasının sağlanması.
Görüldüğü gibi yapılması gerekenler çok da karmaşık değil… Yalnızca odaklanmaya bakar…
Günün sözü
“Gençliğimden beri takip ettiğim bir prensiptir: Tek başına bir şey değilsen başkalarıyla da olamazsın. Tek başına bir ‘şey’ olmak zorundasın.”
İsmet Özel
Gözümüze takılanlar…
- Medya Takip Merkezi (MTM), “Medyada Deprem” konulu bir araştırma yapmış. 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş depremlerine ilişkin en çok konuşulan ilk üç konu şöyleymiş: 1. OHAL, 2. Millî Yas ilanı, 3. Enkazlardan çıkan mucize kurtuluşlar. Öte yandan 30 günde 6 milyon deprem haberi yansıması tespit edilmiş. Bu sayı, son 12 yılda yayınlanan deprem haberlerine eşitmiş. Keşke hiç olmasaydı da hiç konuşmasaydık. Bu arada sosyal medyadan yayılan ‘dezenformasyon’ odaklı yalan haberlerin oranı nedir acaba?.. (Hilal Altuntop, MTM)
- Bu yıl 20 milyon dolarlık depo yatırımı yapacaklarını açıklayan ToptanTR.com Kurucusu ve Genel Müdürü Sezgin Şener, “Böylece robotlu sipariş hazırlama süreçlerine başlayarak teslimat süremizi iki iş gününe düşüreceğiz” demiş. Dijitalleşmenin son sürat ilerlediği ve yaşamımızın neredeyse her alanına hız kattığı günümüzde, siparişlerin teslimat süreleri ‘müşteri memnuniyeti’ni sağlayan önemli kriterlerden biri. Hele ki beklemeye hiç tahammülü olmayan genç kuşaklar da düşünüldüğünde ‘rekabette avantaj’ kazandıracak benzer hamlelerin yaygınlaşması firmalar için önemli. (Güldem Sağbili, Tılsım)
- Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, EYT ile emekli olan işverenlere çağrı yapmış: “Bir yıllık emekli maaşımızı depremzede kadınlar için AFAD’a gönderelim.” Çevikel’in bu kıymetli çağrısına iletişim çalışmaları içinde ‘gündem yönetimi’ diyoruz… İtibara yönelik yapılan benzer açıklamalar, firmanın ya da kişinin öncelikle ‘etki alanı’ içindeki algılamasının yükseltilmesi kapsamında anlamlıdır. Gerçekçi olmayan (“irreal”) çağrılar yeterince cevap alamama riskini taşır ve iletişim boyutunda ters tepebilir. (Tamer Coşkun, PR Basın Halkla İlişkiler)
- Metin Erksan’ın senaryosunu yazıp yönettiği, Hamlet rolünü Fatma Girik’in üstlendiği, 1976 yapımı “İntikam Meleği - Kadın Hamlet” restore edilmiş. 42. İstanbul Film Festivali’nde izleyiciyle buluşacakmış. Türk sinemasının büyük ustalarını anmak için iyi bir fırsat. (İKSV Medya İlişkileri)